Çelik: CHP Sözcüsü talihsiz bir konuşma yaptı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP Sözcüsü talihsiz bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı'nı hedef almak sabotajdır" dedi.
- Ege Postası
- 16.07.2019 - 16:03
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basın toplantısı düzenledi.
Çelik toplantıda dün TBMM'de konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'u eleştirdi. Çelik konuşmasına Nijerya'daki gemi kaçırma olayını hassasiyetle takip ettiklerini belirterek başladı. Çelik, "Odak noktamız onları sağ salim kurtarmaktır. Sonuç alana kadar ayrıntı vermeyeyim. Dolayısıyla çalışmalarımıza dair fazla bilgi vermeyeyim" dedi.
Çelik'in konuşmasından satır başları: O gece yüce Meclis'te bütün partilerden milletvekilleri vardı. CHP'den de milletvekilleri vardı onları tenzih ediyorum ama Genel Başkanlarının ve sözcülerinin sistematik olarak bu sabatoja imza attıklarını görüyoruz.
Cumhurbaşkanı'nı hedef almak sabotajdır. Üç yıl geçmiş Avrupa Birliği halen adını koyarak darbecileri kınamıyorlar. Avrupa Birliği'nin, darbe girişimini adını koyarak kınamaktan kaçınmasındaki büyük soru işaretleri artarak devam etmektedir
CHP'nin temel siyasi anlayışı budur katille kurban arasında yer değiştirme siyasetidir. 60 darbesinde de bunu yaptılar. Şunun adının net bir şekilde koyulması gerekir. Diktatörlerin özelliği tankın topun arkasına saklanırlar, halktan korkarlar. O gece Sayın Cumhurbaşkanımız kendisinin ve ailesinin hayatını tehlikeye atarak halkla bir araya gelmiştir.
CHP Genel Başkanı çıkmış dün, 'Yürekli bir savcı yok mu, bu yürekli bir savcı Sayın Cumhurbaşkanını çağırmayacak mı'' diyor. Marmaris'te Cumhurbaşkanımıza yapılmak isteneni, yargı vesayeti yoluyla devam ettirmeye çalışıyor. Bu utanç verici bir şeydir. Hem de bunu 15 Temmuz'un yıl dönümünde yapıyor."
Bütun bu şaşırtma siyasetine en güzel cevap o büyük milletimizle buluşma oldu. FETÖ'yle mücadele kararı Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde alınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı'nı hedef almak bizce neye hizmet ettiği açıktır.
Yargıya çağrı yaparak biz yargı vesayeti oluşturmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın. Çıkarılsın. Meclis'in her araştırması kıymetlidir ama Kılıçdaroğlu'nun bunu iyi niyetle söylemediği bellidir.
MİT TIR'ları hadisesine kimler destek vermiştir. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız öldürülmek istenirken kimlerin önünde tankların çekilerek yol vererek onların oradan güvenli bir şekilde geçmesi mümkün olmuştur. Kimseyi suçlamıyoruz ama herkesin önünde hesap vermesi gereken kişinin millete verecek bir sözü yok mudu? Siyasi muhasebe yapılacaksa herkesin kendisinden başlaması gerekir.
Sanki bu kadrolaşma AK Parti döneminde başlamıştır. Orgeneraller var atılan, bir orgeneral kaç yılda yetişiyor. 15 Temmuz'un ruhunu sabote edecek bir faaliyete girdiler.
20 Temmuz'a darbe diyorlar. Bu ihtiyaç duyulmuştur. Eleştirileri olabilir, yanlış yapılan varsa düzeltilecektir. Siyasi eleştiriyle, siyasi sabotaj arasında fark vardır. FETÖ'nün tavrını siyaset diliyle sürdüren bir tutumun hiçbir şekilde meşruiyeti yoktur.
Darbeye karşı çıkıyorlar bu iyi bir şey çünkü ömürlerini 1960 darbesini meşrulaştırmaya adadılar. Şimdi bütün darbelere karşı çıkıyorlar.
İhvan ya da başka bir grup demokratik yollarla iktidara gelmişse onları savunuruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti kanunları içerisinde kurulmuş bir siyasi kadroyuz. Mısır'da İhvan konusunda gösterdiğimiz hassasiyeti Venezuela'da Maduro hükümeti konusunda gösteriyoruz.
AB'NİN YAPTIRIM KARARI
Ortaya koydukları tavrın Ada'daki bölünmüşlüğü derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bu yaptırımların Türkiye için hiçbir etkisi olmayacaktır. Kıbrıs konusunda da AB tarafsız olma vasfını kaybetmiştir. Burada ortaya koydukları dayanışma tipik bir mahalle dayanışmasıdır. Rum kesiminin Avrupa'nın şımarık çocuğu olarak korunması durumunda Türkiye'nin yapacağı şey çıkarlarını koruma konusunda vites yükseltmek olacaktır.
ERDOĞAN-ŞİMŞEK GÖRÜŞTÜ İDDİASI
Cemil beyin ne kastettiğini Cemil beye (Çiçek) sormak gerekir. En son milletvekilleriyle bir araya geldiğimiz toplantıda da arkadaşlarımızın değerlendirmeleri ele alındı.
Mehmet Şimşek değerli bir arkadaşımızdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın kime randevu verip vermediğini biz bilemeyiz. Onu özel kalemi bilecektir. Sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmenin içeriğini bilemiyorum. Sayın Cumhurbaşkanının geniş yelpazede bizimle görev yapan arkadaşlarla görüştüğünü biliyorum ama kiminle görüştüğünü Sayın Cumhurbaşkanımızın Özel Kalemi tarafından bilinir.
Yorum Yazın