CHP’li Sertel’den Mehmet Ali Çelebi’ye sert sözler: Tarih dönekleri affetmez
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Büyük İzmir TV’de yayınlanan Figen Avcıoğlu ile Gündeme Dair programında AK Parti’ye geçen Mehmet Ali Çelebi’yi sert sözlerle eleştirdi. Sertel açıklamasında, ‘’Tarih dönekleri hiç affetmez’’ dedi.
- Ege Postası
- 13.10.2022 - 13:31
EGEPOSTASI- CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Büyük İzmir TV’de yayınlanan Figen Avcıoğlu ile Gündeme Dair programında gündemi değerlendirdi.
Mecliste görüşülmeye devam eden ve halk arasında sansür yasası olarak adlandırılan Dezenformasyon Yasası hakkında önemli açıklamalarda bulunan Sertel, ‘’Dezenformasyon yasası ile toplumu baskı altına almak isteyen bir iktidarın bu kadar baskıcı bir rejimi kurmak için mücadele ederken insan zaman zaman sıkıntıya düşüyor. Ama şunu toplum bilmeli ki bugünler geçecek. İlk seçimden sonra biz basın yasasını gazetecilerin sivil örgütleriyle oturup, onların yazdığı basın yasasını onaylayacağız. Gazeteciler çok önemli, gazeteci özgür olmalı ve düşüncesini özgürce söyleyebilmeli. Bunlar suskun bir toplum istiyorlar. İktidarın zulmünü değil, iktidarın icraatlerini yazan gazetecileri seviyorlar. Gazeteci halktan yana olmalı, gazetecinin tek patron halk olmalı. Seçim öncesi gazetecileri baskı ile susturmaya çalışıyorlar.’’ dedi.
''SOPA GÖSTERME YASASI''
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, mecliste görüşülmeye devam eden yasanın 29. maddesine dikkat çekti. Sertel, ‘’ En tehlikeli madde ve sansür yasası adını alan madde 29. maddedir. Bu yasa bir sopa gösterme yasası. Cezaevini gösterme, gazeteciler arasında korku yaratmak için hazırlanmış bir yasa’’ dedi.
29. MADDE NEDİR?
"Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse", 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Ayrıca "suç, failin gerçek kimliğini gizlemesi suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenirse" verilen ceza yarı oranında artırılacak.’’
Sertel açıklamasında, ‘’Görüşülmesi yarım kalan ve CHP’li vekillerin protesto etmesiyle gece saat 2’de kapanan mecliste geçirmeye çalıştıkları en önemli madde 29. madde. Bu madde ile gazetecilerin ve vatandaşların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmanın önü açılıyor. ‘Kamu düzenini bozuyorsun sen’ diye yargı baskısı altında insanların kafasının üstünde demokrasinin kılıcı gibi sallanan bir kılıç altında size gazetecilik yapmayın, yazmayın yazarsanız başınıza türlü felaketler getiririz diyorlar. Gazeteci haber yaptı diye bu kadar uzun süre hapis cezalarıyla karşılaşırsa haber yapamaz’’ dedi.
