Beko'dan sert 'kıdem tazminatı' açıklamaları: Emekçilere kölelik dayatılıyor
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, kıdem tazminatıyla ilgili yapılması planlanan yasal düzenlemelere, düzenlediği basın toplantısında tepki gösterdi. Hükümetin emekçileri güvencesiz çalıştırmak istediğini savunan Beko, "Emekçilere kölelik dayatılıyor. Kıdem tazminatlarımızı leş kargalarına yedirmemek için mücadelemize devam edeceğiz dedi. Beko'dan sert 'kıdem tazminatı' açıklamaları
- Ege Postası
- 26.04.2019 - 12:02
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, AK Parti iktidarının, kıdem tazminatlarıyla ilgili yapmayı planladığı düzenlemelere tepki gösterdi.
"AKP hükümeti, tüm emekçileri güvencesiz ve kuralsız çalıştırmak istiyor. Taşeron işçilerine verdiği sözlerini tutmuyor, hukuksuzlukta ısrar ediyor. Özel İstihdam bürolarıyla işçi simsarlığını teşvik ediyor. Emekçilere kölelik dayatıyor" diyen Beko, son olarak kıdem tazminatının kaldırılarak iş güvencesinin yok edilmeye çalışıldığını belirtti.
Hükümetin 2016 eylem planında yer alan düzenlemeyle patronların işçileri işten çıkartma maliyetlerini düşürmesinin amaçlandığını iddia eden Beko, işçinin kıdem tazminatları, yani ücretinin ödemesinin sonraya bırakıldığını, tazminatın sermaye için “yük” olarak görüldüğünü vurguladı.
“İşçilerin çoğunluğu kıdem tazminatı alamıyor” bilgisinin doğru olmadığını, işçilerin dava açmaları halinde çoğunlukla tazminatlarını almaya hak kazandığını vurgulayan Kani Beko, "İşverenlerin hukuksuzluğunu önlemek yerine, kıdem tazminatı fiilen kaldırılarak hukuksuzluğa hukuk üretilmek istenmektedir" dedi.
"Yapılmak istenen değişiklik ile amaçlanan herkesin kıdem tazminatı alması değildir" diyen Beko, düzenlemeyle işçileri bekleyen koşulları şöyle sıraladı:
1) İŞTEN ATMAK YA DA ÇIKARTMAK KOLAYLAŞACAK
Kıdem tazminatı fona/sandığa devredildiğinde, işveren işçi çıkardığında toplu bir ödeme yapmak zorunda kalmayacak. Böylece işten çıkarmalar kolaylaşacaktır. Tüm işçiler “gündelikçi” gibi çalışacak, sendikalaşma imkânsız olacak; işçilere sürekli giriş-çıkış yapılabilecek.
2) KIDEM TAZMİNATI ALMAK HAYAL OLACAK
Mevcut koşullarda işçi kardeşlerim kıdem tazminatından sadece işten atıldığında değil birçok durumda faydalanabiliyor.
İşveren işçilerimizin hakkını yediğinde, askerlik hizmeti dolayısıyla, kadınlar evlendiklerinde, bir işçi 15 yıl sigortalılık süresini ve 3 bin 600 gün prim ödeme süresini doldurduysa ve de emeklilik halinde kendi istekleriyle işten ayırıldılarsa kıdem tazminatına hak kazanıyordu. Ayrıca işçilerin kayıt dışı çalıştırılması halinde veya tazminat ödememek için işe giriş çıkış yaptırıldığında dava yolu ile kıdem tazminatını alma şansı vardı.
Fon/sandık sisteminde bu yararlanma koşulları ortadan kalkacak. Ödeme emekli olduklarında ya da 10 yıl gibi bir kıdemde ev alma gibi şartlara bağlı olarak yapılacak.
3) KIDEM TAZMİNATININ SADECE ADI KALACAK
Kıdem tazminatı işverenin sorumluluğunda olan bir meseledir, esas olarak işçi ile işveren arasındaki ilişkinin sona ermesiyle ilgilidir. Böyle olmaktan çıktığında, adı “emeklilik fonu”, “emeklilik sandığı” olur ama “kıdem tazminatı” olmaz. “Paralel” bir emeklilik sistemi kıdem tazminatı yerine ikame edilemez. Çünkü iş güvencesi sağlamaz!
4) FON DEMEK YAĞMA DEMEK
Zorunlu Tasarrufu Teşvik Fonu, Konut Edindirme Yardımı Hesapları, İşsizlik Fonu… Bu fonların hepsi siyasal iktidarlar tarafından yağmalanmıştır ve yağmalanmaktadır. Türkiye’de milyonlarca işsiz açlıkla mücadele ederken İşsizlik Fonu’ndan patronlara 50 milyon liraya yakın kaynak aktarılmıştır.
5) ÇOCUKLARIMIZIN HAKLARI GASP EDİLECEK
Kimi yetkililer “Kazanılmış haklara dokunulmayacak” diyor. Yani kıdem tazminatının bundan sonra işe girenler için ortadan kaldırılacağını söylüyor. Peki bu doğru olsa bile, yeni işçiler uzaydan mı gelece? Onlar bizim çocuklarımız olacak. Bizden önceki kuşakların bedeller ödeyerek kazandıkları haklar, çocuklarımız için bize emanettir. Çocuklarımızı günübirlik, amele pazarı usulü çalıştırmak isteyenlere geçit vermeyeceğiz!"
