Dolar 38,1008
%0.34
Euro 43,4851
%0.15
Altın 4.076,870
%0.33
Bist-100 9.317,00
%-0.84

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li Gökçen’den İmamoğlu’na açılan davalara yanıt: İktidar mahkemelerin ardına sığınıyor!

CHP'li Gökçen’den İmamoğlu’na açılan davalara yanıt: İktidar mahkemelerin ardına sığınıyor!

CHP’nin Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan davalarla ilgili konuştu. Gökçen, “Bana sorarsınız ‘ahmakça’ davalarla 35 yıl öncesine geri dönülerek, Ekrem İmamoğlu’nun bugüne kadar yaptığı hiçbir eyleminden bir hukuka aykırı iş çıkaramadıkları için, hukuka uygun sözlerinden, siyasetçilere verdiği cevaplardan, hakkıyla edinmiş olduğu diplomadan, bir suç çıkarmaya çalışıyorlar. İmamoğlu kürsüye çıkıyor, konuşmasını bitirinceye kadar, arka arkaya soruşturmalar açılıyor. İmamoğlu’ndan korkuyorlar, çekiniyorlar. Bu siyasi rekabeti sözle, vatandaşın karşısına çıkararak, sandığı getirerek, vaatlerini ortaya koyarak yapmak yerine, mahkemelerin ardına sığınarak bir siyaset izliyorlar.” dedi.

  • Ege Postası
  • 09.03.2025 - 09:00
  • Güncelleme: 10.03.2025 - 10:16

ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- CHP’nin Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan davalar, gündemdeki kısmi af tartışmaları, AK Partili İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile yaşadığı polemik ve İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza vermeyen İzmirli beş vekil hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

‘İMAMOĞLU’NDAN KORKUYORLAR, ÇEKİNİYORLAR’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanlığı ön seçimindeki tek adayı olan Ekrem İmamoğlu’na açılan davalarla ilgili Gökçen, “Sayın İmamoğlu’na açılan davaların sayısını takip etmek giderek zorlaşmaya başladı. İstanbul’da ilk belediye seçimlerini kazandığında, 2019 yılında, hemen arkasından ilk mazbatasını vermek istemediler, oyları tekrar saydırdılar. Seçimleri tekrar ettirdiler. İstanbul seçimlerini iptal ettiler. Bütün bunlara rağmen, Ekrem İmamoğlu oylarını yükselterek, CHP’nin İstanbul’da Büyükşehir Belediyesini yönetir pozisyon sağladı. Bugüne geldiğimizde bana sorarsınız ‘ahmakça’ davalarla 35 yıl öncesine geri dönülerek Ekrem İmamoğlu’nun bugüne kadar yaptığı hiçbir eyleminden bir hukuka aykırı iş çıkaramadıkları için, hukuka uygun sözlerinden, siyasetçilere verdiği cevaplardan, hakkıyla edinmiş olduğu diplomadan, bir suç çıkarmaya çalışıyorlar. İmamoğlu kürsüye çıkıyor, konuşmasını bitirinceye kadar, arka arkaya soruşturmalar açılıyor. Dolayısıyla iktidarın kimden korktuğu, hangi siyasi rekabetten korktuğu çok ortada… İmamoğlu’ndan korkuyorlar, çekiniyorlar. Bu siyasi rekabeti sözle, vatandaşın karşısına çıkararak, sandığı getirerek, vaatlerini ortaya koyarak yapmak yerine, mahkemelerin ardına sığınarak bir siyaset izliyorlar. Bu suçlamalar iftiralar vatandaşta karşılık bulmuyor. Önemli bir yürüyüşe başlıyoruz. 23 Mart’ta ilk sandık başına gideceğiz. ‘Gel, seç, tarihe geç’ demiştik. Üyelerimizin de ne kadar heyecan duyduğu ortada. Bugün üyelerimizin önüne yarın da vatandaşımızın önüne bir sandık koymak için bütün gücümüzle çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘CHP, FAİLLERE CESARET VERMEK İÇİN DESTEK OLMAYACAK!’

Kadın katillilerine, tecavüzcülerine her hangi bir af getirilme durumunda CHP olarak nasıl bir tavırda olacaklarını ifade eden Gökçen, “Genel af veya kısmi af konularında hukukun da benimsediği temel ilke toplumsal mutabakat olması… Aslında af dediğimiz şey mecliste nitelikli çoğunlukla kabul edilen bir şey. Fakat genellikle iktidar, bugüne kadar infaz düzenlemeleri adı altında, sıradan kanunlarmış gibi geçirerek, toplumsal mutabakattan kaçma yolunu seçmişti. Daha önce ‘covid’de infaz yasasında bir değişiklik gerçekleşmişti ve bu çok kapsamlı ama arka arkaya gelen çok parçalı değişiklikler sonucunda da adil bir düzen kuramadık. Bir yandan cezaevleri dolup taşıyor. Aynı zamanda hasta tutuklu ve hükümlüler var. Diğer tarafta insanlar haklarına erişemiyorlar. Öbür tarafta da tekrar suç işleyen kişilerin bu ülkede gencecik bir kadın polisimizi şehit ettiğini de gördük. Arka arkaya suç işleyen kişilerin elektronik kelepçe tedbirine başvurulmaksınız kadınları öldürdüğünü, çocuklara istismarda bulunduğunu da gördük. O yüzden bu son derece hassas bir mesele. Bir tarafta mahkûm yakınları varken, diğer tarafta da toplumun bir adalet duygusuna hitap etmesi gerekiyor. Toplumsal mutabakat dediğimiz aslında doğru bir dengeyle olabilir. Cumhuriyet Halk Partisi, bugüne kadar hiçbir koşulda çocuk istismarına, kadına yönelik şiddete karşı herhangi bir af talebinin yanında olmamıştır. Bundan sonra da çocuk istismarına, kadına yönelik şiddette her hangi bir infaz düzenlemesinin, o kişilere, faillere cesaret vermesi için hiçbir konuda destek olmayacak. Fakat önümüze henüz bir infaz düzenlemesi gelmiş değil. Bazı sızdırmalar yoluyla yargı paketleri hazırlanıyor. O yargı paketlerinin içinde bazı maddeler var ki kadınları son derece tedirgin ediyor. O yüzden bizler de bu sızdırılan metinlerin, sızdırılma şeklini de kaygıyla ve son derece büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Takip etmeye de devam edeceğiz. Herhangi bir teklifin somutlaşması durumunda da daha ayrıntılı olarak konusuna göre açıklamalar yapabiliriz.” ifadelerine yer verdi.

GÖKÇEN’DEN ÇANKIRI’YLA YAŞANAN POLEMİĞE YANIT

AK Partili Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile aralarındaki  ‘İzmir’ tartışması konusunda Gökçen, “Aslında kendisiyle bir tartışma olmamıştı. Ben Aile Bakanına bazı sorular yönelttim. Komisyonda, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle ilgili büyük bir sorun olduğunu, kadına yönelik şiddet gösteren faillerin, tekrar bu suçları işlediğini ve birçok kadının öngörülebilir cinayetler sebebiyle öldürüldüğünü anlatıyordum. Kendisi bunlardan rahatsız oldu anlaşılan. Orada bizim dikkat çektiğimiz başka bir konu daha vardı. Bu şehirde, Selçuk’ta beş çocuk yanarak hayatını kaybetti. Beş çocuğun yanarak öldüğü bir yerde Aile Bakanlığının oraya ziyaretlerde bulunduğu ortaya çıktı. Türkiye’de çocuklar istismar sonucunda ölüyorsa, Türkiye’de çocuklar yoksulluktan yanarak ölüyorsa, burada artık kişisel siyasi polemiklere değil de bu çocukların ve kadınların yaşadığı, ailelerin yaşadığı yoksulluğun ne boyutlarda olduğunu ciddiyetle görmemiz lazım. Yoksa siyasetçiler birbiriyle polemik yapar. Bu polemikleri izlemek belki eğlenceli olabilir ama Türkiye’de çok da eğlenceli bir durumda yaşamıyoruz.” dedi.

 ‘MESELE İMZA VERMEK DEĞİL YOL ARKADAŞLIĞI’

İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için henüz imza vermeyen 13 milletvekilinden 5’inin İzmir’den olması ve vekillerin de İmamoğlu’nun İzmir’deki buluşmasına katılım sağlamamasını yorumlayan Gökçen, “İmamoğlu kürsüden konuşurken benim çok hoşuma giden bir şey söyledi. Herkese teşekkür ederken TBMM grubunun bütününe teşekkür etti. Çünkü bizim bütün milletvekillerimiz, iyi niyetleriyle, çabalarıyla, verdikleri büyük emeklerle, hem partimize hem ülkemize hem de TBMM’ye değer katan insanlardır. O yüzden CHP’nin bu tür tartışmalar üzerinden ikiye bölünmesi ya da bunlar üzerinden kendi içinde kavga varmış gibi imaj oluşturması çalışmalarının ne olduğunu görüyoruz. Daha önce de biz bunları yaşadık. Fakat CHP, kendi kurumsal kimliğine, kendi içinde canla başla mücadele eden siyasetçilerine karşı yapılan bütün saldırılara karşı tek vücut olarak mücadelesine devam ediyor. Mesele imza verip vermemek değil. Mesele yol arkadaşlığını ortaya koymak. Zaten bütün milletvekillerimizde de yol arkadaşlığının çok güçlü olduğunu biliyorum.” diye yanıt verdi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.