Dezenformasyon yasasının toplumu sindirmeye yönelik olduğunu ileri süren Atila Sertel, ‘’ Yasanın özü toplumu sindirmeye yönelik. Bu ülkede dezenformasyon var mı? var. Dezenformasyonu yapan kim Recep Tayyip Erdoğan…Gezi parkı olayları sırasında bir grup genç canlarını kurtarmak için camiiye girdiler. Fetö’nün yayın organı camiiye giren insanları suçlayarak ‘camide içki içtiler’ diye bir haber yaptı. Toplumu birbirine karşı getiren bir habercilik yaptılar. Anadolu ajansı bu haberi alıp, bütün dünyaya servis etti. Camii imamı, camiide içki içilmediğini söyledi. O imam sonra sürüldü. 1 Hafta sonra Recep Tayyip Erdoğan, ‘Camiide içki içildi elimizde görüntüler var’ dedi. Fakat o görüntüler hiçbir yerde yok, öyle bir görüntü yok. 2022 yılında en son geziciler için ‘sürtükler’ diyerek bu yalanı tekrarladı. Bunların hepsi dezenformasyondur. Dezenformasyon arıyorlarsa dönüp kendilerine baksınlar. Erdoğan çıkıp bunlar ‘camii yaktı’ dedi. Arkadaşlarımız sorular, kim yaktı, hangi itfaiye söndürdü, Öyle bir camii yok. Dini siyasete alet etmek isteyen bu zihniyet bu uygulamayı özellikle yapıyor. Dezenformasyon arıyorlarsa önce kendileri hakim karşısına çıkmalı. Kendileri dezenformasyonun ustası'' dedi.
‘’Diktatörler güçlü gibi görünüyorlar, ama…’’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Kenen Evren’e benzeten CHP’li Sertel, ‘’Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi baskı ve zulüm metodunu uygularlarsa uygulasınlar, hangi kanun ile gazetecileri susturmaya çalışırlarsa çalışsınlar, başaramayacaklar… Kimse korkuya kapılmasın bugünler gelip geçer. Kenan Evren’in anayasası yüzde 92 evet oyu almıştı. Şeffaf beyaz zarflar içerisinde oyların renkler belli olduğu için vatandaş kabul etmek zorunda kaldı. Ama Kenan Evren’in cenazevinde 92 kişi yoktu. Diktatörlerin sonu böyle oluyor. Diktatörler güçlü gibi görünüyorlar, ama onlar en zayıf olanlardır. Halktan korkup, halkı baskılamaya çalışanların ömrü az olur, sonra hiç anılmaz anılırsa kötü anılırlar. Cenazelerinde insan olmaz’’ ifadelerini kullandı.
‘’Padişahın hiçbir şekilde eleştirilmemesini sağlayan bir madde’’
Eleştiri hakkını yok etmeye çalışan maddelerin olduğuna dikkat çeken Sertel, ‘’ Korkuya ve paniğe sevk etmek. Hangi söylemler korku ve paniğe yol açabilir. Mesela kira, doğalgaz zamları ile ilgili haberler, ülkenin iç ve dış güvenliği bunlar yoruma dayalı sorular. bu madde akılalmaz bir madde… Padişahın hiçbir şekilde eleştirilmemesini sağlayan bir madde’’ dedi.
İletişim Başkanlığı tarafından yayımlanan bületene ilişkin açıklamalar yapan Sertel, ‘’Dezenformasyon olan haberleri liseteleyip yolluyorlar. ‘Bu haber yargıya taşınabilir’ diye. Gazetecileri fişleyen SETA diye bir örgüt vardı .Şimdi dezenformasyon merkezi kurdular. Kendi yandaşlarına hiçbir şey söylemeyecekler ve karşıt yayın yapanları savcılığa şikayet edecekler’’ dedi.
Kadıköy’de yaşanan patlama ve Adana’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aracında uyuşturucu çıktı iddaialarıyla ilgili haberlerin dezenformasyon olduğuna dikkat çeken Sertel, ‘’Özellikle İstanbul Büyükşehir’e karşı bir algı operasyonu var. Büyükşehir Belediyesi İmamoğlu öncesi yapılan sözleşme ile cenaze naklini bir şirkete vermiş. O şirketin aracında çıkıyor. Manşet yapan gazete kendi patronuna ateş etmiş oldu. En büyük dezenformasyon bu olaylardır. Olay doğru ama çarpıtıldı ve İmamoğlunu suçlamak için bizzat düzenlenen bir haberdi’’ dedi.
