Dolar 34,3088
%0.21
Euro 37,3576
%-0.04
Altın 3.034,910
%0.48
Bist-100 8.864,00
%1.61

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Buca sohbetlerinde “Türkiye’nin geleceği” tartışıldı

Buca sohbetlerinde “Türkiye’nin geleceği” tartışıldı

Buca Atatürkçü Düşünce Derneği, Buca Kent Konseyi ve Buca Belediyesi’nin “Buca Sohbetleri” başlığı altında gerçekleştirdiği “Türkiye nereye gidiyor” konferansına katılan siyasiler ve gazeteciler düşüncelerini özgürce paylaştı.

  • Ege Postası
  • 21.01.2013 - 11:40

İZMİR- “Türkiye nereye gidiyor” konulu toplantıda Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı  ve Buca ADD Başkanı Şahin Yücel ev sahipliğini üstlenirken, CHP PM üyesi  İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş, Vatan Gazetesi Köşe Yazarlarından Can Ataklı ve Mustafa Mutlu katıldı.

 Buca Eğitim Fakültesi’ndaki konferans büyük ilgi gördü.  Vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleşen sohbete  ev sahipliği yapan Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı,  Bulgaristan’da Hak ve Özgürlükler Hareketi Genel Başkanı Dr. Ahmet doğan’a gözünün önünde yapılan suikastı anlattı. Tatı, Doğan’ın Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkan bir lider olduğunu belirtirken, katılımcılara ülkemizin dış medeniyetlerin gözünde nasıl göründüğünü ve gelecek nesillere nasıl bir Türkiye bırakılmasının altını çizdi.

Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, hükümetin Türkiye’yi dışarıda anlatırken önce Mustafa Kemal Atatürk’ün çizmiş olduğu sınırlara sahip çıkması gerektiğini söyleyerek kendisinin yurtdışı gezisinde yaşadığı bir olayı belgeleri ile katılımcılarla paylaştı. Balkanlarda 2006 yılında basımı yapılmış bir Coğrafya kitabında Kürdistan sınırlarının çizildiği ve Türkiye’nin parçalanarak başka bir devletin de varlığı yalanının tüm dünyaya sergilendiğini söyledi. Tatı, “Türk hükümetinin görevi dışarıda Türkiye’yi nasıl anlatması gereki? Öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün bizlere bıraktığı sınırları anlatmaktır. Elimde bulunan Coğrafya ve Atlas’ta Türkiye’nin sınırlarının parçalandığı ve başka bir devletin kurulduğu görünüyor. Bunlara ülke ve devletin büyükleri müdahale etmiyor. Türkiye nereye gidiyor sorusunu tartışıyoruz burada ve bu ülkenin askerleri, gazetecileri, milletvekilleri cezaevlerinde. Belediye Başkanlarının üzerinde baskılar zaten gözler önünde. Ceketlerimizin üzerinde yer alan Atatürk rozetlerinin de yasak olacağı günler yakındır diyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Mustafa Kemal’imiz öyle bir sınırlar atmış ki salla salla yıkılmaz. Bazı gazetelerde görüyorum Türkiye iyiye gidiyor diye yazıyorlar. Ben çok merak ediyorum ülke iyiye giderken bu ölçümü nasıl yapıyorlar. Bize de bunu göstersinler de bizde rahat nefes alalım” dedi.

 2023 rövanşsa biz Atatürk’ün torunlarıyız

 Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, mevcut hükümetin 2023 projesinin altında yatan gerçeği merak ettiğini vurgulayarak şunları söyledi;

 “Hedefleri 2023. Ben bu 2023 ne olduğunu halen daha merak ediyorum. 2023 Türkiye’nin önünde açılacak bir çığ mıdır, bir devrimidi? Yoksa 2023, 1923 Cumhuriyetten alınacak bir rövanşımıdı? Eğer Cumhuriyetten alınacak bir rövanşsa biz Mustafa Kemal Atatürk’ün torunlarıyız. Hiç kimse bizi yıkamaz”    

 Türk sözü kaldırılıyor

 Konferansta siyasiler adına mikrofon başına geçen bir diğer isimse CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi Birgül Ayman Güler oldu. Güler, hükümet politikasını yansıttığı konuşmasında hükümet ile PKK arasında pazarlık yapıldığını söyledi.

Birgül Ayman Güler,  Türkiye’nin yörüngesinin değiştirilmek istendiğini ifade etti. Güler, “Türkiye’nin önünde iki siyaset var. Siyasetlerden biri Anayasal Vatandaşlık diğeri Ulusal Vatandaşlık adını taşıyor. Anayasal Vatandaşlık T.C.’li olmak, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmak ya da Türkiyeli olmak önerisinde bulunuyor” dedi.

Anayasal vatandaşlık tanımının farklı gruplar tarafından farklı farklı yorumlandığını dile getiren ve AKP’nin Anayasal vatandaşlık tanımına açıklık getiren Güler; “AKP şöyle diyor; eğer biz kendimizi etnik kimliğimizle tanımlarsak Türk ile Kürt gerçek kardeşliğini hissedemez ama asli kimliğini Müslüman olarak görürlerse hangi milliyetten hangi dilden, hangi coğrafyadan, hangi sosyal sınıftan olursa olsun bütün müminleri bu kimliğin içine koyabiliriz. Nurcu – Gülenci anlayışa göre milli devlet, dini devleti öldürmüştür. Müslüman dünyası milli devletler tarafından parçalanmıştır. Biz Müslümanlık ortak paydasında büyük ümmeti istiyoruz diyorlar” dedi.

 Türk lafını kaldır yapıverelim bitsin, bu kavga dinsin!

 Anayasal vatandaşlık ile çok kültürlü bir toplum yaratmak ve bu toplumun toplulukları itibariyle haklandırılmasının amaçladığını belirten Güler, “Anayasal vatandaşlığın hem nurcuların hem de BDP’li kürtçülerin ağzındaki geri plan budur. Anayasa’da Türk yazıyor da bak geldiğimiz hale iş çözülüyor m? Anayasa ‘da yazı verelim be kardeşim Anayasa’da yazdık diye öyle bir şey yok ki bazılarımız kendilerini Türk hissetmiyor. Kavga buradan çıkıyor, Anayasa’ya bir şey koy demiyorlar. Zaten ama Türk lafını kaldır yapıverelim bitsin, bu kavga dinsin diyorlar.  Eşit Anayasal denilen çöküşe yeşil ışık yakıyorlar” dedi. Gün boyunca süren Buca sohbetlerinin bir bölümü de soru cevap şeklinde gerçekleşti. Katılımcılar merak ettikleri konuları usta gazetecilerden İmambakır Üküş, Can Ataklı ve Mustafa Mutlu’ya sorma fırsatı yakaladılar. Yazar Mustafa Mutlu Hükümetin Öcalan ile kurduğu iletişimi eleştirirken, Can Ataklı yurttaşların karşı çıkışlarını toplum ile paylaşarak sürdürmesi gerektiğini söyledi.


Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.