CHP liderinden 'karın ağrısı' yanıtı
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın "karın ağrısı"nı anlattı: "17-25 Aralık'ta yediklerinin midesinde sorunlar yarattığını çok iyi biliyoruz."
- Ege Postası
- 26.01.2016 - 15:34
Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün kaymakamlarla olan toplantısını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Toplantıya biraz geç başladık. Nedeni bizi kimse dinlemesin diye bu kez de kaymakamlarla bir toplantı yapmış bizim grup toplantısı saatimize denk getirmiş. İnsanda biraz ahlak, erdem olur. Cevabını vereceğim arkadaşlar hiç endişe etmeyin. Hiç endişe etmeyin" dedi.
3 ACI KAYIP YAŞADIK
Bu hafta 3 acı kayıp yaşadık. Mustafa Koç, Tahsin Yücel ve Kamer Genç. Hepsinin ailesi bağsağlığı diliyorum.
Hani derler ya milletin vekili. 12 Eylül'e açıkça karşı çıkan bir duruşu vardı. Kamer genç rüzgara karşı yürüyen birisiydi. Haksızlıklara tahammül edemiyordu. Kamer Genç milletin gönlüne taht kurmuş bir isim.
Geçen hafta Uğur Mumcu'yu andık. O katıksız bir Kuvai Milliyeciydi. Her düşüncenin arkasında namusuyla durdu. Mumcu'nun kendisinden değil kaleminden, düşüncesinden korktular. Katillerin hiç biri yok ama Mumcu yaşıyor. Mücadelesini unutmayacağız.
Önemli bir kamu görevlisi Gaffar Okan. Bölge insanına devletin sevgisini götüren insan. Dertlerini dinliyordu. Ama onu da katlettiler. Her iki cinayette de katiller ortaya çıkmadı. Namus sözü vermişlerdi.
TÜRKMENLER DE MASAYA OTURMALI
Geçmişin acıları var. Biz geleceğe umutla bakmalıyız. Geçmişten ders alıp, geleceği inşa etmeliyiz.Temel sorunlarımızdan biri dış politikamızdır. Defalarca uyarı yapmamıza rağmen dinlemediler.
TÜRKİYE AĞIR YENİLGİ ALDI
Temel sorunlarımızdan birisi dış politika. Türkiye bir duvara sırtını yaslayacak durumda değil. Bizi hiç dinlemediler. Bu kadar ağır yenilgiyi biz içimize sindiremiyoruz. Cenevre'de toplantı yapılacak. Görüşmeler devam ediyor. Bizim önerilerimiz Cenevre'de görüşülüyor. Önce Suriye'de çatışmasızlık döneminin başlaması gerekiyor demiştik. Şu an da hükümet bizim söylediğimiz noktaya geldi. Eğer Türkmenleri de masaya oturturlarsa o zaman Suriye sorununun çözümünde kesintisiz destek oluruz. PYD masaya oturmayacak diyordun oturdular. Fırat'ın batısına geçemeyecekler dedin geçtiler. Siz Salih Müslim'i hangi gerekçeyle Türkiye'ye davet ettin. Hangi gerekçeyle davet etti? Senin lafın havada kalmıyor mu'
KIRMIZI ÇİZGİ DEME
Sayın Davutoğlu ağzına kırmız çizgi lafını alma. Fıratın batısına geçilmeyecek dedi, geçildi. PYD masaya oturmayacak, oturdular. O terörist tamam neden davet etti? Senin politikan havada kalmıyor m? İtibarı kaybolan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. İtibarı kazanmak için ne istiyorlarsa üzerimize düşen görevi yaparız.. türkmenleri masaya oturtmazsanız bunun hesabını vereceksiniz.
Başbakan yurtdışında CHP'yi şikayet ediyor. Allah akıl fikir versin nasıl ülkeyi yönetecek merak ediyorum.
Türkiye'nin 3 milyon EURO'ya mülteci kampına dönmesine karşıyız.
"ERDOĞAN'LA TARTIŞMAMIZ HAYIRLI OLDU"
Grup toplantılarında her zaman ahlaktan erdemden söz ederiz. Hukuktan söz ederiz. Bunlar bir toplum için olmazsa olmaz kurallardır. Biz hukuka bağlı hukukun üstünlüğüne bir siyasal gelenekten geliyoruz. Hukuk herkes için olmalı. Bir haksızlıkla karşı karşıya kalırsam gider adaletten hakkımı alırım derdik. Sayın Erdoğan'la aramızda bir tartışma var. Her şeyde bir hayır var ya. Bu işte de bir hayır var. Böylece Türkiye'nin içinde bulunduğu çürümüşlüğü topluma anlatma fırsatını bulduk. Ahlaki çöküntü içinde. Tek tek örneklerini vereceğim. Ahlak bütün inançların temelidir. Bütün hukuk ahlak üzerine kuruludur. Peygamberimiz ben güzel ahlakı temsil için dünyaya geldim der.
