CHP'li Kılıç: Delirmeye az kaldı
CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlerden dolayı insanların gelecek konusunda kaygılı olduğuna ve son 9 yılda kullanılan antidepresan sayısının yüzde 160 arttığına dikkat çekerek, depresyonla ilgili araştırma önergesi verdi. Kılıç, “Bireysel olarak görülen taciz, tecavüz, şiddet ve intihar gibi olayların toplumsal bir boyut kazandığını ve süreklilik arz etmeye başladığını” belirterek “Delirmeye az kaldı” dedi. Taciz, tecavüz, şiddet, cinayet ve intihar...
- Ege Postası
- 12.10.2018 - 10:01
Ülkemizde özellikle son yıllarda hızla artan taciz, tecavüz, şiddet, cinayet ve intihar vakalarının komisyon kurularak araştırılması için TBMM Başkanlığına önerge verildi. Yapılan araştırmalara göre kullanılan antidepresan ilaçlarında büyük bir artış gözlendiğini belirten CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “delirmeye az kaldı dedi.” Kılıç tarafından hazırlanan önergenin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi.
“Ülkemizde özellikle son dönemlerde hız kazanan şiddet, çocuk kaçırma, cinayet, intihar, silahlı çatışma ve gasp olayları sıradanlaşmaya ve toplum tarafından kanıksanmaya başlanmıştır. Aile içi şiddetin, taciz ve tecavüz olaylarının her geçen gün artması, bir biri ardına kaçırılan küçük kız çocuklarının cansız bedenleri, oğluna pantolon alamadığı ve kredi borcunu ödeyemediği için intihar eden baba ve avukatın durumu ve benzeri olaylar, toplumun hemen her kesiminde endişe yaratmakta ve geleceğe yönelik kaygıları arttırmaktadır. Ülke olarak içte ve dışta büyük sorunlar yaşadığımız, ekonomik anlamda zor bir dönemden geçtiğimiz gerçeğine karşın bugün toplum olarak içinde bulunduğumuz haleti ruhiye bütün bu sorunların da ötesinde geleceğimiz açısından büyük tehlikeye dönüşmektedir. Güce dayalı otoriterleşme toplumun bütün moral değerlerini zayıflatmakta, ahlaken ve vicdanen çöküntü yaşanmakta, geleceğe yönelik umut ve beklentiler azalmaktadır. Nitekim ülkemizin uluslararası olumluluk sıralamalarında (insan hakları, basın özgürlüğü, eğitim düzeyi, bilim, patent vb.) sonlarda yer alırken, olumsuzluk (yolsuzluk algısı, çocuk ölümleri, kadın cinayetleri, şiddet vb.) sıralamalarında önlerde yer alması da içinde bulunduğumuz süreçle doğrudan bağlantılıdır.
Öte yandan ülkemizin de adeta bir depresyon dönemi yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, bu durumu tetikleyen birincil etkenin ekonomik sıkıntılar olduğunu, bunun yanı sıra ülkeyi yönetenlerin ve rol model olarak görülenlerin kullandığı dil ile davranışlarının da de insanları etkilediğini belirtmektedirler. Toplumun her alanında hissedilen bu depresyon ve cinnet halinin sonuçlarına dair bir öngörüde bulunulamaması ve önlem alınması adına yeterince araştırma ve inceleme yapılmaması ise ne yazık ki tehlikenin büyüklüğünün farkına varılmadığının göstergesidir. Oysa ülkemizde antidepresan kullanımı son 9 yılda yüzde 160 oranında artarak rekor düzeye ulaşmıştır. Son bir yılda yaklaşık 37 milyon kutu ilaç tüketilmiştir. Türkiye’de antipsikotik tüketimi ise son 5 yılda 7 milyon 201 bin kutudan 12 milyon 158 bin kutuya çıkmıştır.
Bu gerekçeler ışığında toplum sağlığını ve ülke geleceğini yakından ilgilendiren depresyon hastalığıyla ilgili araştırma yapılması, Türkiye’nin depresyon haritasının çıkartılması, hastalığın nedenleri ve sonuçları konusunda toplumun aydınlatılması ve depresyonla ilgili politikalar geliştirilmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılması konusunda gereğini arz ederim.”
Yorum Yazın