CHP'li Sındır'dan AK Parti'ye 35 proje çıkışı!
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır özel bir televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sındır, “Bir bakanlığın görevini yapması için milletvekillerinin gidip aracı olması mı gerekiyo? Bakanlığın işini yapması için milletvekillerinin ve belediye başkanlarının ricacı mı olması gerekiyo? Böyle bir yönetim olabilir mi'” dedi. CHP'li Sındır'dan AK Parti'ye 35 proje çıkışı:
- Ege Postası
- 20.12.2015 - 12:21
“BÖYLE BİR YÖNETİM OLABİLİR Mİ'”
Ankara’ya gelin, Ankara’da işlerinizi hallederiz, Bakanla görüştürürüz gibi AKP yetkililerinin ifadelerinin bir yönetim zafiyeti itirafı olduğunu söyleyen Sındır; “biz bakanla görüştürebiliriz ve işleri halledebiliriz ifadesi bir yönetim zafiyetidir. Bir bakanlığın görevini yapması için illa oradaki milletvekillerinin gidip aracı olması mı gerekiyo? Yani bir yerde bakanlığın bir iş yapması için onun başında mutlaka milletvekillerinin ve belediye başkanlarının ısrarla ricacı mı olması gerekiyo? Böyle bir yönetim olabilir m? Senin bakanlık olarak bir projen var yap bitir. Eğer bir milletvekili sana gelip de burayı bitirin gibi bir rica da bulunuyorsa sen işini yapamıyorsundur. Eksik yapıyorsundur, yanlış yapıyorsundur” dedi.
“YAPIN DEDİK YAPMADILAR, VERİN BİZ YAPALIM DEDİK VERMEDİLER!”
Bornova Belediye Başkanlığı döneminde Kültür Merkezinin bitirilmesi için verdiği mücadeleye değinen CHP’li Sındır şunları söyledi: “Bornova Kültür Merkezi İzmir’in en ciddi yatırımlarından bir tanesi. Basit bir kültür merkezi değil. Şu an da 30 milyonluk bir yatırım gerekiyor, yıllık ödediği 1,5 milyonluk yatırım. Türkiye’de siyasetin geldiği nokta bu. Ben bir belediye başkanı olarak bakan beyden ricada bulunurken illa AKP’nin Milletvekili ilçe ya da il başkan ve yöneticileri de aracı olsun ki iş çabuk olsun. Böyle bir şey olur m? Ben belediye başkanıyım bakanla direkt aramda milletvekilinin desteğine, yardımına ihtiyacım olabilir m? Bakan bey, bakanlık da görevini en iyi şekilde yapacak, belediye başkanının da bu konuda ricacı olmasına gerek bırakmayacak. Gidiyorum burayı bitirin diyorum, gerekirse buranın tüm tahsisatını verin Bornova belediyesine. Verin dedim vermediler. Protokol yapalım verin dedim vermediler. Büyükşehir Belediye Başkanımız verin dedi biz Bornova belediyesiyle buranın üçte birine katkı koyalım, valilik de özel idare bütçesinden katkı koysun, bakanlık da üçte birini koysun. Protokol yapalım dedik vermediler. Bitirmiyorlar. “
“HÜKÜMET ADİL VE EŞİT YATIRIM YAPSIN!”
Hükümetin memleketin her tarafına adil olması gerektiğini, bütçeden eşit destek sağlaması gerektiğini belirten Sındır; “Hükümet İzmir’imize de Hakkari’mize de Diyarbakır’ımıza Trabzon’umuza da Türkiye’nin dört bir yanına ihtiyaçları oranında adil ve eşit yatırım yapsın. Bunda da başarılı olsun. Başarısını istemekten başka bir dileğimiz olamaz. Büyükşehir Belediyemiz net yatırım yapıyor. Geçmişten gelen borçları ciddi anlamda kapattı. Büyükşehir belediyemiz 4,6 milyarlık bir bütçeyle kendi bütçesiyle İzmir’in dört bir yanına yetişmeye çalışıyor. Ama İstanbul’a bakıyorsunuz metro ulaşımını Ulaştırma Bakanlığı üstlenmiş. Ankara’ya bakıyorsunuz büyükşehir belediyesi becerememiş Bakanlık üstlenmiş. Belediyeler hükümetin hazinesinden kaynak alırlar. Belediyelerin nüfusu ve gelişmişlik endeksine bağlı olarak tüm ilçe ve iller buradan adil bir şekilde kaynak alırlar. Hükümet İstanbul’un kaynağını yatırımlara kullanmasına izin veriyor ama İzmir’in bütün bunlarla boğuşmasına neden oluyor” dedi.
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ…”
Programda tarım konusuna da değinen Sındır tarımın ve üretimin ciddi sorunları olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “Meclis’te İhtisas Komisyonları kuruldu, üyeleri seçildi. Ben Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna girdim. Ben uzun yıllar bu alanda bir meslek kuruluşunun, odasının başkanı olarak tarım sektöründe mücadele ettim. Şimdi bunu Meclis’te en üst düzeyde gösterme olanağına sahip oldum. CHP’nin Komisyondaki grup sözcülüğü de bana verildi. Özellikle benim bölgem olan İzmir 2. Bölge çok büyük bir tarımsal üretim bölgesi. Tarımsal üretimin yüzde 9’u İzmir il sınırları içerisinde. Tarımın kendine özgü çok sorunları ve yatırım beklentileri var. İzmir’de tarımın üretimle ilgili sorunlar var. Dünyada tarımdan vergi alınmazken en yüksek maliyetler Türk çiftçisinin. Türkiye tarımında desteklemeyle ilgili sorun var. Verim ile ilgili sorun var. Kaliteyle ilgi sorun var. Kırsal yoksunluk ve refah adına tarımda yaşanan sorunlar var. Bilinçsiz kullanılan kimyasallara bağlı olarak çevre sorunları var. Bunları çözüme kavuşturmak için mücadelemizi sürdüreceğiz."
“PARTİMİZİN ÖRGÜTLÜ VE BELİRLEYİCİ GÜCÜ ULUSUMUZUN YEGANE GÜVENCESİDİR!”
Programın son bölümünde parti içi konulara ilişkin olarak da CHP’de Genel Başkan değişimi arayışını doğru bulmadığını ifade eden Sındır sözlerini şöyle tamamladı: “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu görevinin başında. Olağan Kurultay süreci öncesi Genel Başkan değişikliği çabasının da demokratik ve doğru bir tercih olmadığını düşünüyorum. Zaten örgütümüzün kendi demokratik süreci devam ediyor. Bu demokratik süreç partimizin en yetkili organı olan Olağan Kurultay ile tamamlanacak. Örgütümüzün, delegemizin iradesi belirleyicidir. Demokratik ve akılcı olan da budur. Bu vesileyle yeni dönemde seçilen il ve ilçe başkanlarına, yönetim kurulu üyelerimiz ile Kurultay delegelerimize şimdiden başarılar diliyorum. Biz aynı yolda, bu ülkenin demokratik, laik, aydınlık geleceğine inanan, Cumhuriyetin temel değerlerine ve Atatürk devrimlerine bağlı bireyler olarak yürüyen kişileriz. Halkımızın bize vermiş olduğu ana muhalefet görevi ile AKP iktidarının politikalarını denetlemek, demokratik temsiliyeti etkin bir şekilde yerine getirmek için hep birlikte mücadele veriyoruz. Partimizin örgütlü ve belirleyici gücü ulusumuzun yegane güvencesidir.”
Yorum Yazın