Bankacılık işlemlerinde hareketli günler yaşanıyor. Bir yandan kartlara getirilen sınırlandırma, bir yandan borçların yükü... Paraya sıkışan vatandaş ise çareyi POS tefeciliğinde arıyor. Konuyu köşesine taşıyan Zaman yazarı Yusuf Keleş de bu konuda uyarıda bulundu ve hapis cezasına kadar gittiğini yazdı. İşte Keleş'in yazısının bir bölümü:
POS TEFECİLİĞİ NEDİR'
Kredi sicilleri bozuk olduğu için bankalardan kredi çekme imkanı bulunmayan veya çok acil nakit ihtiyacı duyan kişiler de sık sık bu yönteme başvuruyor. POS tefeciliği olarak isimlendirdiğimiz bu yöntemde işleyişin nasıl olduğunu daha önce anlatmıştım. Borcu olan kişiler kredi kartıyla bu faaliyetle uğraşan kişilerin yanına gidiyor. POS makinesinden istenen tutar, taksitli satış yapılmış gibi, çekildikten sonra; çekilen tutarın bir kısmı komisyon olarak alınıyor. Komisyon ücretinden geriye kalan tutar kart sahiplerine ödeniyor. Aldıkları bu parayla geçici olarak parasal sıkıntısını atlatanlar, bir sonraki ay geldiğinde mecburen aynı yönteme başvurmak zorunda kalıyor. Borç para sarmalına girenlerin beslediği bu sistem kendisinden beslenerek büyümeye devam ediyor.
BDDK'NIN ELİ KOLU BAĞLI
BDDK bu şekilde yapılan işlemin tam olarak bankacılık işi olmadığı, POS makinesinden geçirilen kartın da kopyalanmış veya sonradan üretilmiş bir kart olmadığı yorumundan hareketle, bankacılık ve kredi kartları kanununa aykırı bir faaliyet olmadığını, bu sebepten dolayı suç duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığını belirtiyor. BDDK yetkilileri, tefecilik kapsamında kendilerine gelen ihbar veya tespitlerle ilgili yaptıkları incelemelerde, mükellefin alım/satım konusu mal miktarını, stokları ve envanteri bilmediklerini, bunları da sorgulama yetkileri olmadığı için sağlıklı bir değerlendirme yapamadıklarını ifade ediyor. Fakat borç para verme işlemi ikrazatçılık faaliyeti kapsamında olduğu ve izin almadan yapıldığı için her halükarda bu kişiler hakkında hapis cezası ile yargılanmak üzere suç duyurusu yapılıyor. Ayrıca sahte fatura düzenleme sebebiyle de suç duyurusunda bulunuluyor.
NERELERDE YAPILIYOR'
Bu tür işlemler genelde telefon, kontör satıcıları, kuyumcularda gerçekleşiyor. Satılmış gibi gösterilen mal ve emtialar KDV’ye tabi olmadığı için vergi dairesine verilecek beyannamelerde KDV ödemesi çıkmıyor. Fakat POS tefeciliği yapan mükellefler çok yüksek tutarlı tahsilatı banka üzerinden yaptığı için bu ödemelerle ilgili fatura düzenlemek zorunda kalıyor. Neticede tahsilatın büyüklüğü ile orantılı olarak vergi matrahı da yüksek çıkacağından Gelir veya Kurumlar Vergisi ödememek için bu işlerle uğraşanlar birbirleri arasında faturalaşıyor. Yani nakit sıkıntısına giren vatandaştan binlerce kontör satılmış gibi ödeme alınıyor fakat fatura, ödemeyi yapan kişiye değil, aynı şekilde POS tefeciliği yapan diğer mükellefe düzenleniyor. Bu şekilde düzenlenen faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak kabul edildiğini ve böyle belge düzenleyenlerin hapis cezası ile yargılandıklarını belirteyim.
Yorum Yazın