CHP Konak danışma kurulu toplantısı yaptı, vekiller mesaj yağdırdı
CHP Konak İlçe Başkanlığı Danışma Kurulu Meclisi toplantısı yapıldı. Toplantıda ülkenin yaşadığı olağanüstü durumlar, siyasi süreç ve parti içi meseleler konuşuldu. Toplantıyı, kendisini “alkolik” olarak tanımlayan bir kadın bastı. CHP Konak danışma kurulu toplantısında vekiller mesaj yağdırdı
- Ege Postası
- 23.07.2016 - 09:22
ABDULHAKİM KÜÇÜK/HABER SERVİSİ - Toplantıya CHP Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, İzmir milletvekilleri Atilla Sertel, Musa Çam, Tuncay Özkan, Tacettin Bayır, Özcan Purcu ile İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak ve partililer katıldı.
Konak Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda yaklaşık 250 partili yer aldı. Vekillerin partililere ön bilgilendirme yapmasıyla başlayan toplantı ikinci bölümde partililerin konuşmacılara soru cevap yapılarak sürdürüldü.
CHP Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak gerçekleşen danışma kurulu toplantısı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Başak, “Toplantımızda örgüt bilgilendirildi. CHP’nin tarihi bir sorumluluğu ve görevleri vardır. Bu dönemde çok iyi, bütünleştirici bir siyaseti ortaya konulmalı. Olağan dışı bir süreçten geçiyoruz. Konuşulmaması gerekenleri konuşmamak gerekiyor. 14 yıldır iktidarın yaptıkları ortada ama bunlara değinmek ülke için doğru değil. Değerlendireceğiz ama zamanı var. Ama şu an bu belayı başımızdan atmak için bir duruş sergiliyoruz. Bu duruş doğru bir duruştur. Genel merkezin yol haritasını takip edeceğiz. İstanbul mitingi gerçekleşecek. Bugün ülkede cumhuriyetin kadrolarında kısmi de olsa bir darbe olmuş zaten. Sağ duyuyla takip ediyoruz. Genel Merkezimiz milletvekillerimizden oluşan bir komisyon kurdu. Kurunun yanında yaş da yanmasın. OHAL’den yana değiliz. Bu ülke bu kaostan nasıl kurtulu? Laik cumhuriyetin, parlamenter sistemin önemini kavrayan anlayışla kurtulur. Bize oy versin vermesin herkese bu değerlere sahip çıkması için kucaklayıcı davranıyoruz. CHP, devleti çıkmaza sokan bir siyaset yapamaz. Bir suçlular ordusu var ama bunlara yardım yataklık yapan bir anlayış da var” ifadelerini kullandı.
CHP'NİN İZLEDİĞİ POLİTİKALARIN NE DENLİ HAKLI...
Türkiye’nin geçtiği olağanüstü durumlara vurgu yapan Sertel ise; “ CHP’nin izlediği çizginin ne denli haklı olduğunu bir kez daha gördük. İki kinci yapının ne denli al birine vur ötekine dercesine bir hal adlığını yaşadığımız bir dönemdeyiz. Bugünkü bu siyasi iktidar Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi ekonomide, sanayide, içişilerinde, dışişlerinde hakimeyetini kaybetmişti. Birincisi dindar, islamcı hiçbir siyasetçi siyonist dediği filistinli çocukların katillerine söylediği sözleri geri alarak tükürüğünü yutamaz ama bunlar yuttu. Rus uçağı düşürüldüğünde emri ben verdim diyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ben düşürttüm demişti. Ve yine gelinen noktada rus uçağını düşürdüğü iddiasıyla 2 pilot tutuklandı. Ve Rusya’dan özür dilendi. Suriye politikasında düzeltmek için işareti de verdiler. Şimdi darbe söylentileri ve darbe yapıldı noktasında insanların kafası karışık atanan tüm komutanları yapan AKP hükümetleridir” ifadelerini kullandı.
SADECE %3,5 ÇIKTI
Geçmiş yıllarda yapılan operasyonlara atıfta bulunan Sertel; “ Hatırlayın tüm Atatürkçü, Kemalist askerler operasyon geçirdi. Bir savcının kendi zırhlı mercedesini şu an yurtdışında olan bir alçağın altına verdi. 17 ve 25 Aralık operasyonu oldu, iyi ki oldu para kavgası, iyi ki yönetim sorunu çıktı yoksa dünya görüşü aynı kafa yapısı aynı bu iki grup Türkiye’nin sonunu getireceklerdi. Bugün onlar müthiş derecede korkuyorlar. Sanmayın ki o meydanlara salalarla herkes çıktı, hayır sadece %3,5 çıktı . Gezide sokağa çıkanları gazla, copla terörist diye niteleyenler şimdi insanları sokağa çekmektedirler. 24 Temmuz’da yapılcak olan mitinge aslında katılmayacaklar ama katılacakmış gibi algı yaratıyorlar“ dedi.
