Büyükşehir'de gergin meclis!
Ağustos ayının ilk meclis toplantısını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, AK Partili Meclis üyeleri ile Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu arasında sert tartışmalar yaşandı. Kentsel dönüşüm, metro ve altyapı konusunda kendisine yöneltilen eleştirilere tepki gösteren Kocaoğlu, “Güneşi balçıkla sıvayarak bir noktaya varıyor gibi görünebilirsiniz. Ama varamazsınız. Doğrunun kalesi yıkılmaz” diyerek sert mesajlar verdi.
- Ege Postası
- 11.08.2014 - 20:16
“TİRE’DEN SÜT ALIP, TİRE’YE Mİ DAĞITALIM'”
AK Partili meclis üyelerinin oturumun açılışında bütünşehir yasası ile birlikte belediye sınırlarına dahil olan ilçelerde de süt kuzusu projesinin uygulanarak süt dağıtılmasını isteyerek verdiği önergeye yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Biz daha önceden de süt dağıtıyorduk. Ancak her eve, daha önce de her okula süt dağıtmadık. Gelir durumu sınırlı olan, sabit gelirli hemşerilerimizin çocuklarının sağlıklı beslenebilmesi için okullarda dağıtım yaptık. Öğrenciler arasında ayrım yapmadık. Süt kuzusu projesinde de belirlediğimiz yerlerde süt dağıtılıyor. Alsancak’ta, Bornova merkezde, Güzelyalı’da dağıtılmıyor. Biz nasıl hemşerilerimize sosyal destek olarak metropolde bunu yaptıysak, diğer ilçe belediye başkanları da bunu ilçelerinde yürüteceği çalışma ile bunu aşabilir. Lojistik olarak bu çok sıkıntılı ve girdap bir iştir. Kırsalda neden süt dağıtmıyoru? Türkiye’de hayvancılık ya da tarımda bir ya da ikinci kentiz. Kırsala gidince vatandaş her evde en az bir tane süt hayvanı besliyor, yoksa da komşusunda, etrafında zaten var. Onlara da başka türlü sosyal yardım ve destekler sunuyoruz. Biz metropolde arazi yolu mu yapıyoru? Biz bu şekilde düşünüyoruz. Tire ve Kiraz’dan süt alıp, tekrar oraya dağıtma fikrini de sizlerin takdirine bırakıyorum” dedi.
“DOĞAN’DAN SEL ELEŞTİRİSİ”
7 Ağustos Perşembe günü meydana gelen sel felaketi sonrasında Konak ilçesinde bir gencin yaşamını yitirdiği kaza ile ilgili söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “Yağan yağmur altyapısı tamamlanamayan İzmir’i felç etti. Ve kent merkezi Konak’ta bir vatandaşımız sel sularına kapılarak yaşamını yitirdi. Bu ölümün kaynağını incelediğimizde, mahalle muhtarının felaketten iki ay önce önlem alınması için İZSU’ya başvurduğunu görüyoruz. Eğer mahalle muhtarı Yaşar Çavdar dinlense ve önlem alınsaydı bu felaket yaşanmazdı. Bu çalışmalar yapılsaydı Ümit Özkan ölmeyebilirdi. Yeni Ümit Özkan’ların ölmemesi için gerekli çalışmaların yapılması ve sorumluluklarınızı yerine getirmenizi istiyoruz. Alt geçitleri ve itfaiyesi sular altına kalan İzmir’i maalesef yönetemediğinizi düşünüyorum” diyerek Başkan Kocaoğlu’nu eleştirdi.
“SİYASET ADAM GİBİ YAPILIR”
Eleştirilere sert tepki gösteren Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ise, “Birçok felaketler yaşandı. Kimse bunun yaşanmasını istemez. İstanbul ve Ankara’da böyle bir felaket yaşandığında bunu siyaset malzemesi yapmadım, etiksiz davranmadım. Kadir Bey’in de, Melih Bey’i de aramışımdır. Bu bizim insanlık görevimiz. Ege Bölgesi’nde arama kurtarma araç gereç ve donanımı olan tek belediyeyiz. Bunlar ayrı şeyler. Allah vermesin. 16 yaşındaki çocuğumuza hepimizin ciğeri yandı. İki sene önce İstanbul’da 9 tane can kaybı oldu, biz bunu bu mecliste siyasi malzeme yaptık m? Afetten, olumsuzluktan, insan canından siyaset yapılmamalı. Ayıptır, günahtır... Bugün burada başımıza gelir, yarın başka bir ilimizde başımıza gelir. 94’ten bu yana İstanbul Belediyesi kimin elind? Altyapı sorunları bitmiş m? Afetle dalga geçilmez. Bunlar siyasetin seviyesini düşürtmekten başka bir şey değildir. Öte vicdanı sızlayan insanların yapacağı işler değil bunlar. Önce insan olacağız. Önce elimizi vicdanımıza koyacağız. Yapmayın. Bunların hiçbiri siyasi malzeme yapılmaz. Bu farklı bir konu. Sadece ve sadece sizin kişiliğinizin bir yansıması olarak bu tutanaklara geçecek. Çok özür diliyorum. Ama bunu hak ettiniz. Bu siyaset değil. Siyaset adam gibi yapılır. Siyaset etik değerlere sadık kalınarak yapılır. Bunun böyle yapılması sizi de meclisi de memleketi de yüceltir. Biz bunarla 11 senedir tenezzül etmedik, edilmez de. Bu toplumun moralini bozmaya ve değer yargılarını kirletmeye kimsenin hakkı yoktur ve bu meclis çatısı altında buna izin verilmeyecektir” dedi.
