CHP Genel Başkan Yardımcısı Kaya TV 35'te gündemi değerlendirdi

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI-TV 35’in canlı yayın konuğu olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir siyasi parti genel başkanı özelliğinin yanı sıra meydanlara çıkıp belediye başkan adayı gibi davranıp konuştuğunu savundu.

NE YAPARSA YAPSIN BİZ KAVGA ETMEYECEĞİZ

Yıldırım Kaya, Cumhurbaşkanının bilinçli bir gerilim politikası yürüttüğünü savunarak, partilerinin kin ve nefret dili kullanmama da ısrarlı olacağını söyledi. Kaya, “Başbakan oldu, belediye başkanlığını unutmadı. Cumhurbaşkanı, milletvekili oldu unutamadı. Erzurum, İstanbul’un sorunlarını bilmediği için siyasi rakiplerine çatarak, şiddet dilini sertleştirerek toplumu bölmek ve kutuplaştırmak istiyor. İstanbul’a ihanet edildiğini söyleyen bir siyasi liderinin yapacağı şu; ihanet ettiğimize göre ihanet etmeyecek birilerine yol açması gerekiyor. Ne yaparsa yapsın hangi dili kullanırsa kullansın biz kavga etmeyeceğiz. Kin ve nefret dili bizim dünyamızda yok. Bilinçli bir gerilim politikası yürütüyor” diye konuştu.

31 MART AKŞAMI BU ÜLKEYE BAHARI GETİRMELİYİZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, partisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısını tekrar ederek, “Genel başkanımızın kamuoyuna ve bize talimatı var; hangi dili kullanırlarsa kullansınlar siz asla kibirlenmeyin, diliniz sevgi ve barış dili olsun. Bu ortama çekmek isteyenlere izin vermeyin diyor. Onun bu çağrısını ben de buradan yapıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar 31 Mart akşamı bu ülkeye baharı getirmeliyiz” dedi.

SOSYETE DAMAT NEREDEN BİLSİN YOKSULLUĞU'

Millet ittifakının zillet ittifakı olmadığının altını çizen Yıldırım Kaya, “Biz Millet İttifakı’nın sadece CHP ve İYİ Parti ile sınırlı olmadığını biliyorum. AK Partililerle de toplantı yapıyorum. Elazığ’da dün yürüyemedim sokakta. Biz sokakta bunu görüyoruz. Soğana, patatese, çiftçiye terörist dedin. Şimdi de zillet ittifakı, bekaa sorunu dedin. Vatandaş benim bekaa sorunum yok. Bekaa sorunumu Atatürk çözdü. Benim ekmek, iş ve aş sorunum var diyor. Çocuğum işsiz, torunum işsiz diyor. Vatandaşın derdi bu. Sosyete damat nereden bilsin yoksulluğu. FETÖ’nün okullarında büyüdü. Bunun olsa olsa çocuğunu Amerikan okullarına gönderememe sorunu olabilir. Biz vatandaşın ekmek ve iş sorununu çözmeyi vaat ediyoruz. Martın sonu bahar olacak” ifadelerini kullandı.

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Yıldırım Kaya İç Anadolu’nun boz toprağında yetişmiş, öğretmenlik yaparken cezaevine girmiş, sürgün edilmemiş ama yılgınlığa kapılmamış bir insan. Sporla ve gençlikle koşmayı kendine rehber edinmiş biri Yıldırım Kaya. Pazar günü Elazığ Ağın’da idim. Pazartesi Tunceli, Hozat, Çemişgezek’teydim. Dün gece eve geldim, bugün buradayım. Perşembe Adapazarı, Cuma günü Çankırı’da olacağım. Pazartesi Mersin, Salı Adana’da olacağım. Diyar diyar dolaşıyorum. Ne kadar zamanımız dar olursa olsun kendimize zaman ayırmalıyız. Onkoloji hastalarına yardımcı olmak için müzik festivali ve kütüphane açılışı vardı. Hüsnü Oral var. Spor kurulumuzun İzmir temsilcisi. Bugün Tunç Soyer ve ilçe belediye başkan adaylarımızla İzmir’in spor sorunlarını konuştuk. Spor kulüplerini ziyaret edeceğiz.

