CHP’li vekil Kılıç yeniden adaylık kararı için o tarihi işaret etti!

EGEPOSTASI- TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Büyük İzmirTV’de yayınlanan 10. Köy programında Birol Soylu’nun sorularını yanıtladı.

Ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP'li vekil Kılıç, ülkedeki derin yoksulluk ve sığınmacı sorununa dikkat çekti.

Kılıç, önümüzdeki dönem milletvekili adayı olup olmayacağına ilişkin de açıklamalarda bulundu.

“BU İKTİDAR KADINI EVE HAPSETMEYE ÇALIŞIYOR”

Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele günü kapsamında ülkedeki kadın hakları ve kadının yerini değerlendiren Kılıç, Türkiye'de kadına ‘ev kadını’ rolü biçildiğini ve kadının toplumsal hayattan soyutlanmaya çalışıldığını ifade etti ve “Dünyada kadın olmak zor ama Türkiye’de daha da zor. Kadınları eve kapatıp 3-5 çocuk doğurmaya, erkeğe hizmet etmeye, ev işi yapmaya… Kadını eve hapsetmeye çalışan bir iktidar var. Kadının etek boyuna, rujuna bile karışan bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Çok acıdır ki bir kadın cinayetiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu mücadele sadece söylemek ve konuşmayla, yasa yapmakla olmuyor. Önemli olan uygulamak. Kadın evde dayak yiyor, karakola gidip darba uğradığını anlatıyor. Bir polis çıkıp ‘Yav bacım bu devirde dul mu olacaksın, evinin erkeğidir’ diyerek eve gönderiyor o kadını. Sonra bakıyorum ki o kadın birkaç gün sonra öldürülmüş. Bu nedenle yasaların uygulanması çok önemli” dedi.

“VATANDAŞIN ÇIĞLIĞINA KULAĞINI TIKAYAN İKTİDAR…”

Ülkede her geçen gün daha derinleşen yoksulluk ve ekonomik krize de değinen Kılıç, üstü kapalı olarak ‘5’li çeye’ tepkisi gösterdi ve “TÜİK’in enflasyon rakamlarına TÜİK bile inanmıyor. Ama rakamları bir kenara bırakmak gerekiyor. Asıl enflasyon çarşı-pazarda. Enflasyona rtık yatakların içinde girmiş durumda. Ama bu sürdürülebilir bir durum değil. Süt, et, ekmek, hayatta kalmak için zorunlu ihtiyaçları bile alamıyorsunuz. Anneler çocuklarına okula giderken beslenme çantalarına bir şey koyamıyor. Çocuklar okula aç gidip aç geliyorlar. Bu yoksulluğu anneler, öğretmenler herkes birebir yaşıyor. Kış geldi. Elektrik, doğalgaz faturaları… Kiralar zaten almış başını gidiyor. Ülkede zaten sosyal hayat kalmadı. Eskiden memur emeklisi ev araba alırdı, işçi emeklisi ev alırdı. Şimdi bunların hiçbiri mümkün değil. İnsanlar açlığa mahkum edildi. Bir yanda bu kadar yoksulluk varken diğer tarafta da bir eli yağda bir eli balda olan bir kesim var. Onlar hep kayrılıyor. İktidar vatandaşın çığlığına kulağı tıkamış durumda ama o ballı kesimin en ufak bir tıkırtısını bile duyuyor. Eğer mevcut iktidar üretimden ve çiftçiden yana davranırsa, o yandaşlara aktarılan kaynakları keserseniz bir şeyler düzelir. Bunlar birbirlerine bağlı konular” diye konuştu.

“ADALET BAKANI SUSPUS OLDU”

Geçtiğimiz aylarda Karaburun’da yaşanan ve Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde yeniden gündeme gelen ‘savcı sürme’ krizini de değinen Kılıç, “Karaburun’da MHP ilçe başkanını mahkemede yarattığı huzursuzluktan kaynaklı savcı olan karı-koca tutuklama kararı çıkarıyor. Hemen o akşam bu savcılar Urfa'ya tayin ediliyor. MHP ilçe başkanı da çıkarılıyor. Ama en acısı Binali Yıldırım o ilçe başkanına geçmiş olsuna gidiyor. Siz bir yandan yargı bağımsızdır diyorsunuz ama diğer yandan da böyle önemli bir siyasetçi geçmiş olsuna gidiyor. Bir de bunu sosyal medyadan paylaşıyor. Nerede kaldı yargı bağımsızlığı! Bunu gören savcılar nasıl tarafsız olsun! Ben bunu bütçe görüşmelerinde Adalet Bakanı’na da sordum. Kendisi tabii ki de suspus oldu.

