Büyükşehir onay verdi: ESHOT borçlanmasında top Bakanlık’ta
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı üçüncü bileşiminde İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan ESHOT için 421 milyon lira borçlanmasına yeşil ışık yakıldı. Öngörülen miktar bütçe yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarlarının yılı içinde yüzde onunu geçtiğinden dolayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan onay alması gerektiği için Büyükşehir nihai karar için bakanlığın kapısını çalacakk.
- Ege Postası
- 16.02.2022 - 20:28
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı üçüncü bileşimi Meclis Birinci Başkanı Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma, gündem dışı yapılan konuşmalardaki usul tartışmaları ve ESHOT’un borçlanması damgasını vurdu.
Gergin başlayan oturumda ilk tartışma, gündem dışı konuşmaların gündemdeki sırasına ilişkin yaşandı. Önceki 2 oturumda gündem maddelerinden önce yapılan gündem dışı görüşmelerin bu oturumda gündem sonuna alınması konusunda fikir ayrılıkları yaşanırken söz hakkı verilmesi konusunda tartışma çıktı.
“BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUZ”
Konuya ilişkin oturum başlangıcında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “2 gündür meclis oturumlarında gündem dışı konuşmalarımız gündemin başına aldık. Bu grup başkanvekilleri toplantısında alınan bir karardı. Ama bugün, gündem dışı konuşma talepleri yine gündemin sonuna alınmış. Benim aklım çok karıştı. Sizin bu kararsızlığınız noktasında bizim de nasıl bir katkı koyacağımızı merak ediyoruz. Bunu yap-boza çevirdiniz diye düşünüyorum. Buna eleştirinin dozunun artması, sistemi değiştirmenizi gerektirmez. Sistemde ufak tefek dokunuşlar yapabilirsiniz ama konuşmaları bir öne bir sona almak İBB’nin 150 yıllık geleneklerine uygun olmuyor. Biz burada zaman konusunda bir problem mi var, meclis üyesi arkadaşların meclisin çok uzaması yönünde problemleri mi var diye düşünüyoruz. Bu gündem başkanın gündemi. Bir de şehrin gündemi var ve biz de bunu konuşuyoruz. Ben gündem dışı konuşmaların gündemin başında olması gerektiğini düşünüyorum. Neden sona alındığına ilişkin bir açıklama yapmanızı bekliyoruz” dedi.
KÖKKILINÇ’TAN ZAMAN VURGUSU
Hızal’ın ardından konuşan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise değişikliğin nedenine ilişkin şunları söyledi; “Yönetmelikte gündem maddesinin sırasının değiştirilmesine ilişkin oylama yapılabiliyor. Ancak grup başkanvekilleri bir araya geldiğinde gündemin de yayımlanması nedeniyle öne alınmasına karar vermişler. Ama dün gördük ki 103 gündem maddesi vardı. Eğer gündem dışı konuşmalar önde olunca gündem maddelerini sağlıkla tartışılması için zaman kalmayacaktı. Bu konuyla ilgili bugün grubumuzda görüştük ve sona alınmasına karar verdik.”
"GÜNDEM DIŞI" KONUŞMA GERGİNLİK YARATTI
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe'nin söz aldıktan sonra bir önceki oturumda görüşülen gündem maddelerine ilişkin ifadeler kullanmasıyla birlikte Başkan Vekili Mustafa Özuslu gündem maddesi ile ilgili konuşulacağını diğer konuların gündem dışında konuşulması gerektiğini belirtti ve Boztepe’nin mikrofonunun sesini kapattırdı. Boztepe'nin sözünü kesmesinin ardından mecliste oylamaya gidilirken, bir sonraki maddede söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Meseleyi işinize geldiği gibi değerlendirmeyin. Yönetmeliğin başkanvekili olarak size verdiği yetkiler olduğu gibi meclis üyelerine de haklar verir. Bu yönetmeliğe göre; her meclis üyesi gündem maddelerine ilişkin söz alabilir. Hüsnü Bey az önce imar komisyonuna sevk edilmiş bir gündem maddesiyle ilgili imar komisyonunun işleyişiyle alakalı bir konuşma yapıp bu gündem maddesiyle ilgili söyleyeceklerini söyleyecekti. Siz burada anlaşılmaz bir şekilde niyet okuması yaparak hiç gerek olmayan bir gerginlik çıkardınız. Bu doğru değil. Usulen ve siyaseten hata yapıyorsunuz. Burada sabırla birbirimizi dinleyeceğiz demiştik. Ben birinci maddede konuşacağım, herkes konuşmak ister, bunu tabii ki engellemeyeceksiniz. Geçmişte de engellemediniz. Bir maddenin, gündem maddesinin komisyondan gelmiş olması ya da komisyona gönderiliyor olması meclis üyesinin söz almayacağı anlamına gelmez. Konuşur dünkü konuyla ilgili bağlantı kurar" dedi.
