CHP İzmir'den güçlü çıkış: Bu takım tutar
CHP İzmir İl Başkanlığı'nda bu dönem geçilen yeni sistemde 2. Bölge Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Yaşar Ali Çalışkan İzmir’de kurulan yeni il yönetiminin alanlarında en iyi isimlerden oluştuğunu belirterek İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in kısa sürede iyi bir teknik direktör olduğunu söyledi. Çalışkan iddialı konuştu, “Bu takım tutar” dedi. CHP İzmir'den güçlü çıkış
- Ege Postası
- 25.01.2018 - 12:41
YAĞMUR UYGUR/EGEPOSTASI - CHP İzmir İl yönetim kurulu seçilmesinin ardından görev dağılımını gerçekleştirdi. İkili yönetim sisteminden 4’lü sisteme geçen CHP İzmir İl Başkanlığı 2 bölgede görev yapacak il başkan yardımcılıklarında yerel yönetimler ve örgütlerden sorumlu isimleri koordineli çalışmak üzere ayrı ayrı görevlendirdi. CHP İzmir 2. Bölge Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yaşar Ali Çalışkan sistemin önceki yönetimden gelen tecrübe ile hayata geçirilmesi kararının alındığını, Başkan Deniz Yücel’in kararı öne çekerek uygulamasıyla adım atıldığını ifade etti.
4’LÜ SİSTEME GEÇİLDİ
Egepostası’na konuşan Çalışkan “Bu sistem daha önce İzmir eski Milletvekili ve tecrübeli İl Başkanı Alaattin Yüksel zamanında 2’li sisteme geçildikten sonra uygulamada yaşanan eksiklikler göz önüne alınarak daha önce düşünülmüş ve uygulanmasına karar verilmiş 4’lü sistemdi. İzmir bütünşehir yasasıyla çok büyüdü. Bir arkadaşımın 30 ilçeden fiziken sorumlu olması mümkün olmuyordu. Bu bölgenin bir ucu Kınık diğer ucu Beydağ, Kiraz. Bu 350 kilometrelik bir alanı kapsıyor. 1. Bölge’de ise inanılmaz bir mesai gerektiriyor. Bu sistem örgütlerde de yerel yönetimlerde de başarılı olmuyordu. Daha önce karar verilmiş bir uygulamaydı. Bu dönem Asuman Ali Güven de il başkanı olsaydı aynı şekilde yapılanma sürecekti. Deniz Bey bunu bana göre erkene aldı ve iyi de oldu. Başarılı olacağımızı düşünüyorum. Bu hinterlanda ulaşımı sağlayıp gerek başkanlarımızla gerekse örgütlerimizle iletişim kuracağız. Bu aynı zamanda örgütlerden sorumlu başkan yardımcısıyla koordineli çalışılan bir iş. Orada da Hasan arkadaşımız tecrübeli bir isim. Koordineli çalışacağız” dedi.
“MARKA ŞEHİR OLDU”
İzmir’de belediye başkanlarının ve yerel yönetimlerin başarılı bir yönetim sergilediğini söyleyen ve gözle görülür büyük sorunlar bulunmadığın ifade eden Çalışkan, lokal sorunlarında koordineli çalışmayla sonuca ulaştırılacağını, daha sonra da görevlerinin önerileri hayata geçirmekle ileriye götürmek olduğunu söyledi. Belediye başkanlarıyla gurur duyduklarını da vurgulayan Çalışkan, İzmir’in marka şehir olduğunu da ifade ederek “Ben belediye başkanlarımızı çok başarılı buluyorum. Bugün İzmir sadece bir şehir olmaktan çıktı. Marka kent oldu. Burada da 20 yıldır İzmir’i yöneten sosyal demokrasi anlayışının eseri var. Ahmet Piriştina’dan gelen ve Aziz Bey ile ilerleyen yaklaşık 20 yıllık bir süreç var. Bu süreçte İzmir artık normal bir şehir olmaktan çıktı. Bunun da göstergesi her yıl yeni 20 bin civarında göç alıyor. Bu nitelikli insan göçü. Öğretmen emeklileri, bankacılar, profesörler iş insanları… Bu ülkede iş üreten nitelikli insanları çekiyor İzmir. Her bakımdan sosyal ve ekonomik anlamda güçlü olan, yaşam tarzına müdahale konusunda demokrat bir şehir olduğu için geliyorlar. Belediye başkanlarımızın başarısını da bu ortaya koyuyor. Bu oluşumda başta Aziz Başkan olmak üzere hepsinin kendi ilçesinde bir tuğlası var. Belediye başkanlarımızla gurur duyuyoruz. Örgüt ve belediye başkanları arasında ben bir sorun olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
