CHP’li vekiller İzmir’deki maske belirsizliğine sert çıktı!

YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI - Covid-19 salgını tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de derinden etkiliyor. Virüsün yayılmasına engel olmak adına alınan tedbirlerden biri de toplu ulaşım araçları ve bir arada bulunulan kapalı ortamlarda maske kullanma zorunluluğu getirilmişti. 

İstanbul ve Ankara’da sorunlu da olsa ücretsiz maske dağıtımına eczaneler yoluyla başlanması sonrası İzmir’deki belirsiz henüz giderilmedi. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan maskelerine önümüzdeki hafta içinden itibaren dağıtılmasını beklediklerine açıklarken, İzmirliler kara kara nereden maske bulacaklarını düşünüyor. İzmir’de halk pandemi vakası yüzünden de korku içinde evlerinde beklerken, işlerine gitmek için evden çıkanlar özellikle Konak’ta diken üstünde dolaşıyor. Konu hakkında Egepostası’na konuşan CHP İzmir Milletvekilleri Atila Sertel ve Mahir Polat maske dağıtımında yerel yönetimlerinde devreye sokulması gerektiğini altını çizerken, Ednan Arslan ise iktidarı pek çok konuda olduğu gibi “perakende kararlar almakla” suçlayarak “Bu iktidarın sonunu bu maske bitirir” diye konuştu.



‘YEREL YÖNETİMLERE BIRAKSINLAR’
Maske dağıtımını yerel yönetimlerin gıda yardımıyla birlikte yapabileceklerine savunan Atila Sertel “Temelin parça parça fıkrası vardır. Temel cezaevinde yatıyor. Hastalanıyor, dışarı çıkarıyorlar hastaneye gidiyor. Bir kolu kangren olmuş kesiyorlar. Geri dönüyor, arkadaşı İdris gülümsüyor. Temel soruyor ‘niye gülüyorsun’ diye, ‘Boş ver diyor’ İdris, aradan 2-3 ay geçiyor Temel’de hastalık nüksediyor, bu sefer öbür kolunu kesiyorlar. Temel iki kolsuz dönüyor cezaevine İdris yine gülüyor. Temel ‘Ula niye gülüyorsun diyor’ İdris’e. İdris de Temel’e ‘Ula çok uyanıksın parça parça gülüyorsun’ diyor. Bizim durumda öyle parça parça tedbirle, parça parça tüyüyoruz. Türkiye’nin acınacak sıkıntılı bir durumu var. Yerel yönetimlere bıraksınlar işi. Yerel yönetimler bu işi halleder. Önce dediler ki “PTT dağıtacak’ akıl işi değil. PTT memurları ev ev dolaşıp maske mi dağıtır. Zaten bitmiş haldeler, kötü durumdalar. Sonra eczacı birliğini tanımıyorlardı, pandemi kurullarına almadılar, tabipler birliğini de öyle. Şimdi mecbur kaldılar “İstanbul’da eczacılar dağıtır mı’ dediler. Eczacılar dağıtırız dediler. İzmir’de de eczacıları devreye sokmaları lazım. Eczacılar dağıtır yani ücretsiz dağıtır. Fakat şöyle bir tablo var. Maskenin dağıtımını bile organize edemeyen bir çaresizlik içindeler. Benim tek önerim şu; bu işi de yerel yönetimlere versinler. Yerel yönetimler gıda yardımı yaparken en azından naylon paketlenmiş maskeleri her aileye ulaştırabilir. Günde 3 bin farklı aileye gidiyormuş Büyükşehir Belediyesi’nin gıda yardımı kampanyası. Çok iyi bir rakam yani CHP’nin gönüllü ordusu çalışıyor. Bayındır’dan Kiraz’a kadar her yere ulaşıyor yardımlar. Gönüllülük esasında CHP’li kadınlarımız çalışıyor” diye konuştu.
 

