CHP'li Sındır'dan 'Çeşme projesi' tepkisi: Çeşme'yi talan edenleri...
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Çeşme’de kamuya ait nitelikli, doğal sit olan koruma alanının yapılaşmaya açılacağını; ormanları, meraları, tarım ve deniz alanlarını kapsayan 22 bin 600 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın ranta ve küçük bir azınlığın refahına kurban edileceğini söyledi.
- Ege Postası
- 20.11.2022 - 11:37
Çeşme Projesi'ne ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan ve Çeşme Projesi'ni doğru bulmadığının altını çizerek konuşmasına başlayan Sındır, “kamuoyunda bu proje destek bulmadı, İzmir kamuoyu bu projeden rahatsız. Daha önce, 2005-2008 yılları arasında Çeşme Projesi ölçeğinden daha küçük bir ölçekte, 10 bin 300 hektarlık bir alanda benzer bir proje yapılmak istenmişti. Açılan davalar sonucu Danıştay ilgili projeyi iptal etti, hukuka aykırı buldu ve bu konuda kesinleşmiş bir yargı kararı var. Şimdi ise bundan çok daha büyük, yaklaşık 16 bin 140 hektar, bir alanı kapsayan yani kıyaslanacak olursak 22 bin 600 futbol sahası büyüklüğünde, içerisinde ormanlar, meralar, tarım alanları, deniz alanları hatta adaları da kapsayan, kamuya ait alanlardan oluşan büyüklükte bir yer, mevcut mahkeme kararlarına rağmen projelendirilmiş, talan ediliyor. Proje alanı kapsamında; 1570 hektar tarım alanı, 6 bin hektar orman alanı, 4 bin 547 hektar mera ve çayır alanı yer alıyor. 47 kilometre uzunluğunda kıyı şeridini kapsıyor. Çeşme yarımadasındaki mevcut yerleşik alanların dışında kalan ve kamuya ait orman, mera, kıyı, deniz alanlarının neredeyse tamamını içeriyor. Bu alanı turizm tescili ile ne yazık ki kamuya ait olmaktan çıkaracak ve irtifak hakkını ihaleyle yatırımcılara kim bilir belki kırk dokuz, belki doksan dokuz yıllığına devredeceksiniz. Böylelikle bu yatırımdan sadece küçük bir azınlığın faydalanmasını sağlayarak kamunun genel menfaatlerine aykırı bir durum yaratacaksınız sayın bakan. Çeşme ranta ve küçük bir azınlığın refahına kurban ediliyor” dedi.
“ÇEŞME’Yİ TALAN EDENLERİ VE ETTİRENLERİ TARİH ASLA AFFETMEYECEK!”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Çeşme Projesi alanındaki koruma değerlerinin düşürülmesini de sert sözlerle eleştiren Sındır, “2020 Şubat ayında bölge, turizm bölgesi olarak belirlendikten hemen sonra 2021 başında bölgedeki koruma statüleri de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düşürüldü. Nitelikli koruma alanları sürdürülebilir koruma alanına çevrildi. Hazırlanan ekolojik temelli bilimsel araştırma raporu'nda da gerekçe olarak ortaya konan ifade de dikkat çekici; ‘Kültür ve Turizm Bakanlığının isteği üzerine bu alanlardaki koruma değerleri değiştirilmiştir.’ Oysa böylesi kıymetli doğal ve ekolojik karakteri olan nitelikli alanların koruma değeri böyle bir gerekçeyle değiştirilmez, değiştirilmemeli, sahip olduğu ekosisteme, habitata göre belirlenmelidir, Kültür ve Turizm Bakanlığının isteğine göre değil. Özetle, kamuya ait nitelikli, doğal sit olan koruma alanını yapılaşmaya açıyorsunuz. Ayrıca, 2020 yılında İzmir 2. İdare Mahkemesince, yani yargı kararıyla belirlenmiş olan doğal sit statüsünü siz 2021 başında bakanlık olarak tanımıyorsunuz. Hangi hakla ve hangi yetkiyle? Bir de yönetmelik çıkardınız; alan ile ilgili olarak neredeyse uçan kuş bile sizden izin alacak, her şeyden siz sorumlu olacaksınız, siz ne derseniz o olacak, alan kullanımına, planlarına dair usul ve esasları siz belirleyeceksiniz. Nerede kaldı yerel yönetimlerin yetkileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyesi neden yok sayılıyor? Büyükşehir Belediyesinin hiç mi söz hakkı olmayacak? Bakın sayın bakan uyarıyorum; Kutlu Aktaş Barajı da bu alanda. Barajın koruma havzası var; yaklaşık yüzde 50'si bu koruma havzası alanında. Bu alan, içme suyu koruma havzası kapsamında. Kıyılarında Akdeniz foku üretim alanları var. 55 bin 740 hektarlık bir alan bu bağlamda koruma altında. Bu alan ayrıca kuşlar için önemli bir koruma alanı. Bu projeyi hayata geçirenleri ve destekleyenleri tarih asla unutmayacak ve affetmeyecek” dedi.