“DÖNÜŞÜM YALAN VE SAHTE BİR PROJE”
Öte yandan, AK Parti Meclis Üyesi Ali Kökoğuz, Başkan Kocaoğlu’na metroyu sorarken, “İzmir kamuoyu bu metronun ne kadar geç bittiğini bilmekte. İki yıl önce bir canlı yayında “Tarih veremem, ağlayıp da gözümden mi olayım” dediniz” diye konuşunca salonda tansiyon bir anda yükseldi. Kökoğuz’un eleştirileri Başkan Kocaoğlu’ndan “O lafın ne olduğunu ben sana anlatırım. Anlamayan bilmez” karşılığı gördü. Meclis üyelerinin de karşılıklı atışmalar yaşadığı sırada Kökoğuz “Benim IQ seviyem yüksek, sizin anlatmanıza gerek yok. Bundan sonraki projeleriniz gecikmesin. Biz sizi ağlatmak gözünüzden olmanızı istemeyiz. Bundan sonra da tüm projelerin gerçek süresinde bitmesini istiyoruz. Seçim çalışmalarında kentsel dönüşümden bahsettiniz. Bu yetki bakanlıktan size verildi. Ama bir adım yol alınmadı. Benim bulunduğum ilçede bir çizgi bile atılmadı. Yalan sahte bir proje, gerçekle alakası yok. Çünkü bunların planları yok. Şehrin planları olmadan bu videoları anca piyasadaki sahte müteeahitler yapıyor. Burada dönüşümle ilgili görevliler, projesi olmayan evlerle ilgili halka bilgi veriyor. Vatandaşlar bunun ne zaman biteceğini soruyor” dedi.
“KISKANMAYIN”
Başkan Kocaoğlu, Kökoğuz’un dönüşüm ve metro konusundaki eleştirilerine şu yanıtı verdi: “Ağlayıp gözden mi olayım, Anadolu’da bir deyimdir. Bu bir çaresizlik ifadesidir. Tükendiği noktadır. Bu da açık yüreklilikle kullandığım bir sözdür. Bu İzmir’de bilinmeyebilir. Ama merak edenler, bunun ne anlama geldiğini öğrenir. Geciken proje sadece İzmir metrosu değildir. Ankara-Eskişehir hattında 5 kere tarih değişmiştir. Bunu Binali Yıldırım da bilir. Sonunda ne derseniz deyin, nasıl konuşursanız konuşun, bu Büyükşehir Belediyesi ve Başkan’ı hükümet koridorlarında gezip ulaştırma bakanlığına ben metroyu yapamıyorum diyip dosyasını bırakmadı. Ben sonuna kadar tek başıma yapıp aslanlar gibi hizmete açtım. Kıskanmayalım.”
“BİZDE DÖNÜŞÜM SULUKULE, FİKİRTEPE GİBİ DEĞİL”
Dönüşüm projesiyle ilgili de hükümete yüklenen Kocaoğlu, “Bayraklı kent dönüşümünü kimsenin burnunu kanatmadan, İstanbul’daki Sulukule’ye benzetmeden, gariban roman vatandaşın gırtlağına çökmeden yapıyoruz. Kadifekale’de hükümetin cebinden bir kuruş para çıkmadı. Bunun adı kent dönüşümü, rant dönüşümü mü', Sulukule’de olduğu gibi, Fikirtepe’de ne olduğunu gördük. Bunun rantını kentliye vererek çözdük. Bayraklı’da her türlü çalışma yapıldı. Bayraklı’da her şey program dahilinde, her şey hazır” diye konuştu.
DAMLACIK TEPKİSİ: GECE YARISI EVLERİ TOPLATAMAZSIN
Sözlerinin devamında Damlacık’ta yaşanan gelişmelere de değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Konak Tüneli’nin üstünü müteahide gece yarısı toplatamazsın. Damalcık’taki evleri mütehaitin kamulaştırma yapma yetkisi, hakkı yoktur. Burası devlettir. Ancak biz bunu dile getirdikten sonra Karayolları devreye girdi. Kamu yararına kamulaştırma yapmak kamunun görevidir. Kamu idaresi mütehite sen burayı kamulaştırma yap diye yazı yazamaz. Devlette öyle bir sistemsizlik yoktur. Bular yanlış işlerdir” dedi.
“DOĞRUNUN KALESİ YIKILMAZ”
“6306 sayılı yasa ile kent dönüşümü yapılmaz” diyerek konuşmasının son kısmında adalet ve uzlaşma vurgusu yapan Kocaoğlu, “Kent dönüşümü yapacağım deyip, daire başkanlığı kurup, altı ay sonra da geçince pılı pırtı toplayıp gitmek, vazgeçmek sizin işinin. O ceberut yasa ile dönüşüm yapılmaz. Sadece ve sadece vatandaşın malı gasp edilir. Bizim uyguladığız yöntem uzlaşmaya dayalı. Bizim dönüşümde dayandığımız nokta adalettir. İşi laf kalabalığına getirerek, güneşi balçıkla sıvayarak bir noktaya varıyor gibi görünebilirsiniz. Ama varamazsınız. Doğrunun kalesi yıkılmaz. Doğru sallanır ama devrilmez. Şu on bir senelik süreçte başımızdan neler geçtiğini herkes biliyor. Ama biz inancımızla, yüreğimizle, bu kentliye olan aşkımızla bir proje daha, bir iş daha fazla yapmak için canhıraç bir şekilde çalışıyoruz. Bu bizim görevimiz . Haksız para bize lazım değil. Bayraklı’da bir rant varsa, o rantın tamamını orada oturan insan alacak. Hükümetin bu hak gasp eden, vatandaşın tapusunu gasp eden yasalarıyla dönüşüm olmaz. En büyük güç Allah’tan sonra halkındır. Ağaya, paşaya değil, halka şapka çıkartacaksın” diyerek konuşmasını noktaladı.
Yorum Yazın