Japonya'da bir belediye başkanı 4 saat sular akmadı diye istifa etti. Bizim ülkemizde Ankara'da 15 gün 20 gün su akmadı hiç bir sorumlu ortada yok. Ahlak işte budur. sorumluluk hissetmektir.
Siyasetçilerin rolu nedi? Kişiyi kanaat önderi yapan onun ahlaklı duruşudur. Gittiğiniz bir ilçede kanaat önderlerini görürsünüz. Orada ne derlerse toplum ona riayet eder.
* Bugün Türkiye'de her 4 kişiden biri deprosyandı. Antidepresan ilaç kullanımında sayı bir yılda 26 milyon.
* Boşanma olayları hızla artıyor. Hani diyorlar ya aileye önem veriyoru. Yüzde 37.3 boşanma olaylarındaki artış. Kadına yönelik şiddet yüzde 1400 arttı. Gaziantep'te bir işçi kendisini yakıoyr. Borçlarından dolayı. Ailelerin yüzde 85'i geçim sıkıntısı çekiyor. Aleler borç batağında.
* İntihar olaylarındaki artış. Madem insanlar mutluysa insanlar neden intihar etsi? Gencecik çocuklarımız intihar ediyor.
* Uyuşturucu. Son 13 yılda yaygınlaşan uyuşturucu Türkiye'nin başına bela olmuştur. Din-iman edebiyatı yapıyorlar değil m? Uyuşturucu kullanma yaşı 10'a inmiş 10'a. 10 yaşındaki çocuklarımız uyuşturucu kullanıyor. Meclis'e araştırma önergesi getiriyoruz. AKP'liler reddediyor. Bize göstermedikleri, toplumdan gizledikleridir. Artan fuhuş... 3,00 bini aşkın kadın fuhuş çetelerinin elindi. Bana söyler misiniz... Bu parte ne yapıyo? Biz bunları sormayacak mıyı? Cezaevlerinin tamamı tıklım tıklım.
SAMİMİ DİNDARLARA SESLENMEK İSTİYORUM
Şimdi bana diyorlar ki niye ahlak namus diyorsu? Ben susarsam bu ülkenin namusunu şerefini nasıl koruyacağı? Sen Cumhurbaşkanısın millete örnek olmak zorundasın. Nasıl örnek olacaksı? Yaşam tarzınla konuşmanla, örnek olacaksın!
Hukuk senin için önemli değilse vatandaş için niye önemli olsun. Ben kanuna uymam e o zaman vatandaş niye uysu? Toplumu ayrıştıran noktaya taşırsanız Türkiye'nin geldiği nokta budur.
Samimi dindarlara seslenmek isterim. Benim söylediklerimin tamamı doğrudur. Tamamı devletin rakamlarıdır. Eğer siyasetin temeli ahlaksa ahlaksızlık yapanlara ceza vereceksiniz.
HİCAP DUYUYORMUŞ
Hicap duyuyormuş söylemiyormuş. Söyle de öğrenelim. Benim bir karın ağrım yok. Ama birazdan onun karın ağrısına geleceğim. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Konuşurken dikkatli bir üslup kullanmaya gayret ediyorum. Bu sözler Cumhurun başı olduğunu iddia eden kişi.
"Ananı da al git. Niye kaçıyorsun ulan israil dölü. Ahlaksız rezil. Cibiliyetsizler. Edepsizler. Cahil ve ahlaksız. Boyunlarındaki tasmalardan kurtardık. Gavur İzmir. Kitap taşıyan merkepler. Edepsizlik alçaklık, adilik. Şimdi bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. " bu sözler bana ait değil ona ait.
Cumhurun başkanı olan kişi böyle konuşursa ne olacak bu memleketin hal? Bunları söyleyip benim terbiyem müsade etmediği için ona cevap vermiyorum. Ya terbiyen müsade etseydin ne olacaktı bu memleketin hali'
Bir SGK'yı batırdı yalanı var. Tüm müfettişlerini gönderdi ama bulamadı. Biz kul hakkı yemeyiz ama sen tıka basa yersin.
"EY DİKTATÖR BOZUNTUSU..."
O kadar yalan söylüyor ki inanmazsanız. "SSK'yı batırdı" diyor. Müfettiş ordusunu seferber ettiler bulamadılar. Biz Allah'tan korkar kul hakkı yemeyiz. 1999'da emekli oldum SSK'dan. Devlet, SSK'ya 2,750 milyar lira aktardı. 2015'te devlet SSK'ya 80,629 milyar lira. SSK'yı kim batırd? Benim zamanımdaki açık belli. Benim zamanımda 38 ve 43 yaşındaydı emeklilik yaşı. Şimdi emeklilik yaşı arttı, açık da arttı. Beni eleştirmek için bu rakamı gizliyorlar. SSK'yı kim batırdı; ben mi, sen m? Nedir bu rezale? "Benim rakibim değil" diyor. Allah korusun, ben senin rakibin olamam. Ben kul hakkı yemem! O konularda senin eline su bile dökemem. Onun karın ağrısını biliyorum diyor. Açıklamadı. Açık ve net söylüyorum. Ve kendisine sesleniyorum. Ey diktatör bozuntusu. Benim karnım ağrımıyor.
