Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li Karaca'dan yerel seçim açıklaması: Kazanamama ihtimali olan hiçbir belediye başkanımız yok

CHP'li Karaca'dan yerel seçim açıklaması: Kazanamama ihtimali olan hiçbir belediye başkanımız yok

TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, yerel seçimlere ilişkin, "Sonuçta ittifak veya iş birliği olsun olmasın, biz yüz yıllık bir siyasi partiyiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak iş birliğinin, genel başkanımızın kurduğu Halil İbrahim Sofrası'nın ülkemizdeki toplumsal barış için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Ancak bu, siyasi partilerin kendi takdirleri olacaktır tabii ki. Biz, 11 büyükşehir belediyesine Denizli, Manisa, Balıkesir gibi illeri de ekleyerek en az 15 büyükşehir belediyesini kazanacağız. Mevcut belediyelerimizde seçilememe ihtimali olan hiçbir belediye başkanımız bulunmamakta. Kazanma sıkıntısı yaşanacak ya da kazanamama ihtimali olan hiçbir belediye başkanımız yok. Daha da bunun üzerine ilave edeceğimiz, büyükşehir ile ve ilçe belediyelerimiz olacak” dedi.

  • Ege Postası
  • 09.07.2023 - 17:57
  • Güncelleme: 09.07.2023 - 18:00

CHP Denizli Milletvekilleri Gülizar Biçer Karaca ve Şeref Arpacı ile Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Denizli Babadağ Belediyesi tarafından düzenlenen Babadağ Tanıtım Günleri Festivali’ne katıldı.

Festival etkinliğinde ANKA mikrofonlarına da konuşan vekiller gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca konuşmasında, İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün geçtiğimiz günlerde yerel seçimlerle ilgili “Bir ittifaka, karşılıklı kazan kazan ilişkisinde açık olmak lazım. ‘Benim belediye başkanım var burada, o belediye bende’ dediğimizde, o dediğimiz yerde seçim alınamayacaksa; çünkü beş yıl boyunca ittifakın olduğu yerlerde bile kazanamayacak belediye başkanları söz konusu; bu arkadaşlarla ısrarla devam edecekse, bizim orada olmamızın bir anlamı yok. O zaman biz kendi adayımızla çıkalım” şeklindeki sözlerine isim vermeden yanıt verdi.

"YERELDE KAZANAMAYACAK ADAYIMIZ YOK, AKSİNE SAYILAR ARTACAK"

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Öncelikle, bilindiği üzere yerel seçimlerde genel seçimlerde olduğu gibi yasal bir ittifak mümkün değildir. Bu nedenle genel seçimler tamamlandı ve ittifak süreci sona erdi. Yerel seçimlerle ilgili iş birliği süreci ancak yürütülebilir. Bu süreç nasıl yürütülecek? Yaz dönemi sonrasında, Eylül ayından itibaren partilerin üst kurulları ve yetkili organları bu konuda gerekli görüşmeleri yapacak. Ancak sonuçta ittifak veya iş birliği olur olmaz, biz yüz yıllık bir siyasi partiyiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak iş birliği olması, genel başkanımızın kurduğu Halil İbrahim Sofrası'nın ülkemizdeki toplumsal barış için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Ancak bu, siyasi partilerin kendi takdirleri olacaktır tabii ki.