“BUNLAR SON ÇIRPINIŞLARI”

son dönemlerde hayata geçirdiği ve muhalefetin bir süredir dillendirdiği kredi borçlarının faizlerini silinmesi, 3600 ek gösterge gibi hamleleri ‘iktidarın sıkışması’ olarak tanımlayan Kılıç, şunları söyledi; “20 yıldır neredeydiniz? Neden bu hakları insanlara verdiğiniz de insanları süründürdünüz? Bu kadar et et et et… Ama seçim yaklaşıyor aman biz sıkıştık düşüncesiyle bunları yap! Sokağa çıkamaz hale geldiler. Zaten bu yaptıklarını da Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden alıyorlar. Biz bu bilgileri sokağın hayatın içinden alıyoruz. Biz bunu iktidara , AKP en başta ‘hayır’ diyor. Ama sonra ‘Aa diyorlar, yapalım.’ Kredi borçlarının faizlerinin silinmesi, ek gösterge… Hepsi bu şekilde oldu. Ama bunların hiçbiri iktidarı kurtaramaz. Çünkü vatandaşı sürüm sürüm süründürdüler. Vatandaş ne olduğunu görüyor. Bunlar, son çırpınışları ve bu da onları kurtaramaz.”

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılması adına alınan kararın mevcut iktidar tarafından kötüye kullanıldığını ifade eden Kılıç, “Dokunulmazlığın kaldırılması birçok kesime dokunmuş durumda. Kısa vadede belki çok dezavantajlıymış gibi görünüyor. Ama uzun vadede baktığınızda belki de o dönem için yapılmış doğru bir şey olduğunu görüyorsunuz. Bu durum da böyledir. Ancak böyle bir karar verildi dite yargılanması gereken CHP değil bu iktidardır. Çünkü bu yasayı bu kadar kötü kullananlar onlar” diye konuştu.

“SİZİN İNSANINIZ SIĞINMACILARIN HAKLARINDAN MAHKUM”

İzmir’de de önemli bir sorun haline gelen ve gün geçtikçe daha da hissedilen sığınmacı sorununa da değinen Kılıç, Türkiye vatandaşlarının sığınmacılara nazaran daha dezavantajlı bir hayat sürdüğüne dikkat çekti ve “Sığınmacı konusu çok hassas bir konu. Dış politikada iktidarın yaptığı hatalar bizi bu ülkede sığınmacı sorunuyla baş başa bıraktı. Genel Başkanımız sığınmacıları 2 yılda göndereceğiz diyor. Biz bun güvenli bir şekilde yapacağız. Orada güvenli bölgeler inşa edeceğiz bizim çocuklarımız okula gitmek için kalem dahi alamazken sığınmacı çocuklara kırmızı kalem dahi veriliyor, bizim insanımız hastanelere gidemiyor ama sığınmacılar gidebiliyor. Sığınmacılara bu haklar verilmesin demiyoruz ama sizin insanlarınız bu haklardan mahrum. Insan hakları denen bir şey var. Sizin vatandaşınız insani koşullarda yaşarlar, et süt, ekmek almakta sorun yaşamazlar, sen çok zengin bir ülke olursun tamam. Eğer ki sen kendi vatandaşının hakkını savunmazsan sığınmacılar sorun olur” dedi.

YENİ DÖNEMDE ADAY OLACAK MI? 

Önseçim olup olmaması konusunda da yorumlarda bulunan Kılıç, sonraki dönem milletvekili adayı olup olmayacağına ilişkin de açıklamalarda bulundu ve “Ben ön seçme girdim olsa yine girerim. Demokrasinin kantarı bu. Ön seçim olsun diyenlere de saygı duyuyorum olmasın diyenlere de. Ha baktığımızda belki ön seçim olsun diyenlerin sesi daha gür olmasın diyenlerin sesi yanlış anlaşılma korkusuyla az çıkıyor ama şunu göz ardı etmemek lazım. Ortada ittifaklar var, ekonomik kriz var, açlık var ülkemizde. İnsanlar yoksulluktan kırılırken ben ana gündem maddemizin önseçim olmasını doğru bulmuyorum. Ben gözümü açtım kendimi cHP’de buldum. Ben partiye geldiğimde 99 seçimleri ve parti baraj altında kalmıştı. Ben bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm. Hep örgüt görevleri aldım taa ki önseçim olana kadar. Önseçimde 1. Bölgeden listeye giren tek kadın adaydım. Neticede milletvekili oldum. Bundan onurlu bir görev olamaz. Bu dönem TBMM Katip üyesiyim. CHP’yi orada temsil ediyorum. Ben o koltuğa oturduğumda her seferinde Mustafa Kemal Atatürk’e, CHP’ye minnet duyuyorum. Önümüzdeki dönemde bir dönem daha milletvekilliği yapıp yapmayacağıma seçim açıklandığında karar vereceğim. Ben partim içn elimden geleni yapıyorum ve umarım halkımız da bunu görüyordur” ifadelerini kullandı.