Çalıştıkları hastanede hastaların moral kaynağı oldular
İzmir'de dünyaya gözlerini açtığı hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlayan Nakşiye Yılmaz, yumurtalık kanserini yendikten sonra döndüğü görevinde meslektaşı olan eşiyle hastalara moral veriyor. Nakşiye Yılmaz, "Elimden geldiğince, dilim döndüğünce hastaları teselli etmeye çalışıyorum. Yaşadığım kötü günlerin ardından iyileştiğimi anlatıp onlara moral veriyorum" derken, Serhan Yılmaz da "Tedavi olmaya gelen hastalarla empati kuruyoruz" diye konuştu.
- Ege Postası
- 23.07.2019 - 11:33
İzmir'de dünyaya geldiği hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlayan Nakşiye Yılmaz, yumurtalık kanserini yendikten sonra döndüğü görevinde meslektaşı olan eşiyle hasta çocuklara ve onların ailelerine moral veriyor.
Konak ilçesinde yaşayan Yılmaz, 1982'de o zamanki ismiyle Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dünyaya geldi.
Çocukluk döneminde yaşadığı hastalıklar nedeniyle ailesi tarafından sık sık doğduğu hastaneye götürülüp tedavisi yaptırılan Yılmaz, 2014'te ismi Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak değiştirilen kurumda güvenlik görevlisi olarak işe başladı.
Nakşiye Yılmaz, bir yıl sonra hayatını aynı hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan Serhan Yılmaz ile birleştirdi.
Geçen yıl Nakşiye Yılmaz'ın karnındaki şişlikten şüphelenen uzman doktor Anıl Er, yaptığı muayene ve tetkikler sonucu genç kadına yumurtalık kanseri teşhisi koydu.
Bir yıla yakın süre Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde kemoterapi tedavisi gören Yılmaz, iyileştikten sonra geçen ay görevine döndü.
Hayat arkadaşıyla bahçede ve koridorda güvenliği sağlamaya başlayan Yılmaz, tedavi için hastaneye gelen çocuklara ve onların yakınlarına umut aşılamaya çalışıyor.
"Buradan ayrılırsam nefesim kesilir gibi hissediyorum"
Nakşiye Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyaya geldiği hastanenin hayatında çok önemli yere sahip olduğunu söyledi.
Hastaneyi artık evi gibi gördüğünü belirten Yılmaz, "İşe gelince çok mutlu oluyorum. İlk nefes aldığım yerde 'kanser' teşhisi konuldu. Sonra hastalığı yendim ve tekrar döndüm. Başka kurumlardan iş teklifi geldi ama hastaneden ayrılmayı düşünmedim. Çünkü buradan ayrılırsam nefesim kesilir gibi hissediyorum." diye konuştu.
Yılmaz, eşiyle çalışmanın da çok güzel bir duygu olduğunu ifade etti.
Eşiyle sürekli hastane bahçesi ve koridorlarını dolaştıklarını, gözlem yapmaya çalıştıklarını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ağlayan çocuk gördüğümüzde çok üzülüyoruz. Keşke elimden gelse hepsinin güldürebilsem. Hiçbir annenin ağlamasını istemem. Elimden geldiğince, dilim döndüğünce hastaları teselli etmeye çalışıyorum. Yaşadığım kötü günlerin ardından iyileştiğimi anlatıp onlara moral veriyorum. Hastalığım nedeniyle çocuk sahibi olamayacağımızdan koruyucu ailelik için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına başvurduk. En kısa sürede evladımızı yanımıza almak istiyoruz. Çocuğumu da hastaneye getirip burada gezdirmek isterim."
Serhan Yılmaz da eşinin tedavi sonrası işe döndüğü ilk günü halen unutamadığını dile getirdi.
Hastaneyi evleri gibi gördüklerini vurgulayan Yılmaz, "Tedavi olmaya gelen hastalarla empati kuruyoruz. Onlara moral veriyoruz." dedi.
Hastanenin acil servisinde görev yapan doktor Er de yıllarca Yılmaz ile beraber çalıştıklarını söyledi.
MR'da Yılmaz'ın karın kısmında kitle görünce hastalığını anladıklarını belirten Er, "Tedavisi bir yıla yakın sürdü. Geçen ay tamamlandı. Yeniden aramıza dönünce çok mutlu olduk. Belirli aralıklarla kontrolleri devam ediyor." ifadelerini kullandı. (AA)
Yorum Yazın