CHP İzmir Örgütü Konak Meydanı’nda oturma eylemi yaptı
CHP'nin bugün 81 ilde gerçekleştirdiği "OHAL değil DEMOKRASi istiyoruz" eylemi İzmir'de Konak Maydanı'nda yapıldı. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel tarafından okunan ortak basın açıklamasında, bir buçuk ay sürmeyeceği belirtilmesine karşın sürekli yenilenen OHAL’in insan hakları ve demokratik hakların kullanımını giderek yok ettiğini vurgulayarak, iktidarın ‘takım elbiseli darbeciler’ haline geldiğini dile getirdi. CHP'nin eyleminde sert 'OHAL' çıkışı
- Ege Postası
- 16.04.2018 - 14:29
HALİDE DEMİR POLATLI/HALİT UMUTOĞULLARI/EGEPOSTASI- 81 kentle eşzamanlı düzenlenen ‘OHAL değil Demokrasi’ başlıklı basın açıklaması ve oturma eylemine CHP Genel Başkan yardımcıları Tuncay Özkan, Seyit Torun, CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP’li ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, çok sayıda partili katıldı.
Adalet ve Eşitlik için OHAL değil Demokrasi pankartları taşıyan CHP’liler sık sık İzmir Marşı söyledi, Hak-Hukuk-Adalet, Devran Dönecek AKP halka hesap verecek şeklinde sloganlar attı.
OHAL’İ BİR KEZ DAHA UZATMANIN PEŞİNDELER
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel tarafından okunan ortak basın açıklamasında, bir buçuk ay sürmeyeceği belirtilmesine karşın sürekli yenilenen OHAL’in insan hakları ve demokratik hakların kullanımını giderek yok ettiğini vurgulayarak, iktidarın ‘takım elbiseli darbeciler’ haline geldiğini dile getirdi:
“İlan ederken bir buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri, milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL, bardağı çoktan taşırmıştır. Sabır testisi kırılmış, toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır. Bugün iktidar partisi ve yeni ortakları, Türkiye’yi uçuruma adım adım yaklaştıran OHAL’i bir kez daha uzatmanın peşindedir. Postallı darbelerle mücadele etme vaadiyle gelenler, gelinen noktada takım elbiseli darbeciler haline gelmiştir.
BİZİM TALEBİMİZ KESİN; OHAL REJİMİNE DERHAL SON VERİLMELİDİR
“Bizim talebimiz kesindir; Halkın iradesine karşı işlenen bir suç haline gelen OHAL rejimine DERHAL son verilmelidir” diyen CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ortak basın metnini okumayı şöyle sürdürdü:
“Hukukun askıya alındığı, parlamentonun yok sayıldığı, milli iradenin tanınmadığı, milletvekillerinin rehin alındığı faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütlerine yönelik iktidar gücü ile uygulanan sindirme politikaları son bulmalıdır. Sivil darbe ile tek koltukta birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri, yeniden, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi kendi koltuklarına geçmelidir. Sadece bu meydandan değil, Türkiye’nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara’daki Saraylıları uyarıyoruz. OHAL değil DEMOKRASİ istiyoruz.”
SENDİKALAR, MESLEK ODA VE BİRLİKLERİ İLE STK’LARA OPERASYON YAPILIYOR
İl Başkanı Yücel tarafından okunan açıklama metninde, iktidarın Türkiye’yi tek tipleştirmek için sendikalar, odalar, birlikler ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik operasyonlar yaptığının altı çizildi:
“Ülkemiz 21 aydır OHAL ile yönetilmektedir. İlan edilişindeki amacından uzaklaşarak demokrasi ve hukuk sistemine yönelik bir saldırıya dönüşen OHAL rejimi; insan haklarını, ifade özgürlüğünü ve her türlü protesto eylemini baskılamanın da aracı olmuştur. KHK’lar eliyle parlamento, yani halkın iradesi gasp edilmiştir. Türkiye’yi tek tipe sokmak için sendikalar, meslek oda ve birlikleri ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik operasyonların ardı arkası kesilmemiştir. AKP iktidarının muhaliflerine bir sopa olarak kullandığı OHAL giderek bu faşizan sınırlarını bile aşmış; sağcı-solcu, muhafazakâr-sosyal demokrat, kimseyi ayırmadan tüm toplumu baskı altına alan otoriter bir rejime dönüşmüştür.”
OHAL NEDİ? OHAL FACEBOOK'TAKİ BEĞEN BUTONUNDAN KORKMAKTIR
Tüm kentlerde eş zamanlı okunan ortak metinde, OHAL ile yaşanan değişimlerin ne olduğu da maddelendirildi:
“OHAL ile ülkemizde hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır. OHAL nedir'
OHAL, 10 Ekim’de katledilen çocuklarını anmak isteyen anne ve babalara sıkılan biber gazıdır. OHAL, ekmeğinin peşindeki tütün üreticisine vurulan coptur. OHAL, Ahmet Şık başta olmak üzere hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış gazetecileri zindanlara atmaktır. OHAL, işçi grevlerini ertelemek, grev çadırlarına müdahale etmektir. OHAL, işlerini geri almak için ölümü göze alarak bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ölüm tehlikesini görmeyen hükümet inadıdır. OHAL, dünyaca ünlü kimi bilim insanlarını FETÖ yalanıyla üniversitelerden atmaktır. OHAL, tiyatro oyunlarını yasaklamaktır. OHAL, muhaliflerini “terörist” olarak tanımlayabilme cüretidir. OHAL, Ankara Kızılay’da İnsan Hakları Anıtı’nı gözaltına almaktır. OHAL, madende oğlu dört yıldır yatan anaya; artık yürüyemezsin, yasak artık demektir. OHAL, on binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kadro dışı bırakmaktır. OHAL, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerin “okuma hakkı”nı elinden alabileceğini söylemek ve öğrencileri tutuklatmaktır. OHAL, milli iradeyi yok sayarak, belediye başkanlarını görevden uzaklaştırmak, belediyelere kayyım atamaktır. OHAL, laik eğitim bildirisi dağıtmak isteyen öğrencinin gözaltına alınması, 16 Nisan referandumunda “hayır” propagandası yapan vatandaşın kolunun kırılmasıdır. OHAL, seçilmiş milletvekillerini hukuksuz bir şekilde tutuklatmak ve yargılatmaktır. OHAL, hakimlerin, savcıların bir parti genel başkanı önünde iliklediği cübbelerdir. OHAL, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek adamın iki dudağının arasına hapsetmektir. OHAL, doların 4 TL’yi, avronun 5 TL’yi aşmasıdır, Türk Lirası’nın kaybettiği değerdir. OHAL, satılan şeker fabrikası, açlık sınırı altındaki asgari ücret, artan enflasyondur. OHAL, Twitter’daki 280 karakterden, Facebook’taki “beğen” butonundan korkmaktır. OHAL, 12 Eylül cuntasına özenenlerin, askeri darbe dönemlerine rahmet okuttuğu bir düzenin adıdır."
Açıklamanın ardından eyleme katılanlar Konak Meydanı’nda yere oturarak 81 ilde yapılan oturma eylemine katıldı.
Toplumsal müdahale aracı ve çevik kuvvet polislerinin önlem aldığı oturma eylemi bir saatin sonunda olaysız sona erdi.
Yorum Yazın