11 büyükşehir belediyesine biz Denizli, Manisa, Balıkesir gibi illeri de ekleyerek en az 15 büyükşehir belediyesini kazanacağız. Mevcut belediyelerimizde seçilememe ihtimali olan hiçbir belediye başkanımız bulunmamaktadır. Çünkü gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı'nın iş birliğiyle kazandığımız belediyelerde, belediye başkanlarımız halk nezdinde toplumsal belediyecilik, sosyal belediyecilik ve etkili belediyecilik anlamında ciddi bir itibar kazanmış durumda. Seçimler sona erdikten sonra bir pandemi ortaya çıktı. Pandemi sürecinde, hükümet bile 2 maske dağıtamazken, belediyelerimiz vatandaşların yardımına koştu. İktidar, vatandaşın evine bir parça ekmek gönderemezken, onların ihtiyaçlarını karşılayamazken, bizim belediyelerimizin sosyal yardımları ve destekleri inanılmaz yüksek. Örneğin, Denizli'de ekmek fiyatı bugün 7 lira iken, Merkezefendi Belediyesi Halk Ekmek'te ekmek 3-3,5 lira arasında satılmaktadır. Bu nedenle tüm belediyelerimiz deprem, sel felaketi gibi olaylar sırasında orada bulundu. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz sel felaketi olduğunda oradaydı. Deprem olduğunda oradaydı. Bu nedenle vatandaşın her zor ve dar zamanında, aynı zamanda mutlu zamanlarında Millet İttifakı'nın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye başkanları yanlarında bulunmuştur. Bu nedenle bizim milletimiz sadakatlidir. Yapılan iyilikleri ve destekleri asla unutmaz. Hiçbir karşılık beklemeden siyasi partisini sormadan onların yanındaydılar.  Desteklediler ve desteklemeye devam edeceklerdir. O nedenle kazanma sıkıntısı yaşanacak ya da kazanamama ihtimali olan hiçbir belediye başkanımız yok. Daha da bunun üzerine ilave edeceğimiz, büyükşehir ile ve ilçe belediyelerimiz olacak.”

"TÜRKİYE'NİN EN GÜZİDE, EN BÜYÜK ŞİRKETLERİNİN SATILMASIYLA İLGİLİ BİR HAZIRLIK İÇİNDE OLUNDUĞUNU VE BU YÜZDEN ARAP ÜLKELERİNE GİDİLDİĞİ KONUSUNDA DUYUMLAR ALDIM”

CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı da hükümetin zam politikalarını eleştirirken, Hazine ve Maliye  Bakanı Mehmet Şimşek’in Arap ülkeleri ziyaret sebebinin Türkiye’nin önemli bazı şirketlerinin satışı amaçlı olduğunu öne sürdü. CHP’li Şeref Arpacı’nın açıklaması şu şekilde:

“Ne yazık ki, biliyorsunuz hükümet kaşıkla verdiğini kepçeyle geri aldı. Memur zamlarını ve emekli zamlarını açıkladıktan hemen sonra da zam yağmuruna tuttu. Benim Meclis’teki konuşmamı dinlediyseniz, aslında rasyonel politikalarla ilgili bazı eleştirilerde bulunmuştum ve rasyonel politikaların ne olması gerektiği hakkında görüşlerimi bildirmiştim. Şimdi biliyorsunuz, Mehmet Şimşek'in açıklamalarında hep rasyonel politikalar var. Acaba bu rasyonel politikalar gelir yaratacak yerleri tabandan vergi almak mıdır? Mehmet Şimşek'in alameti farikası vergi miydi? Yani, biz Mehmet Şimşek'i bu nedenle mi orada bakan olarak gördük? Bakan Nebati'den ne farkı kaldı? Anlayamadık. Bunları Bakan Nebati de yapabilirdi. Kim olsa yapardı zaten gelir yaratmanın en kolay yolu vergi icat etmek. İşte KDV arttırıldı, telefondaki vergiler arttırıldı ve devamı da gelecek. İşin doğrusu, ben Meclis kapanmadan bir vergi paketi bekliyordum, ama bu kadar insafsızca olmasını beklemiyordum. Türkiye zaten dolaylı yoldan vergi cenneti. Bunu daha da arttırarak seçimin finanse edildiği enflasyonist ortamı şu anda daha da büyüterek, daha büyük bir yanlış yapıldı. Çünkü bu uygulanan vergilerin enflasyona etkileri düşünülmedi. Sadece bir kısır döngü içindeyiz. Enflasyonun yarattığı açığı yeni vergilerle kapatmaya çalışıyoruz. Daha büyük bir enflasyona sebep oluyoruz. Daha doğrusu, bu döngünün ne kadar süreceğini ben de merak ediyorum.

