Çal’a biyoteknoloji enstitüsü

Üniversite, buraya enstitü kurulması onayını verince, arazinin devri için gerekli işlemler başlatıldı. 650 dönümlük arazinin Maliye Bakanlığı tarafından üniversiteye devredildiğinin müjdesini Çallılar’a Ak Parti Milletvekili Nihat Zeybekci verdi. Zeybekci, “En basit domates tohumunda bile dışa bağımlıyız. İsrail'e bağımlı hale geldik. Çal’a kurulacak tesis, Türkiye’yi belki de dışa bağımlılıktan kurtaracak” dedi.

Çal Kaymakamı Fatih Arıkoğlu, iki yıl önce Pamukkale Üniversitesi'nin ilçede Şarapçılık ve Bağcılık ile Organik Tarım bölümlerini açtığını ve 55 öğrencinin öğrenim görmeye başladığını belirtti. Kurulacak enstitü ile öğrenci sayısında artış olacağını kaydeden Arıkoğlu, “Çal’a dünyanın sayılı tesislerinden biri kurulacak. Enstitü meyve ve sebze tohumu için bizi dışa bağımlılıktan kurtaracak. Sayılı bilim adamları Çal’a gelecek, burada tohumla ilgili önemli çalışmalar yapılacak. En geç 1 yıl içerisinde faaliyete geçecek olan biyoteknoloji enstitüsü ile sadece Çal'ın değil, bölgenin kaderi değişecek. Çok mutluyuz” dedi.

BÜYÜK MÜCADELE VERDİK

Belediye Başkanı Hasan Gündüz de, hazine arazisinin özel sektöre satışının gündeme gelmesiyle arazinin üniversiteye devri için çok büyük mücadele verdiklerini, sonunda müjdeli haberi aldıklarını dile getirdi. Gündüz, “Çal’a kurulacak enstitü bölgenin tamamen organik tarıma yönelmesinde de etkili olacak. Dünyanın en kaliteli üzümü ile şarabını üreten Çal, meyve ve sebze tohumlarının genetiklerinin değiştirilmeden üretilmesinde de öncülük edecek. Bu enstitü yıllardır göç veren ve 60 yıldır nüfusu yerinde sayan 4 bin nüfuslu ilçemizin kaderini değiştirecek. Çal, bölgesel ve ulusal tarım merkezi haline gelecek” diye konuştu.

ÖZLEDİĞİMİZ MEYVE SEBZE TOHUMU

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise, Çal’da kurulacak enstitüde yöreye özgü tohumların genetik teknolojiler kullanılarak üretileceğini söyledi. Prof. Dr. Bağcı, “Çok sayıda bilim adamı enstitünün kurulmasından sonra Çal'a gelerek çalışmalara katılacak. Ayrıca, araştırmacı şirketler de enstitüye gelerek çalışmalar yapacak. Amacımız kesinlikle genetiği değiştirilmiş organizmalar tarzında üretim yapmak değil. Genetik teknoloji kullanılacak ama özlediğimiz meyve ve sebzelerin tohumlarını üreteceğiz. Arazinin devri bitti, artık sıra bizim yatırımlarımızda. Denizli, kenetlenip enstitünün en kısa zamanda faaliyete geçmesini sağlayacaktır” diye konuştu.