Büyükşehir'de mal kavgası!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan Aziz Kocaoğlu yönetiminde gerçekleşen Haziran ayı birinci meclis oturumunda son günlere damgasını vuran paylaşım krizi masaya yatırıldı. AK Parti ve CHP grupları arasında sert tartışmalara yol açan konu hakkında son sözü ise Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu söyledi. İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın tartışmalı devir kararı hakkında sert açıklamalarda bulunan Aziz Kocaoğlu, “Belediye binasını da alın satın. Buradan çok güzel otel olur. İzmir’e bu gözle bakılmaz” dedi.

Ege Postası
09.06.2014 - 22:21

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir’in başlıca gündem maddesi haline gelen ve bütünşehir yasası ile tüzel kişiliği sona eren İl Özel İdaresi’nin değeri trilyonlarca lirayı bulan taşınmazları bu sefer de İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde tartışıldı. Muhalif AK Parti grubu ve CHP grubunu karşı karşıya getiren İl Özel İdaresi taşınmazları hakkında sert sözlerin altına imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, merkezi hükümete ve İzmir Valiliği’ne hodri meydan dedi.

AK PARTİLİ MECLİS ÜYELERİ SALONU TERK ETTİ
Oturumda son günlerdeki gelişmeleri değerlendirmek amacıyla söz alan CHP Grup Sözcüsü Deniz Yücel’in sözleri salonda kısa süreli gerginliğe yol açarken, konunun İl Özel İdaresi’nin devredilen taşınmaz mallarına gelmesiyle birlikte gerginlik yerini sözlü tartışmaya bıraktı. CHP’li Yücel’in İzmir Valisi Mustafa Toprak’ı eleştirmesine tepki gösteren AK Partili meclis üyelerinden “Burada siyasi söylem yapılıyor. Siyasetin yeri burası değil, CHP İl binası. Burada konuşulanların kente hiçbir faydası yoktur. Burası TBMM değildir” karşılığı gelirken, Özen Kızılırmak, Azad Fazla ve bazı muhalif meclis üyeleri yaşananlar üzerine salonu terk etti.

AYDOĞAN: İZMİR’İ SATIYOR MUSUN, SATMIYOR MUSUN'
Başkan Kocaoğlu’nun tepki gösterdiği tartışmalar sonrasında AK Parti’li Adnan yaşar Görmez’e cevap veren CHP Grup Başkanvekili Sırrı Aydoğan, “Ben kentteki yeşil alanların Şehircilik Bakanlığı tarafından plan değişikliği yapılarak satılmasına karşıyım. Bu şehrin değerlerinin korunmasından yanayım. Ben ağaçlandırılacak alanların satılmasına karşıyım. Ben bu kentin meclis üyesiyim. İl Özel İdaresi’nin mallarının Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesini istiyorum. Ben bunların özelleştirilerek satılmasına karşıyım. Bunları beraber savunmalıyız. Bu kent elden gidiyor. Bu kent talan ediliyor. Biz bugün Büyükşehir Belediyesi’ne bina ararken idare için yapılan o yepyeni binanın bize verilmemesini anlayamıyorum. Havuz yeri satılır m? 45 senedir yerel yöneticiyim böyle şey duymadım” dedi ve AK Parti’li Görmez’in kendisine yeniden yanıt vermesi üzerine “Sen bana karışamazsın. Sorularıma cevap ver. İzmir’i satıyor musun, satmıyor musun'” karşılığı verdi.

“HAZİNEYE AKTARILAN MALLAR HEBA MI OLUYOR'”
Aydoğan’ın ardından söz alan Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı ise, “Tartışmalara anlam veremiyorum. Bu ülkedeki tüm kurum ve kuruluşlar bir bütün. Biz 81 ilden farklı mıyı? Biz farklı bir il miyi? Hazineye aktarılan mallar heba mı oluyo? Satılması mümkün değil, malların satılmasını kabul etmek de mümkün değil. Tüm kurum ve kuruluşların bu ülkenin milli gelirinden pay alıyor ve tüm bu mallar da milli servet” dedi.

“MAĞDUR EDEBİYATI YAPILIYOR”
Taşınmazlarının büyük bölümünün eğitim ve sağlık tesisleri olduğunu vurgulayan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ise, Başkan Kocaoğlu’na ortak akıl oluşturma ve uzlaşma çağrısında bulunarak, “Bizi odanıza davet ederseniz, görüşümüzü alırsanız, fikir alışverişi yapabiliriz. Daha sonra siz ve çalışma arkadaşlarımız ve milletvekillerimiz bakanlarımıza gidelim ve kent ile ilgili ihtiyaç duyulan yerleri birlikte isteyelim. Genel görüntü itibarı ile bu yapılmayıp ve sivil toplum örgütleri aracılığı ile mağdur edebiyatı yapılıyor. Bu konuyla ilgili olarak sizinle birlikte, kentle birlikte, kent için birlikte çalışmaya hazırız. Sizlerden davet ve ilgi bekliyoruz” dedi.