Şimdi bugün bildiğim kadarıyla Mehmet Bey ve Cevdet Bey Arap ülkelerini ziyaret ediyor, dış kaynak almak için. Bakın, dış kaynağı biz yapacağımız reformlarla, yapacağımız yapısal reformlarla Türkiye'ye gelmesini sağlamalıyız. Türkiye'nin en güzide şirketlerini satarak değil. Ben üzülerek söylemek isterim, aldığımız kulis bilgilerine göre Türkiye'nin en güzide, en büyük şirketlerinin satılmasıyla ilgili bir hazırlık içinde olunduğunu ve bu yüzden Arap ülkelerine gidildiği konusunda duyumlar aldım ve üzüldüm. Bu kazanımları hemen kaybetmemiz lazım. Aslında, ülkeyi ekonomik anlamda, ekonomiyi bir bilim olarak yönetip çağdaş hukuk seviyesinde Türkiye'yi yönetirsek, zaten dış kaynaklar Türkiye'ye gelecektir. Hükümetin yaptığı bu yanlışlıklardan ivedilikle dönmesini bekliyoruz.”

"MUHALEFETİN SESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN SAADET PARTİSİ ÇATISI ALTINDA GRUP KURDUK"

Son olarak CHP listesinden seçildikten sonra Gelecek Partisi’ne dönen ardından mecliste grup kurabilmek adına Saadet Partisi çatısı altına geçen Sema Silkin Ün, kendisine yönelik gelen eleştirileri ve Saadet Partisi çatısı altında toplanmalarının sebebini dile getirdi. Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün açıklamasında şunları söyledi:

“Öncelikle 3 parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi birlikte görüşmelere başlamıştı, ama DEVA Partisi bunun dışında kaldı. Şu anda grup kurma düşüncesinde yani bu tür şartlar altında bir grup kurmanın içinde bulunmadı. Biz de Saadet Partisi ile birlikte bir grup kurmayı düşündük. Bunda partilerden birinin ismi muhakkak tercih edilecekti. Yeni bir parti kurmanız söz konusu olmayacak sonuçta. Burada şimdi dönemsel olarak değerlendirilebilir, ama ilk dönemde biz şu anda Saadet Partisi'nin çatısı altında meclisteki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ama bizim partilerimizde devam ediyor. Ben bugün Babadağ'da düzenlenen festivale Gelecek Partisi Denizli İl Başkanımızla geldim. Dolayısıyla ben Gelecek Partisi'nin kurucusuyum. Partilerimizi, bir taraftan teşkilatlarımızla birlikte yaşatıyoruz ve yerel seçimlere yönelik hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ama bu grup Türkiye için gerekli, mecliste muhalefetin sesini arttırmak için gerekliydi. Bunu diğer muhalefet partileri de çok fazla arzu ettiler. Biz de artık partileri bir tarafa bırakalım, yeter ki Meclis’te sesimizi daha fazla çıkarabilelim. Vatandaşlarımızın sorunlarını daha fazla çözüm mercii olabilmek adına grubumuzu kuralım dedik. Ve şimdi Saadet Partisi çatısı altında mecliste grubumuzu kurduk. Ben Türkiye'nin bundan istifade edeceğini, vatandaşlarımızın ferahı için bunun gerekli olduğunu kendilerinin anlamasını arzu ederim.

İşin kronolojisine baktığınızda biz Millet İttifakı'nda, İYİ Parti dışındaki partiler biliyorsunuz 5 parti Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden seçime girdik ve bu seçime girdiğimizde zaten seçim bittikten sonra hemen kendi partilerimize geçeceğimizi söylemiştik. Çünkü bir iş birliği yaptık. O iş birliğinin ardından kendi partilerimize geçeceğimiz çok belliydi. Ve zaten seçimden sonra da özellikle yemin töreninden önce Sayın Kılıçdaroğlu sağ olsun çok nezaket göstererek, yemin töreni öncesi tüm ittifak ortağı arkadaşların partilerine geçip yemini öyle etmelerini istedi. Biz de Gelecek Partimize geçtik. Diğer arkadaşlar DEVA Partisi'ne, diğerleri Saadet Partisi'ne, diğerleri Demokrat Parti'ye hepsi kendi partilerine dönüş yaptı. Yani şimdi burada bir parti değiştirdi, iki parti değiştirdi değil mesele. Meselemiz ne mecliste muhalefetin sesini yükseltmek. Bunun için partinin bizim duygu dünyamızda çok önemi var. Biz zaten onları yaşatmak için mücadelemizi veriyoruz, çalışmalarımızı yapıyoruz. Ama en önemli mesele burada Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulabilmek için muhalefetin sesini hele ki şu her gün zam yağmuruna tutulduğumuz günlerde Meclis’te daha güçlü hale getirmek.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.