KENDİSİ KİLOSU 5 BİN LİRA OLAN ÇAY İÇİYOR, HALKA 250 GRAM ÇAY DAĞITIYOR

Çocuğu olanlar bilir. Çocuğuna derdini anlatamadığında çaresiz kaldığında tokat atar. Yaşadığımız süreç, Türkiye belediye başkanlığı var. Yeni. Birisi var aday. Recep Tayyip Erdoğan. İzmir, Ankara, Çukurca, Tire, Torbalı, Kiraz’ın da belediye başkan adayı da o. Meydanlara çıkıp hiçbir belediye başkan adayını konuşurken duydunuz mu, çok nadir. Bir siyasi partinin genel başkanı, cumhurbaşkanı otobüse binip, -kendisi kilosu 5 bin lira olan çay içerken- 250 gram çay atma konumuna asla gelmemiştir. Bindiği otobüs halkın otobüsü. O otobüse, uçağa binerek bir siyasi partinin propagandasını yapıyor.

BİLİNÇLİ BİR GERİLİM POLİTİKASI YÜRÜTÜYOR

Başbakan oldu, belediye başkanlığını unutmadı. Cumhurbaşkanı, milletvekili oldu unutamadı. Erzurum, İstanbul’un sorunlarını bilmediği için siyasi rakiplerine çatarak, şiddet dilini sertleştirerek toplumu bölmek ve kutuplaştırmak istiyor. İstanbul’a ihanet edildiğini söyleyen bir siyasi liderinin yapacağı şu; ihanet ettiğimize göre ihanet etmeyecek birilerine yol açması gerekiyor. Ne yaparsa yapsın hangi dili kullanırsa kullansın biz kavga etmeyeceğiz. Kin ve nefret dili bizim dünyamızda yok. Bilinçli bir gerilim politikası yürütüyor.

ŞİİRİ YAZANA DEĞİL YAZDIRANA BAKACAKSIN

Kendi tabanı da yoksullaştı ekonomik kriz nedeniyle. İki kilo patates alabilmek için çadır kuyruklarına giriyor. İzmir’in öyle bir derdi yok. Yoksul ailelere 10’ar kiloluk patates ve soğan dağıtıyor. Bazen şiir okur Recep Tayyip Erdoğan. Şiiri yazana değil yazdırana bakacaksın. 98 yıl önce İstiklal Marşı’nı yazan Mehmet Akif Ersoy var. Ersoy kazandığımız Kurtuluş Savaşının ardından yazdı. Hem Ersoy’u hem de ona şiir yazdıranları rahmetle anıyorum. Bugün 12 Mart. Bir darbenin de yıldönümü. Şair olabilmek için halkla iç içe olmalısınız. Diktatör olsanız nefretle anılırsınız.

HESAPLAŞACAĞIZ DİYOR…

Ne yaparlarsa yapsınlar toplumun dallarını kıranlar ağacın yeniden tomurcuklanmasının önüne geçemezler. Bu dille bir şey olmaz. Bir siyasi partinin genel başkanı olacaksınız. Başka bir siyasi partinin genel başkanı yanıt verdiğinde hemen Cumhurbaşkanı urbasını giyip cumhurbaşkanına hakaretten sizi zindanlarda çürütürüm diye. Hesaplaşacağız diyor. Süleyman Soylu onun ağzına bakıyor. 6 yaşındaki çocuklar 31 Mart’tan sonra eline silah alacak diyor. Dilin şiddet dili. Çocuklarımıza bunu yapmayın, yakıştırmayın. Hiçbir siyasetçi, milletvekili çocuklarımızı, kadınlarımızı, halkımızı bu tabloya çekmemeli.

