Büyükanıt'ın eski yaveri savunma yaptı

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, 'İzmir'deki askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin polisin FETÖ/PDY'ye yönelik farklı zamanlarda düzenlediği operasyonlarda, aralarında eski Tümgeneral Hamza Koçyiğit, Roma Büyükelçiliği Askeri eski Ataşesi Kurmay Albay Mehmet Demirağ, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli Albay Gürsel Yüce ve rütbeli bazı askerlerin de bulunduğu çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerden bazıları tutuklandı.

Hazırlanan iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, emekli albay Gürsel Yüce, eski Tümgeneral Hamza Koçyiğit, Roma Büyükelçiliği Askeri eski Ataşesi Kurmay Albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin 'üst düzey yöneticileri' Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen ve Naci Tosun'un da bulunduğu 43'ü tutuklu, 23'ü firari toplam 102 sanığın 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği' suçlarından cezalandırılmaları istendi. Davada, 'askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan kumpas davasında yargılanıp, hepsi beraat eden 357 kişiden bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de aralarında bulunduğu 98 müşteki yer aldı.

İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 29 Kasım günü başlayan ve haftada 2 gün olmak üzere 12 Ocak'a kadar sürecek duruşmaya tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada, tutuklu sanıklardan öğretim görevlisi Yılmaz Şen, örgütün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ mağduru olduğunu söyledi. Emniyet kayıtlarına göre, eşine ve kendisine ait cep telefonlarından yoğun olarak ‘ByLock'a girilmesinden dolayı kırmızı işaret konulmasının gerçeği yansıtmadığını öne süren Şen, "Ben ve eşim, kesinlikle ‘ByLock’ programını kullanmadık. İnternetten bir program indirdiğinizde sizi başka bir eklentiye yönlendiriyor. Benim de böyle olduğunu düşünüyorum. Son dönemde 11 bini aşkın kişinin ‘ByLock’ mağduru olduğu ortaya çıktı. Ben de bu kişiler arasında olduğuma inanıyorum" dedi.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Şen, MASAK raporlarında, kendisine ait banka hesap hareketlerini açıklarken, örgüte para aktarımı yapmadığını da ileri sürdü.

Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.

BÜYÜKANIT'IN ESKİ YAVERİ SAVUNMA YAPTI

Davanın öğleden sonraki bölümünde emekli Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın eski yaveri, tutuksuz sanıklardan Gürsel Yüce savunma yaptı. Yaver olmasında FETÖ'nün ilgisinin olmadığını, Büyükanıt'ın kendisini yaver yaptığını söyleyen Yüce, "FETÖ'nün yapısı ve işleyişine bakılırsa ben emekli olmak yerine, örgütten faydalanarak terfi alır görevime devam ederdim. Ama ben Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile birlikte emekli oldum. Ben Büyükanıt'ın 13 sene emir subayı olarak görev yaptım. Ben ettiğim yemine bağlı kalarak görevimi yaptım. Emekli olduktan sonra da yemine bağlı kaldım. Yaşar Büyükanıt, emir subayı olmamı kendisi istemiştir. Beni araştırmış ve göreve layık görmüştür. Hain terör örgütü FETÖ tarafından emir subayı olarak atanmam ve görevlendirilmem söz konusu değildir. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tanık olarak verdiği ifadede 'FETÖ terör örgütü veya sair bölücü örgütlerle irtibatı, sempatizanı veya birtakım görevler aldığına ilişkin hiçbir emare tarafımdan tespit edilmemiştir' demiştir. Ben bu hain terör örgütüne hiçbir şekilde bilgi ve belge vermedim" dedi.

Yaşar Büyükanıt'ın cemaate yapacağı operasyonu kendisinin engellediği yönündeki suçlamaları da kabul etmeyen Yüce şunları söyledi:

"Gizli tanık 'Zaman' ifadesinde, eski Genelkurmay Başkanı cemaate operasyon yapmak için hazırlık yaparken, yaverinin ona 'Fethullah Gülen hocanın selamı var, yaptıklarınızdan haberi var' demesi üzerine deşifre olduğunu, ayrıca cemaate yapılacak büyük operasyonun Genelkurmay Başkanı'nın kalp krizi geçirmesi üzerine yapılamadığını söylemiştir. Ama Yaşar Büyükanıt görevi başında hiç kalp krizi geçirmemiştir. Gizli tanık 'Zaman' ifadesinde bu deşifre olma olayının 2007 yılında gerçekleştiğini söylemiştir. O tarihte deşifre olduysam bu herkes tarafından bilinirdi."

'FETÖ ÜYESİ TORUNUNUN ADINI ATA KOYMAZ'

Fetullahçı Terör Örgütü'ne hiçbir zaman yardım etmediğini öne süren Yüce, "Oğlum iki kez KPSS'ye girdi. Hiçbir yere yerleşemedi. FETÖ üyesi olsam oğluma sınav soruları verilir, istediği yere yerleşirdi. Tutuklanmadan 4 ay önce torunum dünyaya geldi. Adını 'Ata' koyduk. FETÖ üyesi olan biri torununun adını Ata koyar m? Benim için 5/5'lik şakirt tabiri kullanıldı. Ben bu kelimenin anlamını bu dava sayesinde öğrendim. Ben söylendiği gibi 5/5'lik şakirt olsam darbeden sonra yurt dışına kaçardım. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

Duruşmaya, cuma günü devam edilmek üzere ara verildi. (DHA)