Ceren, Habibe ve Fatma Çiğli’de ölümsüzleşti
Çiğli Belediyesi'nin, eril cinayete kurban giden Ceren Özdemir, Habibe Çevik ve kardeşi Fatma Aktay’ın anısını yaşatmak için yapımına başladığı Fatma ve Habibe Kardeşler ile Ceren Özdemir Parkı’nın açılışı bugün yapıldı. Açılışa yeni seçilen CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka da katıldı.
- Ege Postası
- 28.08.2020 - 12:40
EGEPOSTASI - Çiğli Belediyesi’nin, Aralık ayında evinin önünde tanımadığı bir kişi tarafından bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir ve eşi tarafından öldürülen Habibe Çevik ve kardeşi Fatma Aktay’ın adını yaşatmak ve onları ölümsüzleştirmek Köyiçi ve Balatçık’ta yapımına başladığı Habibe ve Fatma Kardeşleri ile Ceren Özdemir Parkı’nın açılışları gerçekleştirildi. CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, CHP MYK üyeleri, cinayete kurban giden Fatma Aktan’ın kızı Figen Aktan ve Çiğli halkının katıldığı açılış töreninde parkların açılışlarını CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka ve Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü ile birlikte yaptılar.
Açlışta yapılan konuşmaların tamamında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları vurgusu yapılırken “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” mesajı verildi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI ANNEM ARAMIZDA OLACAKTI”
Parkların açılışında ilk konuşmayı Figen Aktan yaptı. Konuşma esnasında gözyaşlarını tutamayan Aktan, “19 Haziran’da annem öldürüldü. Ama pes etmedim çünkü annem daima bana her ne olursa olsun yüzümden gülümsememi eksik etmeyeceğini söyledi. Bu yüzden onun mezarını kazarken ona her zaman mutlu olacağıma ve ayakta kalacağıma söz verdim. Bu yüzden Çiğli Belediyesi başta olmak üzere bu davamızda yanımızda olan kadın kollarına ve herkese çok teşekkür ederim. Şu an buraya geldiğimde annemin öldüğü günkü yaşadıklarımı yaşıyorum. Cesedini bile göstermediler bana. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı şu an annem ve öldürülen tüm kadınlar aramızda olacaktı. Ve biz annemizle ablalarımızla hayal kurmak varken onların mezarının başında çiçek dikmek zorunda kalmayacaktık. Sözlerime son verirken İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyorum” dedi.
“ERKEK EGEMEN TOPLUM ANLAYIŞINDAN VAZGEÇMELİYİZ”
Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Nilay Kökkılınç, konuşmasında İstanbul Sözleşmesi vurgusu yaparak, “Üzgünüz ve çare arıyoruz. Politikalar arıyoruz. Figen’in annesi, Habibe, Ceren ne ilk ne son… Biz istiyoruz ki artık şiddet son bulsun. Özellikle kadına karşı şiddeti önleme politikaları geliştirilsin. İstanbul Sözleşmesi'nin hazırlanışında çalışmış ve sözleşmenin ilk imzacılarından olan bir ülkeyiz. Bu sözleşemeye en çok bizim sahip çıkmamız gerekirken şu an sözleşmeden çıkmayı tartışıyoruz. CHP olarak insan haklarını arkasındayız diyoruz. İstanbul Sözleşmesi sadece kadınların değil çocukların, hayvanların kısacası tüm canlıların yaşam haklarını savunuyor. Kadın erkek ne olursa olsun birbirini hiç tanımayan insanlar bile birbirlerine öyle şiddet uyguluyorlar ki… Bunu sebebi yoksulluk, ekonomik istikrarsız ve ülke ekonomimimizin istediğimiz düzeyde olamaması. Bizim bunları düzeltmemiz, erkek egemen toplum düzeninden çıkmamız ve kadın erkek eşitliğini toplumun her kesimine öğretmemiz gerekiyor. Eğer Figen’in babası düzgün bir eğitim alsaydı, ekonomik koşulları yerinde olsaydı ve kadın erkek eşitliğini bilseydi bu cinayetin yaşanacağını sanmıyorum. Ben cinayete kurban giden bu kadın arkadaşlarımızın adını yaşattıkları için Çiğli Belediyesine ve Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrü’ye teşekkür ediyorum” diye konuştu.
CEREN’İN BABASI TELEFONLA TEŞEKKÜR ETTİ.
Açılışa Ceren Özdemir’in babası Yılmaz Özdemir de telefonla bağlandı. Özdemir, “Herkes çok teşekkür ediyorum. Ayrıca yanımda olan tüm vatandşlarımıza ve parkın yapımında katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Müsait olduğum bir zamanda mutlaka oraya uğrayacağım” dedi.