Hızal’ın ardından konuşan Kökkılınç ise "Bu konuda herhangi bir hata yapılmış değil. Meclis Çalışma Yönetmeliğinin 12'nci maddesinde açıkça söylüyor. Gündem ile ilgili zaten meclis üyemize söz verdiniz, söz aldı ancak gündem dışına çıktı. Sizde bu konuda kendisini uyardınız, bir hata ya da yanlış yoktur" diye konuştu.
Yeniden söz alan AK Partili Hızal, "Bir meclis üyesinin konuşuyor olması düzeni bozuyor olduğu anlamına gelmez. 30'ncu saniyede müdahale ettiniz. Gündem dışı olup olmadığını anlamak için biraz sabır göstermeniz gerekirdi. CHP'deki arkadaşları o zaman her toplantıda uyarmanız lazım. Hiç yereli ilgilendirmeyen konulara giren meclis üyesi arkadaşlarınızı uyarmanız gerekir" ifadelerini kullandı.
Tartışmaların ardından konuşan Özuslu ise, "Sayın Boztepe ilgili maddeler ile ilgili söz aldı, bu mümkün. 30 saniye deniliyor ya… 101-102-103 maddeleri söyleyen arkadaşın devamında ne geleceğini anlamak zor değil. Söz hakkı hiçbir zaman kısıtlanmıyor. Haklarını her zaman kullanıyorlar. Demokrasinin gereği de budur" dedi.
İZFAŞ’TA PERSONEL SAYISI TARTIŞMASI
Oturumda gündeme gelen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İZFAŞ A.Ş.’nin 2022 yılı bütçesinde önceki yıllardaki zararı nedeniyle 55 milyonluk azaltım meydana gelmesi ve buna karşılık sermayesinde 25 milyonluk artış yapılması hususu gündeme geldi.
İlgili gündem maddesi CHP ve AK Parti arasında ipleri gererken şirketin personel sayısı ve maaşları tartışma konusu oldu.
İlgili önergeye ilişkin söz alan AK Partili Meclis üyesi Erhan Çalışkan, personel giderlerinin bütçedeki payına dikkat çekti ve “Belediyemizin şirketlerinde gelenek olduğu üzere sermaye azaltılarak zararın karşılanmasıyla ilgi bir madde var. Bunun yanında 25 milyon sermaye artırımı var. Bütçelere baktığımızda Sayın Başkan’ın sözleriyle çelişen bazı şeyler görüyoruz, her şey mazeret olarak ifade edilirken gerçek rakamlarla ilgili zararın gerekçeleri ya da rakamlar konuşulmayıp başka şeylerin konuşulmasına müsaade etmeyeceğinizi düşünüyorum. 122 milyon lira 2022 bütçesi olan İZFAŞ’ımızın52 milyon lira personel gideri var. Yani yüzde 43,5. Bu sektörde fuarcılık şirketlerini incelediğimizde personel sayısını 260’tan 200’e düşürülmüş. Yani 260 yerine 200 kişiyle de bu işin yapılabileceğini ortaya koymuşlar. Personel giderlerinin yüksek olmasını geçtiğimiz yıllarda CHP’li üyeler şu şekilde savunmuşlardı: Biz insan onuruna yakışır maaşlar verdiğimiz için giderler bu kadar yüksek demişti. Aynı sektörde İstanbul’a baktığımızda bu personel giderleri İstanbul’da 3’te 1. Yani insan onuruna yakışır maaş vermekle fazla personel çalıştırmak aynı değil. Eper biz bu sermayeyi vereceksek neden verdiğimizi bilmemiz gerekiyor. İZFAŞ’ın uygulamalarına bakıyoruz. Bazılarında fuarı kendileri düzenliyor, fuar stantlarını satarak gelir elde ediyor. Bazılarında da fuar düzenleyen firmaları buralara veriyor. Firma da buraları katılımcı şirketlere satıyorlar. Firmalar, bu yerleri yüksek rakamlara satıyorlar. Onlar da bunu devletten alıyorlar. Biz şirketlerin içeriğini denetleyemediğimiz için sorduğumuz soruların bazıları da ticari sırra girdiği için bu firmaların kaç sattığını bilemiyoruz. İZFAŞ’ın ne kadara sattığını bilmiyoruz. Burada bir yanlış var. İşletmede bir yanlış var. Biz bilmediğimiz bir şeye ret oyu kullanıyoruz. İnanmıyoruz. Güven çok önemlidir. Çünkü seçim zamanı cemrelerden biri de sayın başkan dedi ki; ‘Fuarı özelleştirebiliriz’ demişti. Sayın Başkan fuarı özelleştirmek mi istiyor? İZFAŞ her sene zarar ediyor. Bu konuda bir özelleştirmem mi olacak? Açıklama yaparsanız seviniriz” dedi.