BU OLAYIN SORUMLUSU…
Türkiye’nin çok zor bir coğrafaya da yaşıyoruz diyen Çam; “Bunu yıllardır görüyoruz bu bölgedeki radikal unsurlar ve İslami gruplar ABD ve Rusya destekli beslendi. Bu savaşların ve çatışmaların tek sebebi gaz ve petrol. ABD yeni baştan bu bölgeyi yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Bunu kah cemaatlerle yapıyor kah yönetim ile yapılıyor. Bu yüzden bu coğrafyanın kaderi bu. Bu darbe başarız olmuştur iyi ki de başarısız olmuştur. Nasıl buraya geldik niçin buraya geldik onu gözlemlemiz lazım. Bu planlı bir şekilde özellik 2002’den sonra zirveye ulaştı. Valilikte kaymakamların askeriyede hukukta yer aldılar. Bu kadar büyük bir noktaya nasıl geldiklerinin göstergesidir. Devlet bürokrasisini yönettiler. Bu FETÖ ve AKP ikiz kardeştir aynı yumurta ikizlerdir. 17 ve 25 aralık sonrasında yapılan tasfiyelerle bu yapı temizlenmeye çalışıldı. Ancak 15 Temmuz’da gördük ki bu temizlenme olmamış. Bu olayın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Herhangi bir umutsuzluğa kapılmaya gerek yok bu nedenle önümüzdeki süreçlerde CHP’ye daha çok görev düşecektir. Bu görevleri örgüt olarak yapacağız. AKP şimdi cemaati tasfiye ediyorum diyerek kendisine karşı olan herkesi namuslu atatürkçü insanları açığa alıyorlar gözaltına alıp tutukluyor . Bu durumlara örgüt olarak el uzatmamız ve yardımcı olmalıyız. Nerede bir haksızlık ve hukuksuzluk var örgütçe orada olmak zorundayız. Torbalı’nın Pançar ve Menderes‘ in Değirmendere köylerinde yaşanan olaylar gösteriyor ki AKP’nin faşist cadı avına karşı duracağız. Hepimiz tarihsel bir görev düşüyor. Bu görevleri yerine getirmemiz gerekiyor “ sözlerini dile getirdi.
BUGÜN BU ALÇAKLIĞI YAPANLARA…
Bunun bir darbe girişimi olduğunu dile getiren Özkan; “Polisler beni evden alınırken kapının önünde çok büyük bir kalabalık gelmişti. Ve şöyle bir sesleniyorlardı. ‘Fethullah’ın p..leri durduramaz bizleri’ diyorlardı. Bugünleri yapan yine onlardır. Ama başarısız oldu. Bundan sonra ne olacak biz ne yapmalıyız. Bugün anladık Cemaat’in kadrolaşmasında ordu en çok etkilenmiştir. Bugün bu alçaklığı yaratanlara insan hakları konusunda yardımcı olacağız. Biz böyle birşeyi kabul etmeyeceğiz. Benim yattığım koğuşlarda şu anda fethulahçılar yatıyor ama o koğuşlarda insan yatmaz insan haklarına aykırıdır. Askerlerimizin linç edilmesine olağanüstü tepkiliyim . Bir ulusun erdemini ordusu korur. Eğer ordusu yoksa erdemsizliktir. Biz askerimizi onurunu koruyacağımız” dedi.
