Böke'ye Boğaziçi Üniversitesi yasağı

CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Böke, Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü’nün bu yıl 18-19 Mart tarihlerinde düzenlediği Boğaziçi Yönetim ve Liderlik Zirvesi’nin 2. gününde, 19 Mart 2017 Pazar günü, saat 16.20 - 17.00 saatinde “Yeni Ekonomide Liderlik” konusunda bir konuşma yapacaktı. Ancak Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’nün isteği üzerine, Böke’nin konuşmasının programdan çıkartıldığı öğrenildi. 

UTANÇ TABLOSU

Böke konuyla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi:

“Eski bir akademisyen, siyasetin değişmesi gerektiğini düşünen birisi olarak, tam da yarını inşa edecek gençlere güç veren, konuşarak fikir üreten zemin olduğu için heyecanla kabul ettim. Ancak Rektörlük tarafından toplantıya katılmamamın daha doğru olduğu belirtilmiş. O nedenle buluşamıyoruz. Birbirimizle çok konuşmaya ihtiyacımız olan bir dönemdeyiz. Bu her tür düşünceden korkulduğunu gösteriyor. Niyet okuması yapılmış. Bir akademisyen siyasetçinin ne konuşacağını düşünerek engel olmak, özgürlüklere bakışımızın somut göstergesi. Oysa ben geleceğin liderleri ve siyasetin öznesinin onlar olduğunu, yarını değiştirmek için gençlerin bu günden bir birine el uzatması ve konuşması olduğunu söyleyecektim. Bu buluşmalara engel olmak, aydınlık yarınların inşasında engel olamaz. Özgür düşünce kendisini binaların dışına taşır ve üniversitelerin özgür düşünceye engel olduğu zeminler utanç tablosu olarak orada kalır.”

“REKTÖR ÜZERİMDE BASKI VAR DEDİ”

Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Bilgi Üniversitesi’nde yapacağı “Kadına Şiddete Hayır” konferansı da üniversite yönetimi tarafından engellendi. Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin davetlisi olarak Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü’ne giden Nazlıaka, rektörün paneli son dakika iptal ettiği bilgisini aldı. Nazlıaka, Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan’ın kendisini arayarak “Üzerimde çok baskı var” diyerek özür dilediğini anlattı. Nazlıaka şöyle konuştu:

“Üniversiteler şiddetin, engellemelerin değil; bilimin yuvasıdır. Muhalif kimliğimizden dolayı bizi salonlarda, kürsülerde, meydanlarda, üniversitelerde konuşturmamaya ant içenlerin, bu saatten sonra ‘Avrupa bizi konuşturmuyor’ deme hakkı da yoktur. Mağduru oynama konusunda iktidarın eline kimse su dökemiyor. Aynı mağdurlar işine gelmeyince bizlerin sesini kısmak için elinden geleni yapıyor. Ülkemizin ihtiyacı olan şey; baskıcı ve tek adamcı bir sistem değil herkesin kendini özgürce ifade ettiği demokrasi ortamıdır.”