CHP'li Susam’dan mesajlarla dolu 8 yıl değerlendirmesi
CHP’den 2 dönemdir İzmir milletvekilliği görevi yapan, 2015 aday listelerinde partinin yer vermediği Mehmet Ali Susam, basın toplantısı düzenledi. Aday gösterilmemesinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun etkisi olduğu iddialarının hatırlatılması üzerine Susam, " Genel Başkanımızla Ankara'da görüşmüş. İstedikleri olur istemedikleri olur. Gidip Genel Başkan’a söylemesi en doğal hakkıdır ama karar verici Genel Başkan’dır. Aziz Bey söylemişse de alınmam" dedi. Susam, aday listesinde olması gerektiğini düşündüğü 3 ismi açıkladı. Susam’dan mesajlarla dolu 8 yıl değerlendirmesi
- Ege Postası
- 10.04.2015 - 11:28
TEŞEKKÜR ETTİ
8 yıl önce Meclis kürsüsünde verdiği milletvekili yeminine sadık kalarak milletvekilliği yaptığının altını çizen Susam, Meclis’te İzmirlilerin sanayicilerin esnafın emeklinin sesi soluğu olmaya özen gösterdiğini ifade etti. Susam, kendisine güvenerek milletvekili, PM üyesi, MYK üyesi yapan CHP önceki dönem Genel Başkanı Deniz Baykal’a ve mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na, milletvekili seçilmesinde katkısı olan ve kendisine her zaman destek olan İzmirlilere, esnaf teşkilatına, meslek odalarına, borsalara ve STK’lara da teşekkür etti.
ÖNEMLİ KANUNLAR ÇIKARTTIK
Meclis’te ve komisyonlarda İzmirlilerin, temsil ettiği kesimlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini yüzlerce defa meclis kürsüsüne taşıdığının altını çizen Susam, Organzize Sanayi Bölgeleri Kanunu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Kanunu, Elektrik Piyasası Kanunu, AR-GE Kanunu, Türk Petrol Kanunu, Tüketici Kanunu, Perakende Kanunu gibi bir çok temel ve önemli kanunlar çıkarttıklarını ifade etti.
TÜRELİ, AKSÜNGER VE TATAROĞLU’NU İŞARET ETTİ
25. dönem milletvekili listelerinin yapıldığı süreçte PM üyesi olarak görev yaptığını hatırlatan Susam, “Genel Başkanımızın PM’ye sunduğu listelerde saygın isimler var ancak yerel siyasetin önemine inanmış, İzmirlinin bu alandaki hassasiyetine değer veren birisi olarak listedeki yerel siyasetçi oranının artması gerektiğine inanıyorum. İzmir Milletvekilleri Rahmi Aşkın Türeli, Erdal Aksünger ve PM üyesi Elfin Tataroğlu’nu listelerde olması gerektiğine yürekten inandım ve savundum. Düşündüklerimi yetkili kurullarda söylemiş olmanın iç huzuru içerisindeyim.Ben görüşlerimi PM’de net olarak söyledim. İzmir’in tüm ayrıntılarını bilen bir milletvekili olarak söyledim. Söylediğim arkadaşlar İzmirlilerin beklediği örnekte arkadaşlar. Kadın adayların bölgelerinin yer değiştirilmesini ben önerdim. Çıkan listeyi sonuna kadar savunacağım ve başarılı olmaları için çalışacağım” dedi.
KENDİ TALEBİM OLSAYDI ÖNSEÇİME GİRERDİM
Milletvekili listelerinde yer almamasının burukluk, kırgınlık yaratmadığını belirten Susam, “Neden önseçime girmediniz'” sorusuna şu yanıtı verdi;
“Vekillik ağır bir sorumluluk. Vekilliğin maddi manevi önemli sorumlulukları var. Genel Başkanlık hariç her makama geldim. Benim şahsi olarak milletvekilliği talebim yok. Genel Başkan’a kontenjan adaylığı için başvuruya gittiğimde, “Siz kontenjanları belirleyecek makamsınız. Ben size bilgi veriyorum. 8 yıldır yaptıklarımı biliyorsunuz. Esnaf teşkilatıyla bağlılığımı biliyorsunuz. Köprü olduğumu biliyorsunuz esnaf teşkilatıyla…Bana ihtiyaç duyarsanız şahsen benim talebim değil ben partimin emrindeyim” dedim. Genel Başkanın takdiri böyle oldu. Kendi talebim olsaydı önseçime girer hiç çekinmeden yarışırdım”
ÖNSEÇİM HAVARİSİ GEÇİNENLER HER ALANDA ÖYLE OLMALI
Susam, mevcut milletvekillerinin önseçime girmesi yönünde kamuoyuna açıklama yapan isimlere gönderme yaparak şunları söyledi;
“ Yıllardır her noktaya seçimle gelmiş insanım. Partide önseçimlere girdim. Bir çok ismin yaşı yetmez. İl yönetimlerine kurultay delegeliklerine seçilerek geldim. Önseçime girmek çok kutsallaştırılıp kontenjan adayı olunmasının eleştirilmesi doğru değil. Seçimden korkmuyorum korkmamda ama toplumun önüne çıkıp da önseçim havarisi geçinenler hayatın her alanında öyle olmalı. Yerel seçimde de savunmalı. Her yerde savunmalı”
REKABET VARDI
Basın mensuplarının İzmir milletvekilleri arasında bir uyumsuzluk olduğu yönünde parti içi eleştirilerin olduğunu hatırlatması üzerine Susam, “Milletvekilliği ayrıca kişisel bir mücadeledir. Aralarında rekabette vardır. Kentin en iyi milletvekili olmak, bir sonraki seçimde öne çıkmak gibi talepleri olabilir. Aradaki rekabeti uzlaşmazlık gibi göstermek doğru değil ancak daha koordineli daha samimi yapabilmek, başarmak o dönem milletvekillerinin iyi niyetli çabasıyla gerçekleşir” dedi.
