CIA’nın dehşet zindanları
ABD’de Senato İstihbarat Komitesi’nin, CIA’nın 11 Eylül sonrasında tutuklulara uyguladığı işkence yöntemlerine yönelik raporunda kan donduran detaylar ortaya çıktı.
- Ege Postası
- 10.12.2014 - 12:16
Senato İstihbarat Komitesi’nin 5 yılda, 6.3 milyon belgeyi inceleyerek hazırladığı 6 bin sayfalık raporun 480 sayfalık özeti Senato, Beyaz Saray ve CIA arasında aylar süren pazarlıkların ardından yayınlandı. Belgenin yüzde 93’ü sansürsüz olarak internete kondu. CIA personelinin isimleri ve işkencenin yapıldığı ülkelerin isimleri karalandı. CIA’nın ‘gelişmiş sorgulama tekniği’ adını verdiği ancak Başkan Barack Obama dahil birçok kişinin işkence olarak tanımladığı yöntemler detaylarıyla anlatıldı. Raporda, CIA’nın 11 Eylül sonrasında tutukladığı 119 kişiden en az 39’una uyguladığı sorgulama yöntemleriyle ilgili detaylar şöyle :
‘Zindana benziyordu’
- Tutuklular özellikle ilk dönemde tamamen karanlıkta, ısıtma olmayan, küçük hücrelere tek başına zincirleniyordu. Bir CIA yetkilisinin “zindan”a benzettiği merkezde sürekli gürültü yapılıyor ya da yüksek sesle müzik çalınıyordu. Tuvalet ihtiyacı için yalnızca bir kova veriliyordu. İnsanlarla iletişimi tamamen kesilen tutuklularda halisünasyon, paranoya, insomniya, kendine zarar verme gibi psikolojik sorunlar görülüyordu.
- “CIA’nın sorgulama teknikleri vahşi ve çoğu zaman CIA’nın yönetime bildirdiğinden daha kötüydü.” İşkence yöntemleri günler, hatta haftalar boyunca tekrarlanıyordu. CIA’nın iddiasının aksine sorgulamaya ılımlı yöntemlerle değil en sert tekniklerle başlıyordu. Tutuklanan kişilere ilk günden itibaren Tokat, duvara ittirme, uykusuz bırakma ve çırılçıplak soyma gibi “sorgulama yöntemleri” uygulanıyordu. Tutuklular sık sık çıplak tur atmaya ya da uzun süre elleri havada kelepçeli durmaya zorlanıyordu.
Soğuktan öldü
- Kasım 2002’de yarı çıplak halde yere zincirlenen tutuklu soğuktan öldü.
- CIA’nın uyguladığı en zararlı yöntemlerden biri ‘waterboarding’ idi. Tutuklunun ağzına kumaş gerilerek su boşaltılması yoluyla yapılan işkence istemsiz kasılma ve kusmaya neden oluyordu. CIA’nın ilk tutuklusu Ebu Zübeyde 83 kez waterboarding uygulamasına maruz kaldıktan sonra tamamen tepkisiz hale geldi. Bu sırada “ağzından baloncuklar yükseliyordu.” Halid Şeyh Muhammed’in sorgusu ise “ardına ardına gelen boğulmalar” olarak tarif edildi.
- “Sert indirme” (rough takedown) adı verilen bir yöntemde yaklaşık beş CIA ajanı tutukluya bağırarak hücresinden dışarı sürüklüyor, kıyafetlerini kesiyor, bantla vücudunu sarıyordu. Tutuklu başına çuval geçirilerek uzun bir koridorda sürüklenirken bir yandan da tokatlanıp yumruklanıyordu.
180 saat uykusuz
- Tutuklular kimi zaman 180 saate kadar uyanık tutuluyordu. Bu sırada genellikle ayakta durmaları ya da ellerini başlarının arkasında tutmaları mecbur koşuluyordu. En az 5 tutuklu uykusuzluk nedeniyle halüsinasyonlar görmeye başladı. Bunların ikisinde CIA uykusuz bırakma yöntemini uygulamaya devam etti. En az 3 vakada CIA, tıbbi personelin uyarısına rağmen “sorgunun tutuklunun sağlığından daha önemli” olduğuna karar vererek işkenceye devam etti.
- En az 5 tutuklu tıbbi bir gereklilik olmadığı halde “rektal beslenmeye” maruz bırakıldı. Bazı tutuklular buzlu su dolu küvetlerde tutuldu.
Süpürgeyle tehdit
- En az bir mahkum çalışan bir matkapla tehdit edildi. Bir başkası ise ellerinin ve dizlerinin üzerinde durmaya zorlanırken dizlerine süpürge yaslanarak tehdit edildi.
- CIA ayrıca en az 3 tutukluyu ailelerine zarar vermekle tehdit etti. Tutuklunun çocuklarına zarar vermek, annesine tecavüz etmek, annesinin boğazını kesmek tehditlerden bazılarıydı...