Ülkenin bir bölgesi Iraklaştı. Yerle bir oldu. Memleketin gencecik çocukları şehit oluyor benim yüreğim ağrıyor. Tüm komşularımızla ilişkilerimiz bozuldu. Sınırlarımız kevgire döndü. Aydınlar hapishanelere tıkılıyor, susturuluyor, insanlar birbirine düşman ediliyor, yolsuzluk, yasaklar, yoksulluğu görünce yüreğim ağrıyor. Mazlumun hakkını korumak için eleştirmek, vatandaşın hakkını korumak için eleştirmek zorundayım. Benim için de, senin için de hukuk var. Ben yeminime sadığım, sen sadık kalmıyorsunz. Ya sınırlarına döner, ya da ben eleştirmeye devam ederim.
Ben bu diktatör bozuntusunun yüreği olmadığına inanıyorum. Yüreği işkembesine inmişse ondan bu memlekete fayda gelmez. 17-25 Aralık'ta yediklerinin midesinde sorunlar yarattığını çok iyi biliyoruz. Sende işkembe bende yürek var.
’SEN ETTİĞİN YEMİNE SADIK KALMAZSAN VATANDAŞ KANUNA SADIK KALMAZ’
Suç oranlarının ve cezaevindeki tutuklu sayısının arttığını belirten Kılıçdaroğlu, "Ben bunları bildiğim halde susarsam, konuşmazsam ben bu ülkenin namusunu ve şerefini nasıl koruyacağı? Oturdunuz yemin ettiniz. Ben değil sen ettin. Sen cumhurun başısın örnek olmak zorundasın. Yaşam tarzı, insan sevginle, konuşmanla örnek olacaksın. Sen örnek oldun da biz sana saygısızlık mı yaptık. Tam tersine. Birinin sana ahlakı, namusu, şerefi hatırlatması lazım. Bu görevi biz yapmazsak kim yapaca? Gazeteciler korkudan yazamıyor. Vatandaş söyleyemiyor. Sen ettiğin yemine sadık kalmazsan vatandaş kanuna sadık kalmaz. Çünkü sen anayasayı çiğniyorsun. Ben kanuna uymam. Vatandaş niye uyuyor o zaman. Toplum yoz çürüme ile karşı karşıya. Türkiye’nin geldiği nokta budur" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren samimi dindarlara seslenmek isterim. Benim söylediklerimin tamamı doğru. Devletin bilgisi dahilindedir. Siyasetin temeli ahlak ise, ahlaksızlık yapanlara ceza vereceksin" dedi.
’ÇOK ŞÜKÜR KARNIMDAN YANA BİR AĞRIM YOK BİR SORUNUM DA YOK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi hakkında ’Aslında bu zatın asıl karın ağrısını ortaya dökerim ama bu konuları konuşmaktan hicap duyarım’ sözlerine ilişkin Kılıçdaroğlu, "Çok şükür karnımdan yana bir ağrım yok. Bir sorunum da yok benim. Onun karın ağrısına birazdan geleceğim" dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"O kadar çok yalan söylüyor ki hayret edersiniz. ’SSK’yı batırdı diyor’ açık bulamazsın kardeşim. Senin müfettişlerin de rapor verdi yok öyle bir şey. Ben değil sen kul hakkı yersin biz Allah’tan korkarız. Sen benim rakibim olamazsın diyor. Allah korusun. Doğru ben senin rakibin olamam. Kimse senin eline su bile dökemez. Ama sen tıka basa yersin. ’Onun karın ağrısını biliyorum’ diyor ama açıklamadı. Biraz daha konuşursak belki açıklar. Ey diktatör bozuntusu benim karnım ağrımıyor. Benim yüreğim ağrıyor. Yüreğim. Ülkemin bir bölgesi Suriyelileşti. Yerle bir oldu. Yüz binlerce insan evini terk etti. Komşularımızla ilişkilerimiz bozuldu, sınırlarımız kevgire döndü. Hukukun yok edilmesi yüreğimi ağrıtıyor. Cepheleşmiş bir Türkiye’ye tanık olmak benim yüreğimi ağrıtıyor. Ben bu diktatör bozuntusunun yüreğinin olmadığını biliyorum. Yüreği işkembesine indiği için bunda yürek yok. Bir insanın yüreği işkembesine indiyse ondan bu memlekete fayda gelmez. 17- 25 Aralık’ta yediklerinin midesinde sorun yarattığını gayet net biliyorum. Doğru ben senin rakibin olamam. Çünkü sende işkembe bende yürek var. Şunu kabul edelim. Bir ülkenin cumhurbaşkanı böyle eleştirilmemeli. Ama hak ediyorsa eleştirmek zorundayım. Mazlumun hakkını, hukuku korumak için eleştirmek zorundayım."
Yorum Yazın