CHP İzmir'den cezaevi raporu
İzmir 1 ve 2 No’lu F Tipi Cezaevi ile Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan 50 Gezi Parkı eylemcisiyle 18-19 ve 23 Temmuz’da görüşen CHP İzmir Milletvekilleri düzenledikleri basın toplantısıyla izlenimlerini paylaştı. Vekiller cezaevi şartlarını sert şekilde eleştirirken, tutukluların bir an önce salıverilmelerini istedi.
- Ege Postası
- 24.07.2013 - 11:34
YÜKSEL: SOPALILAR DEVREYE GİRİNCE…
İzmir 1 ve 2 No’lu F Tipi Cezaevi ile Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan 50 Gezi Parkı eylemcisiyle 18-19 ve 23 Temmuz’da görüştüklerini belirten Alaattin Yüksel, çoğunluğu öğrenci olan tutukluların emniyet ve mahkeme aşamasında yaşadıklarını dinlediklerini ifade etti. Kurtuluş Savaşı’nın dünyada hayranlık uyandırdığını yıllar sonrada Gezi Parkı direnişinin aynı etkiyi bıraktığını söyleyen Yüksel, “ eylemler yurdun her yerinde yapıldı. Milyonlar sokağa çıktı.10 bine yakın yaralı var. İzmir’de milyona yakın insan ilk günlerde Gündoğdu’daydı. Tek polis yoktu. Olayda olmadı. Çevik Kuvvetle birlikte ortaya çıkan eli sopalıların devreye girmesiyle çivili sopalarla çocuklara saldırılmasıyla İzmir’de şiddet eylemleri başladı. Hiçbir şekilde şiddeti savunmuyoruz. Barışçıl eylemlerden yanayız. Eli sopalılarla ilgili hiçbir adım atılmazken, kamuoyu oyalanmaya çalışıldı. Emniyet Müdürü ‘ sivil polis’ dedi. Vali ‘böyle sivil polis olmaz’dedi. Esnaf diyenlerde oldu sopalılar için. Kimse esnafı küçülten bir açıklama yapmamalıydı. Esnafımız eli palalı sopalı değildi. Tam tersine esnaf çocuklara yardımcısı oldu”dedi.
“MİLYONLARIN EYLEMİ 50 GENCİN ÜSTÜNE YIKILMAMALI”
Gezi Parkı eylemi doğrultusunda en çok tutuklunun İzmir’de olduğunun altını çizen Yüksel, “ Milyonların eylemini bu 50 gence yıkmak doğru değil.Operasyonun ardından tutuklananlar 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet , polise muhalefet, kamu malına zarar verme ve örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek gidi iddialarla cezaevine konmuşlardır” diye konuştu.
“EYLEMLERİ İTİBARSIZLAŞTIMAK İSTİYORLAR”
Cezaevinden tutuklularla ilgili iddiaların tutarsız, mesnetsiz ve çelişkili olduğunu ifade eden Yüksel, şöyle devam etti“ tutuklularla cezaevlerinde, avukatlarıyla dışarıda yaptığımız görüşmelerde; kovuşmalarda görsel doküman, imaj ve kamera kayıtlarının tutuklamaya dayanak gösterildiği dile getirilmiştir.Örgütle ilişkilendirilmeye çalışılıyorlar. Milyonlar Gündoğdu’ya örgütlerin çağrısıyla gelmedi. Bu itibarsızlaştırmadır eylemleri… Çocukların fotoğrafları olduğu kamera kayıtları iddiası var. Yüzleri kapalı ‘bu sizsiniz’ deniyor.Ayrıca geçmişte yasal örgütlerin eylemlerine katılmaları önlerine konuyor ve bunlar delil olarak kabul ediliyor. Evlerinde yapılan aramalarda giysileri delil olarak önlerine koyuyorlar. Gençlerle konuştuk.’ Benimle ilişkilendirmeye çalıştıkları örgütün adını ilk kez duyuyorum’ dediler. Gözaltına alındıklarında kendilerine kötü davranılmıştır. 4 numara lens kullanan kızımızın lensi verilemiş. Bir çocuğumun kolu kırılmıştır. Kolu kırık bir şekilde cezaevinde…Çocukların çoğu öğrenci. Birer yılı şimdiden gitti. Çalışanlarda işlerinde olmaktadır. İzmir’de bu tespitleri yaptıktan sonra bir karar verdik. Meslek odalarıyla baroyla görüştük.50 çocuğumuz hemen salıverilmesi gerek”
“YÜZBİNLERİ SOKAĞA DÖKMEYİN”
Yüksel, tutuklu bulunanların seslerini kamuoyunda duyurmaya çalışacaklarını belirtti ve, “ Çocukların derhal salıverilmesini talep ediyoruz. Salıverilmediklerinde kamu vicdanı harekete geçecek. Yüzbinleri yine sokağa dökmeyin. Çağrımızı yineliyorum çocukları salıverin. Yargılama tutuksuz devam edebilir. Denetimli serbestlik İstanbul’da uygulanıyor. İzmir’de kimsenin aklına gelmiyor. İzmir’de AKP yoktur Ege’de yoktur sırf bu şiddete başvurdukları için” dedi.
GÜVEN: PARAN YOKSA BESLENEMİYORSUN
Şakran Cezaevinde kadın tutuklularla görüşen CHP İzmir Hülya Güven izlenimlerini şu sözlerle anlattı,“ Şakran’da yalnızca ‘Gezi’ değil yasal derneklere üye oldukları için tutuklu olan genç kızlarımız da var. Bu dernekler yasal…Durum böyle iken o derneğe üye olmaları suç unsuru teşkil etmiş. Aslında orada tutuklu olarak bulunan genç kızlarımızın durumu diğer yerlerden farklı değil. Sınavlara giremiyorlar. Sene kaybettiler. Hak aradıkları süreçte haksızlığa uğradılar. Hastalıkları olan genç kızlarımız var. Tedavi edilmesi gerekirken hastalıklarının işkence yönetimi olarak kullanıldığını gördüm. Hastaneye gitmesi gerek bu sağlanmıyor. Acil revire ancak bayılırlarsa ya da kalp kriz geçirdiklerinde çıkıyorlar.Bir genç kızımız yüzde 50 engelli raporu var ancak hastaneye gitmesi engelleniyor. Tahliyelerine 1 ay kalan kişiler disiplin suçu işledikleri gerekçesiyle 1 yıl cezaları uzatılmış. Sebep kapıya vurmuşlar.Gezi Parkı tutuklularına onur kırıcı üst aramaları yapılmış.Bir genç kızın üstüne 10 kişi çullanmış aramış.Aslında suç üretiliyor. Yemekler yetersiz. Paran yoksa beslenemiyorsun. Tüm mahkumlar için geçerli. Gezi Parkı tutuklularına yargısız infaz yapılmış. Gençlerimin dışarı çıkmaları gerek. Dosyalarına bakıldığında suç diye bir şey yok.Gönderilen mektuplar uzun süre belletilip öyle verilmiş. Yinede gelen mektuplardan kızlarımız çok mutlu.Herkese teşekkür ediyorlar”
MOROĞLU: .CEZAEVLERİ TİCARETHANE DEĞİL
Cezaevlerine ziyaret gerçekleştiren vekillerden Mustafa Moroğlu, “ Sadece dayak zulüm değil cezaevi şartlarını kötüleştiriyorlar. Buzdolabı TV ihtiyaçlarını karşılamak için dışarıda satılanın iki misli içeride satılıyor. Cezaevleri ticarethane değil. Tutuklu gençlerle mektup dayanışması yapanlara çağrı yapıyorum. Bizimle iletişime geçsinler” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın