CHP'li Çıray Balkan bozgununu meclise taşıdı

ANKARA- CHP’li Aytun Çıray, “Bizim tarihimizde bu gerçeğin belki de en dramatik örneği 100. Yıldönümünü yaşamakta olduğumuz Balkan Bozgunu ve Büyük Rumeli Ricatıdır. Türk Milletinin son bin yıllık tarihinde bundan daha büyük sosyal ve siyasi yıkım yoktur, Ama bizi tarihin kadim uluslarından biri yapan da budur: Biz, düşmanlarımızın “artık tükendiler” dedikleri anda… Allah’ın verdiği ilahi bir güçle yeniden ayağa kalkmış bir Milletin çocuklarıyız. Dedi.

Bu topraklar bize anamızın ak sütü kadar helal vatanımızdı…

Çıray meclis kürsüsünden yaptığı konuşmasına şöyle devam etti: Değerli milletvekilleri, Balkanlarda insanlık suçu olan soykırım, etnik arındırma, tehcir gibi çok travmatik cürümlere maruz kaldık. Bizim bu süre içinde yaşadıklarımızı Ermeniler veya Rumlar yaşamış olsalardı, Hiç şüpheniz olmasın bunlardan sayısız soykırım ve insanlık suçu davası çıkarırlardı. Ama biz böyle yapmadık. Acılarımızı unutmayı tercih ettik. Halbuki 500 yıl yaşadığımız bu topraklar bize anamızın ak sütü kadar helal vatanımızdı. Ama unutuluşa terk ettik… Neden!' Çünkü başta Atatürk olmak üzere.. Cumhuriyeti’n kurucu kadrolarının çok büyük çoğunluğu Balkan ve Kafkas şehirlerinde yetişmişlerdi. Ama onlar Anadolu’nun da aynı akıbete uğrayacağını görebiliyorlardı. Yani üzülecek, yas tutacak zamanları yoktu. Çökmüş bir imparatorluktan kurtarılabilecek ne varsa kurtarmaları gerekiyordu. Artık kurtuluş ve onarım zamanıydı. Dedi.

Samatya’da saldırıya uğrayan Türk asıllı vatandaşlarımızın haberleri çarpıtıldı…

Çıray, Samatya’da saldırıya uğrayan vatandaşlar için şunları söyledi: Biliyorsunuz 2012 sonlarında Samatya’da beş yaşlı kadın vatandaşımız saldırıya uğramıştı. Mağdurlardan 3’ü Ermeni asıllı Türktü.  Ancak medya kamuoyuna bu cinayetleri çok farklı bir yorumla yansıttı.  Özellikle Maritsa Küçük  adlı vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sözde Ermeni soykırımı arasında ilişki kurulmaya çalışıldı. Bu haberler Küçük’ün öldürülmesini zihinlere bir nefret cinayeti olarak yerleştirmeye yönelikti.  Maritsa Küçük cinayeti sözde devletin ürettiği şoven politikaların eseriydi. Dedi.

Vatanseverleri Irkçı İlan Ediyorlar...

Dr. Aytun Çıray, Genel Kurul’a hitaben, değerli vekiller, artık oynanan oyunu görelim. Hedefte özellikle  Türk Milletinin genç kuşakları var. Gençlerimiz nefret ajanlarının saldırısı altındalar. Bunlar, gençlerimize mensubiyetlerinden utanma duygusu aşılamak istiyorlar.  Bunu yaparken de kendi halis ırkçı nefretlerini gizleyip… Vatanseverleri ırkçı ilan ediyorlar. Türk Milletine ve Türkiye’ye olabilecek en korkunç düşmanlığı sergilediklerini vurguladı.

Bu milliyetçiliğin ırkçılıkla hiçbir ilgisi ve ilişkisi yoktur.

Çıray konuşmasının devamında Değerli vekiller, CHP’nin altı okundan birisi milliyetçiliktir. Bu, kurucu milliyetçiliktir. Kurucu milliyetçik, modernleşme dinamiklerini harekete geçiren bir vatanseverlik duygusunu ve fikrini ifade eder.  Anlatmaktan dilimizde tüy bitti; ama bir kez daha söyleyelim… Bu milliyetçiliğin ırkçılıkla hiçbir ilgisi ve ilişkisi yoktur. Bu duygu bizim 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığımız büyük çöküntülerden sağ salim çıkmamızı sağladı. Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere,  Tüm değerlerimiz, Başbakan’ın ayaklarının altına almaya çalıştığı işte bu milliyetçiliğin ürünüdür. Bize çağdaşlığı yakalama ve geçme azmi veren vatanseverlik duygusu ve fikrinden ibarettir. Biz Balkan Türkleri bunun önemini ve değerini çok iyi takdir ediyoruz. …

ERDOĞAN milliyetçiliği ayakları altına alırken...   Sırrı Sakık, “Dağdan geldiniz bağcıları kovuyorsunuz”…

Dr. Aytun Çıray, tam bir yüzyıl sonra, tarihsel olarak birbirlerin beslemiş siyasal islamist ve ayrılıkçı fikriyatın aktörleri,  yani ERDOĞAN ve eşbaşbakan APO işte bu duyguyu ve fikri değersizleşirmek istiyorlar..   O yüzden asıl ırkçılığı kendileri yapıyorlar. Diyerek sürecin aktörlerine vurgu yaptı. Konuşmasının devamında ama değerli milletvekilleri, kamuflajlar yırtılır, maskeler düşer, gerçekler kendini ele verir.  ERDOĞAN milliyetçiliği ayakları altına alırken...    Sırrı Sakık Meclis kürsüsüne çıkıp, “Dağdan geldiniz bağcıları kovuyorsunuz” diyerek ırkçılığın daniskasını yaptı. Buradan herkesi uyarıyorum. Etnik duygu ve ruh, ırkçılığın ateşidir.  Yakar, geçer.  Geride yıkımın ve acının pişmanlıklarından başka birşey bırakmaz. Bu yangın bizi biraraya toplayan çatıyı ortadan kaldırır. Ama vatanı geçmişte bir defa elinden alınan Türk milleti Buna izin vermeyeceklerini er veya geç gösterecektir.  Ne mutlu Türküm diyene! Diyerek sözlerini tamamladı.