CHP’ye dönüş için başvuran eski Başkan Ege Postası’na anlattı
Yerel seçim sürecinde CHP’den ayrılarak DSP’den aday olan Foça İlçe Eski Başkanı Osman Mert, CHP’ye geri dönmek için başvururken, Mert KRT FM’de Ege Postası İle Gündem programında önemli açıklamalar yaptı. Yerel seçimde CHP’den ayrılanların makam sevdasında oldukları algısının yaratıldığını söyleyen Mert, “CHP bizim yuvamız. 6 aydır partime genel seçimde nasıl destek olurumun çalışmasını yapıyordum. Aday belirleme sürecinde hatalar oldu. Bizlerinde bazı hataları olmuş olabilir. Bunların hiçbirisi Atatürk’ün kurduğu CHP’yi desteklemeyeceğimiz anlamına gelmemeli” dedi.
- Ege Postası
- 20.05.2015 - 12:08
CHP BİZİM YUVAMIZ
Yerel seçimde partiden istifa etmesinin bir ayrılık olmadığını ifade eden Mert, “ Genel seçim ve yerel seçim farklı. CHP bizim yuvamız. Sosyal demokrat dedelerin torunlarıyız. 6 aydır partime genel seçimde nasıl destek olurumun çalışmasını yapıyordum. Bu durumu bir mektupla partiye anlattım. Aday belirleme sürecinde hatalar olmuş olabilir, bizlerinde bazı çıkışları olmuş olabilir. Bunların hiçbirisi Atatürk’ün kurduğu CHP’yi desteklemeyeceğimiz anlamına gelmemeli. Birlik bütünlük olmalı ki iktidar olalım. Az olsun bizim olsun anlayışı yanlış” dedi.
MAKAM SEVDASI ALGISI YANLIŞ
Yerel seçimde CHP’den ayrılanların makam sevdasında oldukları algısının yaratıldığını söyleyen Mert, “Biz makam sevdasıyla tepki vermedik. Böyle düşünenler yanlış düşünür. Gidenler arasında eski bakanlar var, eski belediye başkanları var eski ilçe başkanları var. Makamlara oturmak için istifaların verildiği ve daha sonra başka bir yerden aday olunduğunu algısı yanlış. 27 yaşında genç bir ilçe başkanıyken o günün belediye başkanı ve ilçe başkanı beni çekip, “ Osman Mert sıra sana geldi, adayımız sensin” demeleri hala kulaklarımda. O gün ticari hayatımla ilgili planlarım vardı. Yakın arkadaşım olan Gökhan Demirağ’ı ) Mevcut Foça Belediye Başkanı) önerdim. Onu önerdiğimde partiye üye bile değildi. Ben o gün o kutluğu arkadaşıma bırakacak siyasi olgunluğa sahipken, 39 yaşında aynı Gökhan Demirağ tarafından ‘makam beklentisi yüzünden başka bir partiye gitti’ diye eleştirilmek beni üzmüştür. Ben meclis üyesiyken ilçe başkanı oldum: Bir koltukta iki karpuz olmaz dedim. Meclis üyeliğimden istifa ettim. Türkiye tarihinde bunu yapan üçüncü kişiydim. Kimse beni makam sevdasıyla eleştiremez, itham edemez” dedi.
ADAYKEN BİLE DSP ÜYESİ DEĞİLDİM
Partiden ayrıldığı süreci anlatan Mert, şunları söyledi;
“ Ben ilçe başkanıydım bir genelge geldi. Anket yapılacağı, eğilim yoklaması yapılacağı. Benim için önemli olan ne istediğimi ne hedeflediğimi güvenmem gereken insanlarla konuşmamdı. Foça Belediye Başkanlığın aday olmayı düşünüyorsanız belediye başkanıyla konuşmanız gerek. Çünkü o izsin kader arkadaşınız. 2003 yılında kendisini belediye başkan adayı yapıp 8 aylık bir partiliyken belediye başkanı seçtirdik. Bana 2 dönem belediye başkanlığı yapacağını, üçüncü dönem bırakıp beni destekleyeceği yönünde şeref sözü verdi. Ben bunu kendisine süreçte hatırlattım. Örgütte arkamdaydı. Anketlerde de ben çıkıyordum. Bu sözünü unuttu. Ben Büyükşehir Belediye Başkanına da aday adayı olmak istediğimi söyledim. Adaya dayı belirleme sürecine müdahil olup olmayacağını sordum. Müdahil olup bir aday destekleyecekseniz ben ilçe başkanı olarak kalmaya devam edeceğim dedim. Kendisi ‘hayır’ demesine rağmen mevcut başkanı destekledi. Anketlerin ve örgütün isteğinin aksine mevcut başkan aday gösterildi. Meclis listesinde partiye emek verenlere yer verilmedi. Bir çok isim dışarıda kaldı. Partinin kapınsın önünden geçmeyen bir çok isim meclis üyesi adayı yapıldı. Bağımsız aday olmayı düşünüyordum. DSP aklımın ucundan geçmiyordu. Bağımsızın meclis üyesi olma şansı olmadığından DSP’den aday oldum. DSP üyesi değilim. DSP’den adayken de üyesi değildim. Tüm siyasi çalışmamada söyledim. Partime bir tepkim yoktu. Belediye başkanı olursam mazbatamı almadan CHP’ye üye olacağım dedim. Tek tepkim sosyal demokrasinin özü olan hakkın ve halkın eşitliği ibaresinin karşılığı parti içi demokrasiyi savunmak adınaydı. Keşke önseçim olsaydı. Kaybetseydim, kazanan adayın arkasında bizzat çalışsaydım hangi duruş içinde olduğumu insanlara gösterirdim”
TEPKİLER DESTEĞE DÖNDÜ
CHP’den ayrıldıkları için parti içinde “İhanetçi, dönek” eleştirilerinin yapıldığının sorulması üzerine Mert, “ Bu durumu dışarıdan yorumlayanlar bu işin iç yüzünü bildikten sonra bu yorumlarından geriye adım attılar. Yerel seçimlerden sonra bu konuyla ilgili şahsıma ve arkadaşlarıma gelen tepkiler bir yıllık süreçte artık tepkiden desteğe döndü. Çünkü biraz önce anlattığım konulara, benim içtenlikle neler yapmak istediğimi, neler düşündüğümü, niçin bu safhaya geldiğimi herkesin bilmesini beklemem mümkün değildi tabi ki. Eski il başkanımız, büyükşehir belediye başkanımız, İzmir Milletvekili Sayın Alaattin Yüksel, ilçelerde o günkü mevcut belediye başkanları bu sürecin içerisinde bahsettiğiniz şekildeki yorumların destekleyicisi ve ateşleyicisiydiler. Çünkü bu konu ya sizin söylediğiniz tarzda değerlendirilecekti. Ya da ismini bahsettiğim kişiler mimarı oldukları konuda eleştirilecekti. Bu bir satranç oyunuydu, bu oyunun bir hamlesi de bizlerle ilgili bu yorumların oluşmasının sağlanmasıydı. Ama şimdi bugün herşey çok farklı. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüyor. Genel Başkanımız İzmir’deki mevcut durumla ilgili yereldeki sıkıntıyı gördüğü için İzmir’de önseçim kararı aldı. Parti yerel seçim öncesindeki bizim tarzımızda parti içi demokrasi ve önseçimi savunanların ne kadar doğru bir kararın arkasında mücadele verdiklerini, milletvekili adaylık safhasındaki önseçimle hatta genel başkanın sandığa girmesiyle parti içi demokrasinin ne kadar önemli olduğunu anladılar. Parti içi demokrasinin olumlu yansımalarını da sahada hep birlikte görüyoruz. Bu kararın alınabilmesi için birilerinin sizin söylediğiniz tarzda itham edilmesinden ziyade birilerinin dik, cesur ve ilkeli olarak belki de kendilerini feda etmeleri gerekiyordu. Birilerinin bedel ödemesi gerekiyordu. Bizler bunun bedelini ödeyen insanlarız. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de bundan çok şey kazandı ve kazanmaya da devam edecek” dedi.
VEFAYI İSTANBUL’UN BİR İLÇESİ OLARAK GÖRMESİNLER
İl Başkanı Bedri Serter’in partiye geri dönüşlerle ilgili “Birlik olmalıyız. Çalışalım, süreçte bazı şeyler olabilir. Ancak Genel Başkan’ı hedef alanlara kapımız kapalı” mesajını değerlendiren Mert, “ Şimdi geldiğimiz noktada sayın il başkanım çok doğru bir değerlendirme yaptı. “Genel başkana hakaret” asla ne yaparım ne de yaptırırım. CHP’nin ilkelerine, tüzüğüne, sosyal demokrat yapısına ne eleştiride bulunurum, ne eleştiride bulundurturum. Ne de basına böyle bir demeç veririm. Bunu yapmayan kişilerin partiye dönmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Neden olamaz. Bugün CHP Foça’ya bağlı en az 2-3 tane geçmişte başka bir partiden belediye başkanı olmuş, belediye meclis üyesi olmuş ancak bugün CHP üyesi olan bir çok insan var. Bugün bu partiye dönüşler hangi makam sahibi insanları rahatsız edecekse, o makam sahiplerinin eleştirisi var zaten. Acaba bu arkadaş gelirse benle ilgili uzun vadeli bir sıkıntı olur mu korkusu içerisindeler. Acaba bu arkadaşların içerisinden gelenler yarın biz bu koltukları tekrar göremez miyiz korkusu içerisinde olanların haricinde bir de 2014 yerel seçimleri öncesinde vicdani rahatsızlığı olanların haricinde bu işe tepki gösteren kimse yok. Ama bunların hiçbiri il başkanımızın söylediklerinin doğruluğunu yok sayamaz. Genel başkanımıza partinin şuan ki mevcut sosyal demokrat çizgiye en yakın şekliyle seçim propagandasıyla ve bu gidişin sonunda da iktidar olması destek olan kişilerin tekrar partiye dönmelerine engel teşkil etmeyecektir. Bundan sonrasında artık alınacak kararların il ve ilçe başkanlıklarını sorumluluğuna düşüyor. İl ve ilçe yönetimleri tüzüğün onlara vermiş oldukları karar verebilme olgunluklarını aldığında ben bu işlerin daha rahatlıkla çözüleceğini düşünüyorum. Yeter ki insanlar vefayı İstanbul’un bir ilçesi olarak değerlendirmesinler” dedi.
Yorum Yazın