CHP'li Tezcan'a saldırı davasında Narlıdere Kaymakamı tanık

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'a yönelik silahlı saldırının ardından açılan davada yargılanan 3 sanıktan tek tutuklu olan A.S.'nin, yurt dışı çıkış yasağı kararıyla tahliyesine karar verildi.

Parti sözcülüğüne de getirilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın, geçen 29 Ekim'de, Aydın'daki bir restoranda düzenlenen silahlı saldırıda yaralanmasının ardından dava açıldı. Sanıklardan tutuklanan A.S. hakkında 'silahla hayati tehlike geçirecek, kemik kırığı oluşacak şekilde yaralama ve zincirleme tehdit' suçundan 5 ila 15 yıl arasında; adli kontrolle serbest bırakılan F.Y.  hakkında 'suç delillerini gizleme ve yok etme' suçundan 6 ay ila 5 yıl arasında; kaçmaları için taksi temin ettirdiği öne sürülen İ.T. de 'suçluyu kayırma' suçundan 6 ay ila 5 yıl arasında ceza istendi.

Aydın 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşması bugün yapıldı. Dava adliye dışında, FETÖ sanıklarının yargılandığı Gençlik Merkezi'nde görüldü. Tutuklu sanık A.S., tutuksuz yargılanan F.Y. ve İ.T.'nin yanı sıra tanık olarak İzmir Narlıdere Kaymakamı Hayrettin Çiftçi'nin de katıldığı davayı, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özen, CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel, Musa Çam, Murat Bakan, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Memir, CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, CHP Aydın İl Başkanı Bayram İnci ve çok sayıda partili de izledi. CHP Tezcan ise programı nedeniyle davaya katılmadı.

"BENİM İŞLERİMİ YÜRÜTÜYOR"
Mahkemeye tanık olarak katılan Narlıdere Kaymakamı Çiftçi, "Sanık İ.T. ile ticari arkadaşlığımız var. Kendisi Aydın'da emlak işiyle uğraşıyor. Benim de burada 2+1 ve 1+1 20 dairem var. Bu dairelerimin kiraya verilmesi ve kiraların toplanması konusunda benim buradaki işlerimi görüyor. Kendisiyle üç yıldan beri tanışıyoruz. Olayın yaşandığı gün, o saatlerde ben de Aydın'da İ.T. ile iş konuşuyorduk. O olayın yaşandığını, o an duydum. Benim olaydan uzaktan veya yakından hiçbir alakam yok. A.S.'yi, arkadaşım İ.T. vesilesiyle tanıyorum. Ama kendisiyle oturup kalkmışlığım hiç olmadı. Olayla hiçbir bağlantım yok" dedi.

"O ANKİ KIZGINLIKLA VURDUM"
Tutuklu sanık A.S. ise, "Olayın siyasi bir anlamı yok. Benim çok CHP'li arkadaşım var. O anki kızgınlıkla silahımı çekerek terörü destekleyen ve PKK'lılara saygısı olmayana saygım olmaz diyerek tetiğe bastım. Eğer öldürmek isteseydim, kafasına da sıkabilirdim. Amacım öldürmek değildi" dedi.

TEZCAN'IN AVUKATLARINDAN İTİRAZ
Bülent Tezcan'ın avukatlarından Celal Çelik, "İfade veren Hayrettin Çiftçi'nin ifadesini ciddi bulmadık. Çok çelişkili bir ifade verdi. Biz baştan beri bu davanın yerinin asliye ceza değil, ağır ceza olması gerektiğini söyledik. Bülent Tezcan'ı öldürmeye teşebbüs edilmesine rağmen, hastanelerin ölüm tehlikesi yoktur raporunun verilmesine bir itirazda bulunacağız. Adli tıptan tekrar rapor alınması talep ederek itirazda bulunacağız" dedi.

Hakim Cemalettin Bacak, ara kararını açıkladı, A.S.'nin yurt dışına çıkma yasağı şartıyla şartlı tahliyesine karar verdi. Bunun üzerine sanık A.S.'nin yakınları sevinçle alkışlamaya başladı. Dava ise ertelendi.

"SILAH TEZCAN'A DEĞİL CHP'YE SIKILDI"
Mahkeme çıkışında konuyla ilgili basın açıklaması yapan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Bugüne kadar 7 aylık bir tutukluluk söz konusuydu. Doğrudan siyasi bir faaliyete engel olma ve CHP'nin toplum nezdinde yıpratılmasıyla adam öldürmeye doğrudan teşebbüs edildi. Bizim taleplerimiz yerine gelmedi ve mahkeme başkanı sanığı 7 ay sonra tahliye etti. Bunun gerekçesi de Aydın Adli Tıp Kurumu'ndan gelen hayati tehlike olmadığına dair rapordur. Bu rapor çok tartışılacaktır. Elbette ki avukatlarımız hukuki mücadeleyi sürdürecekler. O gün açılan ateş, mucize eseri Bülent Tezcan'ı öldürmemiştir. O gün açılan ateş, Bülent Tezcan'a değil CHP'lileri hepsine sıkılmıştır. Siyasi yıldırma ve göz korkutma amaçlıdır. Biz bu konularda itirazda bulunacağız ve somut gerçek ortaya çıktığında bu mahkeme esas görülmesi gerektiği Ağır Cezada bu mahkeme tekrar görülmeye başlayacaktır. Tutukluluk hali kaldırıldığı andan itibaren salondan yükselen alkışlar kişilerin yaptığı siyasi göndermeler var. Bu işte derin devlet ve derin devletin himayesinde olan mafyalar ve o mafyaların Kuşadası'ndaki uzantılarıdır" dedi. (DHA)