Biber gazlı şiddet delil dosyasında

MANİSA'nın Soma İlçesi'ne bağlı Yırca Mahallesi'nde, iş makinelerinin, bir hafta önce 6 bin zeytin ağacını sökmesiyle büyük üzüntü yaşayan köylüler, bir de özel güvenlik görevlilerinin, kendilerinden dayak yediğini söyleyip şikayetçi olmasıyla ikinci bir şok daha yaşadı.

Ege Postası
13.11.2014 - 13:37

Kolin Grubu, termik santral kuracağı alanda, köylülere ait zeytin ağaçlarını, Bakanlar Kurulu'nun verdiği 'Acele kamulaştırma kararına' dayanarak kesmek istedi. Ancak her seferinde gerek köylülerin, gerek çevrecilerin ve gerekse de CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel'in müdahaleleriyle, buna engel olundu. Fakat geçen perşembe günü saat 20.00 sıralarında, santralin yapılacağı Yırca Mahallesi'ndeki zeytinliklerin bulunduğu bölgeye, firma bu kez, ağaç kesimi yapmak üzere iş makinelerini, iki otobüs dolusu özel güvenlik görevlisiyle gönderdi. İş makineleri, kısa sürede 6 bin zeytin ağacını köklerinden söküp, kırıp ağaç katliamı yaptı. Bölgede zeytinlerin kesilmemesi için nöbet tutan köylülerin direnişinden de sonuç alınamadı.

KÖYLÜLERİN ELLERİ KELEPÇELENDİ, BİBER GAZI KULLANILDI

Tamamı jiletli ve dikenli tel örgüyle kapatılan arazide, iş makinelerinin önünde etten duvar ören özel güvenlik görevlileri, biber gazı kullanıp etkisiz hale getirdikleri köylülerden Mehmet Öksüz, Kamile Çiftçi, Kerem Özkılınç ile Yırca'da zeytinliği bulunan avukat Hasan Namak'ı da kelepçeledi. Özel güvenlik görevlilerinin kullandığı ileri sürülen gaz fişeğinin kapsülünün isabet etmesi sonucu köylülerden Emin Özkılınç, başından yaralandı.

Bu arada, Danıştay 6'ncı Dairesi'nin, 'yürütmeyi durdurma' kararı vermesinin ardından, firmanın işten çıkardığı özel güvenlik görevlileri, firmanın kendilerini köylülere karşı kullandığını söyleyip bölgeden ayrıldı.

'FEYZİOĞLU'NDAN SERT YIRCA MESAJLARI' HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

Ancak bu sırada yaşanan şiddete rağmen özel güvenlik görevlileri, aralarında kadınların da bulunduğu köylülerden, kendilerini dövdükleri gerekçesiyle şikayetçi oldu. Bunun üzerine jandarma da, 'şüpheli' olarak köylülerin ifadelerini aldı. Köylüler, zeytinlerinin sökülmesinin ardından şikayet edilince, ikinci bir şok daha yaşadı.

O GECENİN YENİ ŞİDDET GÖRÜNTÜLERİ, ORTAYA ÇIKTI

Yaşlı kadınların da alarında bulunduğu köylüler, jandarmaya verdikleri ifadelerinde, hiç kimseye vurmadıklarını, zaten vuracak fiziksel güçlerinin olmadığını söyleyip, yaşadıkları şiddetti anlattı.

Bunun yanı sıra, 6 bin zeytinin söküldüğü geceye ait yeni şiddet görüntüleri de ortaya çıktı. Araziye girmeye çalışan köylülerin önünü kesen özel güvenlik görevlilerinin, biber gazı kullanmaları görüntülerde yeraldı. Ayrıca görüntülere yine, kullanılan biber gazından etkilenen köylülerin kiminin öksürerek, kiminin de yüzlerini tutarak dağılmaları, yaralanan köylülerin hastaneye götürülmesi sırasında insanların yaşadıkları panik anlarının da olduğu görüldü. Bu görüntüler de, köylülerin delili olarak dava dosyasına girdi.

O GECE KÖYLÜLERE DE ŞİDDET UYGULANDI

Görüntüleri hem jandarma hem de savcılığa sunan köylülerin avukatı Deniz Bayram, "Aslında o gece ağaçlara yapılan katliamın yanı sıra köylülere yönelik de büyük bir şiddet uygulandı. Kadınlar, yaşlılar yerlerde sürüklendi, tekmelendi, tartaklandı. Daha önceki görüntülerin yanı sıra, bu görüntüler de, kimin kimi dövdüğünü açıkca gösteriyor. Köylülerin nasıl panik halinde dağıldıkları, yaralılara müdahale etmek istedikleri ve nasıl ağaçlarının kesilmesine itiraz ettikleri görüntülerde var. Elbette bizim için de önemli bir delil durumunda" dedi.

KESİLEN AĞAÇLARIN ZEYTİNLERİNE HÜZÜNLÜ HASAT

17 yıldır çocuk gibi bakarak büyüttüğü yaklaşık 180 zeytin ağacını bir gecede kaybettiğini belirten köylülerden Cemil Çelikkaya, "Kesilen ağaçlarımızdaki zeytinleri ziyan olmaması için topluyoruz. Normalde bu hasat yaklaşık 20 gün sonra yapılması gerekiyordu. Sökülen ağaçların üzerinde mahsul toplama zor, iki büklüm olduk. Kolumuz, bacağımız ağrıdı. Ağaçlar kesilmeden 20 bin lira edecek mahsülümüz şimdi 3 bin lira etmez" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN DESTEK İSTEDİ

Köylülerden Hüseyin Kutlu ise zeytincilikle geçindiğini başka bir mesleği olmadığını belirterek, "Bu sene iyi bir hasat bekliyorduk. Şu an mahsulümüz yerlere döküldü. Bu zeytinin kilosunu dalından toplasaydık, 4-5 liraya satacaktık. Şu an için kilosunu yaklaşık 1.5 liraya dahi zor satacağız. Zaten yarısı da heder olmuş vaziyette. Yetkililerden bizi mağdur etmemelerini istiyoruz. Soma zaten 2014 yılında ülkenin gündeminden hiç düşmedi, önce maden faciası, şimdi de Yırca. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bizi görmesini istiyoruz. Somalı olarak bizim bu mağduriyetlerimizi gidermesini ve bize sahip çıkmasını bekliyoruz" dedi.

'HEM AĞLIYORUZ, HEM TOPLUYORUZ'

Ayşe Çelikkaya ise "Sabah erkenden işçilerimizle beraber geldik. Geldiğimizde zeytinlerimizin hepsini yere yatırmışlar. Burada şirketin güvenlikçileri ile kavga ettik. Şimdi de zeytinlerimizi toplamak için geldik. Zeytinlerimizin durumu görünce üzülüp, ağladık. Zeytinlerimiz perişan halde. Hepsini çiğnemişler, ezmişler" dedi. (DHA)