CHP’li Erol’dan iktidar yoluna İzmir örneği: İzmir CHP’nin amiral gemisidir

EGEPOSTASI- CHP Elazığ Milletvekili ve PM üyesi Gürsel Erol, TV35 ekranlarında yayınlanan Kent ve Siyaset Programında Gazeteci Mehmet Ali Deniz’in sorularını yanıtladı. Erol, CHP’yi iktidara taşıyacak kadrolardan CHP Yalova eski Milletvekili Muharrem İnce’nin istifasına birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Üç büyükşehir örneği üzerinden “CHP yönetemez algısını belediye başkanlarımızın doğru politikalarıyla yıktık” diyen Erol, deprem ve sel felaketlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin stratejilerini ve kriz müdahalesini örnek vererek şunları söyledi;

“CHP YÖNETEMEZ ALGISI YOK”

Bundan birkaç a önce İzmir’de bir deprem oldu. Ben de ondan birkaç ay önce deprem yaşayan bir şehrin vekiliyim. Elâzığ’da sorunlar çözülmedi. Bir sürür problem yaşandı. Devletin gücüyle belediyenin gücünü kıyaslamamak lazım. Devletin bütçesi tartışılmaz. Devlet yapın diyordu yapılıyordu Buna rağmen Elâzığ’da birçok sorun çözülemedi. Ben bu açıdan Tunç Bey’i kutluyorum. Deprem oldu ve kriz sürecini çok doğru yönettiler. Depremin farklı boyutları var. Depremden sonraki 1 ay kriz sürecidir. Doğru yönettiler. Ondan sonraki süreçte mülkiyet halklarıyla iliği doğru strateji uygulandı. Son olarak da kentsel dönüşüm stratejileri. Bir daha böyle bir felaket yaşanırsa mağduriyetler nasıl engellenir noktası. Biz bunu Elazığ’da yapamadık. Yani eğer bu deprem bir 10 saniye daha sürseydi çok daha farklı bir tabloyla karşılaşabilirdik. Belediye başkanı bunu fark etti. Buna yönelik belediye kaynakları ı seferber etti. Ne yaptı. Kentsel dönüşüm… Önemli olan yıkılabilecek binalarla ilgili strateji geliştirebilmeniz. Son derece başarılı işler yaptı. Mesela sel… Buna karşı bir şey yapma şansın yok. Altyapın istediğin kadar güçlü olsun. Ama 10 metreküp yağmur yapması gerek alana 50 metreküp yağmur yağmış. Yapabileceğin hiçbir şey yok. Ama ona da anında iyi müdahale ettiler. Doğru işler yaptılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çok doğru işler yapılıyor. Birdepremde en önemli sorunlardan biri nüfus yoğunluğu. Depremdeki mağduriyet sayısı ne kadar az olursa kadar kolay müdahale şansı olur. Nüfusun azlığı mağduriyeti azaltıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önemli başarılarından biri de o. Üreticileri kent merkezine göç ettirmiyor. Yerinde tutuyor kooperatifçilikle. Buradan Tunç Başkanı kutluyorum. Bunların hepsi parti politikalarına yansıyor. CHP yönetemez algısı yok. Bu algı doğru bir aldı. Devleti yönetmeye hazırız. Kadrolarımızla hazırız.

“DEVLETİ YÖNETECEĞİMİZ KADROLAR BURADAN GELECEK”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bile 10 vali, bakan yardımcısı vs. çıkarırız. 25 yıldır burası bizde. Belediyelerde yetişmiş kadrolarımız da var. Bu kadrolar devleti yönetebilecek kadrolardır. İzmir belediyesi CHP’nin amiral gemisidir. 25 yıldır İzmir bizim elimizde ve İzmir’de yetişmiş bir insan kaynağımız var. Bu insan kaynağını iktidar olduğumuzda zirveye taşıyacağız. Bu kadro ileride CHP’nin bürokrat kadrosu olacak. Bizim bürokratlarımız devletin bürokratları olacaklar. Bu temelde siyaset yapacağız. Bu anlamda İzmir bizim için önemli. Yarın öbür gün devleti yöneteceğimiz kadrolar buradan gelecek.

“BU PARTİ SANA DAHA NE YAPSIN”

