CHP'nin aday tanıtımında AK Parti'ye sert mesajlar’

CHP İzmir İl Başkanlığı, 28. dönem milletvekili aday tanıtım toplantısını Limontepe'de gerçekleştirdi. Toplantıya milletvekili adaylarının yanı sıra, mevcut milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı.

Şenol Aslanoğlu, programın açılış konuşmasını yaparak, "Sizler saraylara layıksınız ama tarih boyunca saraylar hiçbir zaman halkına hizmet etmemiş, o yüzden bizim gözümüz saraylarda olmayacak. Bizlerin, halktan yana olanların sarayı hiçbir zaman olmayacak. Çünkü biz Cumhuriyeti Ankara'da Keçiören'de meteoroloji genel müdürlüğünde odun sobalı bir binada kurduk. Onlarsa aileleri için, 5li çeteler için bin 150 odalı saray yaptılar. Doymadılar, yetmedi. Ahlat'ta kışlık saray yaptılar, doymadılar, doğa katliamı yaparak Marmaris'te yazlık saray yaptırdılar. Sizlerin parasıyla yaptırdılar. Sonra da 'Ey milletim sizler için saray yaptırdık' dediler, biriniz o saraylarda kadınız mı? Ama utanmadan bizim için yaptırdıklarını söylüyorlar. Koca Otluk Koyunda yüzmemize izin vermiyorlar, Allah'ın denizine girmemize izin vermiyorlar" dedi.

Aslanoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:

Özal'a, İnönü'ye, Atatürk'e yeten Çankaya köşkü neyinize yetmedi! Ama az kaldı, Cumhuriyeti fabrika ayarlarına döndürmemize 25 gün kaldı. O sarayları lüks düşkünlerinden alıp halkımıza geri vermeye 25 gün kaldı. Bundan önce, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Cumhurbaşkanı yaparak Çankaya köşküne göndermeliyiz.

"İMRALI'DAN MEKTUP BEKLEYENLER BİZE VATAN DERSİ VERMEYE KALKIYOR"

Soğanı 30 TL yapanlara, halkı açlığa mahkum edenlere inat Limontepede'yiz. Millet İttifakı, Halil İbrahim Sofrasını Konak Meydanında kurdu. Onlarla bizim aramızda kocaman bir fark var. Onlar adaylarını saraylarda tanıttılar biz Limontepe'de tanıtıyoruz. Birkaç gündür, 'Vatan bizim kırmızı çizgimiz, bayrak, Atatürk bizim kırmızı çizgimiz' diyorlar. 21 yıldır Atatürk adını ağzına almayanlar utanmadan bize Atatürkçülük dersi veriyor. Vatanı Katarlılara peşkeş çekenler bize vatan dersi vermeye kalkıyor. Sınırı kevgire çevirenler, bize bayrak dersi vermeye kalkıyor. Bunlara inanacak mıyız! İmralı'dan mektup bekleyenler bize vatan dersi vermeye kalkıyor. Bu laflar size çok büyük gelir.

SOYER: “TARİH 2023 KUŞAĞINI YAZACAK”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer,  sahneye çıktığı anda havai fişekler patlamaya başladı, bu jest sonrasında Soyer, “O bayramı kutlayacağız, asıl 15 Mayıs sabahı kutlayacağız çok az kaldı.” ifadelerini kullandı. Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü;  “100. Yıl önce atalarımız çok zor koşullarda, umudun bittiği topraklarda, yoksulluğun cehaletin diz boyu olduğu topraklarda cumhuriyeti ilan etmişler ve bir aydınlanma yaratmışlar. Bu topraklarda tam bağımsız bir ülke kurulmuş, refah artmış, el ele kardeşçe beraber yaşamışlar. Ne yazık ki sonrasında cumhuriyet halkın iktidarı olmaktan çıkmış. Ne yazık ki yine bu topraklarda halktan, haktan, yana değil de haramilerden yana olanlar gelmiş iktidara. Bu halkın demokrasiye ihtiyacı var. Demokrasi demek hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, hak demek hukuk demek. Onun için o 100 yıl önce Cumhuriyeti kuran kuşak nasıl kıymetliyse bizim için göreceksiniz tarih 2023 kuşağını yazacak. Kim onlar? Sizlersiniz, gençler haktan, adaletten yana bir iktidar kuracaksınız. Gerçekten halktan, haktan, alın terinden, üretimden, akıldan, vicdandan, namustan yana bir iktidar kurulabilir” diye konuştu.