GENEL BAŞKANIMIZIN SEVGİ DİLİ ÇAĞRISINA UYACAĞIZ

Genel başkanımızın kamuoyuna ve bize talimatı var; hangi dili kullanırlarsa kullansınlar siz asla kibirlenmeyin, diliniz sevgi ve barış dili olsun. Bu ortama çekmek isteyenlere izin vermeyin diyor. Onun bu çağrısını ben de buradan yapıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar 31 Mart akşamı bu ülkeye baharı getirmeliyiz.

TANK PALET FABRİKASINI KATARLILARA SATTILAR

Katarlılara tank palet fabrikasını sattı. Dışarıdan bir şey alıyorsan emir almaya başlarsın. ABD ile kurduğu ilişkilerin tamamı Türkiye’nin aleyhine. Rusya da öyle. Bizim Suriye bataklığında ne işimiz vardı. 5 milyon Suriyeli burada aç, sefil, çocukları sokaklarda. Hiç Allah’tan korkmuyor musunuz, vicdanınız yok m? Dışarıdan emir almayan Atatürk ve Ecevit idi. Rahmetli Ecevit döneminde haşhaş ekmeyeceksiniz dediler, hadi ordan dedi ekti. Kıbrıs’ı işgalden kurtardı. Türkiye toprakları üretimden koptu. Suriye’yi çeteler işgal etmiş, buna rağmen patates üretiyor, onlardan satın alıyoruz. Romanya’dan saman, İran’dan soğan satın alıyoruz. Üreticine köylüne çiftçine destek olursan üretimi arttırırsın.

BİZ DEVLET KURAN PARTİYİZ, ONLAR DEVLET PARTİSİ OLDULAR

9 Eylül Üniversitesi’nde Tıp Fakültesinde utanmadan manav mı açılı? AK Parti genel başkan yardımcısını rektör yaparsan böyle olur. Biz devlet kuran partiyiz, onlar devlet partisi oldular. Biz devlet için fedakarlık yapanız, onlar devleti semiren bir noktaya geldiler.

Süleyman Soylu’nun daha önce Erdoğan ve AK Parti hakkında söylediklerini duyduğunda bir insan kulaklarını kapatmak ister. Çünkü ağza alınmayacak şeyler söylemişti. 180 derece döndüğü için dön dön fır dön. Bakanlık yaptığını zanneden kişi Tunç Soyer’i tanımıyorum diyorsa akıl sağlığından zararı var demektir. İzmir seçmeni Soyer’i yaptıklarıyla ve hizmetleriyle biliyor. Soyer’in muhatabı olma olasılığı zaten yok. FETÖ cemaatinin adayını İzmir’e aday yaptılar. İstanbul’a Fethullahçı bulamadılar herhalde meclis başkanını gönderdiler.

İzmir gelene hoş geldin gidene güle güle der. İzmirlide sevgi var hoşgörü var kin ve nefret yok. Erzurum adayına baktım. Gönül ve hizmet diyor. Gülen nereli Erzurumlu. Erzurum’da hizmet siyaseti lafını niye kullansı? Gülen’in ideolojisini tutup hala belediye başkan adayı olarak gösterdiğinde ne anlarsınız si? Soylu düne kadar kendi genel başkanlığı yaptığı partide Erdoğan ve AK Parti ile söylediklerini otursun yeniden yenidne dinlesin. Bizi tanıyıp tanımamasının bir kıymeti harbiyesi yok.