14 HAK GASPI
Fon uygulaması geldiği taktirde en az 14 hak kaybı yaşanacağını belirten Beko, bu hakları da şöyle sıraladı:
Kıdem Tazminatının Fon’u planında yer alan 15 yıllık çalışma süresi ile 3600 prim gününü doldurma koşulu nedeniyle;
1. Askere gidenler kıdem tazminatı alamayacak.
2. Evlenen kadın işçi, bir yıl içinde işinden ayrılırsa tazminat alamayacak.
3. İşyerinde bir yıllık kıdemi olan işçi işten çıkarılırsa tazminat ödenmeyecek.
4. Prim gün ve çalışma süresi koşulu nedeniyle işçi haklı bir nedenle işten ayrılsa (geçerli sağlık nedeni, işverenin tacizi, kötü muamelesi gibi) dahi tazminat alamayacak. Ayrıca işçinin iş koşullarındaki değişikliği kabul etmemesi, ücretinin ödenmemesi halinde işi bırakması gibi nedenlerle işten çıkarılması halinde de tazminat alamayacak.
5. Hak etme koşulu gerçekleşinceye kadar parası Fon’da hapis kalacak. Belki de kıdem tazminatını almaya ömrü yetmeyecek.
6. Kıdem tazminatı miktarı azalacak, şimdi her bir yıllık kıdem karşılığı 30 günlük brüt ücret tutarı olan kıdem tazminatı, 14 günlük ücrete düşürülecek. Yeni kıdem tazminatı miktarı şu anda aylık %8,3 iken Fon’a devredilmesinden sonra %3,8’e düşecek. Artık işçi, son aldığı ücret üzerinden değil, fona yatırılan prim miktarının yıllık ortalaması üzerinden tazminat alacak.
7. İşveren, ücret ya da ücret benzeri, ikramiye vs. ödemeleri zamanında yapmazsa, işçi ya duruma katlanacak ya da katlanmak istemeyip işten çıkarsa, kıdem tazminatı alamayacak. Yani işverenin ücret ödememesi bir anlamda cezasız kalacak. İşverenler istediği zaman, istediği şekilde iş şartlarını değiştirebilecek, işçiye ya kabul et ya da işten çık diyebilecek.
8. Emeklilikte yaş şartını beklemek için işten ayrılan işçi tazminat alamayacak.
9. İşten çıkarılma kolaylaştığı için sendikalaşma büyük darbe yiyecek.
10. Esnek ve güvencesiz çalışmaya karşı direnç azalacak. Tazminatın caydırıcı özelliği kaybolacak.
11. Tazminattaki faiz ödemesi ortadan kalkacak.
12. Fon yönetimindeki işçi eşit oyla temsil edilmeyecek.
13. İşsiz kaldığı dönemde aldığı kıdem tazminatı bir anlamda işçinin geçim güvencesidir. Ancak fona devredildiğinde bu geçim güvencesinden mahrum kalacak. İşçi, ailesiyle birlikte açlığa, işsizliğe mahkum olacak. Çok düşük olduğu için yetmeyen işsizlik ödeneği, kıdem tazminatından mahrum kalan işçi ve ailesinin hiçbir ihtiyacını karşılamaya yetmeyecek.
14. Getirilmek istenen düzenleme ile fondan 15 yıl sonra parasını alabilecek asgari ücretli bir işçinin uğradığı zarar en az 7.500 lira olacaktır. Ücreti daha yüksek olan işçilerin uğradığı zarar ise çok daha fazla olacak."
TÜM İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATI ALMASI İÇİN NE YAPMALI'
Amaçlananın “kıdem tazminatı alamayan işçilerin alabilmesi” ise modelin değiştirilmesi ve “fon”/“sandık” kurulması gibi "karmaşık yollara" girmeye gerek olmadığını belirten Beko, yapılması gerekenleri ise altı maddede topladı. Beko, şunları söyledi:
1. Mevcut yasaya (1475 sayılı yasanın yürürlükteki 14. Maddesi) bir cümle koyarak, bir yılın altında çalışanlara da kıdem tazminatı ödenmesi sağlanmalıdır.
2. İflas nedeniyle ödenmeyen kıdem tazminatını devletin ödemesi ve işverenden haciz yoluyla tahsili sağlanmalıdır.
3. İflas halinde bankaların, devletin değil işçilerin alacaklarının ödenmesi öncelikli ve imtiyazlı hale getirilmesi gerekmektedir.
4. Kıdem tazminatı ödemeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirilmelidir.
5. 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan “kıdem tazminatı tavanı” kaldırılmalıdır.
6. Sendikal barajlar, örgütlenmenin ve grev hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Örgütlü işçinin kıdem tazminatını gasp etmek mümkün olmayacaktır.
LEŞ KARGALARINA YEDİRMEYİZ
"Biz buradan bir kere daha ilan ediyoruz: Kıdem tazminatlarımızı leş kargalarına yedirmemek için mücadelemize devam edeceğiz" diyen Beko, "Esnek güvencesiz çalışmanın yaygınlaşmasına, taşeron köleliğine, özel istihdam büroları ile oluşturulmak istenen köle pazarlarına, kıdem tazminatının fona devir adı altında gasp edilmesine karşı, tüm emekçileri, emek dostlarını, emekten, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz. Geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mücadele etmek, ahlaki, sınıfsal ve siyasal bir görevdir. Emek, hak ve demokrasi mücadelesi verenler er ya da geç hep kazanmıştır. Biz de kazanacağız" diye konuştu.
Yorum Yazın