Birol Soylu'dan parti içi mesajlar

EGEPOSTASI - Birol Soylu, “Gerçekten hararetli bir delege seçimi süreci yaşıyoruz İzmir’de. Bu hararetli seçim süresince arzu ettiğimiz olay partililer olarak delege seçimleri ayrışmalara, küskünlüklere neden olmasın. Yarın iktidar mücadelesinde kaybeden ve kazananlarla el ele omuz omuza bu mücadelenin sürdürülmesi lazım. Ama maalesef delege seçimlerinde sorun var. Biz adaleti önce kendi içimizde tesis etmek zorundayız” dedi. 

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI: 

Birol Soylu: Herkesin merakla beklediği konu nedi? Bütün seçimlerden önemli. Önemli seçim delege seçimi. Hatta delege savaşları diyenler de var. Gerçekten hararetli bir delege seçimi süreci yaşıyoruz İzmir’de. Bu hararetli seçim süresince arzu ettiğimiz olay partililer olarak delege seçimleri ayrışmalara, küskünlüklere neden olmasın. Yarın iktidar mücadelesinde kaybeden ve kazananlarla el ele omuz omuza bu mücadelenin sürdürülmesi lazım. Ama maalesef delege seçimlerinde sorun var. Biz adaleti önce kendi içimizde tesis etmek zorundayız. Kendi o küçücük hırsları uğruna ne tür antin kuntin dolap işleri döndüğünü hayretle karşılıyorum. Neyin savaşı b? Bu bir savaş olmadığı için delege seçimlerinde savaş olmaz. 

Karşıyaka Yalı Mahallesi’nde benim içinde bulunduğum grup her şeye rağmen seçimi aldı. Ama bu bir zafer değil. Bu bir demokrasi mücadelesidir. Kim kazandıysa alkışlanır. Kim kaybederse itiraz ediyor. Böyle giderse seçimler bitmeyecek. İzmir’in her tarafında seçim yarışı devam ediyor. Kim diyor, belediye başkanları dahil değil. Bulundukları makamları sonuna kadar kullanıyorlar. Kimine göre gayet doğal kimine göre adaletsizlik. 

Bütün delege seçimlerini dolaşıyorsun. En fazla okur yazar olan, en fazla siyasetin üst perdede yapıldığı il. Bu ilin içindeki lokomotif de Karşıyaka. Karşıyaka’ya yakıştı mı yaşananla? Yakışmadı. Çiğli’ye de Karabağlar’a da yakışmadı. Karşı listedeki arkadaşlarımın beni parçalayacaklarmış gibi baktığını gördüm. Gittim sarıldım. Biz beraberiz yoldaşlar dedim. Ne oluyor arkada? Tamam bir rekabet, heyecan olur. Bunların hepsini anlıyorum. Ama kin ve nefrete döndüğünde yarın toparlayamayız. Bir kez daha duyarlılığa davet ediyorum. 

Şu anda Bostanlı’dan diğer mahallelerden herkes Şemikler’e gitmiş çalışıyor. Ben daha gitmedim. Pazar günü orada kırmızı listenin kazanacağını biliyorum. Takım elbiseyi de kazandım. Uğur Yıldırım alacak. Hem paradan hem seçimden oldu. O kadar emin ki. Ama ben eminim. Neden biliyor musu? Kimseye sataşmayacağım. Uğur Yıldırım kardeşimiz ilçe başkanımız başımın tacı. Kardeşliğimde sorun yok. Akrabam da olabilir. Benim de kuzenim olabilir. Onda bir sorun yok. Sorun ne biliyor musu? Siyasette birini küçümsersen golü yersin. Yalı Mahallesi’nde o kadar parti emekçisi dışlandı, yok sayıldı, ötekileştirildi. Bize gelip liste birleştirelim diyen olmadı. Gel seni delege yazalım diyen olmadı. Ben hiçbir zaman saygısızlık yapmadım. Kimle siyaset yapacakları siyasi tercihleridir. Ali Engin bir hafta çalıştı biz seçimi alamayalım diye. Tek tek kimleri aradığını da söyleyebilirim. İlçe başkanı Ali Bey ile olunca benimle olamamak gibi bir handikapı yaşadı. İlçe başkanımız siyaseti iyi okuyamıyor. Gözünü iyi boyuyorlar. O kadar iyi niyetli ve iyi kalpli ki, seninleyim başkanım diyen herkesi yanında sanıyor. Partideki geçmişiniz uzun değil. Buna Kadir inanır bile inanmaz. Bizde dümen tümen tümen. Dolap bitmiyor bizde. Mayın tarlada yürüyemezsen patlar. Bastı patladı. Şimdi de seçilen delegeler başkanım yanındayım der, Alaattin Bey kaç imza toplad? 400 oy topladı, 200 küsur oy aldı. Oradaki kalabalık yanındayım dedi perdeyi kapatınca başka oy attı. Bizim kimin kaç kişinin sizi destekleyeceği önemlidir. 436 oyumuz vardı. Sandıktan daha az çıktı. Bana da yapıldı. 

