CHP'den Antalya'da büyük buluşma: Kılıçdaroğlu örgüte ne mesaj verdi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya'da gerçekleşen "İktidara Hazırız - Büyük Örgüt Buluşması'na katıldı.

Milletvekilleri hariç YDK ve PM üyeleri, il, ilçe, kadın ve gençlik kolları örgütlerinin katıldığı kampta İzmir'den YDK Üyesi Mahir Polat, PM Üyeleri Ednan Arslan ve Devrim Barış Çelik, İl Başkanı Deniz Yücel ve yönetimi, ilçe başkanları ve yöneticileri, il ve ilçe kadın ve gençlik kolları örgütleri de yerini aldı.

CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan da İzmir örgütünün çektirdiği fotoğrafları sosyal medya hesabından "Antalya’da düzenlenen Büyük Örgüt Buluşmamızda İzmir örgütümüzle birlikteyiz. Biz büyük bir aileyiz" notuyla paylaştı.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖRGÜTE MESAJ

Genel Başkan Kılıçdaroğlu Büyük Örgüt Buluşmasında yaptığı konuşmada örgüte çarpıcı mesajlar verdi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Birinci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" sözünü anımsattı. Kılıçdaroğlu, "Peki bizim hedefimiz ne, bu hedefi gerçekleştirmek. Cumhuriyet hepimizindir. Hiç kimse bu Cumhuriyette benim sahibim yoktur dememelidir. Bilmelidir ki sosyal devlet güç olarak, itibar olarak arkasındadır" dedi. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“HER BİR CHP’LİNİN BÖYLE TARİHİ GÖREVİ VAR: CHP’nin saygıdeğer yöneticileri olarak bir aradayız. Ama biraz da dertleşeceğiz. CHP’li olmak, sıradan bir olay değildir. CHP’li olmak demek, toplumun saygı duyduğu kişi olmak demektir. Demokrasiyi içselleştirmek demektir. Toplumun hiçbir kesimini ötekileştirmemek demektir. Bilgili olmak demektir. Birikimli olmak demektir. Yaşanan bir sorun nedeniyle başvurulan kişi olmak demektir. Dolasıyla her bir CHP’linin böyle bir temel görevinin olması gerekiyor. Kısır tartışmalardan uzak durmak demektir. Ülkenin bu kadar sorunu varken başka alanlara değil, sorunlara kilitlenmek ve sorunları çözmek için mücadele etmek demektir. Çözüm üretmek demektir. Her bir CHP’linin böyle tarihi bir görevi var.

ÖBÜR MAHALLEYE HİÇ GİTMİYORSAM BİZ ÇALIŞMIYORUZ DEMEKTİR: CHP’li olmak demek, stratejik çalışmak demektir. Çok çalışırsınız ama hiçbir şey üretemezsiniz. Neyi, nasıl yapacağımızı, hangi hedefe kilitleneceğimizi, var olan sorunu nasıl çözeceğimizi bilmemiz gerektir. Şu mahalle bana oy vermiyorsa o mahalleden yeteri kadar oy alamıyorsam, bir başka mahalle sürekli CHP’ye oy veriyorsa ve ben bütün enerjimi oy veren mahalleye harcayıp öbür mahalleye hiç gitmiyorsam biz çalışmıyoruz demektir. Üretmiyoruz demektir, enerjimizi boşa harcıyoruz demektir. Stratejik çalışma ne demektir, eğer ben bir kesimden oy alamıyorsam sorunu o kesimde kendimizde aramamız gerekiyor. Neden bize oy veriyorlar? Niçin gidip konuşmuyor, dertleşmiyoruz?

GENÇLERİN, KADINLARIN PARTİDE DAHA GÜÇLÜ VE ETKİLİ OLMALARINI İSTİYORUM: Bir dönem, efendim ben CHP’ye üye olmak istiyorum ama üye yapmıyorlar. Üye yapmakta önüme engeller çıkartılıyor diye şikayetler geliyordu. Bütün arkadaşlarıma, kim başvuruyorsa bakacaksınız, ondan sonra partiye üye olmak istiyorsa sonuna kadar kapıları açacaksınız. Ne kadar çok üyemiz olursa, kitle ile kucaklaşabilirsek, ulaşamadığımız yerlere ne kadar sıklıkla ulaşmanın yollarını aşabilirsek o zaman biz başarılı oluruz. Özellikle gençlerin, kadınların partide daha güçlü ve etkili olmalarını istiyorum. Kadınların ve gençlerin bizlerle beraber çalıştığında daha güçlü bir enerji ortaya çıkaracağımızı hepinizin bilmesi lazım. Dolasıyla çalışmamızı bu alana da teksif etmemiz lazım.