Türkiye iki yerde geçiyor
Raporda “Türkiye” yalnızca iki kez geçiyor. CIA’nın Iyman Faris’in yakalanmasını ‘geliştirilmiş sorgulama tekniklerinin’ başarısı olarak sunduğu hatırlatılarak bunun doğru olmadığı belirtiliyor. Yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye, Kanada, Belçika ve Fransa’daki İslamcı radikallerin Faris’in telefonunu aradığını ortaya çıkardığı hatırlatılıyor. İkinci bölümde ise CIA’nın medya ve yazarları nasıl yanılttığı anlatılıyor. Ronald Kessler’ın bir kitabında Halid Şeyh Muhammed’in CIA’ya Dubai, Afganistan ve Türkiye’de biz dizi saldırı ile ilgili bilgi verdiğini yazdığı kaydedildikten sonra bu iddiaların CIA belgeleri ile uyuşmadığı ifade ediliyor.
Bush her şeyi tam 4 yıl sonra öğrendi
CIA kayıtlarına göre, CIA’den kimse dönemin başkanı George W. Bush’a işkence sorgulama teknikleri hakkında tam dört yıl boyunca bilgi vermedi. 2006 yılının Nisan ayında dönemin CIA direktörü, Bush’a 2002’den beri uygulanan sorgulama teknikleri ile ilgili ilk brifingi verdi. Rapora göre, tutuklulardan birinin, duvara zincirle asılıp altına bağlanan beze idrarını ve dışkısını yapmaya zorlandığı anlatıldığı sırada ‘ölü ya da diri’ tavrı ile tanınan Bush bile ‘rahatsızlığını dile getirdi’. CIA, Beyaz Saray’a sürekli yanlış ya da eksik bilgi verdi. Dışişleri Bakanı Colin Powell ve Savunma Sekreteri Donald Rumsfeld gibi yönetimin üst düzey isimleri ise karanlıkta tutuldu.Temmuz 2003 tarihli bir yazışmada, “Durumu öğrenmesi halinde Powell’ın tepesinin atacağından endişe edildiği” belirtiliyor.
Rapor hazırlanırken dönemin yöneticileri ile görüşülmeyip CIA’nın iç belgeleri ile yetinildiği için Bush yönetiminin programdan ne kadar haberdar olduğunu tam anlamıyla bilmek mümkün değil. Zira dönemin başkan yardımcısı Dick Cheney, ‘programın Condoleezza Rice liderliğindeki Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını’ söyledi.
Öldürene bile ceza yok
- CIA’nın “sorgulama yöntemleri” istihbarat toplamak için etkili bir yöntem değildi. CIA’nın işkence yaptığı 39 tutukludan yedisi CIA gözetimindeyken hiçbir istihbarat bilgisi vermedi. Aksine birçoğu işkence altında uydurma bilgi paylaşarak FBI ve CIA’nın aylarca var olmayan tehditleri araştırmasına neden oldu.
- CIA bugüne kadar program dahilinde 98 kişinin tutuklandığını ve bunların üçte birinden azının ‘gelişmiş tekniklerle’ sorgulandığını söylüyordu. Rapora göre 119 tutukludan 39’u işkence gördü. Tutukluların en az 26’sı ise haksız yere alıkonulmuştu.
- Tutuklananlar arasında “zihinsel zorluk yaşayan” bir kişi de vardı. CIA’nın bu kişiyi tutuklamasının tek nedeni başka bir aile üyesinden bilgi almaktı. İki tutuklu eski CIA kaynaklarıydı.
- CIA yanlış tutuklama vakalarında sorumlu personele ceza vermedi. CIA’nın direktörü bu dosya önüne geldiğinde “Böylesine belirsizliklerle dolu bir işte hatalar kaçınılmaz” demekle yetindi. Ölüm ve yaralama olaylarında da bilgi almanın öncelikli olduğu belirtilerek disiplin cezası bile verilmedi.
- CIA, “gelişmiş sorgulama yöntemlerinin” işe yaradığını kanıtlamak için Beyaz Saray, Kongre ve Adalet Bakanlığı’na bu sayede elde ettikleri istihbaratla birçok terör saldırısını önlediklerini söylüyordu. Senato İstihbarat Komitesi bu tehditleri tek tek incelediğinde istihbaratın işkence yapılan tutuklulardan değil başka kaynaklardan geldiğini ya da tutukluların söz konusu bilgiyi işkence başlamadan paylaştığını gördü.
- CIA sorgulama programını o kadar gizli yürütüyordu ki Dışişleri Bakanlığı’nın tutukluların hangi ülkelerdeki gizli merkezlerde zaptedildiğinden haberi yoktu. Bir ülkede Amerikan büyükelçileri CIA’nın ülkede sorgulama merkezli kurduğundan anlaşma imzalandıktan sonra haberi oldu. Bir başka ülkede CIA yerel muhataplarına Amerikan büyükelçisine anlaşmayla ilgili bilgi vermemelerini söyledi.(MİLLİYET)
Yorum Yazın