İlgili Haber

Eczaneler satışı durdurdu... İzmirli nereden maske bulacak'

‘BU İKTİDARIN SONUNU BU MASKE GETİRİR’
“İnşallah bu yaptıkları sonuncu hata demeyim de eksiklik olsun” diyen Ednan Arslan “Üzülerek söylüyoruz ki bu siyasi iktidar maske krizini bile yönetemiyor. Önce ‘65 yaş üstüne eve kolonya ve maske göndereceğiz’ dediler. Sonra döndüler Ticaret Bakanı’nın açıklaması vardı, ‘Herkesin ulaşabileceği yerlerde satacağız’ dediler. CHP’li belediyeler vatandaşlara ücretsiz dağıtmaya ve vatandaş satılmasına tepki koyunca da ‘Tamam PTT aracılığıyla biz bunu dağıtacağız’dediler. Yani düşünmeden, planlanmadan işin lojistiği nedi? En hızla nasıl yapılır ve ulaşılır noktasında bir fikir yürütülmeden, anlık söylenmiş sözler üzerinden maske dağıtmaya çalıştılar ama dağıtamadılar. O zaman da söylemiştik, ücretsiz dağıtacaksanız, eczanelere de yasakladıysanız bu işi eczaneler yapsın diye. En sonunda eczanelerin dağıtmasına karar verdiler. Tamam bu bir olumlu gelişme eczaneler dağıtsın ama dediğim gibi düşünülmeden, planlamadan, illere göre ihtiyaç nedir belirlenmeden, illerdeki eczane sayısı nedir, kimlere dağıtılacağı kriterleri belirlenerek yapılmadığı için maalesef sistem bir türlü yürümüyor. En kısa sürede bu işin bir şekliyle çözümünü bulup, bu maskeleri eczanelere vermesi ve eczaneler vasıtasıyla vatandaşlarımıza acilen dağıtılması gerekiyor. Çünkü bu maske konusuyla ilgili çok fazla sıkıntı var. Pandeminin ilk günlerinde dediler ki “Damlacık yoluyla bulaşıyor. Sağlıklı insanların maske takmasına gerek yok. Sağlıklı olmayan insanlar taksın” dediler. Sonra gördüler ki özellik toplu ulaşım araçları ve toplu bir arada bulunulan yerlerde hiç sempton göstermeyen ama hasta olan insanlar var ve onlar aracılığıyla hastalık hızla yayılmaya başladı. Sonrasında Dünya Sağlık Örgütü bir güncelleme yaptı ‘Maskeleri herkes  taksın” dedi. Bu pandeminin başladığı tarihten bu günü maalesef maske dağıtımı organize edilememiştir. İnsanlar bir takım mervidenaltı üreticilerin kucağına düşmüştür. Duyduğumuza göre internet üzerinden online satış yapan el altı firmalar hala faaliyet gösteriyor. Devletin buna hızlı bir şekilde bunlara dur demesi gerekmektedir. Buna dur demenin yolu da çok basittir. Hızlı bir şekilde maskeleri eczanelere ulaştıracağız. İzmir’de her ilçe onlarca eczane vardır. Hızlı bir şekilde vatandaşımıza dağıtılır. Ama hala bu sorunu çözemedik, Allah beterinden saklasın. Yani iktidar bir çok konuda olduğu gibi sağlığımız hatta hayatımızla ilgili olan konuda da parakende kararlar alıyor. İnşallah bu yaptıkları sonuncu hata demeyim de eksiklik olsun. Bundan sonra daha isabetli kararlar alırlar, daha doğru tercihler yaparlar, herkesi dinlerler. Muhalefet söylüyor diye bir şeyi kulak ardı etmek, duymamak, görmemek, uygulamamak doğru değil. Bu iş siyasetin çok üstünde bir mesele. Ama gelinen nokta öyle bir şey ki bu iktidarın sonunu bu maske getirir” diye konuştu.



‘GÖLE SU GELENE KADAR KURBAĞANIN GÖZÜ ÇATLARMIŞ’
Mahir Polat: Maske dağıtmak artık, koronavirüs hastalığının tedavisinin çok çok önüne geçmiş durumda. Maske bir şekilde dağıtılır. Devlet dağıtamıyorsa, bunu belediyeler aracılığıyla da dağıtabilir. Eczaneler aracılığıyla dağıtabilir. Esasen bu maske tartışmasıyla gündemin dışına çıkmak istediklerini görüyoruz. Ya da yol yürürken göçü düzmek diye bir kavram vardır. Yolda yürürken iş yapmaya çalışıyorlar. Yanlışlarını düzelte düzelte gitmeye çalışıyorlar. Umarım bu sefer kesin kararlarıdır. Eczanelerin dağıtma şekliyle ilgili hızlıca adım atarlar. Yoksa zaten vatandaş kendi yolunu bulmaya başladı. Devletten umut beklese, Anadolu’a bir laf vardır ‘Göle su gelene kadar kurbağanın gözü çatlarmış.’ Vatandaş bu devleti beklese virüsün elinden perişan olur. İyi ki vatandaşta feraset var kendi önlemlerini almasa devlete güvense aç biilaç ve hasta kalacak” diye konuştu.