“METROYU YAPAMADINIZ, TELEFERİĞİ BİTİREMEDİNİZ”
Kapatılan İl Genel Meclisi’nde AK Parti Grup Başkanvekilliği görevini üstlenen Nazmi Kalyoncu ise, Kocaoğlu’na seslenerek, “Malların dağıtımı ile ilgili yasalarda belirlenen sekiz ayrı kurum arasında büyükşehir belediyesi de vardır. Sayın Başkan’ın İzmir’in hakkını korumak adına yapmış olduğu söylemler, malların hazineye devredilmiş olması Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut olan varlıklardan pay almasının önünde engel değildir. Bir diyalog içerisinde bunlar çözülebilir. İzmir gündemini sadece İl Özel İdaresi’nin mallarının dağıtımı ile ilgili kilitlemeyin. İzmir’e haksızlık etmiş olursunuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi bütçesi, kendi plan ve programı var. İzmir halkına söyleyebilir misiniz, metroyu yapamadınız, teleferiği bitiremediniz” diye konuştu.

“40 MİLYAR GİDİYOR, 8 MİLYAR GELİYOR…”
Tartışmaların ardından söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, İzmir’e haksızlık edildiğini belirterek, “Öncelikle İl Özel İdaresi’nin mallarının nasıl ve nereden temin edildiğine bakmak gerekir. Benim okul arsası ile, cami ile, sağlık ocağı ile ne işim va? Listeyi istedik. Hayır efendim dediler. Sayın Vali’m dayatma yapıyorsunuz, benim zaten bir oyum var dedim, masadan kalktım. Siz yapın, listeyi imzalayın, tutanağınızı da gönderin dedim. Hala tutanak, dağıtım bilgisi gelmedi. İzmir başka bir yer mi'İzmir başka bir yer değil. Evet merkezi bütçeden para geliyor, doğru. İzmir’den alınan 40 milyar TL vergi vereye gidiyo? 40 milyar gidiyor 8 milyar geliyor. Helal olsun, gitsin ama bu kente ne veriyorla? Yapılan mevzuata göre, TBMM’den çıkan yasaya göre, bu para artık yerel paradır, bu mallar yerel sermayedir. Bundan oluşturulan kazanım yerel servettir” dedi.

“İZMİR’E BU GÖZLE BAKILMAZ”
“Ben mezarlık yeri için kamulaştırma yapmak zorunda kalan belediye başkanıyım” diyerek sözlerine devam eden Kocaoğlu, “Bunları geçin. 5 tane 100 metrekarelik iskele için Milli Emlak’tan onay bekliyorum. Burada millet denize doğru yürüyecek. Bütün sahiller büyükşehir belediyelerine devredildi. Ama bize devredilmedi. 8 sene oldu kardeşim… Tahsis alamıyoruz. Kim kabul etmezse etmesin, İzmir Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kentidir. İzmir’e bu gözle bakılmaz” ifadelerini kullandı.

“MALLARIN KURUŞU BİLE GELMESE, HİZMETLERİMİZ DEVAM EDECEK”
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü. “Bu mallar İzmirlinin tasarrufudur. Bu mallar İzmir’de kalmasın, Büyükşehir Belediyesi ya da ilçe belediyelerine gitmesin demek bu kente iyilik değildir. Bana üç dönemdir oy veren İzmirli hemşerilerimiz sadece yol yap, arıtma tesisi yap,metro yap diye oy vermiyor. Sen bu kentin itimat edilen adamısın. Hakkımı koruyacaksın, adil olacaksın, eşit davranacaksın diyor. Hakkını korumak ise bu kentin malını koruyacaksın… Bu tasarruf görevi de bana verildi. Bu benim görevim. Halk bunun için bana oy vermiş. İş makineleri de bize verilmiyor. Bana verme, ilçe belediyelerine ver. Vidanjörler de geri isteniyor. Biz bunun mücadelesini verip, hak arama mücadelemizi sürdürmek zorundayız. Bize o malların kuruşu bile gelmese, iş makinelerinin kuruşu bile gelmese, hizmetlerimiz aynen devam edecek. Bugüne kadar 3,5 milyona hizmet etmişim, 4 milyona mı edemeyeceği? Aciz miyim'”

“ALIN BURAYI DA SATIN”
Sözlerinde kesinlikle siyasi bir söylem içerisine girmediğinin de altını çizen Kocaoğlu, belediye için yeni bina bulmakta güçlük çektiklerini hatırlatarak, “İl Özel İdaresi için yeni yapılan hizmet binası bize verilmiyor, ben gidiyorum ayda 100 bin TL’ye bina tutuyorum. Burada ihtiyacımızı karşılayamadım. Binayı güçlendirmem lazım, nereye güçlendireceğim' Bu kent iki defa büyüdü. Bu kent 11 misli büyüdü. Yetki alanım 1 milyon 250 bin hektara çıktı. Belediye aynı belediye… O bina bize verilse, oraya taşınsak, burayı da restore etsek… Bu belediye binası da merkezden gelen para ile yapıldı. Alın burayı da satın... Burada çok güzel 5 yıldızlı otel olur. Hatta bundan daha güzel otel de olmaz. Bunlar yanlış işler” dedi ve sözlerine şöyle son verdi: “Bu memleket bizim. İzmir de bizim, Türkiye de bizim. Eğer benim söylediklerimde mantık hatası ya da anormallik varsa bunu bana söyleyin. Ben de kendimi ölçüp taratayım.”