“ARTIŞ ÜLKEDEKİ EKONOMİK KOŞULLARDAN KAYNAKLI”
Çalışkan’ın ardından konuşan Bütçe Komisyonu Başkanı ve CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek ise artışın personel giderleri değil ülkenin ekonomik koşullarından kaynaklı olduğunu belirtti ve “İZFAŞ, bizim en önemli şirketlerimizden biri. Dünyanın bütün kapıları İzmir fuarıyla açılıyor. 20221 yılının ilk 6 ayında İzmir’de hiçbir şekilde fuar yapılamadı. Bu nedenle İZFAŞ giderlerini karşılayamadı. 2022’de 33 fuar yapılacak. Uluslararası fuarların kent ekonomisine katkısı büyük. Personel sayısının düşürülmesini nedeni, ihtiyaç olan diğer şirketlere kaydırılmasıydı. Burada işçi giderlerinin yüksek çıkmasının en önemli sebebi, dünyaya hizmet eden 5 milyonluk bir kenetteki fuar organizasyonlarını düzenleyen bir şirkette 200 personelin olması çok normal. Bene emek ve işçi maliyeti üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Yapılan sermaye artırımı tamamen ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan kaynaklı. Ayrıca İZFAŞ’ın kendi bünyesinde bir GES projesi var. Bu sermaye artırımının bir kısmı da orada kullanılacak” diye konuştu.
ESHOT BORÇLANMASINA OYBİRLİĞİ
Oturumda, Aralık ayından bu yana akaryakıta art arda gelen zamların ardından akaryakıtın 9 lira bandından 15 liranın üzerine çıkması nedeniyle gider kalemlerinde ciddi artış meydana gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT A.Ş. için 421 milyon liralık kredi alınması önerisi gündeme geldi.
Büyükşehir’in, öngörülen miktar bütçe yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarlarının yılı içinde yüzde onunu geçtiğinden dolayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan onay alması gerekecek. 421 milyon TL'lik kredi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan onay alınması ve ESHOT'un kullanacağı için garantör olunması ve gerekli işlemlerin yapılması için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yetki verilmesi önergesi mecliste oybirliğiyle kabul edildi.
“HEM BORÇLANACAKSINIZ HEM DE ÜCRET ALACAKSINIZ…”
İlgili gündem maddesi hakkında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, borçlanmanın yapılması durumunda ulaşımdaki aktarmanın yeniden ücretsiz hale getirilmesi gerektiğini belirtti ve “Biz bu önergeye oybirliği verdik. Yapılan doğru bir şey varsa borçlanma dahi olsa biz buna oybirliği yaparız. Bizim İZFAŞ eleştirilerimiz doğru eleştirilerdi Bizim yaptığımız eleştiri personel maaşlarının yüksekliği değildi. Evet İZFAŞ’ın personel sayısı düşürüldü ama Büyükşehir’in diğer iştiraklerine şu ana kadar 7 bin 700 personel alındı Dolayısıyla öngörüsüz yönetim anlayışı nedeniyle şirketlerin bir çoğu zarar ederken Büyükşehirİ2n bütçesi de verimli kullanılmıyor. ESHOT’a gelirsek… Pandemi nedeniyle yaşanan sıkıntılar nedeniyle ESHOT’un önünün açılması gerektiğini düşünüyorum. Ama ESHOT konusunda bir konu daha var. O da 90 dakika. Sizin birinci bulgur hesabınız vardı. O tuttu. İzmirliler 90 dakikasını geri istiyor. Hem İBB Başkanı Tunç Soyer’in vaatleri arasında olduğu hem Genel Başkanınızın örnek gösterdiği bir uygulama olduğu için ve ulaşımdaki tek doğru olduğu için biz 421 milyonluk borçlanmayı onaylıyoruz. Ama buna rağmen hala aktarma sisteminde İzmirlilerin 2.. ve 3. Binişlerde ücret vermesini istemiyoruz. Eğer bu olmazsa, siz hem borçlanacaksınız hem de sübvanse edeceksiniz hem de ücret alacaksınız. Böyle bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.
