Bornova'da mıcır ve taş ocağı tepkisi
İzmir'in Bornova ilçesine bağlı 6 mahallede yaşayan 70 bin kişi, sağlıklarına zarar verdiklerini iddia ettikleri mıcır ocağı ile taş ocağının kaldırılmasını istedi. Ormanlık alanda faaliyet gösteren, yerleşim yerlerine 300 metre uzaklıktaki ocakların KOAH, astım gibi hastalıklara neden olduğunu ifade eden Gürpınar Mahalle Muhtarı Osman Özdemir, "Gençlerin tabutlarını taşımak istemiyoruz" dedi. Mahalledeki futbol sahasında antrenman yapan bazı öğrenciler ise kirli havadan etkilenmemek için maske takmak zorunda kaldıklarını belirtti. Bornova'da mıcır ve taş ocağı tepkisi
- Ege Postası
- 06.04.2018 - 12:15
Bornova'da; Gürpınar, Kemalpaşa, Işıkkent, Doğanlar, Mevlana ve Ümit mahallelerinde yaşayan 70 bin kişi, çevrelerini saran taş ocakları ve mıcır tesislerinin yerleşim alanlarına yakınlığından şikayetçi. Tesislerin Pınarbaşı bölgesinin başına bela olduğunu söyleyen Kemalpaşa Mahalle Muhtarı Koray Doğru, "Mahalemiz gelişemiyor, sıkışıp kaldık. Ocakta yapılan patlatma işlemi nedeniyle çok fazla sorun yaşıyoruz. Çıkan toz, birçok hastalığa neden oluyor. Mahallede yaşayan vatandaşlar ciddi sağlık sorunları ile boğuşur hale geldi. Burada yaşadığımız sorunları dosya haline getirerek Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm siyasi partilere gönderdik. Yaşanan sağlık sorunlarını belgeleri ile birlikte yetkililere sunduk. Gereğinin yapılmasını istiyoruz" dedi.
Bölgede faaliyetini sürdüren ocaklara, siyasi partilerden de tepki geldi. Bornova Belediyesi'nin AK Partili Meclis Üyesi Mehmet Arıcı, Türkiye'nin hiçbir bölgesinde yerleşim yerlerine bu kadar yakın mıcır ocaklarının bulunmadığını ileri sürerken, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Bülent Çetinkaya ise tesislerin olduğu alanda ciddi çevre katliamının yaşandığını savunarak şunları söyledi:
'"Burada hem Zeytincilik Yasası'nı, hem de Orman Yasası'nı çiğneyerek birtakım işler yapıldı. Orman alanında kurulan tesislerde çalışan iş makineleri ve kamyonların, şehir içine girmemesi için makilik alan katledildi. Ayrıca önümüzdeki yıl bu bölgede bir lise inşaatı başlayacak ve lisenin yapılacağı alan mıcır ocağına 300 metre mesafede. Biz bu tesislerin kaldırılarak, tahrip edilen orman alanlarının yeniden ağaçlandırılmasını istiyoruz."
'KOAH HASTALIĞI ARAŞTIRILSIN'
Pınarkent Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Birol Turhaoğlu da ocaklara ruhsat verilmemesi gerektiğini ifade etti. Gürpınar Mahallesi İlkokulu'nun, ocaktaki her patlatma işleminde sarsıldığını ve okuldaki çocukların 'deprem oluyor' diye kendini dışarı attıklarını söyleyen Birol Turhaoğlu, "Evlerimizin camlarını açamıyoruz. 500 öğrencinin psikolojisi bozuldu. Sağlık Müdürlüğü buradaki KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) hastalarının sayısını araştırsın. Bundan 5 yıl önceki sayı kaçtı, şimdi kaç' Burada korkunç derecede bir çevre katliamı var. Memleket için mıcır ve çimento fabrikalarının olması gerektiğine inanıyoruz, fakat halk sağlığını tehdit edecek bir mesafede bir tesis istemiyoruz" diye konuştu.
Pınarbaşı Esnaf Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Mustafa Kanöz ise şunları söyledi:
"Biz, torunlarımızı, evlatlarımızı düşünüyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz KOAH hastası oldu. Pınarbaşı'nda daha önce böyle bir sorun yoktu. İki maden ocağı var bölgede, ikisinin tozu olduğu gibi mahallemizde. Mahalleden biri çıksın 'Ben bu tozdan rahatsız değilim' desin, Türkiye'yi terk ederim. Biz bu kadar sıkıldık bu durumdan."
Gürpınar Mahalle Muhtarı Osman Özdemir de genç yaşta ölmek istemediklerini söyledi. Gençlerin tabutlarını taşımak istemediklerini dile getiren Özdemir, çimento fabrikalarının kaldırılması halinde sorunun da ortadan kalkacağını belirtti.
ÇED İPTAL DAVASI AÇACAKLAR
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) İzin ve Denetim Genel Müdürülüğü tarafından kurulan ve hava kalitesini ölçen cihazdan aldıkları sonuçların vahim olduğunu söyleyen mahalle sakinlerinden Ayhan Gümüşer, "Mıcır ocağının yarattığı hava kirliliğini ölçmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Müdürlüğü'ne müracaat ettik. Buraya hava kalitesini ölçmek için seyyar bir cihaz getirdiler. Cihaz, iki ay boyunca havayı gece ve gündüz ölçtü. Elimizdeki belgeye göre, buradaki konsantrasyon değeri PM10. Partikül madde (hava kirleticiler) konsantrasyon değerleri 23 gün aşılmış. Yani havada, insan sağlığına zararlı partikül maddeler fazlasıyla var. Burada 10 çocuktan 3'ü astım hastası olarak doğuyor. Şu anda bizim havamız zararlı, bu havayı solumamamız gerekiyor. Elimizdeki bu resmi belge ile ÇED iptal davası açacağız. Birileri burada yatırım indiriminden yararlanıp, devlete bir kuruş vergi vermezken, bizler her gün çeşitli hastalıkların pençesinde can çekişiyoruz" dedi.
MASKE İLE ANTRENMAN
Pınargücü Spor Kulübü futbol takımında oynayan ve Kemalpaşa mahallesinde bulunan futbol sahasında antrenman yapmak zorunda kalan öğrenciler Mehmet Akif Kaça (15) ile Kadir Özbudak (15), kirli havadan etkilenmemek için antrenman sırasında maske takıyor. Mehmet Akif Kaça, "Burada bulunan ocaktan çevreye çok fazla kirli hava yayılıyor. Biz de bu nedenle antrenman yapamıyoruz. Maske kullanmak zorunda kalıyoruz" diyerek dert yandı. Kadir Özbudak da sağlığını korumak için maske taktığını anlattı. (DHA)
Yorum Yazın