Yasa ile sadece gazetecilerin değil vatandaşında yargılanacağını belirten Sertel, ‘’Vatandaş yazılan bir haberi paylaşırsa ona da ceza veriliyor. Yayılmasına katkı koyan kimse ceza kapsamına giriyor. Vatandaşı korku ve paniğe sürükleyen kendileri. Halk arasında korku yaratan bir yasa yapmışlar. Sadece iyi tarafı internet medyası ile alakalı bir madde. Biz daha önceden teklif hazırlamıştık. İnternet gazetecilerinin kadrolu basın çalışanlarının alınmasını ve internet gazetelerinin destek görmesi için teklifi vermiştik. İnternet gazeteciliğini yasal bir zemine oturmak gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
‘’Dezenformasyon ödülü verilse Erdoğan açık ara…’’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika Birleşik Devletleri yolculuğunu değerlendiren Sertel, ‘’Gönül şunu ister, Türkiye’de siyaset yapan Parti Genel Başkanıyım diyen herkesin yurtdışında başarılı ve vizyon sahibi ve Türkiye’de yetişen insanlarla temas kurmasını istiyor. Sadece bizim genel başkanmız bunu yaptı. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu yaparken şunu hedefledi. Türkiye büyük bir göç krizi içinde. Gençlerin yurtdışına gitme istediğinin önüne geçerek, Türkiye’de de bilim yapılmasının önüne açarak ve ülkede kalarak gençlerin kendi ülkelerine katkıda bulunmasını sağlamaya çalılıyor. Yurtdışında yaşayan ve çok başarılı Türklerin ülkeye dönmeseler bile ülkeye katkı sağlamasını istiyor. Kılıçdaroğlu 1 koruma ve sadece 5 gazeteci ile ABD’ye gitti. Çamur at izi kalsın anlayışı bana göre çok kötü bir zihniyet. Siyasiler önce kendilerine baksınlar, dezenformasyon ödülü verilse açık ara Recep Tayyip Erdoğan 1’nci, Devlet Bahçeli de 2’nci olur’’ ifadelerini kullandı.
‘’ Çelebi, İzmirlilere ihanet etti’’
Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çeleni’nin AK Parti’ye geçmesine tepki gösteren Sertel, ‘’İzmirde o kadar çok genç, kendini çok iyi yetiştirmiş CHP’ye çok uzun yıllar hizmet etmiş, siyasi kademelerin her alanında emek harcamış ve milletvekili olmaya layık çok kardeşimiz, dostumu var. İzmir kendi evlatlarını, kendi çocuklarını, kendileri seçime yollamalı. Partimize yakışan bu. Dışarıdan gelip parti disiplinine göre davranmamış ve 1 gün bile partide emek harcamamış insan gelip İzmirlilerin hakkını yiyip, İzmirlilere ihanet etti. Ardından gittiği partiye de ihanet etti. 11 partiyle de görüştü. Zafer Partisi ile 3 kez anlaşmış ve en sonunda da kapağı kendisini yıllarca mahkum etmiş bir partiye attı. Amaç tekrar milletvekili olmak. Ben ona çok üzülüyorum. AK Parti’de de uzun yıllar o partiye hizmet etmiş ve milletvekili olmaya hazır geniş kadrolar var. O insanlar dururken Çelebi’yi İzmir’de milletvekili adayı yapmaya kalkışırlarsa İzmirli hiç affetmez. O yüzden Çelebi de İzmir’e gelmek istemediğini beyan ederek başka bir arayış içinde olacaktır. İzmir’in sokaklarında, oylarını aldığı insanların bakışlarından çok rahatsız olacaktır. Gittiği partiye bir yararı olmayacağı gibi partinin de ona yararı olmaycaktır. Tarih dönekleri hiç affetmez. Milletvekili olmayabilirsiniz ama insan olarak bir çizgide kalırsanız insanların gönlünde taht kurarsınız. Gömnüllerin başkanı olursunuz.. Öbür türlü döne doöne giderseniz yaşamınızı heba etmiş olursunuz’’ dedi.
Yorum Yazın