“BANA GÜVENEN KİMSENİN YÜZÜNÜ YERE EĞDİRMEYECEĞİM”

Başkan Soyer, konuşmasına iktidar mesajı vererek devam etti. Soyer, “Bu bereketli topraklarda herkesin huzur içinde ve refah içinde yaşaması mümkün. Ama haktan yana olunmayınca bir zümrenin refahı büyüyor. Kardeşlerim bu işsizlik, yoksulluk bir kader değil bunu değiştirmek mümkün. 15 Mayıs sabahı halkan, haktan yana bir iktidar kurmaya var mısınız? Çok az kaldı ben de size söz veriyorum çok daha fazla çalışmaya, bana güvenen hiç kimsenin başını yere eğdirmeyecek canla , başla çalışmaya devam edeceğim. İktidarın belediyesi olduğumuzda kimse bizim önümüzü kesemeyecek size söz önce Limontepe halkının  yüzünü güldüreceğiz” dedi. 

TAŞKIN: "BİZ MATEMATİK İTTİFAKI DEĞİLİZ"

Programda konuşan milletvekili adaylarının açıklamaları şöyle:

Milletvekili Adayı ve Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın: Benim 10 aylık bebeğim var, çocuğum ve çocuklarımız Türkiye'de yaşasın istiyorum. Bu topraklarda özgürlük ve refah içinde yaşasınlar. Ben kendi çocuğuma dahi nasıl yaşayacağını söylemeyeyim, kendi inşa etsin. Hiçbir lider bizi azarlayamasın. Ben CHP'de siyaset yaptığım için kendimi şanslı hissediyorum. Ben mağdur olduğumda mücadele edenlerdenim. Binlerce mağdur yarattılar. Millet İttifakı matematik bir ittifak değildir, bu ülkede tarihsel bir fırsat ve umudun adıdır. Biz biliyoruz ki gerektiğinde bir adım geri atanlar ileriye doğru büyük sıçramaların önünü açarlar. Bizim partimiz bunun için hareket edecek. Ecevit KPSS sistemini getiren, işsizlik sigortasını getiren kişidir. Onun izinden yürüyen kişi Aile Destekleri Sigortasını getirecek kişidir, 13. Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu KPSS'de mülakatı kaldıracak kişidir.

KILIÇ: "BEN ÖRGÜTÜN SEVDA'SI"

Sevda Erdan Kılıç: Ben örgütün Sevda'sı... Yoksul bir ailenin kızı ve CHP milletvekili olarak burada bulunuyorsam, bunu Atatürk'e borçluyuz. 100 yıl önce Atatürk geldi ve bugün Sevdaları Ednan'lar, Murat'lar, Deniz'ler var. 100 yıl sonra Kemal var, gençlerimiz Avrupa'daki akranlarıyla eşit şartlara gelecek. Biz tecavüze, şiddete göz yumanlara karşı İstanbul Sözleşmesini savunacağız

BAKAN: “HEPİMİZ ORTAK BİR RÜYA, ETRAFINDA BİR ARAYA GELDİK”

Murat Bakan; “İl Başkanımız konuşurken tüm Genel Başkanlarımızı saydı ve alkışlattı. Bizi bir araya getiren şey ne? Bu ülkede bu kadar geniş kapsamlı bir araya gelen olmamış. Bizim bir araya gelmemizin bir nedeni var; Bu Amerika’ya, Almanya’ya gitseniz de sebep aynı; adalet insanlar bu adalet çerçevesinde buluşuyor. Bizler düşünce özgürlüğü, adalet, hukuk, şeffaflık için bir araya geldik. Burada hepimizin ortak bir rüyası var; İYİ Partili, Deva Partili, Gelecek Partili, Demokrat Partili, Saadet Partili  arkadaşlarımın da herkesin ortak bir rüyası var o da  Türkiye’nin geleceği ve Mustafa Kemal Atatürk. Polis, asker şehit olduğunda onların arkasından ağlamak Milliyetçi olmak demek değil. Ben onların hakkını savundum, ben TBMM’de polisin, askerin hakkını savunuyorum. Nasıl ki işçiyi, çiftçiyi savunuyorsak öyle onları da savunuyoruz” diye konuştu.