ZORLU İTİRAZLARI YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ
Oturumda ayrıca ruhsatlandırma çalışmaları, planları ve yüksekliğiyle sık sık tartışma konusu olan ve İzmir’de bir çıkmaz haline gelen Zorlu Holding’e ait Zorlu Gökdelen Projesi’ne TMMOB’ye bağlı Mimarlar Odası ve Passtel Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama İnş. Müh. Tur. San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan itirazlar yine gündeme geldi.
2008 yılında planlama ve ruhsatlandırma çalışmalarına başlanan bina, önce 159 metre olarak planlanmış, süre içerisinde önce 146 metreye düşürülen Zorlu Bina’sının yüksekliği, son olarak 131 metreye düşürülmüştü. Ancak buna rağmen TMMOB’ye Bağlı Mimarlar Odası Passtel Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama İnş. Müh. Tur. San. ve Tic. A.Ş projenin kentin siluetini ve bozduğu ve kent planlaması kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle Konak Belediyesi’ne gökdelen projesi için itiraz dilekçelerini vermişlerdi.
Daha önce, ilgili itirazlara ilişkin kararın verilmesi için Konak Belediyesi, nihai kararın Büyükşehir’de verilmesi için itirazları Büyükşehir’e gönderilmişti. Ancak Büyükşehir, ilgili itirazların yeniden değerlendirilmesi için topu bir kez daha Konak Belediyesi'ne atmıştı. Konak Belediye Meclisi ise itirazları komisyonlarda değerlendirip yeniden Büyükşehir’e gönderme kararı almıştı.
Bugün gerçekleştirilen oturumda yine gündeme gelen itirazlarla ilgili Büyükşehir’den çıkan karar yine itirazların Konak Belediyesi’ne ait olduğu yönünde oldu ve “yasa gereği reddine veya uygunluğuna ilişkin öncelikle Konak Belediye Meclisince karara bağlanması, itirazın uygun bulunması hâlinde ise plan önerisi hazırlanarak Belediyemize iletilmesi gerektiği anlaşıldığından bu aşamada Komisyonumuzca karar verilmesine yer olmadığını” gerekçesiyle yeniden Konak Belediyesi’ne gönderildi.
Oturumda yeniden gündeme gelen itirazlar, yeniden değerlendirilmek üzere İmar ve Hukuk Komisyonlarına gönderildi.
“O ŞAHSA HADDİNİ BİLDİRMESİ GEREKİYORDU”
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, İEKK eski Başkanı Sıtkı Şükürer’in İzmir’deki göçmenlere yönelik sözlerini ve bu sözlere karşı Başkan Soyer’in “tepkisizliğini sert bir dille eleştirdi ve “Bu konuşma tamamen İBB Başkanı Tunç Soyer’le ilgili. Tunç Bey’in aklı karışık galiba. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu günlerde ‘Ben bütün İzmir’in belediye başkanı olacağım. Flamingoların dahi belediye başkanı olacağım’ demişti. İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Kemal Bey, İzmir’de kendini bilmez ne dediğini esasında bilmediğini söyleyen ama sözün nereye gideceğini çok iyi bilen bir şahıs bir gün İzmir’i oluşturan bütün unsur ve değerlere hakaretler yağdırarak ayrımcı bir bakış açısıyla tüm İzmirli vatandaşlara hakaret etti. Sıtkı Şükürer. Kendisi bir kurumda çalışıyordu. Bu şahıs göstermelik bir şekilde ve İBB Başkanı Tunç Soyer tarafından itibarı korunacak bir modelle kurulda istifa bile etmeden ‘Görev sürem doldu ve çekiliyorum’ diyerek kuruldan ayrıldı. Fakat bu şahıs, görmezden geldiği, hakaret ettiği ve ayrıştırdığı İzmirlilerin vergileriyle gelir elde eden İBB’ye bağlı iştiraklerine gelir elde ediyor. İBB Başkanı Tunç Soyer, bu meseleyi demokrasi ve çok seslilik adı altında geçiştiremez. Kendisinin arkadaşı dostu ya da bazı derneklerde mesai arkadaşı olabilir Ama İzmirlilere hakaret eden bir şahsın İzmir üzerinden gelir elde etmesini kabul etmiyoruz. Kürsülerde Genle Başkanının önünde İzmirlilerin hakkını koruyorum söylemleri geliştireceğine burada meclis başkanlığı kürsüsünde en yüksek tonda o şahsa haddini bildirmesi gerekiyordu. Biz de o zaman kalkar ayakta alkışlardır. Daha sonra çıkıp meclis üyesi arkadaşlarımız bana ‘Üslubunuza dikkat edin, sert konuşuyorsunuz’ demeyin. Tüm İzmirlilere hakaret etmiş bir şahıs hala bu kurumdan gelir elde ediyor. Niye? Tunç Soyer’in arkadaşı olduğu için. Biz burada üslubumuza tarzımıza dikkat ediyoruz edeceğiz. Ama biz meclis üyeleri ve belediye başkanı olarak İzmirliler bize onların hakkını korumak için oy verdi” dedi.