"BELEDİYELERE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ"
Lokal aksaklıkların bulunduğu bölgelerde örgütlerin belediyelere sıkı sıkıya sarılıp sahip çıkması gerekliliğinin de altını çizen Çalışkan, kayıp belediyelerde geçmişte yaşanan sorunları hatırlatarak “Aksaklıkların lokal olabileceğini düşünüyorum. Orada da örgütteki arkadaşlarımızın belediyelerimize sahip çıkması gerekir. Bu belediyeler bizim belediyelerimiz. Yüzlerce arkadaşımız orada çalışıyor. Belediyelerimize gözümüz gibi bakmak zorundayız. Kaybettiğimiz yerlerde yüzlerce arkadaşımızın işlerinden zorla çıkarıldıklarını, hak kayıplarına uğratıldıklarını gördük. Dışlandılar. Eziyetler yaşadılar. Bu örnekten yola çıkarak örgütte çalışan arkadaşlarımız o belediyeleri gözü gibi sahiplenmeli. Kaybedersek ekmeğimizden oluruz diye düşünmeli. Çatışmalar varsa son verilmeli. Belediye başkanlarımız da örgütün başkanı olduğunu düşünerek çalışmalı. Ben burada uzaydan gelmedim. CHP’nin belediye başkanıyım. Örgütü kucaklamalıyım diye düşünerek birlikte yürümeliler. Biz de bunu sağlamak için çalışacağız. Birlikte varsa bir sorun çözmeye çalışacağız. Ayrıca örgütlerimiz görevlendirilmiş aktrollerin belediyelerimizi kötülemelerine izin vermemeli. Belediyelerimizin yaptığı iyi çalışmaları, bulundukları her yerde en iyi şekilde anlatmalı” ifadelerini kullandı.
“GÖREVLENDİRMEDE TECRÜBEM GÖZ ÖNÜNE ALINDI”
Örgütün her seviyesinde çalıştığını ifade eden ve hiyerarşiye de hakim olduğunu vurgulayan Çalışkan “Ben 1976 yılından beri CHP’nin tüm kademelerinde çalıştım. Gençlik kollarında, ilçe örgütlerinde, il yönetiminde, kent konseyinde… Gençliğim içinde siyasi hareketlerde önder olarak geçti. Siyaseti hem entelektüel birikim olarak biliyorum, hem de hiyerarşik olarak biliyorum. Kimin nerede durması gerektiğini bilen biriyim. Belediye başkanlarımızla da örgütle de iyi ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Bu göreve getirilirken de bunlar göz önüne alındı” ifadelerini kullandı.
“BU TAKIM MUHTEŞEM İŞLER YAPAR”
İl Başkanı Deniz Yücel ile seçilen yönetimin oldukça başarılı isimlerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu ve Yücel’in de bu takımı iyi yönetecek bir teknik direktör olduğunu söyleyen Çalışkan, “Ben bu yönetimin çok başarılı olacağına inanıyorum. Bugün İzmir İl Yönetimi tek tek ele alındığında hepsi mesleklerinde inanılmaz üst seviyede insanlardan oluşuyor. Ve bu bilgi birikimlerini yönetime kattıklarında çok iyi bir yönetim ve İzmir çıkacak. Bunu ilk seçimlerde göreceğiz. İl yönetimimiz bu anlamda mükemmel. 30 mükemmel adamı bir araya getirebilirsiniz ama takım olmayabilirler. Ama bu yönetimin en güzel özelliği takım olacak kişilerden oluştu. Bunu gerek Deniz Bey’in arzuları, gerek bu yönetimin talip olurken ilçelerden seçilip gönderilmesi, çok iyi bir takım olacağını görüyorum. Mükemmel işler yapacağımıza inanıyorum. İyi ve güçlü bir yönetimimiz var. Genç dinamik ve karizmatik bir il başkanımız var. Bu takım çok iyi şeyler yapacak. Bu takım tutar. Bu takım muhteşem işler yapar. Bireysel olarak iyi bir ekip. Deniz bey de iyi bir teknik direktör. Kısa sürede gösterdi bunu. İyi bir milli takım çıkacak” şeklinde konuştu.
