Binali Yıldırım'dan sonra yapılan ilk anket
AK Parti Genel Başkanlığı'na Binali Yıldırım'ın geçmesi sonrası yapılan ilk ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
- Ege Postası
- 23.05.2016 - 23:06
AK Parti'deki lider değişimi anket sonuçlarını değiştirmeye başladı. Binali Yıldırım'ın genel başkanlığıyla birlikte AK Parti oyları yükseliş trendine girdi. ORC Araştırma Sahibi Mehmet Murat Pösteki, en son anket sonuçlarına açıkladı. Pösteki'nin verdiği oy oranı verilerine göre, AK Parti yüzde 53 ile birinci parti konusunda. AK Parti'yi yüzde 24 ile CHP, yüzde 13 ile MHP takip ediyor. HDP ise en son anket sonuçlarına göre, yüzde 7 ile Meclis dışında.
ERKEN SEÇİM AK PARTİ'YE YARAR
Pösteki, olası bir erken seçimin en son anket sonuçlarına göre AK Parti'nin oy oranlarına olumlu yansıyacağı öngörüsünde bulundu.
Pösteki, “MHP yönetiminde yani Devlet Bahçeli kalsa da başka bir genel başkan da gelse MHP yönetimi devletin yanında olmadığı ve başkanlık sistemine destek vermediği takdirde MHP seçmeninin büyük bir bölümü devletten yana tavrını koyacaktır. Yapılacak ilk seçimde de MHP’ye oy vermeyecektir. Bu da MHP’nin baraj altı kalacağı anlamına gelir. Olası bir erken seçimin en çok yarayacağı parti AK Parti olacak. Olası bir erken seçimde HDP baraj altı, MHP’nin tutumuna göre her şey değişebilir. AK Parti’nin ise yarın seçim olduğu takdirde yüzde 52-53 bandının altına düşmeyeceği hatta daha da yükseleceği son araştırmalarda ortaya çıkıyor” dedi.
REFERANDUM OLURSA...
Seçmenin Başkanlık Sistemi'ne desteğinin arttığını da söyleyen Pösteki, "Vatandaş sistemin değişmesini istiyorsa referandum sandığını önüne koymasanız bile ilk seçimde AK Parti’ye 400 vekil vererek bunu gerçekleştirir” diye konuştu.
VATANDAŞ BİNALİ YILDIRIM'DAN NE BEKLİYOR'
Anket çalışmasının ikinci bölümünde ise vatandaşın yeni Başbakan Binali Yıldırım'dan beklentilerine ilişkin sorular soruldu. Anket sonuçlarını değerlendiren Pösteki, halkın beklentilerini şu şekilde sıraladı; - Yeni Anayasa ve Başkanlık sisteminin süratle hayata geçirilmesi.
- Terörün ve tüm unsurlarının etkisiz hale getirilmesi. Yani, PKK, IŞİD, DHKP-C gibi terör örgütlerine karşı silahlı mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi,
- Finans kaynaklarının kesilmesi ve terör örgütlerine yardım edenlerin önünü kesilmesi,
- Paralel Yapı ile mücadelenin daha caydırıcı ve sert olması,
- Sınırlarımızı tehdit eden tüm unsurlara karşı ekonomik ve diplomatik her türlü cevabın verilmesi
Yorum Yazın