CHP İzmir’den 29 Ekim’de gövde gösterisi: Halkımız sandıkta hesabı kesecek
CHP İzmir İl Başkanlığı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı Konak Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirdiği tören ile kutladı. Törende bir konuşma gerçekleştiren CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, hükümete Cumhuriyet karşıtı politikalar yürüttükleri yönünde sert eleştirilerde bulunurken, “Hiç kuşkum yoktur ki, Cumhuriyetimizle hesabı olanların hesabını, halkımız ilk seçimde sandıkta kesecektir.Cumhuriyet vazgeçilmezimiz, laiklik olmazsa olmazımız, vatanımızın ve milletimizin refahı kırmızı çizgimizdir” diye ekledi.
- Ege Postası
- 29.10.2021 - 14:52
ARDA AKDENİZ/EGEPOSTASI – CHP İzmir İl Başkanlığı, Cumhuriyet’in ilanının 98. yıl dönümü nedeniyle Konak Cumhuriyet Meydanı’nda alternatif bir tören düzenledi. Törene CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir milletvekilleri, İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, İzmir Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri ile ilçe belediye başkanları katıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ise Tire’deki programı nedeniyle törene katılamadığı öğrenildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan tören, İl Başkanı Yücel, İl Kadın Kolları Başkanı Uçar ve İl Gençlik Kolları Başkanı Kotan’ın Atatürk heykelinin önüne çelenk bırakmasıyla devam etti.
“EN UYGUN HÜKÜMET ŞEKLİ CUMHURİYETTİR”
Çelenk sunumunun ardından İl Başkanı Yücel törenin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Cumhuriyet’in 98’inci yıl dönümünü kutlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını dile getiren Yücel, “Atatürk Türk ulusuna en uygun ve en yakışan yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğuna karar vermiştir çünkü Cumhuriyet en temel ifadesiyle insanca yaşamaktır. Cumhuriyet medeniyettir. Cumhuriyet eşit yurttaşlıktır. Cumhuriyet halkın, ülkeyi yönetme konusunda yetki verdiği kişileri kendisinin seçmesidir. Demokrasinin çağdaş, doğru ve adaletli bir şekilde hayata geçebilmesi için en uygun hükümet şekli cumhuriyettir. Buradan hareketle şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Cumhuriyetin gerçek anlamda hayata geçmesi, o ülkede demokrasinin tüm kurumlarıyla birlikte amasız, fakatsız, lakinsiz, her türlü çekinceden ve kayıttan uzak bir şekilde işlemesini gerektirir” dedi.
“BİZE BU TABLOYU YAŞATANLAR CUMHURİYETLE SAVAŞ HALİNDEDİR”
Yücel, Cumhuriyet’in aklı, bilimi ve liyakati önceleyen bir yönetim biçimi olduğunun altını çizerken “Damadı hazinenin başına, oğlanı yandaş vakıfların başına oturtmak gibi liyakatsiz tasarruflarla yada “Faiz, sebep enflasyon sonuçtur” gibi hiçbir bilimsel temeli olmayan, akıl dışı önermelerle ülkeyi yönetmeyi reddeder. Cumhuriyet rejiminin tam anlamıyla hayata geçtiği bir ülkede, bir kişi yargılandığı davada beraat ettiği ve tahliye olduğunda, sırf cezaevinden çıkamasın diye jet hızıyla yeni iddianameler düzenlenmez, yeni tutuklama kararları verilmez. O halde şunu da çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Bize bugün bu tabloyu yaşatanlar Cumhuriyet ve Cumhuriyet değerleriyle savaş halindedir” diye belirtti.
“CUMHURİYET DEĞERLERİNDEN UZAKLAŞAN BİR ÜLKE OLDUK”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına yaklaşırken, Cumhuriyet değerlerinden ve demokrasiden gün geçtikçe uzaklaşan bir ülke olduk” diyen Yücel, iktidara yönelik eleştirilerini şu sözlerle devam ettirdi: “Bu durum günümüz iktidarının bilinçli bir tercihi ve uyguladığı cumhuriyet karşıtı politikaların sonucudur.İktidar sahipleri artık öyle bir ruh haline bürünmüşlerdir ki; saraylarıyla, yandaş vakıflarıyla, beşli çetesiyle ve yandaş şirketleriyle, başka bir Türkiye’nin varlığına inanmaktalar.Onların Türkiye’sinde adaletsizliğin, yolsuzluğun, haksızlığın, emek sömürüsünün, devletin kurumlarını arpalık olarak görmenin, anayasayı çiğnemenin ve Atatürk’e hakaret etmenin bir cezası yok.Onların Türkiyesinde;Saray şakşakçılarına devlette kadro var.Özel davetlerle kapalı kapılar arkasında verilen milyarlık ihaleler var.Biat edenlere, “kral çıplak diyemeyenlere” üçer yerden, ayrı ayrı dolgun maaşlar var. Devletin hazinesini talan edenlere alkış, laikliğe ve ulu önderimize hakaret edenlere itibar var.Yine onların kafasında; gerektiğinde oy uğruna en azılı teröristler kırmızı halılarla karşılanıyor, devletin televizyon kanalı terör örgütü liderlerinin propaganda aracı olabiliyor, Mehmetçiği şehit edenlerin azılı teröristlerin ayağına gidilip, kapısında beklenebiliyor ve bu rezilliğe karşı da, yüzsüzce milli nutuklar atılabiliyor.
“SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Suriye-Irak Tezkeresi’nin 2 yıl uzatılmasına CHP’nin ‘ret’ oyu vermesi nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltilen eleştirilere de sert tepki gösteren Yücel, “Tezkere’nin neden 2 yıl olduğunu, neden yabancı askere izin verdiğini açıklayamayanlar, gerçek vatan evlatlarını, Cumhuriyet Halk Partisini ve onun genel başkanını hedef göstermeye çalışıyorlar. Genel Başkanımızın linç edilmeye çalışıldığı hain Çubuk Saldırısı görüntüleri üzerinden mesaj vermeye çalışanlara sesleniyorum. Bizler Kuvayi Milliyecilerin torunlarıyız. Bizler Hasan Tahsin’in, Seyit Onbaşının torunlarıyız. Bizler Gazi Mustafa Kemal’in, Lozan Kahramanı İsmet İnönü’nün, bu vatan için şehit düşenlerin torunlarıyız. Ne senden ne de senin şürekandan zerre kadar korkumuz yok. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Tüm bu yaşananlar, iktidarın artık insicamını iyice kaybettiğini, yalpaladığını, kendilerini kurtarmak için ülkeyi karıştırmayı arzuladıklarını açıkça göstermektedir” şeklinde konuştu.
“HALKIMIZ SANDIKTA HESABI KESECEKTİR”
Yücel konuşmasını ‘iktidar’ ve ‘demokrasi’ mesajı vererek şu cümlelerle noktaladı: “İlk seçimde, içi boş tehditleri, harekete geçirmeye çalıştığınız karanlık güçleri, millete zulüm ettiğiniz zihniyetinizi de sandığa gömecek ve ülkemizin ihtiyacı olan huzuru ve barışı, demokrasiyi ve adaleti tesis edeceğiz. Cumhuriyetimizin ışığını ve Atatürk’ün emanetini tüm kadrolarımız, dostlarımız ve halkımızla birlikte, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, demokrasiyle taçlandıracağız.Hiç kuşkum yoktur ki, Cumhuriyetimizle hesabı olanların hesabını, halkımız ilk seçimde sandıkta kesecektir.Cumhuriyet vazgeçilmezimiz, laiklik olmazsa olmazımız, vatanımızın ve milletimizin refahı kırmızı çizgimizdir.Bizlere bu günleri yaşatan, Cumhuriyeti kuran ve bizlere emanet eden Ulu Önderimiz, Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm cumhuriyet şehitlerimizi minnet ve özlemle anıyor, Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. En büyük bayramımız, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”
ÖZUSLU'DAN 100'ÜNCÜ YIL VURGUSU
Yücel’in ardından kürsüye çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise konuşmasında Cumhuriyet’in 100’üncü yılına emin adımlarla ilerlediklerini vurgulayarak, “Bütün engellere, sorunlar rağmen 100'ncü yılında bizlerin elinde var olacağı yerinde önem ve gücünü kavramakta asla zorlanmıyoruz. Cumhuriyet idealini hep birlikte yaşama zamanı tüm zamanlardan daha fazla ihtiyaçtır. Bütün bu ideallerin altını oyan eşitsizlikleri bertaraf etmek zorundayız. Yok edilen doğanın, kuruyan göllerin, harap ovaların, yanan ormanların, hedef haline getirilen hak savunucularına yapılan haksızlıkları hep birlikte yok edeceğiz. Geçmişe dönüp bakacağız ve bizlere güç veren birçok örneği o geçmişte bulacağız. 10'uncu yılda CHP'liler olarak oradaydık, 100'üncü yılda buradayız diye haykıracağız. 100'üncü yıl için Genel Başkan'ımızın yaptığı çağrıyı hep birlikte haykıracağız. İkinci yüzyılda sultanlık hayali kuranlara karşı demokratik parlamenter sistemi biz kuracağız. Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet'i çok güçlü sosyal devlet ile bir araya getireceğiz" dedi.
"2023’TE CUMHURİYET'İ BİR CHP'LİYE EMANET EDECEĞİZ"
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise, “Cumhuriyet benim için Anadolu’nun yoksul köyünden çıkan bir kimsesiz çocuğun vali, kaymakam, hakim, savcı, polis olabilmesiydi. İşte bu umudu bu iktidar yok etti. Biz bu hayali yeniden yeşerteceğiz. 2023’te Cumhuriyet'i bir CHP’liye emanet edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın