Birlikte yaşadığı kişiyi öldüren kadın: Kazayla oldu
İzmir'in Buca ilçesinde, beş yıldır birlikte yaşadığı 35 yaşındaki Yaşar Uysal’ı, kendisine şiddet uygulayıp başka kadınla aldattığı iddiasıyla 7 yaşındaki kızının gözü önünde bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen 25...
- Ege Postası
- 29.05.2013 - 17:07
Olay, 30 Mart 2013 tarihinde, Çamlık Mahallesi 845 Sokak 24-A/1 numaradaki üç katlı binanın merdivenlerinde meydana geldi. Altı aydır işsiz olan oto elektrikçisi Uysal ile ev hanımı Bahar Ç., beş yıl önce birlikte yaşamaya başladı. İlk evliliğinden iki çocuğu olan Bahar Ç.’nin, Uysal'dan da bir çocuğu oldu. Nikahsız yaşayan çiftin birliktelikleri, iddiaya göre Bahar Ç.'nin şiddet görmeye başlaması üzerine son buldu. İddiaya göre olay günü Bahar Ç., aldatıldığını öğrenmesi üzerine kızları B.’nin gözleri önünde Yaşar Uysal ile tartıştı. Büyüyen tartışmada Bahar Ç., Uysal tarafından darp edildi. Öfkesine hakim olamayan Bahar Ç., Uysal’ı yanına aldığı çakıyla göğsünün sol tarafından ve sağ bacağından yaraladı. Uysal, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Zanlı Bahar Ç., işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, kasten adam öldürme ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarından ömür boyu ve 3 yıl hapis talepleriyle tutuklu yargılanan Bahar Ç., avukatı Ozan Dora, ölen Yaşar Uysal'ın babası Hüseyin Uysal, annesi Ziynet Uysal ve avukatları Emine Sarı katıldı. Bahar Ç., iki çocuğunun babası Yaşar Uysal'ı çok sevdiğini, olayın tamamen kaza sonucu meydana geldiğini belirterek, "Son zamanlarda bana karşı şiddet uygulamaya başladı. Geçen yıl da karakola gidip şikayetçi oldum. Beni iki yıldır başka bir kadınla aldatıyordu. Bu yüzden aramızda sık sık tartışma yaşanmaya başladı. Kendisinin araması olduğu için işyerini kapattı. Kenarda duran parayı, esrar ve alkolle bitirdi. Para bulmam için beni belediye ve kaymakamlığa gönderiyordu." dedi. Olay gecesi de Yaşar Uysal'ın alkollü geldiğini ve evde alkol almaya devam ettiğini söyleyen Bahar Ç., "Esrar ve alkol aldığı için sürekli bana şiddet uyguluyordu. Geçen yıl darp etti, rapor aldım. Üç gün kadın sığınmaevinde kaldım. Olaydan bir hafta öncede evi terkettim. Kıbrıs'a gideceğini söyleyip beni eve çağırdı, geri döndüm. Kendisi bir yere gitmedi, yine o kadından bahsetti. 'Benim hayatım bu, beğenmiyorsan git.’ dedi. Valizimi hazırlamak için yatak odasına girdim. Boğazımdan tutup yatağa attı, 'Gidersen seni öldürürüm.' diye tehdit etti. Büyük kızım B. ile birlikte dışarıya çıktık. Evde cep telefonumu unuttuğum için geri döndüm. Göğsüme sert bir şekilde vurdu. Astım hastası olduğum için yere yığıldım. Benim boynumdan tutup üçüncü kat merdivenlerinden aşağıya itmeye başladı. Birinci kata inene kadar boğazımı hiç bırakmadı. Başımı da sürekli duvara vurdu. Korkutmak ve kendimi korumak amacıyla cebimde bulunan çakıyı çıkarıp iki kez salladım. Göğsünden kan geliyordu. Tampon yapıp 112'yi aradım. Öldüğünü öğrendim. Böyle olmasını ben de istemezdim. Kendisini çok seviyordum. Bıçağı da kayınpederimin beni taciz etmesinden korktuğum için taşıyordum." şeklinde konuştu.
Şahit olarak dinlenen sanığın kızı B.D. ise, “Annemle babam, olay gecesi tartışıyordu. Annem evden çıktı. Merdivenlerin sonunda babam, annemin boğazını sıkıp yukarıya kaldırdı, yumrukla vurmaya başladı. Annem de cebinden çıkardığı bıçağı çıkarıp babama sapladı. Daha önce de tartışmaları oldu." dedi. Hüseyin Uysal da sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, “Sanık yalan söylüyor. Oğlumun kendi işi ve bankada parası da vardır. Sanık ile oğlum sürekli tartışıyordu." diye konuştu. Ziynet Uysal da sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı, eksik evrakların tamamlanması ve şahitlerin dinlenmesi için erteledi.
Yorum Yazın