BİZ BAŞKA BİR GÜZELLİK ARIYORUZ: En az ayda bir kez il başkanı, ilçe başkanı, kadın kolları başkanı, gençlik kolları başkanı toplanıp ne oluyor acaba, hangi sorunlarla karşılaştık acaba diye düşünüp tartışması ve eksikliklerini görmesi lazım. Bunu yapmadığımız takdirde biz çalışmıyoruz. Dolasıyla bu tür toplantılara katılmak güzel, Türkiye’yi nasıl kurtaracağım diye konuşmak da güzel ama biz başka bir güzellik arıyoruz. Nedir o güzellik, biz halkın desteğini nasıl alabiliriz, halkın sorunlarını nasıl çözebiliriz ve halka güveni nasıl verebiliriz, bunu yapmak zorundayız.

İKTİDAR SAHİPLERİNE “MUHALEFET” DEDİ: Muhalefetin beni dinlediğinden, yani iktidar sahiplerini kastediyorum, beni dinlediklerinden çok daha fazla sizin dinlemeniz gerekir. Ben konuşuyorum, Parti Sözcümüz, Grup Başkanvekillerimiz konuşuyor, basın toplantıları yapıyorlar, yaptığımız açıklamalar eğer geniş kitlelere ulaşmak gerekiyorsa, o açıklamaları geniş kitlelere sizler ulaştıracaksınız. Grubu televizyonlar verdi, ama ile, ilçeye, mahalleye gidecek olanlar sizlersiniz. Var olan sorunları nasıl çözdüğümüzü anlatacak olanlar sizlersiniz. Kadınlar evlere girecekler, anlatacaklar, sorunları dinleyecekler. Eğer sorunun kapsamı çok büyükse yazacaksınız, genel başkan burada sorun var, çok büyük, lütfen bunu Ankara’da dillendir. Parti Sözcüsüne, grup başkanvekillerine diyeceksiniz TBMM gündemine taşı.

STRATEJİK ÇALIŞMA BUDUR: Şanlıurfa’da köylülerin, üreticilerin elektrik sorunu vardı. Gittik defalarca. Onların yanında durduk. Sorun yaşanan illere gittik ve o sorunlara kilitlendik. Dolasıyla sorunu yaşayan kişi sorunun çözüm adresi olarak CHP’yi görecektir bir süre sonra. Stratejik çalışma budur. Sorunu yaşayan kişinin yanında olacağız. Sorunu nasıl çözdüğümüzü de onlara anlatacağız. O zaman biz toplumun her kesimine güven vermiş oluruz.

BAŞARILARI PAYLAŞTIĞIMIZ ZAMAN ÖZGÜVENİMİZ ARTACAKTIR: Uyum içinde çalışmak sihirli bir kelime mi? Yoksa uyum içinde çalışmak olağan bir kelime mi? Uyum içinde çalışmak istisna mıdır, yoksa birliğin ve beraberliğin ortaya koyduğu gücün enerjisini yaymak mıdır? Bütün il ve ilçe başkanlarımız, zor koşullarda görev yapan her türlü engele rağmen, engelleri aşıp halka hizmeti götürmeyi çalışan belediye başkanlarımızın başarısını meydan meydan, sokak sokak anlatmak zorundasınız. Başarıları paylaşmak zorundayız. Başarıları paylaştığımız zaman özgüvenimiz artacaktır. Kahvede, lokantada anlatacağız. Anlatmak zorundayız. Eleştiri de elbette olacaktır. Ama eleştiriyi, doğruyu bulmak için yapacağız, kısır tartışmalar için değil.

