Bergamalı kadınlar ata mirası halıcılığa sahip çıkıyor
İzmir'in Bergama ilçesinde yok olmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan halıcılık, kadınlar tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Turizm ve Kültür Bakanlığı Dokuma Sanatçısı Kadriye Yakar (63), halıcılık kültürünün yok olduğunu, ata kültürüne sahip çıkılması gerektiğini belirterek, "Hedefimiz; Bergama halılarının yok olma kültüründen uzaklaştırıp, günümüze taşımak. 2000 çeşidin üzerinde Bergama halı ve kilimleri var" dedi.
- Ege Postası
- 10.12.2024 - 11:45
- Güncelleme: 10.12.2024 - 12:42
Yüzyıllardır Türklerin çadırlarını kapladıkları, duvarlarını süsledikleri, evlerine serdikleri halılar, kültürümüzün önemli parçalarından birini oluşturuyor. Günümüzde yok olmaya yüz tutan halıcılık mesleği, halıcılığın önemli merkezlerinden biri olan Bergama'da yaşatılmaya çalışılıyor. S.S. Bergama Halıcılık ve El Sanatları Geliştirme Yoğun Emek Pazarlama ve İşletme Kooperatifi'nde, Kız Bergama, Yağcıbedir, Holbein başta olmak üzere yörenin halılarını dokuyan kadınlar, unutulmaya yüz tutmuş ata kültürlerine sahip çıkıyor.
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı, Turizm ve Kültür Bakanlığı Dokuma Sanatçısı ve S.S. Bergama Halıcılık ve El Sanatları Geliştirme Yoğun Emek Pazarlama ve İşletme Kooperatifi Kurucusu Kadriye Yakar, Bergama Halk Eğitim Merkezi'nde halı öğretmenliğinden emekli olduktan sonra kooperatifi kurduğunu belirtip, "Dünyaca ünlü Bergama halıları yok olmaya yüz tutmuştu, tanıtımı yapılmıyordu. 2009'da emekli olduğumda yetiştirdiğim öğrencilerimle kooperatifi kurduk. Bergama halılarını gün yüzüne çıkardık. Şu anda da İzmir Kalkınma Ajansı ile Bergama halılarını UNESCO'ya taşımak için çalışıyoruz. Köylerde ve merkezdeki kadınlarımıza tezgah imkanı sağladık, üretimlerine destek verdik. 150'yi aşkın kadın evlerinde ve köylerde üretim yapıyor" dedi.
'EN BÜYÜK ÖZELLİKLERİ ÇİFT DÜĞÜM OLMASI'
Halıcılık kültürünün yok olduğunu ifade eden Yakar, "Sahip çıkılması gereken bir kültür. 14'üncü yüzyıldan günümüze kadar olan halılarımızı gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. 5'inci yüzyıla ait Bergama halılarının olduğunu duydum. Her birinin hikayesi ayrı. Beni çok üzen yanı, günümüze sadece 'Kız Bergama' halısını taşımaları. Bergama'nın simgesi sadece Kız Bergama halısı olarak biliniyor. Halbuki dünyaca ünlü ressamların tablolarına konu olan, Berlin'de, Londra'da dünyaca ünlü müzelerde sergilenen Bergama halıları var. Bergama geçmişte halı üretim merkeziydi. 16'ncı yüzyıldan 19'uncu yüzyıla kadar dünyaya yayılan, Uşak'a, Antalya'ya kadar uzanan Bergama halısı motifleri var. En büyük özellikleri çift düğüm olması, yün oluşu, kök boyayla dokunması. Önemli olan bunları yaşatabilmek, günümüze kadar taşıyabilmek. Özel tasarım çalışmalarını da yapıyoruz ama hedefimiz; Bergama halılarının yok olma kültüründen uzaklaştırıp, günümüze taşımak. 2000 çeşidin üzerinde Bergama halı ve kilimleri var. Köy çalışmalarımızla 'Cicim' halılarımızı gün yüzüne çıkarıyoruz, kadınlarımıza malzemesini veriyoruz. Yok olan, ata kültürümüzü, orta Asya'da Türklerle başlayan halıcılığın yaşatılması için büyük mücadele veriyoruz. Sadece Bergama halılarını değil, ülkemizi de ünlü bütün bölgelerin halılarını önemsiyoruz, yapıyoruz" diye konuştu.
'MESLEK LİSELERİNDE HALICILIK DERSİ VERİLMELİ'
Bergama halısının 2 metrekare olduğunu, tek kişi tarafından 2 aya yakın bir sürede dokunabildiğini belirten Yakar, kooperatif çatısı altında yıllık ortalama 200 halı üretildiğini dile getirdi. Meslek liselerinde derslere halıcılık bölümünün eklenmesi gerektiğini vurgulayan Yakar, "Eğer ki yok olmasına gönlümüz razı olmuyorsa mutlaka el işi teknik derslerine eklenmeli. Zamanında ilkokullarda bile vardı, yine verilmeli. Çocukların el kaslarının gelişimini destekler. Halı yaparken rahatlarlar, yünün sakinleştirici özelliği var. Zamanı gelince de el becerisi kazanırlar. 12 yaşında başladığım için bu mesleği bugünlere kadar getirebildim" dedi.
'KIYMETİ BİLİNMİYOR'
Bergamalı olduğunu 3 sene öncesine kadar ev hanımı olduğunu dile getiren Feyza Uygun (48), 3 yıl önce kursa başlayarak halıcılık ve dokuma eğitimi aldığını söyledi. Uygun, "Kursta başladım, çok hoşuma gitti, kurs bitti ama halıyı bırakamadım. Dokumacılık çok köklü, bizlere ait bir meslek. Desenlerin konuştuğunu düşünüyorum. Burada geçirdiğimiz zaman çok zevkli ve anlamlı geliyor. Dokuduğumuz halılarla sanki insan hikayelerini anlatıyoruz. Çünkü her desenin farklı bir dili var. Köklü bir meslek olduğu için devam ettirmemiz gerektiğine inanıyorum. Dokumacılığı çok fazla merak eden yok. Keşke insanlarımız gelseler, öğrenseler ve dokusalar. Kıymeti bilinmiyor. El dokuması, biraz zahmetli bir meslek. Evde el dokuması halıları korumak da çok zor ama çok sağlıklı. Yüzde 100 yün malzemelerden üretiyoruz. Yün insan sağlığı için de çok faydalı" diye konuştu.
'GENÇLERİMİZİN BU İŞİ YAPMASINI İSTERİM'
Bergama'da doğup büyüdüğünü, anne ve babasının yönlendirmesiyle halı dokumaya 13 yaşında başladığını dile getiren Ülkü Gülkin (45) ise "Bu işte 30 sene geçti. Orada Kadriye hocamla tanıştık. İyi ki de tanışmışım. Bu işe başladık, harika bir şekilde devam ediyoruz daha da sürdürmeyi düşünüyorum" dedi. Bergama halılarının yünü, doğallığı ve kök boyaması ile öne çıktığını belirten Gülkin, "Gençlerimizin bu işi yapmasını isterim. Önemi çok büyük. Artık yok olmaya yüz tutmuş bir meslek. Cıvıl cıvıl gençlerimiz gelse, bu işi yapsa ne güzel olur" diye konuştu. (DHA)
Yorum Yazın