ARSLAN: "ANTİDEMOKRATİK REJİMİ SANDIĞA GÖMECEĞİZ"

Ednan Arslan: Ben bu mahallede hep heyecanlanırım, ben sizden biriyim, sizin evladınızım. Sizlere baktığımda annemi, babamı, kardeşlerimi görüyorum. İyi ki sizinle yolumuz kesişmiş. Ben gençlik kollarında siyasete başlamış ve bugünlere gelmiş bir kardeşinizim. Atatürk'e bize bu fırsat eşitliğini verdiği için teşekkür ediyorum, CHP aileme çok teşekkür ediyorum. Limontepe meydanından genç kardeşlerime mesajım var, ilk defa 5 milyon genç oy kullanacak, antidemokratik bir rejimi demokratik yollarla sandığa gömeceksiniz. Bu çok önemli bir görev. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olmasın diyenlere asla oy vermeyin, bir oy Kılıçdaroğlu'na bir oy CHP'ye.

ÖSEN: “FARKLI RENKLERİMİZ İLE BİR ARADAYIZ”

Seda Kaya Ösen; “Bugün karşınızda bir kadın milletvekili adayı olarak yer alıyorum. Millet İttifakı olarak bir araya geldik ben de bu mozaikte DEVA Partisini temsilen buradayım. 100 yıl önce olduğu gibi bizler yine farklı renklerimiz ile bir aradayız. 14 Mayıs’ta ortak akıl mı? Tek akıl mı? Zenginlik mi? Sonsuz bir fakirlik mi? Demokrasi mi? Otokrasi mi? Özgürlük mü? Baskı mı? Biz buna karar vereceğiz. Bu seçim ol nedenle bu kadar önemli” dedi.

ALTINTAŞ: "DEMOKRASİMİZ ARIZALI"

Haydar Altıntaş: Demokratik ülkede yaşamak her insanın hakkıdır. Demokrasi insan olmanın hazzını tattırır. Bugün ülkemizdeki şartlarda, demokrasimiz arızalı ve hasarlıdır. Böyle bir demokraside saydığım nimetler yaşanmaz. Temennim 14 Mayıs akşamı herkesin el ele vererek arızalı demokrasinin arızalarının Millet İttifakı ile giderilmesidir.

ÇELİK: “BİZ MİLLETVEKİLİ DEĞİL CUMHURİYETİN GELECEĞİNİ SEÇECEĞİZ”

Devrim Barış Çelik; Biz Cumhuriyet Halk Partililer, bizim logomuz altında halkın her kesimini ve diğer siyasi partilerin de temsil edildiği bir seçim gerçekleştireceğiz.  Biz burada milletvekili seçmiyoruz biz burada Cumhuriyetin geleceğini, gençlerimizin, kadınlarımızın geleceğini seçeceğiz” dedi.

İPEKLİ:" BİR EVE GİTTİM OĞLU DOKTOR OLMUŞ"

Sefer İpekli: Geçen bir eve girdim, bir ailenin bir çocuğu doktor olmuş, oğlu İstanbul'a gitmiş. Aylığı 22 bin TL, kirası 30 bin TL. 10 bin doktorumuz yurtdışına kaçmış, anneler çocukları okutuyor, yurdışına kaçıyor beyin insanları. 25 gün zamanımız kaldı, oturarak seçim kazanılmaz, tüm örgütümüz kapı kapı dolaşacak.

ARAS: “ UMARIM 14 MAYIS AKŞAMI SEVİNCİ YAŞAYACAĞIZ”

Şahbal Aras; “Cumhuriyet Halk Partisinin adayı olarak, bir sağlık çalışanı, araştırmacı olarak karşınızdayım. Çocuklar, gençler, kadınlar çok zor durumlarla karşı karşıyalar ve onlar her şeyin en iyisini hak ediyorlar. En iyi sağlık hizmetini almayı, okulda iyi beslenmeyi hak ediyorlar. Umarım 14 Mayıs akşamı bunun sevincini yaşayacağız” diye konuştu.

ATABAY: "SOĞANI 30 TL GÖRMEMEK İÇİN..."

Gülden Atabay: Mecliste İstanbul Sözleşmesi'nin takipçisi olacağım. Bir ekonomist olarak yolsuzlukların peşine düşeceğim, soğanı 30 TL görmemek için çalışacağım.

