Dolar 34,5967
%0.12
Euro 36,3351
%0.09
Altın 2.922,340
%0.15
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP Genel Başkan Aday Adayı Öymen: Üç yıl daha bekleme lüksümüz yok

CHP Genel Başkan Aday Adayı Öymen: Üç yıl daha bekleme lüksümüz yok

CHP Genel Başkan Aday Adayı Örsan K. Öymen, CHP Kocaeli İl Kongresi'nde, altı ilkeyi işaret ederek; "Biz şu anda AKP’nin monarşik düzenini, tek kişi yönetimini Cumhuriyetçilik ilkesiyle yıkacağız. Yani halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimini savunan ilke ile yıkacağız. Biz şu anda AKP’nin oligarşik yapısını, belli bir imtiyazlı sınıfın fayda sağladığı halk için siyasetin yapılmadığı bu oligarşik düzeni neyle yıkacağız, Halkçılık ilkesi ile yıkacağız" dedi.

  • Ege Postası
  • 30.09.2023 - 14:42
  • Güncelleme: 30.09.2023 - 15:48

CHP Kocaeli 38'inci Olağan Kongresi, bugün Kocaeli Kongre Merkezi'nde başladı. Açılış konuşmasının ardından CHP Genel Başkan Aday Adayı Prof. Dr. Öymen söz aldı. 

Öymen, blok liste, çarşaf liste tartışmalarına değinerek, "Blok liste ile seçime gidilmesinin zorlaştırılması, belki de olanaksız hale getirilmesi; çarşaf liste ile herkesin aday olabileceği bir biçimde seçimlere gidilmesi, ilçede, ilde, kurultayda hatta mahalle kongrelerinde de bunun yapılması gerekiyor" dedi. 

Örsan Öymen’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

“ÜÇ YIL DAHA BEKLEME LÜKSÜMÜZ YOK: Bu il kongreleri ve öncesinde gerçekleşen ilçe kongreleri de bizim eleştirilerimizi ifade ettiğimiz, partimizin daha ileri bir noktaya ulaşması için özeleştirilerin yapıldığı ve eleştirilerin ortaya konduğu, tartışmaların yapıldığı kongrelerdir. 2 yılda bir gerçekleşiyor. Uzatma ile 3 yılda bir ne yazık ki yapılan kongreler. Dolayısıyla bir üç yıl daha bekleme lüksümüzün olmadığını ve sorunlarımızı artık çözmemiz gerektiğini ifade etmek isterim. 

ÖRNEK 1989 SEÇİMLERİDİR: Ne yazık ki mevcut yönetim, Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde girilen tüm seçimler kaybedilmiştir. 13 yılda 12 seçim kaybedilmiştir… Ne yazık ki birkaç kentin kazanılmasına sevinir hale geldik. 1989 belediye seçimlerinde SHP döneminde Prof. Dr. Erdal İnönü’nün Genel Başkanlığı döneminde Türkiye genelinde SHP birinci parti olmuştu. Bunu hatırlamanız gerekiyor. Örnek almanız gereken bir durum varsa o durum 1989 seçimleridir. 

BİZİ ALIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR: Partimiz ne yazık ki yüzde 22-26 bandı arasına sıkıştı kaldı. Buna da bizi alıştırmaya çalışıyorlar. Zaten CHP’nin oyu bu kadardır, bunun üzerine çıkamaz gibi bir safsata. 1957 seçimlerinde İsmet İnönü Genel Başkan iken oyumuz yüzde 41 idi. İktidar değildik ama böyle bir oyumuz vardı. 1977’de yine Bülent Ecevit’in Genel Başkanlığı’nda oyumuz yüzde 41 idi. 

GENEL BAŞKAN İLE ŞAHSİ HİÇBİR SORUNUM YOK: Benim sayın Genel Başkan ile hiçbir şahsi sorunum yok. Kendisi bu partiye büyük emekler vermiştir. Kendisi ile daha önce 2003, 2008 yılları arasında da sayın Deniz Baykal’ın Genel Başkanlığı döneminde yıllarca birlikte çalıştık. Burada önemli olan tespiti doğru yapmak ve ona göre bir çözüm yolu bulmaktır. 

AKP'NİN, HÜKÜMETİN BASKILARI NEDENLERDEN BİR TANESİ: Şimdi sözünü ettiğim seçim yenilgilerinin birçok nedeni vardır. AKP’nin, hükümetin baskıları bu nedenlerden bir tanesidir. Fakat başka nedenler de vardır. Bizim ortadan kaldırabileceğimiz ya da bizim sorumlu olduğumuz, bizden CHP yönetiminden kaynaklı nedenleri ifade etmek isterim. 

PM'NİN BİLE ZAMAN ZAMAN DEVRE DIŞI BIRAKILMIŞ OLMASI...: Birincisi parti içi demokrasinin sekteye uğramış olması, oligarşik bir yapının dar bir kadronun kararları tek başına vermesi. İlçe, mahalle örgütlerine yeterince kararların danışılmamış olması. Hatta Parti Meclisi’nin bile zaman zaman devre dışı bırakılmış olmasından dolayı, yeni tepeden inme, bir emir komuta zincirinde kararların alınmış olması ve bunun sonucunda da birçok lojistik, stratejik, ideolojik hatanın gerçekleşmiş olması. 

