Dolar 34,1969
%0.1
Euro 38,1760
%0.03
Altın 2.902,100
%-0.62
Bist-100 9.666,00
%-1.14

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Can kurtarmak UMKE'yi hayata bağlıyor

Can kurtarmak UMKE'yi hayata bağlıyor

Deprem ve sel gibi acil durumlarda ortaya çıkan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) en zor şartlarda elinden gelen mücadeleyi gösteriyor. Çoğu zaman sevinci ve üzüntüyü aynı anda yaşıyorlar. Bazen tuttukları eli çekerek bütün bir insanlığı...

  • Ege Postası
  • 23.09.2013 - 14:17
Deprem ve sel gibi acil durumlarda ortaya çıkan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) en zor şartlarda elinden gelen mücadeleyi gösteriyor. Çoğu zaman sevinci ve üzüntüyü aynı anda yaşıyorlar. Bazen tuttukları eli çekerek bütün bir insanlığı kurtarırken bazen de ölümlerle karşılaşıyorlar. Aynı dakika içinde iki farklı duyguyu yaşıyorlar.

Diyarbakır UMKE’den İlyas Hayran, “İnsan hayatı kurtarırken düşüncesine, ideolojisine, dinine, rengine bakmıyoruz. Bizim için önemli olan insan hayatı kurtarmak. Bir insanın hayatını kurtardığımızda dünyalar bizim oluyor.” dedi. Erol Kaplan ise hayat kurtarmanın kendisini hayata bağladığını belirterek, “İnsan hayatı kurtarmak beni hayata bağlayan tek şey. O insanların gözündeki mutluluğu görebilmek beni hayata sıkıca bağlıyor.” diye ifade etti.

Deprem, sel gibi çeşitli doğal afetlerde yaralılara uzanan ilk el olan UMKE, gönüllülerden oluşan bir ekip. Çeşitli meslek dallarından olan ekibin tek ortak düşüncesi ise insan hayatı kurtarmak. Bu amaçla bir araya gelen sağlık ekibi, en zorlu görevlere göğüs geriyor. Bazen helikopter kazasında, bazen deprem bölgesinde var güçleriyle çalışarak, bir insanın hayatını kurtarmak için çabalıyorlar. Üzüntüyü, sevinci aynı anda yaşıyorlar. Böylesine duygu yoğunluyu yaşayan ekip psikolojik olarak çöküntüye uğrasa can kurtarmaya devam ediyor. Diyarbakır UMKE’den Ayşegül Yaman, Van depreminde bölgeye iki saat içinde Skorsky helikopterle gittiklerini anlattı. Van’da büyük bir kargaşa olduğunu ifade eden Yaman, insanlara müdahale edebilmek için 6 kişilik ekibin var gücüyle çalıştığını anlattı. ‘Her çıkardığımız bir yaralı bizim için umuttu’ diyen Yaman, “Enkazlardan daha fazla yaralı çıkarabileceğimiz düşüncesi bize umut veriyordu. Herhangi bir enkaz altından bir yaralı çıkarmak, bir insanın hayatta olduğunu görmek, nefes aldığını bilmek çok güzel bir duygu. Kurtarılan her canda biraz daha mutlu oluyorum.” dedi.

UMKE Birim Sorumlusu Aslan Öztürk ise bir insanın hayatının sadece bir insana bağlı olmadığını söyledi. Öztürk, can kurtarmasını şöyle özetledi: “O yaralı insanlar birilerinin anneannesi, babası, kardeşi. Bir kişiyi kurtarmak, bir kişiyi kurtarmak değil, bütün aileyi kurtarmak anlamına geliyor.” Kurtarma operasyonlarında riskli tırmanışların müdahalelerinin olduğunu dile getiren Öztürk, “Riskli tırmanış ve inişler oluyor. Bazen yaralılara damar yolu solunum yolu açmamız gerekiyor. Arkadaşlar gönüllü olduğu için bu riski alarak insanlık bilinciyle yardım ediyorlar. Böyle mutluluğa ulaşıyoruz. İnsan hayatını kurtarmak gibisi yok.” ifadelerini kullandı.

İlyas Hayran da “İnsan hayatı kurtarırken düşüncesine, ideolojisine, dinine, rengine bakmıyoruz. Bizim için önemli olan insan hayatı kurtarmak. Bir insanın hayatını kurtardığımızda dünyalar bizim oluyor.” dedi. Elinde ölen insan olduğu kadar kurtardığı insanın da olduğunu kaydeden Hayran, “Van’daki depremde enkaz altında dehliz açıldı. Oraya indim fakat bir çöküntü meydana gelmeye başladı. Ben enkazın altında kalmamak için geri çıkarken 16 yaşında bir bayan elimi tutarak ‘beni bırakma, gitme’ dedi. O an yıkıldım. Ama elimden bir şey gelmedi.”diyerek en duygusal anını anlattı.

Motorize ambulansta görevli Erol Kaplan, yıllardan beri UMKE’de görevli olduğunu dile getirdi. İşi gereği sürekli hayat kurtardığını belirten Kaplan, şöyle devam etti: “Belli bir süreden sonra insan hayatı kurtarma beni hayata bağlayan tek şey oldu. Bende bağımlılık yaptı. Beni hayata bağlayan tek şey oldu. Benim için mutluluk insanları sevebilmektir. Bunu hissedebildikten sonra insanların etnik yapısı, ideolojisi, rengi hiç önemli değil. O insanların gözündeki mutluluğu görebilmek beni hayata bağlıyor. Önemli olan da bu benim için.”

Veysi Uçar ise her yaptığı harekette empati kurmaya çalıştığını dile getirdi. Uçar, “Bir kişiye el uzattığımda babamı kaybettiğimi sandığım anda babam bana geri veriliyor hissini duyuyorum. O düşüncelerle hareket ediyorum.” şeklinde konuştu. Mustafa Karamanoğulları ise acıyı, mutluluğu aynı anda yaşadığını belirterek, “Aynı anda hem seviniyoruz hem üzülüyor.” dedi.


Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.