“GENEL MERKEZ YOL HARİTAMIZI ÇİZECEK”
Öncelikle kurultaya odaklandıklarını, kurultay sonrası şekillenecek parti yönetimiyle yol haritası belirleyerek 2019 odaklı çalışmalarına hız vereceklerini söyleyen Çalışkan, “Biz şu anda kurultaya odaklandık. Çalışmalarımızı kurultaydan sonra netleştireceğiz. Kurultayı bekleyeceğiz. Orada oluşacak olan yeni Parti Meclisi'nden faydalanacağız. Genel Başkanımızın devam edeceğini biliyoruz. Bu konuda beyanımızı da verdik. Oluşacak PM’de örgütlerden sorumlu ve yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı konusunda nasıl bir görevlendirme olacak bunu bekleyip, görüşmeler yapacağız. Hasan Ali Bey’le yapacağız. Yol haritamızı ortak tavırla hazırlayacağız. Belediye başkanlarımız ve il örgütlerimizi tek tek ziyaret edip sıkıntı ve beklentilerini alacağız. Ve il başkanımız ve yönetimimizle birlikte değerlendireceğiz. Bireysel olarak sorumlu olsak da güçlü bir yönetim kurulumuz var. Yönetim kurulumuzla karar verip bu kararı ileteceğiz. Bu bizi daha da güçlü kılacak. Sadece sorun da değil farklı öneriler, çözümler il yönetimiyle birlikte değerlendirilecek. Ben başarılı bir çalışma yapacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“DİNCİ FAŞİZMİ HORTLATMAK İSTİYORLAR”
İzmir’e 30 ilçe sözü veren Çalışkan “İzmir’e örgüt merak etmesin, 30 ilçenin tamamını yerel yönetimlerde CHP’li yapıp Büyükşehir de bunun çileği olacak. 2019’da İzmir’de kazanmadığımız belediye kalmayacak. Bu kadar güveniyoruz kendimize Bu bizim İzmir halkına müjdemiz. Örgüt hazırlansın muhteşem bir saha çalışması geliyor. Belediyeler ve örgüt birlikte çalışacak. 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini biz kazanacağız hedefimiz bu. Halka söz verdik. 2019’da cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp parlamenter sisteme döneceğiz. Bu yönde halktan da talep görüyoruz. Referandumu gümbürtüye getirdiler hile hurda ile çalınarak referandum geçiştirildi. Manipüle edildi. Gittiğimiz her yerde görüyoruz vatandaşların şu anki görüşlerini. Referandumda evet diyenlerden talep var, ‘ne olduğunu anlamadık. Parlamenter sisteme dönmek için elimizden geleni yapacağız’ diyorlar. Ben Cumhurbaşkanlığını kazanacağımızı düşünüyorum. Aksi, Türkiye’de faşizmi doğurur. Dinci faşizmi hortlatmak istiyorlar. Bunun adı dinci faşizmdir. En tehlikelisidir. Her şey dogmatik olduğundan mantık yoktur. Şimdiden işaretlerini görüyorsunuz. 9 yaşında bir çocuğun evlenip hamile kalacağını düşünün. Çıldırırsınız. Birileri 9 yaşındaki top oynayan çocuğun hamile kalabileceğini söylüyor. Kafalara ne enjekte edilmeye çalıştığını görüyorlar. 2019 yerel seçimlerinde halkımıza bunları iyi anlatıp ilk ışıklarını her yerde vereceğiz. Tüm büyükşehirleri alacağız tıpkı 1989'daki SHP çıkışındaki 55 ili aldığımız gibi. 2019 seçimlerinde ciddi büyükşehirlerin tamamına yakınını alıp yeni bir ateş yakacağız ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı belediye başkanlarımız halka şu mesajı verecekler; ‘Ya biz yıllarca aldatılmışız, hâlbuki CHP'li belediyelerle daha mutlu bir yaşam mümkünmüş, bunu iktidar yapmalıyız’ mantığını geliştireceğiz. 2019’da bu ateşi yakacağız. Bu ateşle yanan başarı, ortaya konulan iyi çalışmalar cumhurbaşkanlığı seçimine de yansıyacak. Yerel yönetimlerin ortadan kaldırılmasına pabuç bırakmayacağız. Örgütümüz hazır olsun ve bize güvensin. Kurultaydan sonra yoğun bir çalışma hepimizi bekliyor. İzmir ve CHP tek vücut olacak. Tek bir çatlak ses olmadan tek amaç olacak, 2019’da İzmir’i bütün olarak kazanmak ve cumhurbaşkanlığı seçimini almak. Bu yakacağımız ateş oraya ışık olacak” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın