CHP'li Erol: 'Türkiye'ye kayyumu HDP getirdi

Gürsel Erol’un konuşmasından satır başları;

15 Temmuz Türkiye’Nin Dönüm Noktasıdır…

Ortak Hareket Ulusal Başarı Getirir….

Milletvekili Yargılanır ama Tutuklanamaz…

HDP’liler, Hendekler Kazılırken Nerdeydiniz…

Halk Tarafından Seçilmiş Değil, HDP Tarafından Atanmış Eş Başkan Belediyeyi Yönetti…

Hak, Hukuk ve Adalet Düsturumuz Olmalı…

Polislere Hakları Verilmeli.. Ek Göstergesi 3600’e Çıkarılmalı

Siyaseti karşıtlık ve gerilim üzerine yapan değil daha çok siyaseti sorgulayan ve çözümüm odaklı siyaset yapan biriyim, ana muhalefet olarak kendimi iktidarın karşısında değil tam tersine iktidarın alternatifi bir milletvekili olarak görüyorum. Şu an burada bulunan milletvekilli arkadaşlarımız 15 Temmuzdan sonra bir kader arkadaşlığı durumundayız, çünkü darbeye karşı birlikte direndik, darbeye karşı meydanlara birlikte çıktık, darbeye karşı parlamentodaki 550 milletvekili birlikte topyekün tepki verdik. Eğer biz 15 Temmuz darbe girişimini bittiğini düşünürsek bundan sonra bu tür darbe girişimlerinin olmayacağını düşünürsek yanılırız. Çünkü yarın neyin ne olacağı meçhul… Ne yazık ki Devletimizin içinde tarih boyunca her zaman derin yapılanmalar olmuştur, eğer bir derin yapılanmayı, bir başka derin yapılanmayla bertaraf etmeyi düşünürsek yarın ve ileriki günlerde aynı tehditlere açık oluruz.

ORTAK HAREKET, ULUSAL BAŞARI GETİRİR

Bu parlamentonun ülkemizin tarihinde ne zaman ortak hareket etmişse “ ulusal başarılar gerçekleşmiştir” bu yüzden ülkemizdeki şu an gündemde olan terör konusunu ülke meselesi olarak görüp, birlikte hareket etmemiz gerektiği konusunda elele verip bu belayı def etmemiz gerekiyor. Geçmişte bu parlamentoda bir çok milletvekili arkadaşımıza haksızlıklar yapıldı, mesela “ Türbanlı bir arkadaşımızın yemini engellenerek milletvekili yaptırılmadı” şimdi ise 4 partinin olduğu bu parlamentoda bu sorun çözüldü ve ülkenin gündeminden çıkartıldı.

MİLLETVEKİLİ YARGILANIR ANCAK TUTUKLANAMAZ

Ben seçim bölgemde, Atatürkçü, cumhuriyetçi biri olarak tanınan ve HDP karşıtı, PKK karşıtı olarak bunlara kinimle tanınan bir siyasetçiyim, ama bir milletvekili kendi ilinde yaşanan sorunlarını bu kürsüde özgürce ifade edebilmesine sahip olmalıdır. Bu parlamentoda da bir milletvekilinin yargılanması doğaldır, çünkü anayasamız kamuda görev alan tüm görevlilerin suç işleyebileceği endişesi ve kuşkusuyla hepsinin nasıl yargılanacağını ifade etmiştir. Bir milletvekilinin suç işlediği zaman yargılanması ne kadar doğru ise, tutuklu olarak yargılanması yanlıştır.

HDP’li belediyelere Kayyum atamalarına da değinen Gürsel Erol, Bir belediye başkanı kamu düzenine karşı hatalı davranış gösterebilir, bir belediye başkanı yetkilerini kötüye de kullanabilir, devletin kamu otoritesini korumak için belediye başkanını da görevden alabilir, yerine atama da yapabilir, ama bu kamu yönetimini, kamu otoritesini sağlamak için kamu hukukunu ve otoritesini görmezden gelemez.

HENDEKLER KAZILIRKEN NEDEN TEPKİ VERMEDİNİZ

Buradan HDP’li milletvekillerine seslenmek istiyorum, çünkü ben 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında HDP’den doğu ve güneydoğuda HDP’nin elinden milletvekilliğini alan tek Cumhuriyet Halk Partiliyim. Sizin her ne kadar bölgede hendek operasyonlarını eleştirmeniz burada her ne kadar doğruysa sizin aynı şekilde o hendekler orada kazılırken sizin orada tepki vermeniz, bu kürsüde de onları gündeme getirmeniz lazımdı. Sizin sadece o hendeklere tepki vermeniz yeterli değildir, o hendekler kazılırken de hem yerel tepki vermeliydiniz, hem parlamentoda tepki vermeliydiniz.

SEÇİLMİŞ DEĞİL ATANMIŞ EŞ BAŞKAN BELEDİYEYİ YÖNETTİ

Kayyum atamaları Türkiye’ye HDP tarafından getirilen bir kültürdür, çünkü her belediyede seçilmiş belediyenin üstüne atanmış bir eş başkan vardır, ben Tunceli’den örnek vereyim, Tunceli’de seçilmiş bir belediye başkanı kendi makam odasında oturamadı ve belediyenin başkanlık makam odasında eş başkan oturdu, özel kalemin bitişiğindeki toplantı odasında da seçilmiş belediye başkanı oturdu ve eş başkanlarından bir evrak havele edilmediği sürece seçilmiş belediye başkanı resmi olarak o evrakları onaylıyamıyordu, resmi yetki eş başkandaydı.

HAK, HUKUK ADALET DÜSTURUMUZ OLMALI

Eğer biz gücü kendimizle ilgili konjektörel görürsek, siyasetin gücüne inanırsak, yargının bağımsızlığına, hukukun üstünlük ilkesine inanmazsak, ülkemizde bunları egemen kılmazsak yarın her türlü tehditlere açık olabiliriz, bakın büyük devletler büyük kamu binalarıyla anılmazlar, büyük bütçeleri ile anılmazlar, silahlı kuvvetlerinin büyüklüğü ile anılmazlar, büyük devletler yurttaşlarına tanıdıkları özgürlükle, ülkelerindeki uyguladıkları hukukla anılırlar, bu gün siyaseten güçlü olabilirsiniz, ancak bu ülkede bir gün sonra ne olacağınız meçhuldür, bir gün önce kahramanken bir gün sonra hain olarak suçlanabilirsiniz,

POLİSE HAKLARI VERİLMELİ

Şu anda kabinenin en zor ve en riskli görevi Emniyet genel müdürü, bakan olarak da içişleri bakanınındır, önerim şu şekilde

1 – Emniyet Müdürlerinin yaş sınırlaması 60’dan 65’e çıkartılması,

2 – Emniyet mensuplarının ek göstergesi 3600 olması,

3 – Doğu ve Güneydoğuda görev yapan polis memurlarına lojman ve sosyal konut yapılması,

4 – Özel harekata dışarıdan alımlar değil, kamuda görev yapan sözleşmeli er ve

erbaşlardan, sözleşmesi bitenler alınabilir.