ALÇAY: “LİMONTEPELİLERE TAPULARINI VERMEK İÇİN GELİYORUZ”

Fulya Alçay; “Bir tarih yazacak seviyeyi sizlere anlatmak istiyorum. Bizlere işlediğimiz torağı, ektiğimiz toprağı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bize 100 yıl önce bunu devrimleri ile verdi. Limontepe’de hemşehrilerimizin pek çok derdi var; yıllardır tapularını alamadılar, imar barışı yaptılar ama haklarını alamdılar bizler o tapularını vermek için geliyoruz. Gençler, kadınlar, İzmirliler ve Limontepeliler de hakkını alacak” dedi.

FIRAT: “BU YAŞANANLARA BİZ MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Mehmet Şahin Fırat; “Bizleri yoran bir uzun adam var, canı  sıkılınca kararname çıkaran, işçiyi, esnafı, kadınlarımızı, gençlerimizi yoran bir de ekonomimizi bozan Uzun adam. Pandemide bir maske dağıtmayan, depremde halkına parmak sallayan bu iktidar 2021’in Eylül ayından beri bize çok acı bir hikaye yazdı. Faiz sebep enflasyon sonuç diyerek, faizleri düşürdü ama enflasyon yükseldi. Ondan sonra Türkiye halkı giderek yoksullaşmaya başladı, bu da yetmedi TÜİK devamlı masa başında makyaj yaparak enflasyon ile oynadı. Sen kimi kandırıyorsun? Devlet  yalan rakamlar vererek çalışanın cebinden parasını nasıl çalarımın derdinde bunu  da TÜİK eli ile yapıyor. Bizi kuru soğana muhtaç ettiler ama biz buna 14 Mayıs’tan sonra müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

DEĞİRMENCİ: "REJİMİ BİZE DAYATTILAR"

Birgül Değirmenci: 2017'de anayasa referandurumu oldu, çalınan oylarla evet çıkartıp, rejimi bize dayattılar. Tek adam rejimine çevirdiler. Hukuksuzluk, adaletsizlik çoğaldı. Genel Başkanımızın adalet yürüyüşüne her kesim destek verdi, birliktelik sağlandı. Bugün de birliktelik için buradayız. Ucube sistem nedeniyle deprem bölgesine gereken yardım yapılmadı, tek kişiden yardım bekledikleri için. Kardeşlikten, gençlikten, kadından sistemi inşa edeceğiz.

GÖKÇEN: “BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Gökçe Gökçen; “Ben sadece şunu demek istiyorum 31 yaşında bir milletvekili adayı olarak karşınızdayım, gençlik kollarından yetişmiş, devletin okullarında okuyarak bu günlere gelmiş bir arkadaşınızım. Bunun için Mustafa Kemal Atatürk ve devrimlerine büyük bir minnet duyuyorum. Ben 11 yaşındayken devletin başına bir kişi geldi ve 31 yaşındayım hala o bu ülkeyi yönetiyor. Artık benim kadın arkadaşlarım geleceğini planlayamıyor ve kendini ikinci sınıf vatandaş olarak hissediyor. Ama bu düzeni değiştireceğiz. Bizden alınan 5’li çetelere verilen kaynakları halkla paylaştığımız düzeni kuracağız. Size söz güzel İzmirliler baharlar gelecek” diye konuştu.

NALBANTOĞLU: "BENİ VEKİL YAPTIĞINIZ İÇİN UTANMAYACAKSINIZ"

Rıfat Nalbantoğlu: Siz o kadar güçlü sözler verdiniz ki, ben de size başka söz vereceğim. CHP'de farklı kademelerde farklı görevleri birlikte ifa ettik. Partimiz bize şimdi böyle bir görev verdi. Sayın Genel Başkanımızı 13. Cumhurbaşkanı yapmak, parlamentoda çoğunluğu sağlamak gibi bir görev var. Bu görevin ifa edilmesi noktasında elimden gelen tüm çabayı göstereceğimi söz veriyorum. İnşallah parlamentoda sağladığımız çoğunlukta, söz veriyorum beni vekil yaptığınız için asla utanmayacaksınız, üzülmeyeceksiniz.