“TGA BÜTÇESİNİ NEDEN AÇKKLAMIYORSUNUZ?”
Avrupa'daki konaklama tesisi sayıları bakımından Türkiye’nin 10'uncu sırada olduğunu ifade eden ve Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın bütçesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’na sorular yönelten Sındır, “yeterli tesis ve yatak sayısına sahip miyiz? Nüfusu da yüzölçümü de yaklaşık yedi veya sekizde birimiz olan Yunanistan bile tesis sayısı itibariyle bizden fazla. 24 bin 513 olan tesis sayısı bizim 21 bin 83 olan sayımızdan büyük. Ortalamada daha küçük kapasiteli tesisler olsa da yatak kapasitesi itibariyle de neredeyse bizimle yarışacak, yarımızdan fazla. Yatak sayısında da Avrupa'da 6'ncı sıradayız. Yüzölçümü ve nüfusları ile bizden daha küçük olan İtalya, Fransa, İngiltere, İspanya, Almanya; bu ülkeler bizim 2 katımıza hatta 3 katımıza varan oranda yatak kapasitesine sahip. Onlara erişmek onları geçmek gibi bir gayemiz olmalıdır; diliyorum Tarihi, kültürel zenginlikleri, coğrafyası ve sayısız doğal güzellikleri ile dünyanın merkezi olan ülkemiz ne yazık ki turizm alanında karşılığını maalesef bulamıyor. Oysa biz, Türkiye olarak bunu başarırız. Sayın bakan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın, TGA'nın bütçesini de bir türlü açıklamıyorsunuz. Bütçenizden ayrılan bir ödenek var mıdır? Bu ajansın bütçesi nedir? Ne harcanmıştır? Nasıl denetleniyor? Ayrıca, seyahat acenteleri de soruyorlar: ‘Ülkemize gelen turistin yüzde 90'ını biz getiriyoruz ama bizim bu ajansta hiçbir söz hakkımız yok’ Bu sisteme de söyleyecek bir sözünüz olmalı” dedi.
“ARKEOLOJİK KAZILARA ÖDENEK YOK GİBİ!”
Arkeolojik kazılara ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çeken, Türk Hava Yollarının İzmir’e yurtdışından direkt uçuşunun olmamasına da değinen Sındır, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın arkeolojik kazı ve araştırma sayısı 680, bu kazılara 2022 yılında 90 milyon liralık bir ödenek koyulmuş. Bu ödenekle basit bir hesap yaptım ortalama kazı başına ne kadar gidiyor diye; 2022 yılı için yaklaşık 32 bin lira. Her kazıda bir bekçi çalıştırsanız bu ödenek anca onu karşılar. Arkeolojik kazı ve araştırmalar için ayrılan bütçenizin yetersiz olmasını bırakın, yok denecek kadar az bir bütçe. Anadolu coğrafyası arkeolojik anlamda dünyanın en merkezî konumunda olan bir yer. Ayrıca, Türk Hava Yollarının İzmir'e direkt yurt dışı uçuşlarını artırması gerekiyor. Yurt dışından, herhangi bir destinasyondan İzmir'e direkt uçuşu ne yazık ki bulunmamakta. İzmir kamuoyu, İzmir Büyükşehir Belediyemiz uçuş sayısını artırmanızı talep ediyor. Büyükşehir Belediyemiz tarafından havayolu firmalarıyla yapılan görüşmelerle İzmir'e direkt uçuş gerçekleştiren destinasyon sayısı son üç yılda 38'den 70'e çıkmış durumda. Bu konuda, Türk Hava Yollarının da bu bağlantılara katılması konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı da elini taşın altına koymalı” dedi.
“İZMİR YATIRIM PROJELERİNİZ NE DURUMDA?”
İzmir’e ilişkin kamu yatırımlarını da Kültür ve Turizm Bakanına soran Sındır, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi 2015'ten beri hep kamu yatırım programında olan bir yapım işi. 2022 yılı üzerinden proje tutarı 30 milyon lira; 7 milyon ödenek koyulmuş, 3 milyon harcanmış bugüne kadar. Halk Kütüphanesi ne zaman bitecek? Bir de, İzmir eski tekel binaları müze ve kültür kompleksi de 370 milyon liralık bir proje. Ödenek olarak 2022 yılında 40 milyon lira ayrılmış ‘2023'ün Mart ayında açacağız’ diyorsunuz. Proje ne durumda? Bu proje tutarının tamamı ödenek olarak ayrıldı mı? Bitiyor mu?”
Yorum Yazın