SARAY VE KİBİR ABİDESİ OLDULAR

7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında Ankara Garı’nda 101 canımızı verdik. Şiddeti körükledikleri için. Hükümet kurma hakkı olan CHP’ye bu hakkı vermekten imtina ettiler. Saray ve kibir abidesi oldular. Saray sosyetesinden bu ülkeye hayır gelmeyeceğini halk biliyor. Şimdi kaybettiklerini biliyorlar. Birini Denizli’den birini Kayseri’den getirip aday yaptılar. Binali yıldırım da Erzincanlı mı İzmirli mi belli değil İstanbul’a gönderdiler. İşsizlik yüzde 12.9. DİSK’e göre yüzde 19’a çıktı bu oran. 17 yılda bir tek fabrika bacası tüttürmediler. Bizi nana muhtaç ettiler. Yiğidi kuru soğana muhtaç edenler bunun üzerine örterek sonuca gitmek istiyorlar. 500 üniversite arasında adımız yok. Nasıl adın olaca? Tıp fakültesine manav açacak rektör atarsan adı olur mu'

AK PARTİLİ SEÇMENE SESLENİYORUM; SEVDİĞİNİZ ERDOĞAN UÇTU GİTTİ, KİBİR ABİDESİ HALİNE GELDİ

Dış politikada teslim olmuşsunuz. Bir Milli Eğitim Bakanımız var. İstanbul’da bir Kartal’a geliyor Erdoğan miting yapacak. Bir genelge yayınlıyor okulları tatil etmişler, koruma güvenlik için. Halkın içine 3 bin koruma ile gidiyorsa o kişiden hayır gelmez. Gecekondularda soğan kırıp bulgur pilavı yiyordu. Bu Erdoğan gitti şimdi saray yaptı. Katar’dan uçan saray yaptı. Van’da saray yapıyor. Saraylara kendini boğan, kibir abidesi haline geldi. 2002’deki Erdoğan yok artık. Sevdiğiniz, uğruna her şeyinizi verdiğiniz Recep Tayyip Erdoğan uçtu gitti, AK Parti’ye oy veren seçmene sesleniyorum. Peygamber efendimizi koruyan kimdi. Yanında damadı Hz. Ali vardı. İtibar sahibi olacaksa, Atatürk itibarı sadece Türkiye’de değil dünyada var. Atatürk’ün adını duyan önünü ilikler, saygı duyar. Ona sırça saraylar yaptırıp itibar sahibi mi yapacaktı? Olsa olsa kibir abidesi.

KARAKOLDA DOĞRU SÖYLER MAHKEMEDE ŞAŞAR MİSALİ, DOĞU’YA GİDİNCE 'TERÖRİST DİYECEK KADAR ENAYİ MİYİM' DİYOR

Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar ya. Doğu’da halkıma terörist diyecek kadar enayi miyim dedi. Taşıma miting yapıyor. 3 bin koruması var. Okulları tatil ilan ediyor, tutanaklarla insanları getiriyor. Bunlar yetmiyor çevre illerden insan getiriyor. Anketlere inanmaz oldu Erdoğan. 31 Mart gecesi AA’nın verdiği sonuçlara da inanmayacak. Millet kendi bağrından çıkanlara sahip çıkar.

SOSYETE DAMAT NEREDEN BİLSİN YOKSULLUĞU'

Biz Millet İttifakı’nın sadece CHP ve İYİ Parti ile sınırlı olmadığını biliyorum. AK Partililerle de toplantı yapıyorum. Elazığ’da dün yürüyemedim sokakta. Biz sokakta bunu görüyoruz. Soğana, patatese, çiftçiye terörist dedin. Şimdi de zillet ittifakı, bekaa sorunu dedin. Vatandaş benim bekaa sorunum yok. Bekaa sorunumu Atatürk çözdü. Benim ekmek, iş ve aş sorunum var diyor. Çocuğum işsiz, torunum işsiz diyor. Vatandaşın derdi bu. Sosyete damat nereden bilsin yoksulluğu. FETÖ’nün okullarında büyüdü. Bunun olsa olsa çocuğunu Amerikan okullarına gönderememe sorunu olabilir. Biz vatandaşın ekmek ve iş sorununu çözmeyi vaat ediyoruz. Martın sonu bahar olacak.