Bereketli olsun
Mordoğan’da düzenlenen “Denizle Buluşma Şenliği”ne katılan Başkan Kocaoğlu ve İzmir milletvekilleri, denize anaç trança ve granyozlarla birlikte 10 bin yavru çipura ve levrek bıraktı. Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Denizden aldığımızı denize veriyoruz” diye konuştu. Denizle Buluşma Şenliği'nde renkli görüntüler
- Ege Postası
- 24.05.2015 - 08:58
“Denizden aldığımızı denize veriyoruz” sloganıyla nesli tükenmekte olan balık türlerini yaşatmak istediklerini belirten Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, şenliğin amacının turizm sezonu öncesi esnafa ve bölgeye canlılık getirmek olduğunu söyledi. Şenliğe katkılarından ötürü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na teşekkür eden Çakır, “Karaburun ve Mordoğan Büyükşehir Belediyesi'ne bağlandığında Büyükşehir’den beklentimiz büyüktü. Gerçekten de öyle oldu. Başkanımız sağ olsun, hızla yatırım alıyoruz" dedi.
Şenliğin Karaburun ve İzmir'in kalkınmasında bir kaldıraç olması dileğinde bulunan Başkan Kocaoğlu ise alt yapı projelerini tamamladıkları Mordoğan'a arıtma ve kanal yapmak için ihaleye çıkacaklarını, Karaburun arıtma tesisi için de yer arayışlarının sürdüğünü söyledi.
Bu ne kıskançlıktır'
Şenlik açılış töreninde kısa bir konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Başkan Kocaoğlu şunları söyledi:
“İzmir yaşama, denize, güneşe, doğaya, toprağa, altın madenine bakışıyla farklı, aydın bir kent. İzmir farklı, dolayısıyla biz de farklıyız. Bizi kendi içlerine alamayanlar, bizi kendi arka bahçeleri yapamayanlar, gelip seçimden seçime şirin görünmeye çalışıyorlar. 'Ne olursa yaparız' diyorlar. Ama geçmişe bakalım. İzmir'e bir tanesi geldi 'faşist’ bir tanesi geldi 'itikatı zayıf', bir tanesi de 'gavur İzmir demedim ima ettim' ve en son da bir milletvekili gelip 'İzmirliler haşhaşi' dedi. Böylece içindekini, İzmir hakkındaki düşüncesini itiraf etmiş. İzmir'e bu ne kindir, bu ne nefretti? İzmir'i bu ne kıskanmaktı? Kıskançlıkla nefret arasında bu ne gidip gelmekti? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, İzmir hakkında ne türlü söz söylenirse, bunun cevabını vermek benim görevimdir. Çünkü sadece yol, arıtma, metro, vapur, tramvay için beni belediye başkanı yapmadınız. 'Bu kentin hakkını, bu kentin davasını, bu kentin insanın duygu ve düşüncesini, felsefesini koru' diye yaptınız. Biz de bu görevi yapmaya çalışıyoruz.”
Yorum Yazın