PARTİ İÇİ EĞİTİM: Parti içi demokrasi demişken burada yapılması gereken partimizde mutlaka yapmamız gereken parti içi demokrasinin sağlanması için belli başlı şeyler var. Birisi parti içi eğitim. Aidattan daha önemli. Şöyle şeyler söyleniyor, işte aidat ödeyenler aktif üye olsun, ödemeyenler pasif üye olsun. Bu da bir bakış açısı ama parti içi eğitim aidattan daha önemlidir. 

ÖN SEÇİM... TÜM ADAYLARIN ÖN SEÇİMLE BELİRLENMESİ GEREKİYOR: Ön seçim… Yüzde 5 bir Genel Merkez kontenjanı olabilir ama bunun dışında tüm milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesi gerekiyor. Parti organlarının çalıştırılması gerekiyor. Kongrelerde, kurultayda birden fazla adaya imza verilebiliyor olması gerekiyor. Herkesin kürsüde, tüm adayların düşüncelerini ifade edebiliyor olması gerekiyor. Dolayısıyla birden fazla adaya imza vermek, bizim tüzüğümüzde düzeltmemiz gerekiyor. 

BLOK LİSTENİN BELKİ DE OLANAKSIZ HALE GETİRİLMESİ GEREKİYOR: Bir başka konu blok liste, çarşaf liste meselesi. Blok liste ile seçime gidilmesinin zorlaştırılması, belki de olanaksız hale getirilmesi; çarşaf liste ile herkesin aday olabileceği bir biçimde seçimlere gidilmesi, ilçede, ilde, kurultayda hatta mahalle kongrelerinde de bunun yapılması gerekiyor. 

PARTİMİZ, BEDEL ÖDEYEREK GERÇEKLEŞTİRDİ: İlkeler meselesi… CHP’nin ilkeleri nelerdir, bunlarla ilgili bilinci sağlamamız gerekiyor. Bir parti üyesi, partinin programı ve tüzüğündeki temel ilkelere uymakla yükümlüdür. Üye kendi keyfine göre ilke seçemez, ilke icat edemez… İlkelerimiz bellidir, Altı Ok, sosyal demokrasi, demokratik solculuk, Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Milliyetçilik, Devrimcilik. Bunlar birbirini tamamlayan ilkelerdir. Partimiz bu sentezi tarihsel bir süreç içerisinde bedel ödeyerek gerçekleştirmiştir. 

TEK KİŞİ YÖNETİMİNİ CUMHURİYETÇİLİKLE YIKACAĞIZ: Biz bugünkü karşı devrim sürecini, AKP’nin bu dikta rejimini neyle yıkacağız? Hangi ilkelerle? Siyaset, makam, mevki, koltuk için yapılmaz. Belli başlı ilkeleriniz olarak, ideolojiniz olacak. Onlarla siyaset yapacaksınız. İdeolojinin olmadığı yerde siyaset, makam, mevki, köşe kapmaca oyununa dönüşür. Dolayısıyla biz şu anda AKP’nin monarşik düzenini, tek kişi yönetimini Cumhuriyetçilik ilkesiyle yıkacağız. Yani halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimini savunan ilke ile yıkacağız. Biz şu anda AKP’nin oligarşik yapısını, belli bir imtiyazlı sınıfın fayda sağladığı halk için siyasetin yapılmadığı bu oligarşik düzeni neyle yıkacağız, Halkçılık ilkesi ile yıkacağız. 

AKP'NİN TEOKRATİK DÜZENİNİ, LAİKLİKLE YIKACAĞIZ: Biz bu AKP’nin serbest piyasacı, özelleştirmeci, neoliberal politikalarını Devletçilik ilkesi ile, kamuculuk ilkesiyle, karma ekonomik modelle yıkacağız… Biz AKP’nin teokratik düzenini, din devleti kurma yolunu Laiklik ile yıkacağız. Yani dinin, devlet, siyaset, hukuk, eğitim işlerine müdahale etmediği ve bu koşulla devletin de dindar vatandaşın dini inanç ve ibadet özgürlüğünü güvence altına aldığı ya da dindar olmayan vatandaşının da dünya görüşünü güvence altına aldığı bir ilkeden bahsediyoruz. Laiklik, dinsizlik değildir. 

YİNE ALTI OK: Peki biz AKP’nin bu ümmetçi bakış açısını ne ile yıkacağız, Milliyetçilikle. Bu şovenizm, ırkçılık değildir. CHP’de asla böyle bir şey olamaz. Milliyetçilik, ulusçuluk, vatandaşlık bilincine işaret eder. Biz bu ümmetçi bakış açını Milliyetçilik ilkesiyle, vatandaşlık bilinciyle yıkabiliriz. AKP’nin kurmuş olduğu muhafazakar, statükocu düzeni ne ile yıkacağız, Devrimcilik ilkesiyle. Yine Altı Ok."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.