CHP lideri: İstifası istenmeyecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumdan “hayır” çıkması durumunda “Cumhurbaşkanının istifası mı istenecek” iddiasının doğru olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanını parlamento seçmedi ki, halk seçti. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı yine görevine, görev süresinin sonuna kadar devam edecek” dedi.

Kılıçdaroğlu, Best FM’de yayınlanan “Ufuk Karcı’yla Konuşan Türkiye” programında, anayasa referandumuna ilişkin soruları yanıtladı.

“BAŞBAKAN’A YAKIŞTIRAMADIM”

Başbakan Binali Yıldırım’ın mevcut sisteme işaret ederek “Abidik gubidik bir takım işler oluyor. Bir bakıyorsunuz hiç aklımıza gelmeyen biri başbakan olmuş” şeklindeki açıklamalarıyla ilgili Kılıçdaroğlu, bir başbakana bu tür bir ifadeyi yakıştıramadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana parlamentoda başbakan olarak görev yapmış, hizmet vermiş, Türkiye’yi daha iyi bir yere taşımak için emek harcamış bütün başbakanları ben saygıyla anıyorum. Dolayısıyla siz o başbakanları küçümsediğiniz anda aslında kendi pozisyonunuzu da küçümsemiş oluyorsunuz. Bir başbakan kendi koltuğunu yok etmek için alanlara çıkıyorsa herhalde bundan daha farklı kullanabileceği bir dil yok, öyle anlaşılıyor. Dolayısıyla Binali Bey’in böyle bir ifadeyi kullanmasını emin olun çok yadırgadım” dedi.

Yıldırım’ın “Memleketin geleceği için bir Ali değil bin Ali feda olsun” sözlerini de Kılıçdaroğlu, “Kimsenin feda olmasına gerek yok. Biz kendi çocuklarımızı, çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz. Çocuklarımız demokratik, özgür bir ortamda mı yetişsin yoksa bir baskıcı yönetimde, bir tek adam yönetiminde mi yetişsin, buna karar vereceğiz” diye değerlendirdi.

“TOPLUMUN YARISI ‘EVET’ YARISI ‘HAYIR’ DİYORSA BU TOPLUMU BÖLEN BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİDİR”

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğini bütün boyutlarıyla halka anlatıp vatandaşın neden “hayır” oyu kullanması gerektiğini ifade eden muhalefeti ya da sivil toplumu “terörist” ilan etmenin bir zaafın sonucu olduğunu belirterek, “Yani vatandaşa neden ‘evet’ demesi gerektiğini söylemiyorum, o zaman hayır diyenleri suçlayalım’, buradan yola çıktılar” dedi.

Bunun yanlış bir yol, yanlış bir yöntem olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizim ‘evet’ diyenin de ‘hayır’ diyenin de başımızın üstünde yeri vardır. Sonuçta hepimiz bu ülkede huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. Böyle birbirimizi suçlayarak bir anayasa değişikliği gerçekleştiremeyiz. Ayrıca şu çok önemlidir, anayasa metinleri birer toplumsal uzlaşma metinleridir. Eğer bu toplumun yarısı bu anayasaya ‘evet’ yarısı ‘hayır’ diyorsa bu anayasa değişikliği toplumu bölen bir anayasa değişikliğidir” diye konuştu.

“HAYIR’ ÇIKMASI MEŞRUİYET TARTIŞMASI YARATMAZ”

Kılıçdaroğlu, referandumdan ‘hayır’ çıkması durumunda 17 Nisan sabahı itibariyle Türkiye’yi ne beklediği konusunda ise, “Hayır’ çıkarsa 17 Nisan sabahı Türkiye rahat bir nefes alacak. İki, Sayın Cumhurbaşkanı makamında oturacak. Üç, Sayın Binali Yıldırım Başbakan olarak görevini sürdürecek. Dört, bakanların hepsi görevlerinin başında olacak. Beş, parlamento eskiden olduğu gibi yasa tasarılarını ve tekliflerini görüşecek. Dolayısıyla herhangi bir sorun olmayacak. Yani bugünkü sistem olduğu gibi yoluna devam edecek. Şu söyleniyor, ‘acaba hayır çıktığı zaman Cumhurbaşkanı’nın istifası mı istenecek’, hayır, bu da olmayacak. Neden, cumhurbaşkanını parlamento seçmedi ki, halk seçti. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı yine görevine, görev süresinin sonuna kadar devam edecek” dedi. Kılıçdaroğlu, “hayır” çıkmasının bir meşruiyet tartışması yaratmayacağını da söyledi.

“Bir erken seçim gündeme gelebilir mi” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “O tamamen parlamentonun görevi. Parlamentoda, diyelim ki çoğunluğu temsil eden Adalet ve Kalkınma Partisi ‘biz ülkeyi yönetemiyoruz, sıkıştık, dolayısıyla bir erken seçime gidelim’ derse, gidilir. ‘Hayır, gerek yok denirse bu karar verilir. Burada yetki bir kişide değil, yetki tamamen 550 kişinin görev yaptığı parlamentodadır. Parlamento nasıl isterse öyle bir karar verecektir” yanıtını verdi.

“IŞİD VE PKK DIŞINDA ORTADOĞU’DA BAŞKA BİR GÜÇLE ÇATIŞMA İÇİNE ASLA GİRİLMEMELİ”

CHP lideri, Fırat Kalkanı Harekatı’na ilişkin ise, şöyle konuştu:

“Biz El-Bab’tan öte, Suriye’nin derinliklerine girilmesini doğru bulmuyoruz. Şimdi hükümet açısından müthiş bir gelgit yaşanıyor. Önce , ‘Münbiç’e gireceğiz’ dediler, sonra vazgeçtiler, ‘Rakka’ya gireceğiz’ dediler. Sonra Rakka’dan vazgeçtiler, ‘Münbiç’e gireceğiz’ dediler. Sonra tekrar vazgeçtiler. Bu kadar büyük gelgitler bir devlette yaşanmamalı.

Rakka’ya gireceksiniz, buyurun girin. Niye bunu önceden deklare ediyorsu? Deklare ettiler, ne oldu, şimdi girip girmeme konusunda tereddütleri var. Ne Rusya’dan ne Amerika’dan destek görmüyorlar. ‘Münbiç ‘e gireceğiz’ dediler, Suriye girdi, aldı Münbiç’in bir bölümünü. Orayı Suriye askerlerine devrettiler. Şimdi Türkiye ile Suriye çatışma noktasına gelecek, bu da çok tehlikeli.

Türkiye’nin asla ve asla IŞİD ve PKK dışında Ortadoğu’da başka bir güçle çatışma içine girmemesi lazım. Girdiği andan itibaren çok ciddi sorunlar çıkar. Suriye’nin derinliklerine inmemek lazım. Biz niye oraya gidiyoru? Türkiye’nin güvenliğini sağlamak açısında. Güvenliği sağlayacak alan bir alan yarattık mı yarattık.”

Kılıçdaroğlu, harekatla ilgili kendilerinin şu ana kadar bilgilendirilmediğini de ifade etti.