AZİZ BEY SÖYLEMİŞSE DE ALINMAM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla PM toplantısı öncesi yaptığı toplantının hatırlatılıp, “Aday olmamanızda Aziz Kocaoğlu’nun etkisi olduğu iddiaları var” sorusuna Susam, şu yanıtı verdi;
“Bu sorunun cevabını ben veremem. Aziz Bey (Kocaoğlu) verebilir. Aziz Bey böyle bir etkisi olmadığını söyledi. Ben sadece Aziz Bey’i PM’den 2 gün önce meclisin kapısında beklerken gördüm. “Hoş geldiniz” dedim. Dedi ki “Arkadaşları bekliyorum. Yemeğe gideceğim” Daha sonra il başkanımız geldi. Aziz Bey’in Genel Başkanımızla konuştuğunu söyledi. Daha sonra meclise gelerek bazı vekillerle çay kahve içtiğini söylediler. Aday olmamamda Aziz Bey’in neden olduğunu düşünmüyorum. Kontenjan yetkisi Genel Başkan’ın önerisiyle PM’nindir. Bu anlamıyla herhangi bir şekilde bu yaptırdı şu yaptırdı demem doğdu değil. Kocaoğlu da siyasi bir unsurdur. İstedikleri olur istemedikleri olur. Gidip Genel Başkan’a söylemesi en doğal hakkıdır ama karar verici Genel Başkan’dır. Kimseyi sorumlu tutmamalıyız. Benimde görüşlerim sorulsa ben de Genel Başkan’a şunlar olur olmaz derim. Aziz Bey söylemişse de alınmam.”
ÇİĞ YEMEDİM KARNIM AĞRIMAZ
CHP İzmir Milletvekili Susam, AK Parti tarafından gündeme getirilen BESAŞ dosyasının aday gösterilmemesine etkisi olup olmadığını soran basın mensuplarına 2007 yılında milletvekili adayı olduğunda BESAŞ dosyasının Genel Merkez’e gönderildiğini, dosyanın incelendiğini ve aday gösterilerek seçildiğini, seçimden iki gün sonra da beraat ettiğini söyledi. Susam, şunları söyledi:
“Yerel mahkemenin kararıyla kalmadım Yargıtay’dan da beraat kararlarını aldım. Bu seçim öncesinde de aynı iddialar yeni bir müfettiş raporuyla önüne koyulmaya çalışıldı. Bunların tümünden partimin ve genel başkanın bilgisi vardır. Benim hakkımda bir müfettiş raporu dışında açılmış bir dava yoktur. Hakkımda BESAŞ’la ilgili açılmış dava yoktur. Açılırsa da hesabını verir alnımın akıyla çıkarır. Dava açılmazsa müfterilerin bu yük üzerinde kalır. Müfettiş raporlarıyla açılmış davalarla adaylık engellenseydi Aziz Bey (Kocaoğlu) 349 yılla yargılanıyor aday gösterilmezdi. Hiçbir yanlışa ortak olmamış net bir insanım. Daha hakkında dava açılmamış bir insanın sürekli siyasette hakkında yolsuzluk davaları var diye politika yapanlar ve bundan medet umanlara şunu söylüyorum. Çok çalışın bunlarla bir yere gelemezsiniz. Çiğ yemedim karnım ağrımaz. Adaylığıma bunun etkisi yoktur. Bulanık suda balık avlamak isteyenler başarılı olamaz. Aldığım tüm kararları mali müşavir denetimine, SPK’nın bilgisine sunarım. BESAŞ benim başında olduğum dönem için onurumdur, şerefimdir haysiyetimdir.”
VEDA ETMEYECEĞİM
Siyasete veda etmeyeceğinin altını çizen Susam, “Partimin başarısı için, yeni bir iktidarın kurulması için üzerime düşen görevleri layığıyla yapacağım. Allah sağlık verirse Cumhuriyetin 100’üncü yılında da halkımızın partimin hizmetinde olmaya devam edeceğim. Yeni torunum oldu. Adı Nehir…Onunla birlikte olacağım. Aileme zaman ayıracağım. Tabi ki siyasete de zaman ayıracağım” dedi.
Yorum Yazın