4 Eylül’de Sivas’tan başlattığı Memleket Hareketi’ni partileştireceğini söyleyerek CHP’den istifa eden CHP Yalova eski Milletvekili Muharrem İnce’nin istifasını da değerlendiren Erol, istifaların CHP’ye sayısal olarak bir zarar vermeyeceğini ancak kamuoyunca siyasi algısını zedeleyeceğini ifade etti ve “Partinin kurumsal kimliği kalıcıdır, yönetimler gelip geçicidir. Bugünkü yönetimle uyuşmayabilirsin, bugünkü yönetim kadrolarıyla farklı düşünebilirsin, bugünkü yönetim kadroları sana haksızlık yapmış da olabilir. Varsayımlar üzerine konuşuyorum. Ama bu seni partinin kurumsal kimliğine karşı, seni var eden partini bırakıp gitmen için gerekçe olamaz. Bir Muharrem İnce, partinin evladı. Gençlik kollarından yetişmiş, ilçe başkanlığı, il başkanlığı, milletvekilliği ve cumhurbaşkanı adaylığı… Bu parti sana daha ne yapsın! Haksızlık yapılmış mıdır yapılmamıştır. Sen cumhurbaşkanı adayı oldun. Bundan sonra sana etik yanlışlar yapılmıştır. Senin siyaset yapma şansın elinden alınmamış sana nezaketen haksızlık yapılmış. Kurultay’da orda değil de şurada oturmuş evet bu bir nezaketsizliktir ama partiden ayrılma gerekçesi değildir. Milletvekili arkadaşların listeye konulmaması nezaketsizliktir ama partiden gitme sebebi değildir. Bu partinin genel balkanı seni cumhurbaşkanı adayı yapmıştır senin rekabet hakkını elinden almamıştır. Genel Başkan mı olmak istiyorsun? Parti Meclisi’ne girme isteğin varsa aday olsaydın. Sen de seçime girseydin aday olsaydın. Ben ihraç istemiyle disipline de verildim. Ama Disiplin Kurulu MYK’nın kararını inceledi ve kararın yanlış gerekçeyle geldiğini söyledi. Ama parti içindeki hukuk böyle çalışıyor. Senin üyelik haklarını koruyan bir sistem var. Senin üyelik hakların, aday olunca şansın elinden alınmış olsaydı haklıydın. Ha gidiyor musun? Bunu partini suçlayarak yapma. Şunu diyebilirsin: ‘Ben cumhurbaşkanlığı adaylığım sürecinde şunu gördüm. Ben CHP kimliğiyle siyaset yapmayı kendi adıma doğru bulmuyorum. Partime bundan önce bana vermiş olduğu görevlerden dolayı teşekkür ederim’ diyerek git.  Ama kötüleyerek, töhmet altında bırakarak, suçlayarak gidiyorsan bizim parti kimliğimize büyük haksızlık yapmış oluyorsun. Muharrem Bey sen Gençlik Kolları’ndan yetişmişsin. Genel başkana, yönetime küstüm diye parti bırakılmaz. Yönetimler bugün var yarın yok ama parti var. Evet nezaketsizlikler yapılmıştır ama Muharrem Bey’in gidişini asla doğru bulmuyorum. Gitmesi CHP’ye zarar vermez ama CHP ile ilgili kaygıya ve sorgulamaya sebep olur. Sonuçta gitmeseydi iyi olurdu, birliğimizi beraberliğimizi korusaydık iyi olurdu. Bize sayısal anamda zarar vermez ama siyaseten sorgulatır” dedi.

FETHİ SEKİN’İN ADI MEMLEKETİ ELAZIĞ’DA YAŞACAK

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği Elazığ’da okul yaptırma sözüne de değinen Erol, konuya ilişkin şunları söyledi; “Elazığ halkına Tunç Başkana teşekkür ederim. Okuldan önce İzmir Adliye basınında şehit olan Fethi Sekin’in adına Elazığ’da bir külliye yaptırılması girişim vardı. Külliye ortada kalmıştı. Enkaz şeklindeydi. Ben bir gün rahmetlinin babasıyla Fethi Sekin’in mezarını ziyaret ettiğimizde ‘Bu külliye buraya yakışmaz. Bunu bir an önce ayağa kaldıralım’ diterek Tunç Başkanı aradım. Durumu anlattım ve Tunç Başkan ‘Bunu yapmak bizim için şereftir’ dedi.  Biz bunu kamuoyuna açıkladık. MHP İl Başkanı ve AK Partili Elazığ Belediye Başkanı, ‘Biz varken bunu tunç Bey’e yaptırtmayız, biz yaparız’ dediler. Bir yıl geçti ama yapılan bir şey yok. Sonra iş kaosa dönüştü. Biz bunu tekrar gündeme taşıyınca Kültür Bakanlığı’na para aktarıldı ve yeni bir yer belirlendi. Bizim projelendirdiğimiz gibi değil daha küçük olacak. Çünkü Tunç Başkan orası için görkemli bir bina planlamıştı. Durum böyle olunca Tunç Başkan, “Bu külliye yapılıyor ama bizim bir sözümüz de var. Kendi ilçesi Baskil’de Fethi Sekin’in adının yaşayacağı bir okula ihtiyaç var. Bu okulun yapılması daha anlamlıdır. Hiç sorun yok’ dedi. Daha önce orada Ekrem İmamoğlu depremden kaynaklı bir okul sözü vermişti. Tunç Başkan Elazığ Valiliği ile yazışmayı başlattı. Elazığ Valiliği konuyla ilgili resmi makamlardan görüş alacak ve okulun yapımıyla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yazı yazacak. Okul yapılsa da yapılmasa da ben Tunç Başkan’a teşekkür ederim. Bu bizim için büyük bir jest. Büyük bir ihtimalle onay çıkarsa Fethi Sekin adına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun katkılarıyla birkaç okul yaptırıp depremden dolayı Elazığ’da yaşanan eğitim sorunlarının çözülmesine katkı vereceğiz.”