TÜRELİ: “AYDINLIK GÜZEL YARINLARI HEP BERABER KURACAĞIZ”

Rahmi Aşkın Türeli; Türkiye şu anda çok büyük bir kriz içinde bir tarafta siyasal bir kriz; tek adam rejimi var, demokrasi özgürlüğün ortadan kalktığı bir kriz bir yandan da ekonomik kriz var. Türkiye Cumhuriyet tarihimin en büyük buhranını yaşıyor. Biz bunları çözeriz, enflasyonun her gün yükseldiği, işsizliğin derinleştiği, yoksulluğun arttığı, dış borcun arttığı bir ortamda yaşıyoruz. Ama demokrasiler de en önemli kavran bütçe hakkıdır yani vatandaşın verdiği verginin nereye harcandığını bilmesidir.  Kaymaların yerinde kullanılması, fabrikaların kurulması, çiftçilerin, esnafın, memurun daha iyi koşullarda yaşaması demektir. Biz ülkenin kaynaklarını doğru kullanacağız ve bunun e da vereceğiz biz bunu yapmaya talibiz. Stratejilerimizle, politikalarımızla, buna talibiz. Aydınlık güzel yarınları hep beraber kuracağız” ifadelerini kullandı.

POLAT: "DURMAYACAĞIZ ÇALIŞACAĞIZ"

Mahir Polat: Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı yapacağız, Çankaya köşküne birlikte çıkacağız. Hepinize söz durmayacağız, çalışacağız.

UZUN: “GELSİNLER LİMONTEPE’Yİ GÖRSÜNLER…”

Demokrat Partiden Salih Uzun; “Güzel İzmir, hak, hukuk, adalet isteyen İzmir; zenginlik refah isteyen Güzel İzmir; Şenol Başkanın isimlerini tek tek saydığı liderler var ya farklı siyasi gelenekten gelen partileri bir arata getirdi. Ben de lise çağlarından itibaren siyasette olan kardeşimiz olarak o Millet İttifakı çerçevesinde bu mücadelede sizlerle beraberim. Bize diyorlar ki birleştiniz de ne oldu? Bunu soranlar gelsinler Limontepe pazar yerini görsünler, aday tanıtım toplantısı nasıl küçük mitinge dönüştü. Bunu görmeyenler 15 Mayıs sabahını görüşünler o zaman” dedi.

YÜCEL: "HAZIR MISIN LİMONTEPE!"

Deniz Yücel: Hazır mısın Limontepe, hazır mısın Karabağlar, hazır mısın İzmir! Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. Cumhurbaşkanı yapmaya hazır mısınız! Güzel günler yakın, bolluğun, bereketin, demokrasinin, adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün geleceği günler yakın. Bu ülkeyi Atatürk'ün gösterdiği gibi aklın ve bilimin ışığıyla, adaletle ve liyakatle yöneteceğiz. Bu ülkeyi 21 yıldır aynı parti tek başına yönetiyor. Ötekileştirerek insanlarımızı birbirine düşmanlaştırarak yönetiyor. Her geçen gün daha kötüye, geriye, gidiyor, yoksullaşıyoruz. Bu bizim kaderimiz değil, 14 Mayıs'ta yepyeni bir Türkiye'ye uyanacağız, bu makus talihi birlikte yeneceğiz. Ülkemize huzuru, barışı, adaleti getireceğiz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde DEVA, İYİ Parti, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi ile ittifak kuruldu, bu ülkede daha müreffeh yaşayabiliriz, bizim ülke kaynaklarımız zengin, yeter ki ülkeyi yönetenler halkan yana tavır alsınlar; kaynakları, zenginlikleri milletimizle paylaşsınlar.

YÜCEL "COME TO LİMONTEPE" MESAJLARINI ANLATTI

Yücel, geçtiğimiz yerel seçimlerde Limontepe'de yaşadığı bir anıyı da paylaşarak, "Limontepe'nin benim için ayrı bir anlamı var, yerel seçimi bitirdik, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ilçe belediye başkanlarımız seçildi. Ben de il başkanıyım, telefonuma mesajlar yağıyor, 'Come to Limontepe' diye... Belki  bin 500 mesaj! Merak ettik, araştırdık, arkasından bizim de sizlerin de kardeşi Nurdan Karakartal çıktı. 'Başkanım Limontepe'ye gel' dedi. Karabağlar Belediye Başkanımız Muhittin Selvitopu ile Limontepe'ye gelerek, vatandaşlarımızla, hemşerilerimizle bir araya geldik, dediler ki 'Soyer'i de burada görmek istiyoruz', ben de kendisini aradım, 1 hafta geçmeden Tunç Başkan Limontepe'ye geldi. Burada dayanışmayı, imece ruhunu gördük, bizim ihtiyacımız olan şey dayanışmadır. Vicdanlı, adaletli insanlar birbirini bulunca kaybetmeyecekler dayanışacaklar" ifadelerini kullandı.

