Bergama'daki 11 yıllık davada yine karar çıkmadı
İzmir’in Bergama ilçesinde, 5 Haziran 2005 tarihinde Dünya Çevre Gününü Bergama Çamköy’de kutlamak isteyen çevrecilere yönelik Koza Altın Şirketi çalışanlarının yapmış olduğu taşlı, yumurtalı saldırının davası Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Bergama'daki 11 yıllık davada yine karar çıkmadı
- Ege Postası
- 28.10.2016 - 13:30
5 Haziran 2005 tarihinde Dünya Çevre Günü’nü Bergama Çamköy’de kutlamak isteyen çevrecilere yönelik Koza Altın Şirketi çalışanlarının yapmış olduğu taşlı, yumurtalı saldırının davası Bergama 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 24 Ocak 2017 tarihine ertelendi. Mahkeme sonrası konuşan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç; “Çocuklarımızın geleceğini karartmalarına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Bergama 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde 27.Celse’si görülen davaya Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyeleri, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Ege Çevre Platformu, Foça Çevre Platformu, Dikili Çevre Gönüllüleri ve Bergama Çevre Platformu üyeleri de katılarak destek verdi. Davayı Türkiye Barolar Birliği’nin gözlemci sıfatıyla Av.Ali Arabacı’da katıldı.
BU BİR FETO KUMPAS DAVASIDIR
Mahkemede konuşan sanık Av.Arif Ali Cangı’nın müdafii avukatı Enis Dinçeroğlu; “Bu bir FETO kumpas davasıdır. Bu kirli kumpasın parçası olmayalım. Bu kumpasın içindeki tüm yargıçlar ve savcılar meslekten ihraç edilmiştir” dedi. Av. Dinçeroğlu daha sonra bir kez daha söz alarak; “Bu dava 15 Temmuz’dan önce açılmıştır. 15 Temmuzdan sonra deliller değişmiştir. Burada bir kumpas ve terör örgütünün bu davayı kurduğu bellidir. Kumpas üyelerinin büyük bir kısmı tutuklanarak meslekten ihraç edilmiştir. Bu hususta mahkememizden suç duyurusunda bulunmasını talep ediyoruz, bu yönde sizden cesur bir karar bekliyoruz” dedi.
DÜNÜN ANLI ŞANLI İŞ ADAMI BUGÜN DEVLETİN TERÖRİSTİ HALİNE GELMİŞTİR
Müdafii avukatlarından Av. Ömer Kavili ise Koza Altın Madeni sahibi sanık Akın İpek’in olayların yaşandığı gün saldırganların başında komut yağdırırken video görüntülerinin bulunduğunu ifade ederek, bu konuda onlarca tanık beyanı bulunmasına rağmen sanığa hiçbir soru sorulmadığını ifade etti. Av. Kavili; “Çünkü sanık o tarihte yandaş medyada memleketin yılda 9 ton altın üreten şirketin sahibi olarak tanıtılmakta idi. Oysa bugün aynı kaynaklar aynı pervasızlıkla aynı sanığın silahlı terör örgütü üyesi ve çete üyesi olduğunu yayınlamakta. Dünün anlı şanlı iş adamı bugün devletin teröristi haline gelmiştir” dedi.
AKTİVİSTLERE GÖZDAĞI VERMEK İÇİN SANIK YAPILDIM
Mahkemede davanın avukatıyken sanık durumuna da düşürülen Av.Arif Ali Cangı ise; “Akın İpek’in sanık olmasını sağlayan itirazı yaptığım için, öç almak ve rövanş almak için hukuka aykırı biçimde hukuksuz, çıkar ilişkileri ile olağandışı yollarla sanık yapıldım. Sanık olmam kendim için yüksünülecek bir durum olmasa da davanın kendisi, çevre koruma, yaşamın savunulması davası ile doğrudan ilgili olması nedeniyle ekoloji ve çevre aktivistlerine göz dağı verme niteliğindedir” dedi ve derhal beraat kararı verilmesini talep etti.
SONUÇ
Mahkeme bilirkişi raporuna yapılan itirazlar doğrultusunda bilirkişi raporu aldırmak üzere Ulusal Kriminal Bürosuna gönderilmesi ve bu celse bulunan diğer taleplerin celse arası değerlendirilmesi için 24 Ocak 2017 tarihine ertelendi.
ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KARARTMALARINA MÜSAADE ETMEYİZ
Mahkeme sonrası ise Bergama Hükümet Konağı önünde bir basın açıklaması yapıldı. Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ise; “Bergama çevre mücadelesinin simge kentlerinden birisi. Geçmişten buraya onurlu bir mücadeleyi tüm Bergamalılar ve buradaki avukat dostlarımızla birlikte sürdürüyoruz. Bergama sadece geçmişte değil, bugünde çevre konusunda ki duyarlılığını koruyor. Önümüzdeki yıllarda da böyle olacak. Bizim havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletmeye kalkışanlara, yaşam alanlarımızı yok etmeye çalışanlara, çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışanlara karşı bu mücadele devam edecek” dedi.
BU BİNADA ADALET YOK
Av. Ömer Kavili; “Bu dava 2005 yılındaki saldırının davası olarak halkın sürüm süründürüldüğü, devletin memurlarının sadece günü kurtarmak olarak yaptıkları bir işleyiştir. Bu sarayda, bu binada adalet falan yok. Bu dava şu andaki hali ile öyle görünüyor ki bir dönemin muktediri olan o sanıkların, şu anda kaçak olanların, 9 ton altın çıkartıyorum diyen şirket sahiplerinin, zaman aşımı perdesinin arkasına saklanıp aklanacakları bir hale gelecektir. Biz yıllar önce avukatlar olarak bunu gördük ve söyledik. Ve şu ana kadar mahkeme hiçbir işlem yapmadı” dedi.
YAŞAM SAVUNUCULARINI SİNDİRİP, KORKUTAMAZLAR
Avukat Arif Ali Cangı ise; “Türkiye Ekoloji Hareketini sindirme davasının bir başka duruşmasına girdik. 5 Haziran 2005 tarihinde madencilerin taşlı yumurtalı saldırısına uğrayan ekoloji hareketi üyeleri, yaşam savunucuları sanık yapıldı. Bir süre sonra olağanüstü yollarla onların avukatı olarak ben sanık yapıldım. O sanık yapılma sürecinin hukuksuzluğu, sanık yapanların nasıl kumpas kurduğunu ortaya çıkmış vaziyette. Buradan şu mesajı vermek istiyorum. Her ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu tür davalarla yaşam savunucularını sindiremezler, korkutamazlar. Bizim hayatta duruşumuz, Anayasanın 56.maddesinde ifade edilen, ödev yüklenen çevre sağlığını ve canlı yaşamını korumaktır” dedi. Türkiye Barolar Birliği’nin gözlemci sıfatıyla duruşmaya katılan Av.Ali Arabacı ise; “Bu mücadele öyle bir iki taraflı bir mücadele değil çok yanlı bir mücadeledir. Bizim yanımızda sadece halk vardır” dedi.
Yorum Yazın