“BU AÇILIŞ HAYATTA KALMA İSYANI”
Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, açılışların bir hayatta kalma isyanı olduğunu söyleyerek, “Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Pandemi hepimizi yordu. Virüs illetiyle altı aydır hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bugün bu açılış virüse karşı hayatta kalma isyanıdır aslında. Hayatlarımız önemli ama bunları söndürmeye çalışan caniler var. Ve biz belediyeler, STK’lar ve parti kurumları hep birlikte o canileri yetiştiren bataklığı kurutmak için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Annesini ve teyzesini kaybeden Figen için büyük üzüntü duymuştuk ama hem acımız hafiflesin hem de başka vakalar yaşanmasın diye böyle bir çalışma yaptık. Figen kardeşimizin arkasında biz varız. Annesinin yokluğunu yaşatmayacağımıza inanıyorum. Ceren’in babası Ordu'da ama biz acısını buradan hissettik. Bugün maalesef ülke olarak kadınlarımıza yönelik kınanması ve hatta lanetlenmesi gereken uygulamalarla karşı karşıyayız. Ve biz erkekler olarak kadınların karşısında değil yanında durmalıyız. Bu görüşle öldürülen kadınlarımızın adını yaşatmak için kadınlarımıza destek olmak için parklarımıza kadınlarımızın adını verdik Ve bundan sonra da parti ve belediye olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Önümüzdeki hafta bir kadınlarımızın hakları için toplu sözleşme yapacağız. Kadının toplumsal yaşamdaki yeri attıkça ekonomisi güçlendikçe, yaratıcılığını geliştirdikçe ülke olarak var olacağız ve aydınlık yarınlar göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”
Açılışın son konuşmasını yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, iktidarın kadın cinayetlerini görmezden geldiğini ve CHP’nin bu düzeni değiştirmek için gerekirse sokak sokak dolaşacağını söyledi ve şöyle konuştu; “Parkın yapılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu iki park hem Fatma ve Habibe kardeşlerin hem de Ceren kardeşimizin isminin yaşatılması, kadın cinayetlerine dikkat çekilmesi ve kadın cinayetleri konusunda farkındalık oluşturulması konusunda çok önemli. Fatma ve Habibe kardeşlerden bahsetmek isterim. Habibe Çevik uzun yıllar eşinden şiddet görüyor ve boşanmak istiyor ve 2013 yılında boşanıyor. Boşandıktan sonra da şiddet devam ediyor Hatta bir defa sığınma evine gidiyor, yetmiyor bu sığınma evinin önünde bile eski eşinden şiddet görüyor. Yarı açık cezaevinde kalan bu cani bir hafta izin alıyor ve ikamet olarak da Habibe’nin annesinin ev adresini veriyor. Bu cani elini kolunu sallayarak eve gidiyor gidiyor ve o anda evde olan Habibe ve Fatma’yı öldürüyor. Ceren’in hikayesi daha farklı. Ceren öldürüldüğünde cebinden bir not defteri çıkıyor ve burada yapmak istedikleri yazıyordu. Bu kızımız aydın, çağdaş ve iyi eğitilmiş bir kadınmış. Ceren bir gün hiç tanımadığı ve onu hiç tanımayan biri tarafından katledildi. Bu kişi yine yarı açık cezaevinde olan biri. Ve oradan bir ya da iki kez kaçıyor. Ceren bu cani kaçtığı için katlediliyor. Ceren’in ailesi, firarda ihmali olanlar cezalandırılsın istiyor ama ailenin talepleri yargı tarafından reddediyor. Bu kararla, Ceren yargı karşısında bir kere daha katledildi. Ceren’in ailesi bu kişiler gereken cezayı almadıkça asla rahat etmeyecekler. Meclis’te iyi hal indirimi kalksın diye önerge vermiştim. Erkekler sırf takım elbise giydikleri için iyi hal indirimi alıyorlar ama kadınlar sadece kadın oldukları için katlediliyorlar. Yemek tuzlu olduğu, beyaz pantolon giydiği ya da kahkaha attı diye… Biz buna dur demeliyiz ve bunu sadece kadınlarla değil kadınlar ve erkekler bir arada yapmalıyız. Aksi halde hiçbir yere varamayız. Yaşam hakkı dediğimiz şey insanın en temek hakkıdır ama bundan kasıt sadece nefes almak değildir. Eşit haklar çerçevesinde ve onursal ve eşit bir yaşamdır. Kadınlar da her daim bu mücadelelinin içerisinde çok önemli bir rol üstlenmiştir ve devam da ediyorlar. AKP döneminde bırakın yeni haklar kazanmayı var olanları kaybetmemeye çalışıyor. AKP İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek istiyorlar. Bu sözleşme ne koşullarda yazıldı imzalandı çok iyi biliyorum. O dönemde bu sözleşme imzalandığında çok gururlanmış ve mutlu olmuştuk. Ama bugün bakıyoruz ki geri adım atılmak isteniyor. İstanbul sözleşmesi kırmızı çizgimizdir. O sözleşmede öldürülen kadınlarımızın kanı vardır. Onun için tekrar buradan iktidarı uyarıyoruz. Kadınların ne yiyeceğine, içeceğine, kaç çocuk doğuracağına kadar her şeyine karışmayı kendilerine hak görenler söz konusu kadın cinayeti olunca kafalarını deve kuşu gibi kuma gömüyorlar. Hayır o kafa çıkacak. Kadın erkek eşitliğine inanmadıklarını söylemişlerdi zaten. Onlar kadınları dolgu malzemesi olarak görüyorlar. Hayır! Kadınlar ve erkekler eşittir. Ocak ayından bu yana 285 kadın hayatını kaybetti. Yani 24 saatte birden fazla kadın öldürüldü demek. Biz burada konuşurken bir yerlerde kadınlar şiddet görüyor ya da öldürülüyor. Bu böyle devam demez. Biz kadınlar sadece fiziksel değil ekonomik ve psikolojik şiddet de görmesin istiyoruz. Biz eşit haklar için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Ve iktidardan da bu cinayetlerin hesabını soracağız. Kadınlarımız şunu bilsin bundan sonra hiçbir kadın yalnız yürümeyecek. CHP onlara sahip çıkacak, biz kadınlı erkekli bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Herkesin yanında olacağız herkesin arkasında olacağız.”
Konuşmaların ardından Balat Mahallesi’nde yapılan Ceren Özdemir Parkı’nın açılışı yapıldı.
Yorum Yazın