BİLİCİ: “HAKLI DAVAMIZI ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Gelecek Partisinden Mustafa Bilici; 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir teşekkür etmek istiyorum, çünkü toplumu ayrıştıranlara inat toplumun tüm renklerini, tüm  damarlarını bir araya getirdi. Sizden isteğim hane hane dolaşıp tüm kapıları çalıp sıkılmadık el kalmayıncaya kadar 14 Mayıs’a kadar bu haklı davamızı anlatmaya devam edelim. Rehavete kapılmayalım biz inanıyoruz ki Türkiye halkı  15 Mayıs sabahı bahar ile uyanacak, ülkemize adalet, gelecek.  Kadınlarımız ve gençlerimiz geleceklerine  daha güzel bakacak” diye konuştu.

METİN: “BİZLER GELİYORUZ…”

Esin Doğan Metin ; Artık 21 yıllık baskı iktidarının sonuna geliyoruz, bizler cinsiyetçi ve gerici söylemleri ile kadına şiddet yasasına le uzatanlar için geliyoruz. Bizler kadınlar, çocuklar, ötekileştirilenler, düşünceleri ve fikirleri hiçe sayılan gençle için geliyoruz. Bizler emeklerinin ve alın terinin karşılığını alamayan işçi için, bizler mahsulü tarlada kalan çiftçiler için, bizler kepenk kapatan esnaf için geliyoruz” dedi.

FOGGO: "SOKAKLARIN VEKİLİ OLMAK İSTİYORUM"

Hacer Foggo: Çocukların gözlerine baktığımda utanmayacak bir milletvekili olmak istiyorum. Bu sokaklardan çıkmak istemiyorum. Parlamentoda hesap veren ve hesap soran bir milletvekili olmak istiyorum. Sokakların milletvekili olmak istiyorum.

İNANÇ: “SİZLERE BAHARI MÜJDELEMEK İSTİYORUM”

Altan İnanç; “Cumhuriyet tarihimizin en kritik seçimini yaşayacağız, her seçimin önemi vardır, otoyoldan sonraki son çıkış demişizdir. Ama bu seçim ülkemizin kader seçimidir. Bu seçim var olma seçimdir, umutla var olma seçimidir, bu seçim; çocuklarımızın, kadınların kendi elleriyle geleceklerini yazacakları seçimdir. Aynı zamanda bu seçim Türkiye siyasal yaşama altın harfler ile yazılacak Millet İttifakı seçimidir. Burada millet İttifakının da adayı olmam sorumluluğumu arttırmaktadır. Size baharı müjdelemek istiyorum. 15 Mayıs sabahı Türkiye’ye yeniden bahar gelecek, bahar sevgidir, kardeşliktir, barıştır, dostluktur” diye konuştu.

KINAY: "YOKSULLUĞU YOK ETMEK İÇİN BİRLEŞTİK"

Helil İnay Kınay: Her köşede yaşamı, adaleti savundum. Topraktaki karıncanın, tarladaki zeytinin özgürlüğünü, geleceğimizi savundum. Bu mücadelede 21 yıllık iktidarda her gün ekmeğimizin nasıl eksiltildiğini, bizler bilim derken, bizden yana bakmayanların saraylardan, çetelerden yana bakanların hayatımızı enkaz altında bıraktığını gördük. Bu iktidar bizi açlıkta, yoksullukta eşitledi. Bizler bu yokslulluğu yok etmek için birleştik. 

GÜLSEVER; “DEMOKRASİ ŞENLİĞİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Ayten Gülsever; “Cumhuriyetin 2. Yüzyılında iktidar olmak için hepinizin omuzuna ihtiyacımız var 15 Mayıs sabahı Genel Başkanımızı Çankaya Köşkü’ne göndererek demokrasi şenliği gerçekleştireceğiz” dedi.

BALCI: "HER ŞEY DEĞİŞECEK"

Nurşen Balcı: İçinizden biriyim. Cumhuriyet'in 2. yüzyılına girdiğimiz bugünlerde Atatürk'ün ışığı doğrultusunda kadrolarımızla yola çıktık. Bir şey değişecek her şey değişecek.

KOTAN: "TÜNELİN SONUNDAKİ IŞIK GÖRÜLDÜ"

Burak Kotan: 21 yıldır ülkede her şey zor ama en zor olanı genç olmak. Gençlerimizin emeklerini, hayallerini çaldılar. Bu devran böyle gitmeyecek. Tünelin sonundaki ışık görüldü.