CHP'li Özen; "Yarım demokrasiyi İzmir’e dayatmak olmaz”
Son dönemde, İl Özel İdaresi’nin devrettiği köy mallarının satışı konusu başta olmak üzere; yağmaya karşı, haktan, demokrasiden yana çıkışlarıyla ve son olarak da aday olmayacağını açıklayarak kamuoyundaki yankısını sürdüren CHP’nin deneyimli siyasetçisi Yücel Özen; Genel Merkezi’ne bir çağrıda bulundu. Özen; yaklaşan genel seçimler öncesindeki partisindeki yöntem kargaşasına, ilkeler ve değerler üstünden tespitler yaparak atıfta bulunduğu açıklamasında; “gerçek bir halkçı parti” ve “gerçek demokrasi” vurgusu yaptı.
- Ege Postası
- 11.02.2015 - 14:42
Halkın içinden ve İzmirli adaylarla yola çıkılmalı…
“Ayrıca; CHP’nin belkemiği İzmir örgütü ile aydınlığın ve Cumhuriyet’in yılmaz savunucusu İzmir halkı, bu önemli seçimde gerçek demokrasiyi hak ediyor. Epeyce bir dönemdir, seçtiği milletvekillerinin neredeyse yarısının İzmir’i yaşamayan partililerimizden oluşması, CHP İzmir örgütünü İzmirli hemşerilerimizden utanır hale getirmiş, halktaki güven aynamızı kırmıştır” diyen Yücel Özen; sözlerini şöyle sürdürdü…
“ İzmir de, CHP İzmir örgütü de; fermuar ve kontenjan gibi partimizin demokrasi atılımından da öteye garip bir sistemi değil, hakim denetiminde tüm üyelerin katılımı ile yapılacak ve tüm milletvekillerinin seçileceği bir önseçimi hak etmektedir. CHP sermayenin, kapital egemen yapıların değil; özündeki ‘halkçı’ duruşa sahip temsiliyeti haketmektedir.”
Bu kritik seçime halksız gidersek!'
“Partimiz CHP, ülkemiz için zor ve önemli bu seçime halkla birlikte hazırlanmalıdır. Bunun yolu, işçilerin, köylülerin, esnafların, işsizlerin ve yoksulların temsil edildiği, tüm üyelerin katılımıyla kontenjansız, fermuarsız bir ön seçim yapmaktan geçer.” Diye konuşan Yücel Özen; şunları söyledi;
“ İnanıyoruz ki, böyle bir ön seçim; CHP’nin geçmişinde gerçek halkçı söylemleri bize öğreten Ödemişli Helvacı Neccar Türkcan gibi, Öğretmen Ferhat Aslantaş gibi, Süleyman Genç gibi hayatın içinden, gerçekten halk olan, halkla bütünleşen; yokluğu, yoksulluğu yaşamış, halkçı milletvekillerini doğuracaktır. Bu yaklaşım; şu anda, halkta ve örgüt tabanında karşılığını kaybeden partimizde; rant ve paranın yakınından geçemediği halkçı bir sisteme yerini bırakacaktır.”
CHP’li Özen; bazı kararlarıyla demokrasiden uzaklaştığı gibi, AKP uygulamalarıyla benzeşen tüzük, temayül-eğilim yoklamaları gibi bir partinin ortaya çıkmaya başladığını vurgularken; partisine iktidar olmanın yolunun tam demokrasi ve içine halkı alan, halka dayanan bir yapıyı oluşturmaktan, kentlerin çeperlerinden, köylerden ve işçi kahvelerinden geçtiğini söyledi.
Yüksek başvuru ücreti halkçı bir uygulama mıdır!'
Aday adaylığı ve adaylık ücretlerinin de partisinin ‘halkçı’ duruşuna yakışır bir biçimde belirlenmesi gerektiğini belirten Özen; “ CHP, halkın partisidir, kurtuluşu da gerçekten halkçı ve tam demokratik uygulamalarla mümkündür. Temsiliyet için yola çıkanlardan yüksek ücretler alınması kararı bu profile aykırıdır. AKP’den, sisteme teslim olmuş ya da onu oluşturan sermayedar temsilcilerden farkımız bu değil midir'” diyerek aday adaylık ücretlerini eleştirdi.
Özen; “para egemen yapılar dışındaki halk, bir esnaf, bir köylü, bir işçinin adaylığı sağlanmalıdır diyoruz. Adaylık ücreti için asgari ücret baz alınmalıdır, aday adaylığı ve adaylık başvuru ücretleri esnetilmeli ve gönüllülük temelinde bir yaklaşım sergilenmelidir.” diye konuştu.
Yorum Yazın