Buca Kaynaklar'da taş ocağı isyanında son perde: Yeni kriz kapıda
Buca Kaynaklar'da yöre halkının taş ocaklarına karşı başlattığı çevre direnişi devam ediyor. Daha önceden Kaynaklar ve Gökdere'de açılacak kil ocağı ve taş ocağı projesinden vazgeçtiğini açıklayan Batı Çim firması yetkililerinin bölgede keşif ve teknik incelemelere başlaması çevre halkı ve sivil toplum örgütlerini gergin bir bekleyişe sürükledi. Buca Kaynaklar'da taş ocağı isyanında son perde
- Ege Postası
- 29.06.2015 - 13:13
FİRMA YENİDEN ÇALIŞMA BAŞLATTI
Buca Kaynaklar'da halka ait tarım alanları ve orman arazileri ile çevrili birinci derece doğal sit alanlarında başlayan taş ocağı kavgası yeniden başladı. Kaynaklar ve Gökdere bölgesinde halkın karşı çıktığı ve art arda gerçekleştirdiği eylemlerle protesto ettiği taş ocakları projesiyle ilgili tartışmalar son gelişmelerin ardından bir kez daha alevlendi. Firmanın tekrar ÇED başvurusu yapmaya hazırlandığını belirten ve geçtiğimiz aylarda alana gelerek teknik inceleme ile ölçümler yaptığını söyleyen bölge halkı yeni bir çevre mücadelesi için hazırlıklara başladı. Bölgede hayata geçecek taş ocakları ve kil ocakları gibi yatırımların yöredeki çevreye büyük bir zarar vereceğini belirterek "Kaynaklar çöl olmasın" diyen ve beş bini aşkın imza toplayan halk, firmanın yürüttüğü çalışmaların ardından tedirgin bir bekleyişe girdi.
"SU UYUR, SEMAYE UYUMAZ"
Batı Anadolu Çimento A.Ş. tarafından bölgede kurulması planlanan ancak daha sonra gelen tepkiler üzerine firmanın projeden vazgeçerek iptal kararını açıkladığı tesisle ilgili kaygıların giderek arttığını açıklayan Kaynaklar Mahallesi Muhtarı ve ÇEV-DER Başkanı Erhan Şen, bölgenin rant hedefi haline geldiğini söyledi. "Su uyur sermaye uyumaz" diyen ve mücadeleden vazgeçmeyeceklerini açıklayan Şen, "Firmanın vazgeçtiği yönündeki açıklamasını samimi bulmuyoruz ve şu an aynı kaygılarımız devam ediyor. Fırsat kolluyorlar. Yaşanan gerginliğin sona ermesini bekliyorlar ve tekrar başvuru yapacaklar. Uyanık olmak zorundayız. İptal açıklamasının ardından yine aynı firmanın yetkilileri geçtiğimiz aylara kadar buraya gelerek teknik inceleme ve ölçümlere başladılar. Bizler ise müsaade etmedik. Mahkeme dahi tesise verilen izinlerin ve ÇED kararlarının hukuksuz olduğuna kanaat getirerek iptal kararı verdi. Yargı tarafından durdurulan bu proje için firmanın ısrarı devam etmekte. Kendilerine çıkardığımız 60 sayfalık "Kil Ocaklarına Hayır" adlı dergi ile açık mektup gönderdik. Kaynaklar halkı burada taş ocağı istemiyor" sözleri ile bölgedeki son gelişmeleri özetledi.
"BU NASIL ÇELİŞKİ'"
Geçmişte firmanın planladığı üç ÇED toplantısını halkın gayretleri ile iptal ettirdiklerini hatırlatan Kaynaklar Muhtarı Şen ayrıca taş ocaklarına verilecek izinlerin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağını savundu ve, "Eğer proje tekrar gündeme gelirse yine mücadele edeceğiz ve çevrenin yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Devlet bir yandan burada organik tarımı destekliyor, diğer yandan aynı alanın yanı başında taş ocaklarına ruhsat veriyor. Böyle şey olur m? Burası birinci derece doğal SİT alanı. Aynı zamanda Tahtalı Barajı koruma havzası içerisinde. Köylüye hayvanlarını koyacak kümes için bile izin verilmiyor. Bu nasıl bir çelişk? Biz doğamızın ve çevremizin kirletilmesine karşıyız. Zehir solumak istemiyoruz. Taş ve kil ocakları yapılmak istenen yer yerleşim merkezi ile iç içe olup orman alanı üzerindedir. Toz, gürültü, çevre kirliliği bölgeyi olumsuz etkiler" diye konuştu.
"BUCA HALKI İZİN VERMEYECEK"
Geçtiğimiz yılki eylem sürecinde halka birlikte önemli bir çevre mücadelesinin altına imza atan Buca Kent Konseyi Başkanı Avukat Mürüvet Balcılar ise, "Geçen yılki eylemlerde Kent Konseyi olarak tavrımızı net şekilde ortaya koyduk. Firma buradan vazgeçtiklerini açıkladı. Ancak, burası sermayenin vazgeçebileceği bir alan değil. Burayı sürekli gündemde tutmak isteyeceklerdir. Buca halkı buna izin vermeyecektir. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, halk bizzat bu mücadelenin içerisinde. Halk taş ocağı istemiyor. Halka rağmen bunu yapamazlar. Bunu üç kez denediler, ama başaramadılar. Halk yeşilini, doğasını savunuyor ve anayasal haklarına sahip çıkıyor. Çevre ve yaşam hakkı geriye dönük telafi edilebilecek değildir. Aynı durum tekrar yaşanırsa halk buna izin vermeyecektir" diye konuştu.
MAHKEME İPTAL ETMİŞTİ
Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından Batıçim adına ruhsatlandırılan 49 hektarlık alanın 11 hektarlık bölümünde kil ocağı planlanıyor. Bu alanda 2007 yılında “ÇED gerekli değildir” belgesi alınan yerdeki üretim faaliyetleri, mahkeme kararıyla durdurulmuştu. Mahkeme, İZSU'nun açtığı davada Tahtalı Baraj Havzası içindeki alanda rapor olmaksızın taş ocağı açılamayacağına dair karar vermişti. Çıkartılması planlanan yıllık 150 bin ton kil, 18 kilometre mesafedeki faaliyet sahibi tarafından işletilen çimento fabrikasına gönderilecekti. Üretim yapılacak toplam 49 hektarlık alanın bir kısmı orman, bir kısmı ise şahıs arazisi içinde yer alıyor. Faaliyet alanının tamamı ise orman sahasında bulunuyor. Firmanın Gökdere Köyü'ne 300 metre mesafede bulunan 350 bin metrekarelik alanı Orman Bakanlığı’na başvurusu neticesinde üretim faaliyetleri için kiralaması da geçmişte yöre halkının büyük tepkisine yol açmıştı.
Yorum Yazın