“SIRF BİRİLERİNİN GÖZÜNE GİRMEK İÇİN…”
14 Şubat tarihinde gerçekleştirilen Buca Metrosu temel atma töreninde Başkan Soyer’in merkezi iktidarı hedef alarak “İzmir engelleniyor” sözlerine de değinen Hızal, şunları söyledi; “Son zamanlarda yeni bir tartışma çıktı. ‘İzmir cezalandırılıyor, engelleniyor, bizim yatırımlarımız var ama Hükümet bizi engelliyor’ diye. Bunu da CHP’li yerel siyasetçiler söylüyor. Dün de Nilay Hanım 17 maddelik bir liste saydı. Bu 17 madde, gerçekçiliği olmayan maddelerdir. Getire getire bunları getirdiniz. Çünkü Sayın Tunç Soyer, heyecana kapılarak söylediğini düşündüğüm ve doğru olmadığını kendisinin de bildiği, Genel Başkanı önünde PR yapmak için o sözleri söyledi. Elektrik Fabrikası diyorsunuz. Elektrik Fabrikası hukuki anlamda bir ihale yapıldı. Özelleştirme idaresi yaptığı için kamu kurumu giremiyor. Siz Elektrik Fabrikası’nı geçin. Siz size verilmiş olan 200 yıllık Meslek Fabrikası’nı başkalarına bedelsiz tahsis ediyorsunuz. Sayın Soyer’in cemrelerdeki vaatleri var. Bu vaatlerden hangilerini Büyükşehir yapmak istedi de biz engelledik? Buca Metrosu’nun engelledik mi? Biz sadece 529 milyonu başkasına vermeyin dedik. Çiğli Tramvayında engel mi çıkardık? Ya da Sayın Soyer, bir bakanlıktan randevu istedi de alamadı mı? Ayın 22’sinde Sayın Tarım ve Orman Bakanımızdan randevu istedi ve anında verildi. Kendisinin Uzundere’deki kentsel dönüşüm mağduru vatandaşlara verdiği gibi 40 gün sonrasına verilmedi. İBB başkanısınız. 17 maddeyle engelleniyorum diye buraya gelinmez. Öyle havadan sudan konuşarak meseleyi farklı yerlere taşıyarak doğru düzlemden sapmak doğru olmaz. Toplamda 30 milyar bütçe kullandınız. 6 katı borçlandınız. Ama bir opera binasını yapamadınız. 3 tane battı çıktıdan birini bile yapamadınız. E ne yapacaksınız? Hangi birini engelledik? Elinizi mi tuttuk? 2024'te’kullanacağız dediğiniz metronun temelini dün attınız. 4 yılda bitireceksiniz. Sizin performans raporlarınıza göre bugün hayata geçmesi gereken Çiğli Tramvayı hala yapım aşamasında. Hala yağmur yağdığında seller basıyor, Körfez kokuyor. İBB, bir meclis salonu bile yapamadı. Bu kadar içler acısı bir durum. İBB’nin hizmet binasının ne olacağı konusunda bile daha karar veremediniz. Sonra çıkıp ‘Biz kentsel dönüşüm yapmak istiyorduk ama engelliyorsunuz’ diyorsunuz. Sırf popülist siyaset yapmak ya da sırf birilerinin gözüne girmek için yalan yanlış bilgilerle İzmirlilere yanlış bilgiler vermezsiniz”.
Yorum Yazın