OLİGARKLARA KARŞI MÜCADELE EDEN BİR PARTİYİZ BİZ: Herkesin alanda olması lazım. Bizler, erkekler olarak kapıyı çalıp eve giremiyoruz ama kadın kardeşlerimiz evlere girip anlatabilir, sorunları dinleyebilirler. Biz onlara çözüm üretiriz. Antalya’dan bir doktor, İstanbul’dan yoksul bir ailenin telefon numarasını verdi. Ben il başkanımızı aradım ve genel başkanı olarak Bağcılar’daki o eve gittim. Evin ihtiyaçları bir şekliyle karşılanıyor. Dolasıyla biz sosyal demokrat bir parti olarak, fakirin, fukaranın yanında olan bir partiyiz biz. Fakirin, fukaranın, hakkını, hukukunu arayan bir partiyiz biz. Üreticinin, alın teri dökenin hakkını arayan bir partiyiz biz. Oligarklara karşı mücadele eden bir partiyiz biz. ‘Beşli çete’lere karşı mücadele eden bir partiyiz biz. Haktan, hukuktan, adaletten yana olan bir partiyiz biz. Herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan partiyiz biz. Halkın partisiyiz biz. Dolasıyla bu gerçeğin de bilinmesi ve anlatılması lazım.

‘EFENDİM BEN EZBERLEYEMİYORUM’ O ZAMAN MAKAMI BIRAKACAKSIN: Geçmişte şunu hep söylerlerdi ‘efendim CHP hep eleştirir çözüm üretemez’. Neyi eleştirmişsek arkasından çözümü söylemişiz. Türkiye’nin var olan bütün sorunlarına çözüm üreten tek partiyiz. Ama sorunumuz ne çözümlerimizi anlatmıyoruz. Parti yönetici pozisyonunda herkes kusura bakmasın çözümlerimizi ezberleyecek. Efendim ben ezberleyemiyorum, o zaman makamı bırakacaksın oraya bilen birisi gelip oturacak ve halka gidecek. Kaybedecek bir günümüz bile yok, hep beraber çalışacağız. Dolayısıyla masa başında oturmayacaksınız. Bizim yerimiz sokaklardır.

STRATEJİK ÇALIŞMAYAN ARKADAŞIMIZ KÖŞEYE ÇEKİLSİN ONA SAYGI DUYARIM: İntranetimizde her türlü bilgi var ama bu bilgiler olduğu halde yararlanmayan veya yararlanmak istemeyen arkadaşlarımız var. Mademki bir hesaplaşmayız mademki bir helalleşmeyiz, arkadaşlar bilgiden yararlanmayan, stratejik çalışmayan arkadaşımız köşeye çekilsin ona saygı duyarım. Onun başımızın üstünde yeri var, ama bizim çalışacak insana ihtiyacımız var. Bizim iktidara ihtiyacımız var. Biz iktidar olmak istiyoruz. Türkiye’nin var olan bütün sorunlarını çözmek istiyoruz.

GENÇLERİN ÜYE OLMALARI İÇİN KAPILARI AÇIN GELSİNLER: Gençler, il, ilçe başkanı, kadın kolları… Ne kadar genç partiye üye olursa o kadar mutlu olurum. Onların enerjisi farklıdır. 6 milyon 300 bin genç, ilk defa sandığa gidip oy kullanacak. Bu gençlerin beklentileri nedir biliyoruz. Özgürlük istiyorlar, baskı istemiyorlar. Özgürce yaşamak istiyorlar, iş, aş, üretmek istiyorlar. Bilgilerini bir şekliyle üretime dökmek istiyorlar. Dolasıyla genç kadın ve erkeklerin partiye üye olmaları için bütün kapıları açın, gelsinler. Onlar siyasetin temel aktörü olsunlar. Yeri gelirse biz konuşmayalım bırakın onlar konuşsunlar.

CUMHURİYETİMİZİ DEMOKRASİ İLE TAÇLANDIRACAK OLANLAR GENÇLERDİR: Gençler siyasete girdiği zaman bu toplumun kaderi değişecektir. 6 milyon 300 bin genci sandığa götürdüğümüz zaman bizim sık sık kullandığımız, ‘cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağımız’ sözü hayata geçecektir. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracak olanlar da gençlerdir. Açık ve net. Her il, ilçe, kadın kolları başkanı, gittiği her yerde şunu söyleyecek genç gördüğü zaman; ‘Sizin hayalleriniz, bizim hedefimizdir’ diyecek. Biz sizin hedeflerinizi gerçekleştirmek için yola çıktık, o zaman gelin kol kola girelim ve sizin hayallerinizi beraber gerçekleştirelim. Bunlar söyleyeceklerimin birinci bölümü.

EV KADINLARINA ULAŞMAKTA SORUNUMUZ VAR: Ev kadınlarına ulaşmakta sorunumuz var. Aile Destekleri Sigortasının hayata geçmesi lazım. Bu kanun çıktığı zaman bütün vatandaşlar doğumundan ölümüne kadar sosyal devletin koruması altında olacak. Bunun her biriniz tarafından anlatılması lazım… CHP gelirse sosyal yardımlar kesilir değil, CHP gelirse sosyal yardımlar insani koşullarda, inancımıza da uygun olarak her şey karşılanır ve uygulanır. Sosyal devlet yardımı lütuf olarak görmez.

NE DEMİŞTİ, ‘CUMHURİYET BİLHASSA KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR.’: Aslında yaşanan bütün zorluklardan sonra dünyanın saygıyla önünde eğildiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bundan onlarca yıl önce söylediklerinin ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz. Ne demişti, ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.’ İşte bu. Peki bizim hedefimiz ne, bu hedefi gerçekleştirmek. Cumhuriyet hepimizindir. Hiç kimse bu Cumhuriyette benim sahibim yoktur dememelidir. Bilmeli ki sosyal devlet güç olarak, itibar olarak arkasındadır. Saygınlık olarak arkasındadır. Hiç kimseyi aç ve açıkta bırakmayan bir anlayışla arkasındadır. Bunun yapılması lazım. İşin özeti hepimizin çalışması lazım. Bir kişi gelir derdini anlatırsa sakın ola ki sözünü kesmeyin önce bir dinleyin.

PARTİYİ, HALKIN PARTİSİ HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ: Bugüne kadar atmadığımız önemli adımların tamamını atmaya çalışıyoruz. Gitmediğimiz kesimlerin tamamına gitmeye çalışıyoruz. Düne kadar kucaklaşmadığımız kişilerin tamamıyla kucaklaşmak istiyoruz. Yeni bir anlayışı, partiyi, halkın partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisi haline getirmek istiyoruz. Bizim özelliğimiz ne? İnanç, kimlik, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmıyoruz. Herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygılıyız. Bizim siyasetimiz Türkiye’nin büyümesi, herkesin iş güç sahibi olması, her evde huzurun olması, entelektüel düzeyimizin yükselmesi, üniversitelerin bilgi üretmesi, çiftçinin üretmesi, dışarıdan gıda ithal etmek yerine bizim üretmemiz… Bereketli toprakların üretim alanına dönüşmesi. Bizim siyasetimiz budur. Bu olmak zorundadır. Bunu siz gittiğiniz her yerde anlatmak zorundasınız. İnançla ve kararlılıkla. Yarım ağızla sakın anlatmayın.

BU TOPLUMU BÜTÜN BELALARDAN KURTARACAĞIZ MİLLET İTTİFAKI OLARAK: Topluma söz verdim, bu toplumu bütün belalardan kurtaracağız beraber, Millet İttifakı olarak. Bu toplumu huzura eriştireceğiz. Bu toplumun unuttuğu kucaklaşmayı yeniden hayata geçireceğiz. Biz güçlü bir aileyiz, inançlı bir aileyiz, tuttuğumuzu koparan bir aileyiz. Ama gücümüzü kanalize edebilir, enerjimizi doğru harcayabilirsek. İkna edemeyeceğimiz hiç kimse yok. Çünkü biz doğrudan, ahlaktan, erdemden, güzellikten yanayız. Bizi ne ile suçlayacaklar. Varsa hatalarımızla yüzleşme erdemini gösteren bir partiyiz. Dolayısıyla hep beraber yeni bir ufuka adım atıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını gerçek anlamda demokrasi ile taçlandıracağız."