Yalı  Mahallesi’nde seçimi birebir yaşadığım için konuşuyorum. Orada biz birliğimizi bütünlüğümüzü bozmadık. Ama o gün Karşıyaka Belediye Başkanımız –Türsen’in şov yaptı açıklamasına katılmıyorum- doğru duruş sergiledi. İki liste de benim partilim dedi ve oyunu kullanmadan gitti. Onu alkışlıyorum. Bostanlı’da il başkanı listeye yazıldı m? Bir listede vardı. CHP il başkanı yazılır kardeşim. CHP’nin ben Yalı’da oturuyorsam il başkanını yazarım. Yazmalıyım. 

Mithat Umutoğulları : Siz İzmir’in patronunu yazmak zorundasınız. Karşılıklı hoşgörü önemli. 

Birol Soylu: İl seçimi olsa, yüz tane oyum olsa, birini Asuman Bey’e vermem. Ama o makama saygı duymak partililiğin gereğidir. Hüseyin Mutlu Akpınar, mavi listede adı olmasaydı bunu yapar mıyd? Yapmazdı. Yapmama hakkı da vardı. Sen il başkanını yazmayarak Bostanlı’da seçimi kaybetmediğini nereden biliyorsu? Jest değil terbiye bu. Ben oradaydım. Cihan Bey’e sesleniyorum. Ben insanların vücut dilini iyi biliyorum. Beyaz listeden gelen delegeler nasıl Uğur Beyin değilse mavi listedekiler de Cihan Türsen’in değil. 

Mithat Umutoğulları: Cihan Türsen muhalif ekibin başında bir adam. Sürekli eleştiriyor sosyal medyadan. Bir mücadele veriyorsun ama delege olamıyorsun. Demek ki bir yanlışın var. Demek ki onu alkışlayanlar samimi görmemiş olabilir. Hoşgörülü olmak lazım. Bu hırs nedir' 

Birol Soylu: Yüksel Çakmur yazdı bak. Beyaz liste onun adını yazdı. Doğru yaptı. CHP’li olmanın bazı vecibeleri var. Saygı, sevgi, parti geleneği-hafızası. Bunlara dikkat edeceksin. Sen onları yok sayarsan olmaz. Karşıyaka’da kilit isim Adnan Alabay. Onun dediği olur. 

Mithat Umutoğulları: Adnan Alabay’a dikkat et dedim ilçe başkanı Uğur Yıldırım’a. Ve nitekim geldiğimiz noktada yedi sekiz mahallede etkili. Yarın Şemikler’i kazanırsa muhalefet, kırmızı liste, 160 delegasyonu olacak. Adnan Alabay dengeyi oluşturacak. Ya Akpınar cephesi ciddi bir taviz verecek. 

Alabay’ın eleştirilecek çok yanı var. Bu ülkede Aziz bey 397 yılla yargılandı, bir durum oluştu. Hangi niyetle ve amaçla alındı bilmiyoruz. İşin rengi ortaya çıkmadan Alabay’ı asanları unutmaması lazım üyenin. Sıktılar kafasına..

Birol Soylu: Adnan Alabay talihsiz şekilde ilçe başkanlığını bırakmak zorunda kaldı. İade-i itibar duygusu içinde olabilir. Onun için de bu hakkı vardır. Ya da bazıları özrünü kabul ettirir. Karşıyaka’dan ibaret değil İzmir. Birbirimize tahammül etmiyoruz. Mavi bir pankart astık. Karşı listeye hiçbir atıf yok. Karanfillerle insanları karşılıyoruz. Benim arkamda belediye var diyenler yan gelip yattı. Öbür ekip arı gibi çalıştı. İnandılar, kenetlendiler ve kazandılar. 

Bir pankarta tahammül edemediler. Biz partinin tüzük ve yönetmelikleri var. Pankarta sebep seçim iptal olsun dediler. İptal olacaksa tüm seçimlerin iptal olması lazım kardeşim. Biz birbirimize tahammül edeceğiz partililer olarak ki yarın o alanda birlikte omuz omuza çalışacağız. 

Mithat Umutoğulları: Eğer aynı şeyi ilçe ya da belediye yapsaydı, o pankart kaldırılır mıyd? Eskiden seçimler bitiminde herkes her şeyi unuturdu.