DİLİPAK’A SERT TEPKİ: ALÇAK ADAM
Abdurrahman Dilipak’ın twitterda attığı tweet ile ilgili Özkan şunları söyledi; “Abdurrahman Dilipak denen bir adam var diyor ki silahlarınızı alın ve sokağı çıkın. Alçak adam, alçak adam “
AŞK KAZANACAK, BİZ KAZANACAĞIZ
Bugün hep beraber ulusun birliğini sağlamalıyız diyen Özkan; “ Pazar günü mitingimize bekliyoruz. Atatürkçülerin, kemalistlerin ne kadar güçlü olduğunu göstermek için orada olmalıyız. Ekonomimiz çok kötü durumda hep beraber ekonomik sorunlarımızın aşması için mücadele edeceğiz. Kadınlarımızın yaşam biçimine özgürlüklerine müdahelelere çelik bir irade gibi karşı duracağız. Çocuklarımızı hiçbir zaman uygarlık dışında yetiştirmeyeceğiz. Adaletimiz korkunç bir noktada. Ülkemizin adaletini yok ettiler, hep beraber çağdaş dünyanın adaletini oluşturmalıyız hep birlikte elele. Yeni bir başlangıç için herşeyi yapmak zorundayız. Ben sizlere hep aşkla bağlıyım aşk kazanacak biz kazanacağız, biz kazanacağız” dedi.
İLK ÖRGÜTLENME KONAK’TA OLMUŞTUR
"15 Temmuz’da ne oldu da iktidar adına iki eski ortak birbibine girdi" diyen Bayır şunları söyledi;
"Fethullah Gülen’in ilk örgütlenmesi Konak’ta olmuştur. Hisar ve Kestanepazarı Camii’nde olmuştur. Köylerden kırsal kesimlerden alınan çocuklara yediren içiren ve onları devletin üst kademelerine taşıyan bu cemaat soruları el atından vererek bu gençleri üst kademeleri getirdiler. Erdoğan’ın iktidarının sebebi 12 Eylül 1980 darbesinin bir sonucudur. Darbe başarılı olsaydı Türkiye İran olurdu. Bu darbenin başarısızlığı nasıl oldu, kemalist subaylar ve askerler tarafından engellendi. Askerimiz inanılmaz bir şekilde itibarsızlaştırılıyor. Sadece komutanın emir aldığı için boğaz köprüüsüne giden o kınalı kuzularımıza işkence yapan eli kemerli cihad yanlısı kişilerin de cezalandırılması için mücadele edeceğiz. Bu darbeyi bahane ederek acaba Erdoğan bir sivil darbeyi yapar mı ' Biz CHP’liler olarak bu darbeye izin vermeyeceğiz. Bu Pazar yapılacak olan demokrasi mitingini biz organize ettik. AKP’liler de gelecek, biz herkesi davet ettik gelmeyin demeyiz. CHP her zaman kimden gelirse gelsin darbelere karşıdır."
PARTİMEDE KENDİME DE KIZIYORUM
Yaşanan olaylardan hareketle benim ülkem benim vatanım bu darbeyi haketmiyor diyen Purçu; “ Biz de sıkıntı olduğunu düşünüyorum bu boşluğu vermemeliydik. Bir ay önce AKP’li bir milletvekili şöyle dedi ; ‘CHP cumhuriyetin, demokrasi ve özgürlüğün teminatıdır’ dedi. Ben herhalde başına güneş geçti dedim. Herhalde darbenin yapılacağından haberdardı. Ben partime de kendime de çok kızıyorum Mustafa Kemal’i anlatamadığımızdan dolayı kızıyorum. 46 ilde yokuz 35 ilde varız Şırnak’ta % 1.7 Hakkari’de % 1.7’yiz. 46 ilde olmadığımız halde %25 oy alıyoruz. Çünkü gerçekten bu ülkenin teminatı biziz. Ergenekoncu dedikleri balyozcu dedikleri askerler kurtardı bizler kurtardık. Konak’ta ordu evine gittim, ziyarete gittim subaylarla görüştüm. Sayın vekilim ben bu üniformayla şuradan şu caddeye çıkamıyorum korkuyorum dedi. Ne kadar acı verici benim ülkem bunları haketmiyor. Darbe gecesi ordu evinin taşlandığını sözlü taciz edildiğini bira şişelerini attıklarını söyledi. Biz onlardan vicdanlıyız biz onlardan 100bin defa müslümanız. Beni bir Şırnak’a verin Sayın Genel Başkanım dedim o oyları anlatacağım eğer çalışamayacaksam vekil olmak istemiyorum. Her ayın bir haftası Şırnak’a gidip orada halka CHP’yi anlatmak istiyorum. Muhtarına vatandaşına ölürsem de öleyim vatan için ölmüş olurum.” dedi
ALKOLİK OLDUM!
Milletvekilleri konuşma yaptığı sırada CHP’li olduğunu belirten bir kadın sahneye çıkarak konuşmaya başladı. Milletvekillerinin, sahneden inmesi gerektiğini söylemesine rağmen konuşmasını sürdüren kadın, “CHP kabuğunu kırmak zorunda. 15 yıldır hayatım mahvoldu. Biz üzerimizdeki ölü toprağını kaldırmak zorundayız. CHP yönünü değiştirmek zorunda. Bizi psikolojik olarak yok eden insanlardan hesap sormak zorundayız. Artık kibar olmayacağız. Türkiye şeyhler ve müritler ülkesi olmayacak. Kendi adımıza her türlü özveriyi yaptık. Yeter değil. Yetmiyor. Alkolik oldum. Hayatımız mahvoldu. Bunun hesabını birileri verecek” dedi.
Genel Sekreter Sındır, “hassas bir süreçten geçiyoruz”
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Konak İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında yaşananlara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Sındır, Türkiye’nin her an cereyan edebilecek bir iç savaş tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Sındır, yaşadığı bir olay üzerinden de Ordu’dan vatansever, Atatürkçü askerlerin nasıl uzaklaştırılmak istendiği anlattı.
“DARBE, DOĞRUDAN MİLLETİMİZİN KENDİSİNİ HEDEF ALMIŞTIR”
Genel Sekreter Sındır, CHP'nin geçmişte olduğu gibi bugün de darbelerin karşısında olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Sındır, yaptığı konuşmada “Darbe, doğrudan milletimizin kendisini hedef almıştır. Gazi Meclis'imizin üzerinde patlayan bombalar; Milletimizin iradesine, Parlamenter sistemimize, Cumhuriyet'imize, laik ve demokratik yaşamımıza yapılan bir saldırıdır. Türkiye her an bir iç savaş riski altında, bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Her an bir etnik savaşa sokulabiliriz. Her an din ve inanç üzerine iç savaşa sürüklenebiliriz. O kadar kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Bu zor dönemde vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı korumaktan geri durmayacağız; barışı, demokrasiyi isteyen CHP’ye ve sizlere çok büyük görevler düşüyor” dedi.
“VATANSEVER SUBAYLAR GÖREVLERİNE İADE EDİLMELİ”
Biz yıllarca orduda ve kamunun tüm kesimlerinde cemaatin gizli bir yapılanma içinde olduğunu söyledik diyen Sındır, “Alanında uzman ve başarılı yüzlerce vatansever subayımız, cemaatin; polis, savcı ve hakimleri tarafından kurban edildi. Hem de üretilmiş, sahte delillerle, gizli tanıklarla, imzasız mektuplarla! Benzer bir konuda bir subayımız bana geldi. Kendisinin ordudan atılma noktasında olduğunu, bu korkuyu yaşadığını bunun da sebebinin kuvvet komutanlığının istihbaratından geldiklerini söyleyen kişilerce yapıldığını belirtti. Ona söylenen şey; ya kendi isteğinle ayrılırsın biz bu dosyayı kapatırız ya da seni ordudan atacağız. Bu gencimiz pırıl pırıl bir vatansever asker. Bugün çok net anlaşılıyor ki ordudan Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi sözde ve sahte davalarla uzaklaştırılan vatansever subaylarımız göreve iade edilmeli” dedi.
“OHAL’İ, İLKESEL OLARAK KABUL ETMİYORUZ”
İlkesel olarak OHAL’i asla kabul edemeyeceklerini ifade eden Sındır; “Bugün ihtiyacımız olan şey OHAL'le Meclisin devre dışı bırakılması değil, milletimizin iradesi olan Meclis'in çalışmasıdır. Ne oluyor OHAL nedeniyl? Demokrasi askıya alınıyor. Temel hak ve özgürlükler yasal filtrelerden geçmesi gerekirken doğrudan birilerinin yetkisine veriliyor. Gözaltı süreleri de keza birilerinin yetkisine veriliyor. Yasama, TBMM bypass ediliyor. Sen bir yandan bu Gazi Meclis diyeceksin, diğer yandan kusura bakmayın biz sizi bypass edip OHAL üzerinden daha hızlı davranmak zorundayız diyeceksin. Bu çerçevede OHAL’ı kabul etmiyoruz, etmedik. Yaşanan gelişmelerden çıkardığımız en önemli şey: parlamenter demokrasimizin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle halkımız, darbeye karşı direnme hakkının bir örneğini vermiş olmasıdır. Meclis'imizin devre dışı bırakılması kabul edilemez” dedi. Sındır, sözlerini 24 Temmuz Pazar günü Taksim Meydanı’nda yapılacak olan Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi’ne yurttaşlarını davet ederek sonlandırdı.
Yorum Yazın