CHP İzmir'den AK Partili Cuma İçten'e sert tepki!
AK Parti Diyarbakır Mİlletvekili Cuma İçten'in sosyal medya üzerinden İzmir'e yönelik "Haşhaşilerin başkenti" değerlendirmesine CHP'den sert tepkiler geliyor. CHP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında CHP PM Üyesi, İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "İçten’in açıklamaları IŞID zihniyetinin İzmir’in kapısına dayandığını ortaya koymaktadır” dedi. İzmir Milletvekili Musa Çam " Şüpheli, özgüven yoksunu, bağnaz ve cahilce açıklamalar" derken, İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Evsen ise " Haddini bil ve tüm İzmirlilerden hemen özür dile!" dedi.
- Ege Postası
- 23.05.2015 - 12:18
CHP İzmir İl Başkanlığı’nda yapılan basın açıklamasına CHP PM Üyesi, İzmir Mİlletvekili Aytun Çıray, İzmir Milletvekili Musa Çam, Gençlik Kolu Başkanı Mustafa Evsen, Kadın Kolları Başkanı Nurhan Yanya, İl Başkan Yardımcısı Bahattin Özdemir, Konak İlçe Başkanı Şakir Başak, il yöneticileri ve partililer katıldı.
33 HAKARET TWİTİ
“İzmir medeniyeti IŞİD destekçisi Barbar AKP zihniyetinin bir kere daha nefret dolu saldırısına maruz kaldı” diyen Çıray, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'in Twitter’dan İzmir’e 33 hakaret twiti attığını söyledi. İçten’in IŞİD'çi zihniyetle hareket ettiğini ifade eden Çıray, “ Belden aşağı ahlak anlayışıyla genç kızlarımızın kıyafetine karıştı. Onları açık saçık giyinmekle suçladı. Gençlerimizin özgürlük anlayışlarının kafayı çekmek, sabahlara kadar eğlenmekten ibaret olduğunu ileri sürdü. İzmir sanki Anadolu’da değilmiş gibi, İzmir’i ayakta tutanın Anadolu’dan gelenler olduğunu söyledi. Yani İzmirlilerin yozlaşmış olduklarını ima etti. Esasen ima etmekle kalmadı. İzmir’in Haşhaşilerin başkenti olduğunu belirtti.Aziz Hemşerilerim, özellikle bu sonuncu hakareti kendisine misliyle aynen iade ediyorum. Bütün bu hakaretler haşhaş çekip kendisiyle birlikte masum insanları öldüren IŞİDCİ bir intihar bombacısının zihin haritasını ortaya koymaktadır. Adamın adeta haşhaş çekmekle açıklanabilecek kafa karışıklığı o kadar dehşet verici ki, bir taraftan AKP’nin hiç kimsenin yaşam tarzına karışmadığını iddia ediyor. Öte taraftan kendi söylediklerinin düpedüz İzmirlilerin hayat tarzına açık bir müdahale ve saldırı olduğunu göremiyor” dedi.
İZMİR HEDEF GÖSTERİLİYOR
İçten’in açıklamalarını IŞİD zihniyetinin İzmir’in kapısına dayandığını ortaya koyduğunu öne süren Çıray, şöyle devam etti;
“IŞİD izdüşümlü bu kafa, sadece genç kızlarımızın kıyafetine, gençlerimizin sabaha kadar eğlenmelerine müdahale etmeye kalkışmıyor. İzmirli ana babalarla çocuklarının ilişkilerine bile karışıyor. Neymiş İzmirli ailelerin kendileri bile bu durumdan şikayetçiymiş. Sen kim oluyorsun, ne hakla İzmirli ana babaların evlatlarına karışıyorsun. Sen nesin, kimsin ki İzmirli ana babalar gelip çocuklarının hayat tarzlarını sana şikâyet edecekler. IŞİD zihniyetinin izdüşümü olan bu kafa zihniyet haritasında yok edilmesi gereken sembolik hedefi vermiştir. Bu hedef İzmir ve İzmirlilerdir. İzmir bu gerçeği Türkiye’de herkesten önce derinlemesine fark ettiği için tepkisini de herkesten önce ve kesin bir şekilde vermiştir. İzmir’in gerçeği fark ettiğinin farkına varamayan sözde aydın birtakım kil Adamlar İzmirlileri ayrımcılık ve faşistlikle dahi suçlayabilmişlerdir. Ama işte basiretle basiretsizlik, öngörüyle öngörüsüzlük arasındaki fark nasıl ortaya çıkıveriyor'! Bugün İzmir’i ve İzmirlileri ayırımcılık ve faşistlikle suçlayanlar hatalarını teslim ve itiraf etmek mecburiyetindedirler. IŞİD’ın izdüşümü olan bu zihniyetin İzmirlilere yönelik saldırısı İzmir’in hayat tarzına müdahale arzusuyla sınırlı kalmıyor. Bu şeytani zihniyetin temsilcisine göre İzmir’i ayakta tutanlar Anadolu’dan gelenlermiş. Bu kafa İzmir’in temsil ettiği medeni değerlerin ve ufkun ne kadar kapsayıcı ve kuşatıcı olduğunu göremiyor. Çünkü herkesi kendisi gibi nefret dolu, dışlayıcı bir canilik ideolojisinin peşinden gittiğini düşünüyor. İzmirlilerle kente nispeten daha sonraki dönemlerde yerleşmiş vatandaşlarımız arasında ahlaki-siyasi ve dini ayrışmanın tohumlarını ekmek istiyor.Bu zihniyetin sonuçlarını Irak’ta, Libya’da ve nihayet Suriye’de gördük. Oralarda nifak, fitne, zulüm, cinayetler ve terör için mezhep kullanılmıştı. Burada İzmir özelinde hayat tarzı ve özgür bireysel tercihlere açıklık kullanıyor. İzmir üzerinden bu değerler hedef alınıyor.”
İZMİR'İ HER FIRSATTA AŞAĞILADILAR
AK Parti iktidarının İzmir politikasını eleştiren Çıray, “ İzmir’i bir türlü ele geçirmediler. Bunun sancısını yaşadılar. İzmir’e açık-örtülü ekonomik ambargo uyguladılar. İzmir’den beş alıp biri bile adeta bir lütuf gibi vermeye kalkıştılar. Her fırsatta aşağıladılar, hakaret ettiler. Zaman zaman akılları sıra havuç politikasına yöneldiler.Ama ne yaptılarsa nafile. Son ders cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alındı. 7 Haziran’ın AKP için mukadder hezimetini ise Cumhurbaşkanının Atatürk Stadyumundaki mitingi haber veriyor. AKP-IŞİD zihniyetinin seçim çalışmalarına destek olması hangi akla hizmetle bulup getirdiği milletvekili de diğerlerinin yolunu takip etti. Haram ve kaçak saraydaki lideri gibi bir yandan İzmir’e hakaret ediyor. Diğer yandan İzmir’e muazzam bir değer verdiğini ispatlayacak şekilde Allah’ın paha biçilmez nimeti dediği kentimizi mutlaka ele geçirmeleri gerektiğini söylüyor. Tabii onun söylediğiher şey aklı başında ve basiretli her insanı dehşete düşürüp, kanını donduracak fitne ve fesat rotası çiziyor.İzmir kayıtsız koşulsuz, sorgusuz sualsiz biat etmeye karşıdır. Bundan ötürü de Türkiye’nin geleceğinin, medenilik zihniyetinin ve ideallerinin varlık bulduğu şehirdir” dedi.
7 HAZİRAN'DA DERSLERİNİ ALACAKLAR
IŞIDCI anlayışın bireysellik ve özgürlük düşmanı olduğunu belirten Çıray, “Bu zihniyetin hedefinde sürekli İzmir’in bulunmasının nedeni budur. İzmir bunun için tam on üç yıldır kuşatılmış, ambargo altına alınmış bir şehirdir. İzmir’in bu bakımdan totaliter zorbalığın duvarlarıyla çevrelenmiş Berlin’den hiçbir farkı yoktur. Ancak İzmir tıpkı Berlin gibi direnmiştir, direnmeye devam etmektedir. Bütün Ege İzmir’i bir deniz feneri gibi takip etmektedir. İzmirli gençlere zorbalık etmeye meyyal bu zihniyetin haşhaşlı hezeyanlarına eşimle birlikte bir İzmirli ana baba olarak elbette biz de öfkeliyiz. Ama bizi bu öfkeye boğan hayat ve özgürlük düşmanı, ahlakı belden aşağısına indirgeyen bu sapkın zihniyet 7 Haziran’da bir kez daha dersini alacak. İzmirliler tarafından olabilecek en acı şekilde cezalandırılacak. İzmirli gençlerse eminim zekâlarını bir kez daha konuşturacaklar. Kendilerine hakaret eden bu haşhaşlı zihniyeti İlber Ortaylı hocamızın deyişiyle ‘o analarının gözü zekalarıyla’ sosyal medya üzerinden yaptığına, hatta anasından doğduğuna pişman edecekler. Medeniliğin kalite farkını bir kez daha göreceğiz” dedi.
BAŞBAKAN'A ÖZÜR ÇAĞRISI
AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın İçten’i hedef alan açıklamalarına da değinen Çıray, şunları söyledi;
“ Durumu kurtarmak için bu adamı eleştirmesi ve adeta AKP adına özür dilemesi bu noktada artık hiçbir anlam taşımıyor. Ona düşen İzmir husumetini, hıncını ve nefretini her fırsatta kusan bu zihniyetten kopmaktır.İzmir’in uğradığı bu en büyük nefret ve hınç saldırısından ötürü bütün sivil toplum kuruluşları, Bütün belediye başkanlıkları harekete geçmek zorundadır. 7 Haziran’a kadar bu saldırıdan haberi olmayan tek bir İzmirli kalmamalıdır. İktidardaki zihniyetin yapması gerekenler de çok önemlidir. Bu çerçevede AKP Genel Başkanı Davutoğlu İzmirlilerden özür dilemek zorundadır. Bu özrün kapsamı son olayla sınırlı kalmamalı, 13 yıllık iktidarlarının tamamını içine almalıdır. Başbakanın içine düştüğü acınası kökten biat durumundan bir nebze olsun kurtaracak şey 24 Mayıs 2015’te Gündoğdu meydanında bütün İzmir’den 'size yaptığımız 13 yıllık zulüm için AKP hükümetleri adına özür diliyorum' demektir. Böylece hamamın namusunu olmasa bile kendi onurunu biraz olsun kurtarırken, İzmir’in özgürlük ruhunun ne anlama geldiğini de bizzat yaşamış olacaktır."
ÇAM: CESARETİ OLSAYDI YÜZLERİNE SÖYLERDİ
CHP İzmir Milletvekili Çam ise, "AKP iktidarı süresince İzmir'e ve İzmirlilerin yaşam tarzlarına yönelik saldırılar özellikle kampanya dönemlerinde artarak sürmüştür. Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan'ın 'gavur İzmir' sözleri İzmirlilerin hafızalarındadır. Aynı şekilde AKP bürokrasisi de bu koroya dahil olmuştur. Diyanet İşleri Başkanı'nın tüm İzmir halkını ötekileştirici 'İzmir'in farklı bir dindarlığı var, bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var' sözleri unutulmamıştır. Kentimizi terk ettikten sonra yapmış olduğu anlaşılan açıklamalarında Cuma İçten, parçası olduğu anlayışın, hiçbirimizin yabancısı olmadığı nefret tohumları içeren görüşlerini bir kez daha ortaya koymuştur. Ayrımcı bir dille ve İzmir'de yaşayan herkese açıkça hakaret içeren ifadeleri bizleri şaşırtmamıştır. İzmirin genç yurttaşlarına yaşam tarzlarına, varoluşlarına ve kendilerini ifade etme biçimlerine toptancı ifadelerle ve makul hiçbir kimsenin kabul edemeyeceği biçimde saldıran “Yeni Türkiye” sevdalısı bu kişi, tüm gençlerimizi “özgürlükten anladıkları son derece açık giyinmek, kafaya çekmek, sabaha kadar eğlenmek” diyerek kendi karanlık zihninde yaftalamaya çalışmıştır. Bu fikirlerin vardığı noktaları tüm dünya canlı yayında izlemektedir. Kendine İslam Devleti adını veren selefi anlayışın kadına ve çağdaş yaşama bakışı tüm dünyanın malumudur. Bu zihniyetin ve destekçilerinin geleceğin Türkiyesinin parçası olmasına izin vermeyeceğiz. İnanıyorum ki Cuma İçten bu sözlerini hiçbir İzmirlilinin yüzüne karşı söylemeye cesaret edemediğinden İzmir'in ve İzmirlinin ancak arkasından konuşabilmiştir. Kendi inancından şüpheli, özgüven yoksunu, bağnaz ve cahilce açıklamalarını dinleyecek kimseyi bulamayacağını bildiğinden içi boş davul misali sesi çok çıkmaktadır. Bu kısmı açıktır. İzmir'in AKP'li teşkilat mensupları ve başta Veysel Eroğlu olmak üzere İzmir'in AKP'li milletvekili adayları bu açıklamalara dair ne söyleyece? İşte bunu hepimiz merak etmekteyiz. Kişi kültünün cazibesine kapılmış, liderine aşık, birey olmak yerine kendi kişiliklerinden vazgeçmeyi kendine şiar edinmiş bu kaba yobaz anlayışlara İzmir bugüne kadar gereken cevabı hep verdi, inanıyorum ki bugünden sonra da vermeye devam edecek. Kendilerinin zannetiğinin aksine farklı yaşam tarzlarına saygı içinde bir arada yaşayan bir mega kentin sokaklarında canlı bir biçimde varlığını sürdüren hoşgörülü ortama taahammül edemeyen bu anlayış için zaman dolmuştur. 'Yaşanacak bir Türkiye' için İzmirliler birkez daha oylarını verecekler ve bu kez inanıyorum ki verilen oylar yerini bulacak. Bu seçim kaba yobazlığın ülke yönetiminden topyekün gönderileceği ilk seçim olacaktır" dedi.
EVSEN: HADDİNİ BİL ÖZÜR DİLE
CHP Gençlik Kolları Başkanı Evsen, "Derdinizi ve zihniyetinizi çok iyi bliyoruz. Yasakçı baskıcı ya bendensin ya düşmanımsın diyen zihniyettir. Bu sözleri kesinlek kabul etmiyoruz. Haddini bil ve tüm İzmirlilerden hemen özür dile! Sosyal medyadaki söylemlerini yargıya taşıyacağız. Ona ve malum zihniyete en güzel cevabı İzmirli gençler 7 Haziran’da sandıkta verecektir. Zmir yaşayan ve yaşanacak kenttir. Bizler malum zihniyete meydan okuyoruz ve milletçe alkışlıyoruz" dedi.
'Milletçe alkışlıyoruz' sloganına uygun olarak basın açıklamasının ardından alkış yapıldı.
Yorum Yazın